Mehmet Bingöl [email protected]

Varlık barışında yeni imkan

Yurt dışı ve yurt içi varlık barışı hükümlerinin de yer aldığı “Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı” 08.07.2019 tarihinde TBMM’ne sunulmuştur.

Bu yazımızda Kanun tasarısındaki varlık barışına ilişkin düzenlemeler ele alınacak olup, tasarının yasalaşma sürecinin takip edilmesi ve bu süreçte yapılabilecek ilave ve revizeler göz önünde bulundurulmalıdır. Zira TBMM süerecinde “kapsam, süreler, verginin oranı” gibi maddelerde değişiklik söz konusu olabilir.

Kapsam

Tasarı’ya göre, yurt dışında bulunan;

-Para,

-Altın,

-Döviz,

-Menkul kıymet,

-Diğer sermaye piyasası araçlarını

31/12/2019 tarihine kadar Türkiye’deki Banka ve Aracı Kurumlara bildiren gerçek ve tüzel kişiler söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler. (Kanun ile Cumhurbaşkanı’na 6 ay uzatma yetkisi verilmektedir.)

Yurt dışından getirilen varlıklar sebebiyle gerçek kişiler yönünden Gelir Vergisi, şirketler yönünden Kurumlar Vergisi söz konusu olmayacaktır. Dönem kazancına dahil edilmeyecek bu varlıkların işletmeden çekilmesi halinde de kar dağıtımı hükümleri uygulanmayacaktır.

Tasarıda Türkiye’deki varlıkların da %1 vergi ödenmek şartıyla şirketlere aktarılmasına ait hükümler bulunmaktadır. Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklar 31.12.2019 tarihine kadar Vergi Daireleri’ne beyan edilmek suretiyle şirketlerin defter kayıtlarına alınabilecektir.

Yurt Dışı Varlık Bildirimi, %1 Vergi Ödenmesi ve Türkiye’ye Transfer:

Tasarı’ya göre; başvurunun 31 Aralık 2019 tarihine kadar yapılması ve %1 oranında verginin en geç 31.12.2019 tarihine kadar başvurunun yapıldığı bankalara ödenmesi ve yurt dışındaki varlıkların Türkiye’deki Banka ve Aracı Kurumlara bildirilerek, 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya transfer edilmesi gerekmektedir.

Daha önceki mevzuatta “Türkiye’ye getirilmesi” ifadesi; “Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya bu varlıkların Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi ya da menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aracı kurumlara bildirilmesi” şeklinde uygulanmıştır. Dolayısıyla Türkiye’ye getirilmesi/virmanlanması mümkün olan varlıklar ve menkul kıymetlerin Türkiye’deki kurumlara transfer edilmesi, bunun mümkün olmadığı (yurt dışı borsalarda ve piyasalarda işlem yapılamayan) menkul kıymetler için ise banka veya aracı kurumlara bildirim yapılması gerekecektir.

Bunun yanısıra yurt dışı varlıklar ile Türkiye’deki şirketlerin yurt dışı kredi borçlarının kapatılması/ödenmesi halinde Türkiye’ye getirilme şartı aranmayacaktır.

Kanun’dan Yararlananlar İçin Herhangi Bir Vergi Tarhiyatı Ve Vergi İncelemesi Yapılmayacaktır:

Düzenleme kapsamında bildirime konu edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.

Madde metnindeki bu ifadeden; mevzuatımızda yer alan bütün vergilerin kapsam içinde olduğu anlaşılmaktadır.

Ancak bunun için;

-Hesaplanan verginin süresinde ödenmesi ve

-Bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ve aracı kurumlara transfer edilmesi

Şarttır.

Bu şekilde Kanun maddesinden yararlanıldığı takdirde, vergi riskleri ortadan kalkmaktadır.

Örneğin Gelir Vergisi açısından Vergi Riskleri şu şekildedir:

-Eğer Türkiye’de kazanılmış, vergisi ödenmiş ve mevzuata uygun olarak yurt dışına çıkmış para söz konusu ise vergi riski, bu anapara üzerinden elde edilen gelir kısmının Gelir Vergisi(%35) ve ceza riskidir.

-Eğer yurt dışında çeşitli şekillerde kazanılmış ve daha önce Türkiye’de hiç beyan edilmemiş paralar söz konusu ise vergi riski, anapara+getiri toplamı üzerinden hesaplanacak Gelir Vergisi(%35) ve ceza riskidir.

TBMM’deki bu kanun tasarısını, ülkeler arası Maliye otoritelerinin bilgi paylaşımı uygulamalarının başladığı bir dönemde önemli bir imkan olarak değerlendirmek gerekir.