Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 67,10 | -1,32 | 348.920.000.000,00 |
ALBRK | 8,80 | -0,79 | 22.000.000.000,00 |
GARAN | 137,20 | -2,00 | 576.240.000.000,00 |
HALKB | 26,70 | -0,22 | 191.833.573.721,40 |
ICBCT | 15,18 | -1,75 | 13.054.800.000,00 |
ISCTR | 14,31 | -2,12 | 357.749.570.700,00 |
SKBNK | 5,76 | -6,80 | 14.400.000.000,00 |
TSKB | 13,44 | -1,83 | 37.632.000.000,00 |
VAKBN | 28,20 | -3,95 | 279.628.986.948,60 |
YKBNK | 32,64 | -1,98 | 275.711.753.909,76 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSINGUNDEMI.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Genç neslin başarı tanımı farklı. Ernst & Young (EY) araştırması, Z kuşağının pragmatik bir nesil olduğunu ve parayı sadece bir araç olarak gördüklerini ortaya koyuyor.
Finansingundemi.com’un derlediği bilgilere göre, sismik bir nesil değişimi yaşanıyor ve bu değişimin merkez üssünü Z kuşağı oluşturuyor. 1997 ve sonrasında doğan Z kuşağı, modern ekonomide ömür boyu sürecek bir ‘işe girmek, 20'li yaşlarında ev satın almak veya servet peşinde koşmak’ gibi geleneksel dönüm noktalarının zorlaştığı, hatta neredeyse imkansız hale geldiği bir dünyada yetişiyor. Ancak Z kuşağı pragmatik bir yaklaşımla, belki de zaten bunları gerçekten istemediğini savunuyor.
Mantıklı şüphecilik
Fortune’dan Nick Lichtenberg’in haberine göre, EY'nin Generational Dynamics çekirdek ekibinin 10 ülke ve beş kıtada 10.000'den fazla genci kapsayan kapsamlı araştırması, Z kuşağının sıklıkla yanlış anlaşıldığını ve ölçülü yaklaşımlarının onları ‘pragmatik nesil’ olarak tanımlaması gerektiğini ortaya koyuyor. Yazarlar Marcie Merriman ve Zak Dychtwald, Z kuşağının ‘hayatın geleneksel dönüm noktalarına’ bir tür ‘mantıklı şüphecilikle’ yaklaştığını yazıyor.
EY Global Baş İnovasyon Sorumlusu Joe Depa'ya göre araştırma, 18-34 yaş arası kişilerin yetişkinliğe, finansa ve geleceklerine şaşırtıcı derecede pragmatik bir yaklaşım sergilediğini ortaya koyuyor. Depa, “Bu nesil finansal açıdan pervasız olmaktan çok uzak ve bu süreçte başarıyı yeniden tanımlamaya odaklanıyor” diyor.
Para, onlar için gerekli ama her şeyin başı değil. Genç neslin yüzde 87’si finansal bağımsızlığın önemli olduğunu söylerken yalnızca yüzde 42'si serveti birincil başarı göstergesi olarak değerlendiriyor ve bu oran, zihinsel ve fiziksel sağlık ve aile ilişkileri gibi ölçütlerin çok gerisinde kalıyor. Basitçe söylemek gerekirse Z kuşağı için ‘finansal istikrar’ bir amaç değil, bir araç. Genç nesil, esnekliğe, amaca ve refaha açılan kapıları açmak için parayı kullanıyor.
Depa, araştırmanın Z kuşağı hakkında ‘farklı bir hikaye’ anlattığını söylüyor. Depa, “Genç yetişkinlerin yetişkinliği ertelediği fikri artık demode. Hayatlarındaki dönüm noktalarına isyanla değil, mantıklı bir şüphecilik ve küresel bir bakış açısıyla yaklaşıyorlar. Z Kuşağı, hem çalışan hem de müşteri olarak, farklı bir iş yapma biçimine göre yapılandırılmış kuruluşlara meydan okuyacak. İş liderleri için bu değişimi anlamak, yetenekleri çekmek ve elde tutmak açısından hayati önem taşıyacak” şeklinde konuşuyor.
İş değiştirenler
‘Baby boomer’ ve X kuşağı genellikle on yıllarca tek bir işverene bağlı kalırken Z kuşağı bu alışkanlığı ortadan kaldırıyor.
EY'nin araştırması, dünya genelinde genç yetişkinlerin yüzde 59'unun hayatları boyunca iki ila beş şirkette çalışmayı beklediğini ve yaklaşık yüzde 20'sinin altı veya daha fazla şirkette çalışacağını ortaya koyuyor.
İş değişikliklerini ve esnek geçici işleri kucaklayan bu esnek istihdam yaklaşımı, yalnızca çeşitli deneyimler arzusunu değil, aynı zamanda hızlı değişime, belirsizliğe ve ömür boyu süren ekonomik istikrarsızlığa stratejik bir yanıtı da yansıtıyor.
EY Generational Dynamics ekibi, “Genç nesiller yalnızca finansal kısıtlamalara tepki vermiyor aynı zamanda hem kendi yaşam deneyimleriyle hem de önceki nesillerin yaşadığı zorluklarla uyumlu kararlar alıyor” diyor. EY, bunun eski nesiller tarafından sıklıkla benimsenen ‘tırnaklarıyla kazıyarak bir yere gelmek’ zihniyetiyle keskin bir tezat oluşturduğunu ve Z kuşağının bu zihniyeti kendi özel bağlamlarında küçümsediğini belirtiyor.
Başarıyı yeniden tanımlamak: İçten dışa, dışarıdan içeriye değil
Z kuşağının gözünde başarı, içten dışa bir proje olarak öne çıkıyor. Onlar için duygusal refah, güçlü ilişkiler ve etki, unvan ve maaşlardan daha önemli. Artık mesele ev sahibi olmak, ömür boyu istihdam veya hatta geleneksel bir aile kurmak gibi dönüm noktası kabul edilen kriterleri yerine getirmek değil. Evlilik ve çocuk sahibi olmak gibi dönüm noktaları erteleniyor; reddedilmekten değil, pragmatik sebeplerden dolayı; ekonomik güvensizlik, konut edinmenin karşılanamaması ve duygusal ve finansal olarak hazırlıklı olma arzusu bu sebepler arasında yer alıyor.
İş değiştirmenin yükselişi, yetişkinliğin alışılmış senaryosunun yerini alıyor. Buna göre sadece yüzde 59'u tek bir kuruluşta çalışmayı makul bir yol olarak görürken katılımcıların yaklaşık yüzde 20'si kariyerleri boyunca altı veya daha fazla işverenle çalışmayı planladıklarını söylüyor. Doğrusal kariyer basamakları ve işveren sadakati, çeşitlilik, özerklik ve amaç arayışıyla ‘proje bazlı’ büyümeye, yeni işler almaya ve ek işlere yol açıyor. EY ekibi, “İş değiştirmek olumsuz bir durum olarak değil, kapıları açmak ve fırsatları değerlendirmek için olmazsa olmaz bir adım olarak görülüyor” diye yazıyor.
Ortalama bir Z kuşağı katılımcısı, önceki nesillere göre daha erken yaşta yetişkin hissettiğini bildiriyor ve bunun sonucunda katılımcıların yüzde 51’le yarısından fazlası fiziksel ve ruhsal sağlığa başarının başlıca göstergesi olarak öncelik verdiğini, aile bağlarının da servetten daha önemli olduğunu belirtiyor. Özgünlük arayışı da dikkat çekici; katılımcıların yüzde 84'ü ‘kendine karşı dürüst olmanın’ son derece önemli olduğunu belirtiyor.
İşverenler dikkat etmeli ve gelişmeli
Z kuşağı için iş, müebbet hapis cezası değil ve para tek başına onları motive etmeye yetmiyor. Sadakat ve doğrusal kariyer basamaklarına alışkın işverenler, Z kuşağının iş güvenliği veya uzun vadeli faydalar pahasına bile olsa amaca, sağlığa ve esnekliğe öncelik verme isteği karşısında hazırlıksız yakalanabiliyor. Aynı zamanda, geleneksel teşvikler de etkisini kaybediyor.
İşverenler için bu yeni pragmatizm hem bir uyarı hem de bir fırsat niteliği taşıyor. Esneklik zorunlu; hibrit ve uzaktan çalışma, değişken çalışma saatleri artık pazarlık konusu olmaktan çıkıyor.
Z kuşağı, işverenlerin refah, sürdürülebilirlik ve sosyal adalet konusunda net değerlere sahip olmasını ve bunlara göre hareket etmesini bekliyor. Katılımcıların yüzde 70'ten fazlası, işverenlerinin değerler ve ücret konusunda şeffaf olmasını istiyor ve samimiyet eksikliği tespit edilirse liderliğe meydan okumaktan çekinmiyor. Bu nesil, büyüme durursa hızla işten ayrılıyor. Yüzde 57'si daha iyi mesleki gelişim için istifa etmeyi tercih ediyor. Aynı zamanda Z kuşağı, mentorluk, kişiselleştirilmiş öğrenme ve yükselme duygusuna özlem duyuyorlar.
Z kuşağı, sadakatleri karşılık bulmadığı sürece markalara veya işverenlere daha az sadık kalıyor; neredeyse yarısı markalara ‘sıfır sadakat’ duyduğunu söylerken yalnızca yüzde 60'ı işverenlerine karşı bir sadakat hissediyor. Empatik liderlik ve dürüst, iki yönlü iletişim beklenen bir özellik, bir avantaj değil.
Z kuşağı şirket kararlarına dahil olmak ve masada bir yer edinmek istiyor. Bu bulgu, Glassdoor'un Haziran 2025 tarihli İş Yaşamı Trendleri raporunda duygusal zekânın artık çalışanların, çoğu da Z kuşağının, standart bir beklentisi olduğunu ortaya koyan ayrı bir araştırmayla örtüşüyor. Glassdoor Baş Ekonomisti Daniel Zhao, “İyi bir yöneticinin tarifi konusundaki çıta yükseldi” diyor.
Bu gerçeklere uyum sağlamakta yavaş olan işverenler sadece Z kuşağını işe almakta zorlanmakla kalmayacak, aynı zamanda tamamen alakalarını kaybetme riskiyle de karşı karşıya kalacak. Pragmatik taktik, şirketlerin işe alımdan iletişime, değerlerden ücretlendirme yapılarına kadar her şeyi yeniden tasarlamalarını talep ediyor.
Öte yandan, Z kuşağının pragmatizmini şirketler için bir avantaja dönüştürmek de mümkün. Teknolojik açıdan becerikli ve misyon odaklılar ancak şüphecilikleri, iş yerleri gerçek önceliklerini ele almazsa, kopukluğa veya hatta açık bir memnuniyetsizliğe de dönüşebiliyor. Bu nedenle işletmelerin, bu nesli ellerinde tutmak istiyorlarsa, Z kuşağının en çok değer verdiği şeylere, yani özgün liderliğe, şeffaf iletişime ve refaha destek vermeye odaklanma noktasında pragmatik davranmaları gerekiyor.
Z kuşağı iş hayatında nerede hata yapıyor?
Z kuşağında 'finansal nihilizm'
Z kuşağının 'aptalca' alışkanlığı servet değerinde
Z kuşağı meşgul görünmek için her yolu deniyor
Z kuşağı çalışanları bekleyen üçlü tehdit
Z kuşağına gelecek planı anlamsız geliyor
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.