İş dünyası ABD’ye gitmekten vazgeçiyor

FINANSINGUNDEMI.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’de önde gelen bir üniversitede görev yapan Asya asıllı araştırmacı bilim insanı Financial Times’a verdiği röportajda Brezilya’ya yapacağı iş seyahatine hazırlanırken alışılmadık önlemler aldığını aktarıyor:

Gerçek ismi gizli tutulan Aleksander, seyahat öncesinde avukatına danıştığını, yanına tek kullanımlık bir cep telefonu aldığını ve içi boş bir dizüstü bilgisayarla yola çıktığını aktardı. Bilim insanı çalışmasını tamamlandıktan sonra verilerini buluta yükleyip bilgisayarı temizlemiş.

Aleksander, “Cihazlarımda sıfır veri bulundurmam tavsiye edildi. Bu durum olağanüstü derecede rahatsız edici” ifadelerine yer veriyor.

Donald Trump’ın yeniden Beyaz Saray’a dönmesiyle birlikte, Avrupa ve diğer bölgelerdeki şirket yöneticileri, akademisyenler ve devlet görevlileri artık ABD seyahatlerine Çin veya bazı Orta Doğu ülkeleri gibi yüksek riskli bölgelerdeymişçesine temkinli yaklaşıyor.

Göçmenlik kurallarının daha sıkı uygulanması ve daha agresif sınır kontrolleri (yolcuların dijital cihazlarının aranması, verilerinin kopyalanması ve hatta ülkeye girişlerinin reddedilmesi) kurumları, en sıradan iş seyahatlerinin bile risklerini ve protokollerini yeniden değerlendirmeye yöneltiyor. Göçmenlik avukatları, ortak arkadaşların, e-postaların, mesajların ve sosyal medya paylaşımlarının bile incelenebileceğini söylüyor.

FT haberine göre, ABD Gümrük ve Sınır Koruma (CBP) verileri, Trump’ın göreve başladığı 20 Ocak’tan mayıs ortasına kadar olan dönemde gerçekleştirilen sınır aramaları, 2024’ün aynı dönemine kıyasla %10 arttığını ve yılın ilk yarısındaki seviyeyi aştığını gösteriyor.

Aleksander, bu değişimin sembolik isimlerinden biri: “Ben bir göçmenim, ABD vatandaşı değilim, iklim değişikliği üzerine çalışıyorum ve Brezilya gibi sol eğilimli bir hükümetin başında olduğu bir ülkede sendikalar ve akademisyenlerle görüşüyorum… Tüm bunlar aleyhime kullanılabilir."

Üniversitesindeki yetkililer de Trump yönetiminden gelebilecek olası bir tepki konusunda endişeli. Aleksander’a ülkeyi terk etmemesini söylemişler ve herhangi bir sınır sorununda hukuki destek sağlamayacaklarını da bildirmişler. Bilim insanı, kendi başına avukat tuttuğunda ise, sınır görevlilerinin yaklaşımının “Önce hedefi bul, sonra suçu yarat” şeklinde olacağını açıkça ifade ediyor.

Sınır kapılarındaki bu belirsizlik ortamı, Trump’ın 20 Ocak tarihli başkanlık kararnamesinin ardından ortaya çıktı. Söz konusu kararname, ABD’ye giriş yapmak ya da hâlihazırda Amerika’da olan yabancılar için ek güvenlik soruşturmalarını hayata geçirilmesini amaçlıyor. Ayrıca yeni seyahat kısıtlamalarının getirilmesinin ve mevcut vizelerin gözden geçirilmesinin de önünü açıyor.

ABD Gümrük ve Sınır Koruma Kurumu’ndan Hilton Beckham, konuyla ilgili açıklamasında, “CBP’nin arama sayıları 2021’den bu yana artışla tutarlıdır ve yolcuların yüzde 0,01’inden azının cihazları aranıyor… Yönetim değişikliği nedeniyle daha fazla elektronik cihazın arandığı iddiaları asılsızdır,” dedi. Beckham ayrıca, bu tür aramaların ulusal güvenlik açısından “kritik” olduğunu ve “siyasi görüşler nedeniyle denetim yapıldığı” yönündeki iddiaların “temelsiz ve sorumsuzca” olduğunu savundu.

Yine de Duke ve Columbia gibi üniversiteler ABD asıllı olmayan personellerine ve öğrencilerine, zorunlu olmadıkça ülkeyi terk etmemeleri yönünde tavsiyede bulunuyor. Bu uyarılar, geçerli vize ya da yeşil karta sahip kişilerin bile sınırda gözaltına alınması ya da sınır dışı edilmesiyle ilgili vakaların ardından geldi.

Geçtiğimiz ay ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Filistin yanlısı bir aktivist ve Columbia Üniversitesi mezunu olan Mahmoud Khalil’in, “görüşleri, ifadeleri ya da ilişkileri” nedeniyle ABD’nin dış politika çıkarlarını tehlikeye sokabileceği gerekçesiyle sınır dışı edilmesi gerektiğini ifade etti.

Avrupa Komisyonu, ABD’ye gidecek bazı çalışanlarına casusluk riskine karşı önlem olarak yalnızca temel özelliklere sahip telefonlar ve basit dizüstü bilgisayarlar verdi. Şirketler de hızlı harekete geçti. Birçok şirket, çalışanları için yeni hukuki danışmanlık arayışında. Bazıları ise seyahat planlarını değiştiriyor ya da çalışanlara ABD’ye gitmemelerini öneriyor.

KPMG Kanada Hukuk Birimi ABD Göçmenlik Uygulamaları Başkanı Elizabeth Nanton, çoğu yolcunun sorun yaşamadığını söylese de şirketlerin çalışanlarını olası sorgulamalara hazırladığını söyledi. Şirketlerin çalışanları için “Ne olabilir, neyle karşılaşabilirler?” sorularını sorduğunu belirten Nanton, artık çalışanlarının cihazlarında hangi verilerin bulunması gerektiğini bile gözden geçirdiklerini ifade etti.

Nanton’a göre, ABD vatandaşı olmayan bir kişi ülkeye kaç kere giriş yapmış olursa olsun, her girişi yeni bir “kabul aşaması” olarak değerlendirilmeli. Bu nedenle şirketlerin, ABD seyahatleri için her bir çalışanı özel olarak değerlendirmesi gerektiğini belirtti.

Bazı şirketler, ABD seyahat kılavuzlarını güncelliyor ancak açık talimat yayımlamaktan kaçınıyorlar. Zira Trump yönetiminin dikkatini çekmek de istemiyorlar. İngiltere merkezli büyük bir varlık yönetim şirketinde çalışan bir yatırımcı, çalışanlara kişisel cep telefonlarını ABD’ye götürürken “son derece dikkatli olunması” yönünde uyarılar yapıldığını söyledi. İsmi verilmeyen yatırımcı “Bana ABD’ye iş seyahatinin artık Çin’e seyahatle aynı olduğunu mu söylüyorsunuz?” diye soruyor.

New York’ta görev yapan bir ilaç şirketi yöneticisi, sektördeki bazı büyük şirketlerin, sınırda durdurulma riski yüksek görülen (esmer, Müslüman veya Çinli bireyler) çalışanlarını ABD’ye göndermediğini ifade etti.

Londra merkezli bir şirket yöneticisi, çalışanlarına ABD’nin güvenlik araştırmasından daha önce geçmiş yolcular için uyguladığı Hızlı Geçiş Programı’na başvurmalarını teşvik ettiklerini belirtti. Öte yandan bazı ABD merkezli teknoloji firmaları da yabancı çalışanlarına giriş-çıkışlarda evlilik cüzdanı, kira sözleşmesi ve maaş bordrosu gibi belgeleri yanlarında taşımalarını öneriyor.

Reddit gibi platformlarda Amerika’ya gideceklerin sosyal medya uygulamalarını silmesi ya da politik açıdan hassas içeriklerin telefonda bulundurulmaması gibi tavsiyeler yaygınlaşıyor.

20 Ocak’taki başkanlık kararnamesinden bu yana, İngiltere ve Almanya hükümetleri de ABD seyahat uyarılarını sertleştirdi. İngiltere’nin resmi uyarısında, “ABD’deki yetkililer giriş kurallarını sıkı şekilde belirler ve uygular. Kuralları ihlal etmeniz durumunda gözaltına alınabilir veya tutuklanabilirsiniz” ifadelerine yer veriliyor.

İngiltere’de ABD ile iş yapan bir hukuk firmasında görevli bir avukat, bu kuralların aslında yeni olmadığını, ancak artık daha sıkı uygulandığını ve bu yüzden İngiltere ve Almanya’nın seyahat uyarılarını güncellendiğini söyledi.

Haberde ismi verilmeyen avukat, “Bir sorunla karşılaşma olasılığınız hâlâ düşük. Ancak günlük uygulamalarda şirketlerin dijital cihazlarına odaklanıldı. Federal yetkililer uzun süredir cihazlardaki bilgileri ele geçirme, arama ve kopyalama yetkisine sahip” diyor.

Bu değişim, iş seyahat rezervasyonlarına da yansımaya başladı. Air France-KLM ve Lufthansa, Avrupa’dan ABD’ye yapılan transatlantik uçuşlara olan talebin zayıfladığını bildiriyor.

Turizm sektörü analisti Henry Harteveldt, “İş seyahat rezervasyonlarında belirgin bir yavaşlama var” dedi. Harteveldt’e göre, bunun nedenleri arasında zayıflayan ekonomilerin yanı sıra uluslararası iş seyahatlerinde ABD’ye girişte yaşanabilecek olası sorunlara ilişkin endişeler de yer alıyor.

ABD’de göçmenlere vatandaşlık yarışması!

Moody’s, ABD’nin kredi notunu düşürdü

ABD'de kasırga felaketi: 21 can aldı