Eğitimciler Z kuşağına inanıyor, Z kuşağı kendine inanmıyor

FINANSINGUNDEMI.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Cengage raporuna göre, 10 eğitimciden 9'u aksini düşünmesine rağmen, yeni Z kuşağı mezunları günümüzün yapay zeka odaklı iş piyasasına yeterince hazırlıklı olmadıklarını düşünüyor.

Finansingundemi.com’un derlediği bilgilere göre, bu durum, işverenlerin daha az giriş seviyesi çalışanı işe alması ve yeni mezunların iş hayatına hazır olmamalarından duydukları hayal kırıklığını bildirmesiyle ortaya çıkıyor.

Yeni mezunların yarısı kendini hazır hissetmiyor

Fortune’dan Jessica Coacci’nin haberine göre, öğrenciler bunun nedenini yetersiz kariyer hazırlığı, sınırlı stajlar ve eğitimleri sırasında gerçek dünyayla yeterince tanışmamış olmalarına bağlıyor.

Ancak yeni üniversite mezunlarının yapay zekanın yükünü taşıyan iş piyasasına hazır olmadığı düşüncesine rağmen onları iş gücüne hazırlayanlar aksini düşünüyor.

ABD’de 10 eğitimciden neredeyse 9'u öğrencilerinin iş gücüne girmeye hazır olduğuna inanıyor ancak öğrenciler aynı fikirde değil. Yükseköğretim kurumlarına iş gücü eğitimi için dijital öğrenme materyalleri, platformlar ve hizmetler sağlayan bir eğitim ve teknoloji şirketi olan Cengage Group'a göre, mezunların neredeyse yarısı kendi alanlarında giriş seviyesi bir işe başvurmaya bile hazır hissetmiyor.

Ayrıca, mezunların yalnızca yarısı iş ararken yapay zeka becerilerine güveniyor; bu, teknoloji odaklı bu çağda giderek daha önemli hale gelen bir beceri.

Tutarsızlığın nedeni

Öğrencilerin okul sonrası gerçekliği ile profesörlerin yaklaşımı arasındaki kopukluk, önceliklerin uyuşmamasından kaynaklanıyor. Raporda, eğitimcilerin eleştirel düşünme ve problem çözme gibi yumuşak becerilere odaklandığı, işverenlerin ise adayları işe özgü teknik becerilere göre sıraladığı ve en önemli önceliklerinin yapay zeka olduğu belirtiliyor. Bu tutarsızlık, iş arayanları işyerlerinin mezuniyetten sonra gerçekten ne istediği noktasında hazırlıksız bırakıyor.

Cengage Group CEO'su Michael Hansen, “Okullar genellikle iletişim ve eleştirel düşünme gibi yumuşak becerilere odaklanırken işverenler sürekli olarak işe özgü teknik becerilerin önemini vurguluyor; bu, hazırlıksız mezunların yarısından fazlasının eksik olduğunu söylediği bir eğitim türü” diyor.

Çalışmaya göre, derece alanların üçte birinden fazlası, kurumlarının kariyerle ilgili dersler ve beceriler geliştirmek için işverenlerle daha yakın bir şekilde çalışmasını istiyor. İşverenler ise personel sayısını azaltarak durumu daha da kötüleştiriyor; 10 patrondan biri, geçen yıla göre daha az giriş seviyesi çalışan işe aldığını kabul ediyor.

İşten çıkarma normalleşiyor

Yeni mezunlar gerçek iş dünyasına yeterince hazır değil ve bu yüzden kısa sürede kovuluyorlar.

Hazırlıksız Z kuşağı için iş piyasası zaten zorlu ve işe girdiklerinde başka bir engel daha bulunuyor: Patronları, yeterli donanıma sahip değillerse onları işten çıkarmaktan çekinmiyor.

Intelligent.com'un yaptığı bir ankete göre, genç yeni işe alımlarla ilgili bir dizi sorun yaşayan patronların altıda biri, yeni üniversite mezunlarını tekrar işe almakta tereddüt ettiğini söylüyor. Bu arada, yeni mezunların beşte birinden fazlası iş yükünün üstesinden gelemediklerini bildiriyor.

Yetersiz hazırlığa sahip giriş seviyesi çalışanlarını işten çıkaran patronların temel gerekçesi, motivasyon eksikliği, işe ve toplantılara geç kalmaları, ofise uygun kıyafetler giymemeleri ve uygun bir dil kullanmamaları oluyor.

Pandemi etkisi

Ancak birçok yeni mezun bunun iş deneyimi eksikliğine bağlıyor. Staj gibi erken kariyer fırsatları, Z kuşağına yüz yüze bağlantılar, network kurma ve gölgeleme fırsatları sağlamanın yanı sıra, onları mezuniyetten sonra ofis ortamlarına daha rahat ve aşina olmaya hazırlıyor.

Ancak pandemi, bu etkileşim fırsatlarının çoğunu yok etmiş durumda. Örnek olarak, Z kuşağı çalışanlar ortalama olarak yalnızca 16 güçlü iş ilişkisine sahipken, Y kuşağı için bu sayı 21 ve X kuşağı için 40 civarında seyrediyor.

Üniversiteler olan bitenden habersiz

Ne yazık ki, üniversiteler bu sorunu yeterince erken fark edemiyor. Cengage raporuna göre, mezunların beşte biri eğitim programlarının yüz yüze bağlantıları teşvik etmek için hiçbir şey yapmadığını söylüyor. Bu gruptaki öğrenciler ayrıca kariyer hizmetleri, ağ oluşturma danışmanlığı, özgeçmiş hazırlama veya gerçek dünyadaki işveren tanıtımları şeklindeki yardımların hiçbirinden faydalanamadıklarını bildiriyor.

Hansen, “İlgili dersleri birlikte tasarlamak, uygulamalı eğitimleri yerleştirmek ve staj ve çıraklık programlarına erişimi genişletmek için işverenlerle daha güçlü ortaklıklar kritik öneme sahip” diyor ve ekliyor: “Yumuşak becerileri, teknik eğitimi ve profesyonel erişimi uyumlu hale getirerek eğitimciler ve işverenler, mezunların hızla değişen bir ekonomide başarılı olmak için hazır ve kendinden emin bir şekilde okuldan ayrılmalarını sağlama sorumluluğunu paylaşabilirler.”

Z kuşağı hangi mesleklerden uzak duruyor?

Z kuşağına soğuk duş: Diplomalıya zam yok

Z kuşağı ChatGPT’nin kariyer tavsiyelerinden memnun

Z kuşağı iş görüşmelerine ebeveynlerini de götürüyor

Z kuşağı ekran başında çalışmaktan memnun değil

Z kuşağının hedefi 55 yaşından önce finansal özgürlük