Türkiye’yi 10. Ekonomik büyüklüğe ne taşıyacak

9 / 13

---

2007’den 2009’un sonuna kadar 10 kat büyüdük

2007’den 2009’un sonuna kadar 10 kat büyüdük. Ama bu on kat büyümeyi bir şeyleri daha iyi yaparak başardık. 2009’un sonunda sistem altyapımız tam anlamıyla kuruldu ve ondan itibaren platform değişti. Doğrudan bankacılık konusunda gerçekten ne yaptığımızın anlaşılması ise 2010’dan itibaren başladı. İnsanlar diyor ki, ‘Bunlar doğrudan bankacılıkla PTT’yle ucuz para transferini yaptılar, bayiler de anlaşmışlar.‘ 2007’de bu konunun anlaşılması daha zordu. Ama artık ürün ve hizmeti başka dükkanlarda konumlandırmak işi anlaşılmaya başladı. Fakat tanınırlığımız, bilinirliğimiz bu gelişmeyle orantılı mı? derseniz cevap hayır.

Çünkü bizim bankamızın tanınırlığı bizim için öncelik değil. Bizim sunduğumuz faydanın insanların işini görmesi bizim için öncelikli sorun. Mala, hizmete ve ihtiyaca yapışmalıyız. Bizce müşterinin marka bağımlılığı kalmadı artık ama bununda adı konmadı henüz. Bankalar için söylersek, eskiden banka bağımlılığımız vardı. Bu dediğimiz şey ise her zaman gittiğimiz şubede gördüğümüz aynı yüzlerdi. Biz halimizi hatırımızı soran Ahmet Bey’e bağlıydık aslında. Şimdi şubeye gitmeyince bu durum kalmadı. Bu bizim işimizi gördüğümüz bir kanal. Biz onun sunduğu koşulların uygunluğuna ve hızına bakıyoruz. Ne kadar işlem ücreti alıyor, ne kadar bürokrasi yaratıyor, işimizi görüyor mu diye bakıyoruz. Duygusal bağlarımız artık yok. Çünkü daha hızlı yaşıyoruz. Bu önemli bir şey. Dolayısıyla bizim artık bilinir olmaktan ziyade nerde, ne kadar hızlı ve uyumlu koşullarda iş gördüğümüz önemli.

Bankamız büyüdükçe cevap verdiğimiz ihtiyaçlar da genişleyecek. İnşallah bu senenin sonuyla beraber 20 kat büyümüş olacağız. Bu başarı bizim platform değişikliğimizle gerçekleşti.