Ana SayfaBankacılıkTürkiye’yi 10. Ekonomik büyüklüğe ne taşıyacak ---

Türkiye’yi 10. Ekonomik büyüklüğe ne taşıyacak

5 / 13
Türkiye’yi 10. Ekonomik büyüklüğe ne taşıyacak
05 Aralık 2013 - 15:22 www.finansingundemi.com

Bankacılık sektörü de dahil her sektörde değişim şart!

Dr. Halisdemir şunları kaydetti; “Bu noktada sektörümüzden örnekler vermek isterim. Sizin de bildiğiniz gibi ben zaman zaman söylüyorum. “Türkiye’de banka sayısı “300 olmalı’ diyorum. Ben bu rakamı dillendiriyorum ama bize özellikle 2001 sonrası kalan 49 bankanın bile fazla olduğu söylendi. Burada bir tezat oluşuyor sanki. Ancak bilenler bilir, Türkiye nüfusuna oranla en az banka sayısına sahip serbest piyasa ekonomisidir. Nüfus kriterine göre bizde olması gereken banka sayısı 350’dir. Hedefi buraya koyduğumuzda bizi mevcut sistemle, algıyla, veri ve yapıyla bu sayıya çıkamayız. Mümkün değil. Demek ki başka transformasyon lazım. Paradigma değişmeli öncelikle.

Peki, daha az banka olmasının veya daha çok dersek bunun menfaati kime? Bu soruya cevap vermeden önce stratejik olarak durduğumuz seviyeyi bir tanımlayalım. Durduğumuz yerde finansal kurumların ekonomiye katkı seviyesi yüzde 23. Bu kadar finansal kurumumuz var. Bunlar güçlü diyoruz, ama AB’nin en gerisindeyiz. Son derecek az. Demek ki, bankacılık kesiminin dışında farklı bir aktivite var ülkede. Bankacılık kesimi bundan ancak dörtte birin altında pay alıyor. Demek ki, bu hikayeyi bizim artırmamız ve finansal kurumları etkin hale getirmemiz lazım. Yani hem nitelik hem de nicelik olarak genişlemeleri lazım.

Devam edersek, 5 büyük finansal kurumun sistemdeki Pazar payı yüzde 65. Geri kalan 44 banka ise yüzde 35’i paylaşıyor. Etkinlik rasyosu olarak yüzde 23 civarındayız ve etkinlik daha çok 5 kurum tarafından yapılıyor. Bunlar önümüzdeki dönem için ülkenin çözmesi gereken konular. Bakarsanız Amerika’da bu gibi konular şimdiden tartışılıyor. ‘Bankaları daha fazla büyütmeyelim sonra kamu kaynaklarını seferber etmek zorunda kalıyoruz’ diyorlar. Yani özel kurumlar için söylersek, çok sayıda pozisyonuyla birbiri ile çelişen rekabet içindeki aktörün, hem ekonomik etkinliğe katkısı olur hem de gerçek bir rekabet ortamı doğar. Böyle bir rekabet ortamında kurum başına kar daha az olur. Aradaki kar transferi ise firmalara, bireylere ve hazineye gider.

Dolayısıyla bizim daha fazla sayıda finansal kuruma ihtiyacımız var. Bu artan sayıda finansal kurumun da biribiri ile rekabet düzeyini teşvik edecek, birilerinin sisteme hakim olmasını engelleyecek özendiricileri de koymamız lazım.

Şimdi düşünün 2001’de bir deprem oldu ve finansal binalar bu depremin altında kaldı. 80 Bankadan düştük 49’a. Sistem dışı kalan 31 bankada oturan müşteriler mevcut 49 bankaya geldi. Herkes aynı temele kat çıktı. Yani eski bankaları kastediyorum. Peki, Türkiye kaç kat büyüdü? O tarihten bu yana. Banka sayısı hala aynı. Bu başka bir risk getiriyor. “Yoğunlaşma riski”

Siz daha çok nüfusu aynı binada barındırırsanız olası bir depremden de daha çok etkilenirsiniz. Madem biz 2001’de finansal deprem yönetmeliği çıkardır. Hiç o deprem yönetmeliğine uygun yeni yapı kurulmasına izin verdik mi? Hayır vermedik. Hiç yeni banka yok. Madem 2001 krizinden dersler aldık niye yeni finansal kurumlar girmesine set çekiyoruz? Neyin uğruna? Şimdi her pozisyonun getirdiği forsat ve riski vardır. Biz başka bankalar girmesin diyerek kendi pozisyonumuzu başka risklere açıyoruz. Türkiye’de yeni bankların kurulmamasından kimin menfaati olur? Eski banka hissedarlarından başka hiç kimsenin menfaati olmaz.

Buraya kadar yaptığım açıklamadan sonra bir noktayı özellikle vurgulamak istiyorum. Ben zikrettiğim 300 rakamlarını o paradigma değişimine faydası olsun diye söylüyorum. Yalnızca Türkiye’de banka sayısı artsın diye değil. ‘Ne diyor bu adam? 300 tane banka mı olur.’ desinler, üzerinde biraz düşünsünler diye söylüyorum ben bütün bunları.

Yoksa Türkiye nasıl finans merkezi olacak? Kim bu büyümeyi finanse edecek? Eğer Türkiye ilk 10 ekonomi arasına girecekse bunu finanse edecek araç ve gereçlere ihtiyaç var ve ben bu söylediklerimi bu temelde söylüyorum.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Mehmet05 Aralık 2013 22:07

    2001 Krizi bakkal dükkanı gibi banka açıldığı için oldu.49 Banka bile çok .Rekabet olsun diye diğer sektörler gibi değildir.20 Banka olmalıdır ve batmasına asla izin verilmemelidir.Her ilde şube mutlaka olmalıdır sadece internetle olmaz.Çürük banka ülkenin temeline konmuş dinamittir.

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 52,25 0,67 271.700.000.000,00
ALBRK 6,43 1,90 16.075.000.000,00
GARAN 109,50 2,91 459.900.000.000,00
HALKB 21,98 0,18 157.921.421.363,16
ICBCT 13,65 2,48 11.739.000.000,00
ISCTR 10,89 0,74 272.249.673.300,00
SKBNK 5,68 0,00 14.200.000.000,00
TSKB 11,42 0,00 31.976.000.000,00
VAKBN 23,64 0,68 234.412.384.803,72
YKBNK 25,54 2,16 215.737.689.793,36