2023 için kurum sayısı, enstrümanlar ve rekabet artmalı
Bazı sektörler var ki özellikle bankacılık sektörü; çarpan etkisi yaratan sektörlerden bin tanesi. Bankacılık, hem kaydi para yaratır hem çarpan yaratır. Bankacılık sektörümüzün yaptığı olumlu ve olumsuz hareketler çarpan etkisiyle ekonomideki diğer sektörlere dağılır.
Mesela Eylül 2008 ile Şubat 2009 dönemi arasında Türkiye’de 21 milyar lira kredi kapaması oldu ve işsizlik tavan yaptı. Yani sadece bankacılığın kar etmesinin de memlekete bir faydası yok. Aman bunların bir sorunu olmasın, çok kar etsinler düşüncesi çok doğru değil. Bankacılık bir aracılık işi. Neden kar ediyor bankacılık? Hazineden, firmadan ve bireyden. Demek ki, biz ‘Aman burada bir sıkıntı olmasın’ diye bir kar transferi yapıyoruz.
Benim burada dikkat çekmek istediğim nokta şu. Biz gerek sermaye karlılığı, gerekse aktif karlılık açısından dünyadaki en karlı birkaç bankacılık sektöründen biriyiz. Neden karlıyız peki? Bankacılık taksi plakası gibi olduğundan. Yoksa başka sebeplerden değil. Sizce niçin yabancı yatırımcı bankalarımıza milyar dolarları veriyor? Rekabet olmamasından dolayı. Çünkü biliyorlar ki, 4 sene içinde o parayı geri alacaklar. Sektörde rekabet olmamasının, karlı olmasının opsiyonunu satın alıyorlar. Ama burada bankanın hissedarı dışında ekonomi açısından bir fayda yok ki. Bankanın öz kaynağında bir artış olmuyor, sadece mevcut öz kaynağın sahibi el değiştiriyor. Bu sebeple rekabeti, demin bahsetmiş olduğum o karı bu kadar az kurumda oluşmayacak şekilde geliştirmemiz lazım. Eğer bir sektörde rekabet yoksa büyüme obez olur ve bunun ülkeye bir faydası olmaz. Dolayısıyla bizim 2023 hedefine gitmemiz için bir kere kurum sayısı ve enstrümanlar olarak daha zengin ve rekabetin daha geniş olduğu bir finans sektörüne sahip olmamız gerekir.
Örneğin, İstanbul finans merkezi olacak diyoruz. Bu kadar az sayıda kurumla İstanbul finans merkezi olur mu? Bunun için dışarıdaki kurumların da buraya gelmesi lazım. Ama biz faaliyet izni vermiyoruz ki nasıl gelecekler? Üstelik bir de rahatsız oluyoruz Türkiye’ye de Pazar yaparlar diye. Sen gelene ‘Sadece buradan ihracat yap, yurt içine mal satma’ diyemezsin ki.
Hatırlarsanız biz 1994’te Gümrük Birliği’ne girerken fabrikalar kapanır. İthalat başlar ve işsizlik artar diyorduk. Mevcut oyuncuların bunu istememesi normaldi. Gümrük ve işsizlik artar diyorduk. Mevcut oyuncuların bunu istememesi normaldi. Gümrük Birliği’ni kendi pozisyonları açısından tehdit olarak algılıyorlardı. Zira ithal mal gelecekti. Buradan bankalara dönersek şu anki durumu da ben aynen böyle algılıyorum. 1994’te Gümrük Birliği’ne girdik. Peki, ne oldu?
Mevcut yerli üreticiler dünya oyuncusu haline geldi. Obez büyüme gitti daha kaliteli ürünlerle Avrupa’ya ve dünya ya mal satar hale geldik. Ondan önce Türkiye gümrük duvarları ile korunan, yerli üretimde kaliteli üretim yapmayan, kapalı ekonomisi olan bir ülkeydi. Ama dünya malı buraya gelince yerli üreticiler de, hem kar marjını hem de üretim kalitelerini ayarlamak zorunda kaldılar. Bugün yine karlılar ama anormal karlı değiller. Çünkü karları kontrol eden ithal ürünler var. Yani mevcut oyuncu Türkiye’deki finans kuruluşu sayısının artmasını ister mi? Hayır istemez. Pazar payını tehdit ediyor diye istemez. Onun için onu o kurumlardan beklemek doğru değil. Kurumların ötesinde bir vizyonla o kurumları oraya çekmek lazım.
Türkiye, 2023 Türkiye’sini finanse etmek zorunda. Yani büyüyen Türkiye’yi finanse etmek zorundayız. Bunu kamu kaynaklarıyla, özel sektör kaynaklarıyla veya dış finansmanla yapacağız. Başka türlü büyüme olamaz. Bu üç kaynaktan özel sektör finansmanı sağlayan ise bankalar ve bankacılık sektöründe bu dönüşüm olmadan yeterince hizmet etmez o hedefe. Bankacılığın şu an ki ekonomik aktiviteye katkı oranı yüzde 23 olması bile aradaki boşluğu gösteriyor ve biz çok daha fazla bir büyümeyi konuşmuyoruz. Bu çok daha başka bir vizyon. Dolayısıyla, bununla ilgili kurumların da bu vizyona doğru ‘Biz sektörümüzü nasıl yapılandırabiliriz’ noktasında amaç, motivasyon ve hareket eşgüdümünde olması lazım.”
2001 Krizi bakkal dükkanı gibi banka açıldığı için oldu.49 Banka bile çok .Rekabet olsun diye diğer sektörler gibi değildir.20 Banka olmalıdır ve batmasına asla izin verilmemelidir.Her ilde şube mutlaka olmalıdır sadece internetle olmaz.Çürük banka ülkenin temeline konmuş dinamittir.
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 52,25 | 0,67 | 271.700.000.000,00 |
ALBRK | 6,43 | 1,90 | 16.075.000.000,00 |
GARAN | 109,50 | 2,91 | 459.900.000.000,00 |
HALKB | 21,98 | 0,18 | 157.921.421.363,16 |
ICBCT | 13,65 | 2,48 | 11.739.000.000,00 |
ISCTR | 10,89 | 0,74 | 272.249.673.300,00 |
SKBNK | 5,68 | 0,00 | 14.200.000.000,00 |
TSKB | 11,42 | 0,00 | 31.976.000.000,00 |
VAKBN | 23,64 | 0,68 | 234.412.384.803,72 |
YKBNK | 25,54 | 2,16 | 215.737.689.793,36 |
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.