Volkan Karsan [email protected]

Kıbrıs’ta sorunlu tapulara çözüm: Çek modeli

KKTC’de bazı emlak sahiplerinin, inşaatçılarının ve iş insanlarının hatta yabancı pasaportluların Güney’e geçtiklerinde, Schengen bölgesine girdiklerinde Rum kesiminin talebiyle tutuklanmaları uzun zamandır kamuoyunda endişe ile izleniyor.

Haberler ortaya döküldüğünden bu yana konuyu aydınlatmak için birbirinden farklı kapılar çaldık. Hatta son olarak KKTC Meclis Başkanı Ziya Öztürkler’e sorduk, Rum kesimini suçlayan ifadeler dışında bir yanıt alamadık.

KKTC’de aydın insanların genel kanısı ise çözümü zor ama her iki tarafın da suçlu olduğu bir konu… Hele Türk tarafının konuyu fazla ciddiye almadığı da söylentiler arasında… Kimileri de eşdeğerli tapuların çoğunluğu İngiliz ya da Rus vatandaşları arasında 4-5 kez el değiştirdiğini tazminatın son sahibi tarafından ödenmesinin mümkün olamayacağını söylüyor.

Haber Hürriyeti’nin Lefkoşa temsilcisi Bahadır Ünsal konu hakkında geniş kapsamlı bir semineri izledi: “Kıbrıs sorunu ışığında mülkiyet konusundaki son gelişmeler”… Konuşmacı Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’dı…

Önce kısaca Özersay’ın ilginç hayat hikayesini özetleyelim: 1974 yılında henüz altı aylıkken babasının şehit olması ertesinde annesi ve kardeşleriyle birlikte Lefkoşa'nın kuzeyine göç etti. 1995 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. 1997 yılında Bosna Hersek'te savaş sonrası seçimlerin demokratik olabilmesi için Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü'nde çalıştı. İki dönem KKTC Cumhurbaşkanı adayı oldu. Bir kez KKTC Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevlerinde bulundu. Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve ardından ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın müzakere heyetinde yer aldı.

Kudret Özersay, özetle herkesin haklı olduğu Nasreddin Hoca’nın “Sen de haklısın” fıkrasında olduğu gibi herkese “sen de suçlusun” diyor… Ama satır aralarından “iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batıralım” demek istediği ortaya çıkıyor.

KKTC’de önemli bir siyasetçi olan Halkın Partisi liderinin açıklamaları Haberhürriyeti’nde geniş şekilde yer aldı… (https://www.haberhurriyeti.com/haber/25395442/ozersaydan-gayrimenkul-sorunu-aciklamasi-kktc-sucluluk-psikolojisinden-kurtulmali)

Biz ise anladığımız kadarını mealen aktaralım…

Rumlar bu işi siyasi bir baskı aracı olarak kullanıyor.

KKTC sessiz kaldı, durumu kontrol altına alamadı: Atı alan Üsküdar’ı geçti.

Rumlar Güney’deki Türk arazileri için hak ihlalleri yapıyor. AİHM kararları ihlal ediliyor. Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) engelleniyor.

KKTC makamları Rum tarafının adımlarına karşı somut bir tepki gösteremiyor. Meclis bir buçuk yıldır olağanüstü bir oturum yapıp tek bir karar alamadı.

Rumlar’ın tutumu, Ersin Tatar’a sandık için avantaj sağlıyor.

Mülkiyet hakları ihlallerini ele almak için ivedilikle iki toplumlu bir komite kurulmalı.

Çek Cumhuriyeti’nin Alman ve Macar mallarının tazminatsız kamulaştırması örnek alınarak Kıbrıs’ta da benzer bir çözüm üretilebilir.

Sorunu hem hukuki hem siyasi boyutlarıyla ele almak gerekiyor.

Dipnot 1:

Sanki bir düğmeye basılmış gibi başlayan orman yangınları, sadece yürek yakmakla, ciğer yakmakla kalmıyor, beyin de yakıyor. Özellikle İzmir’in dağlarında alevler saçılıyor. Çiçekler açmasın isteyenler mi var yoksa? Orman yangınları artık sadece bir çevre sorunu değil asayiş sorunu olmuştur…

Dipnot 2:

UNUTMAYIN… Bu dünyayı torunlarımızdan ödünç aldık. BUGÜN ÇEVRE, DÜNYA BARIŞI, HAK, ADALET İÇİN VE CEHALETE KARŞI BİR ŞEYLER YAPMIŞ OLMANIZI DİLİYORUM.