KONUT KREDİLERİNDE CANLANMA VAR

Ece CEYHUN - BORSA / FİNANS SERVİSİ İhtiyaç kredilerinde gelen talebin yarı yarıya düştüğünü söyleyen Yapı Kredi Bankası Genel Müdür Yardımcısı Muzaffer Öztürk, faizlerin ve merkez dışındaki konut fiyatlarının düşüşünün ise konut kredilerini canlandırdığını açıkladı. Öztürk, hükümetten gelen ÖTV indirimin ise otomotive dolayısıyla da oto kredilerine hareketlilik getirmesini beklediklerini ifade etti. Perakende bankacılıktaki son gelişmeleri değerlendiren Muzaffer Öztürk, "İhtiyaç kredilerinde talep yüzde 50 düştü. İhtiyaç kredisi için gelebilmesi için tüketicinin düzenli bir gelirinin olması lazım. İşsizliğin yüzde 13 arttığı bir ortamda, düzenli bir geliri olmayanların sayısı arttığı için, kredi talebi düşüyor. Otomotivde ise ÖTV indirimi ciddi bir avantaj sağlayacak. Konutta da şehir merkezleri dışında konut fiyatları ucuzladı. Faizlerde aşağıya geldi. Faizlerin ve merkez dışındaki konut fiyatlarındaki düşüş konut kredilerini de canlandırdı. Konutta bir miktar elinde parası olanlar almaya geliyorlar. İnsanlar faize yatırdığı parasını, faizler düşünce parasını oradan alıp, biraz da kredi çekip konuta yatırıyor" diye konuştu. Konut kredilerinde gelen iyileşmenin ilk iki aydan sonra görüldüğünü anlatan Öztürk, günlük alınan başvurunun aralık veya ocak aylarında alınan talebin üç katı olduğu bilgisini de verdi. İlk iki ayda kredi stoğunda artış yok Öztürk, yılın ilk iki ayında sektör genelinde reel anlamda stokta bir artış olmadığına dikkat çekerek "Kredi talebinde ciddi anlamda daralma var" dedi. Bu yıl yüzde 10'luk bir artış hedefini önlerine koyduklarını söyleyen Öztürk bunun mütevazi bir rakam olarak da görülmemesi gerektiğine işaret ederek şöyle konuştu: "Ocak ve şubat aylarındaki kredi gelişimine baktığımızda krediler büyümüyor. Hem KOBİ'iye yönelik nakdi kredilerde, hem de bireylere verdiğimiz tüketici kredilerinde ya da konut ile otomobil kredilerinde aynı tutarda krediyi yerine koyamıyorsunuz, talep daralıyor. Aynı miktarda krediyi yerine koyamazken ve bir taraftan da krediler geri ödenirken stokta azalma başlıyor. Yani kredileri yüzde 10 büyütmek demek geri ödenecek taksitleri ikame ettikten sonra stoğun üstüne yüzde 10 büyüme demek ki, bu da yeni yüzde 30 kredi vermeye denk gelir. Haftalık tüketici kredilerinde aldığımız başvurunun yaklaşık yüzde 50 daha azını almışız." KOBİ'lerde sorunlu kredi oranı arttı KOBİ kredilerinde de bir artış olmadığını son iki aydır ciddi anlamda KOSGEB kredilerini kullandırdıklarını onun dışında talepte ciddi bir daralma gördüklerini anlatan Öztürk, geri dönüşlerde ise problem olduğunu söyledi. Öztürk, "Tüketici, oto ve KOBİ kredilerinde sorunlu kredilerimiz 2008'e göre arttı. Yüzde yarım bir kötüleşme var" diye konuştu. Öztürk, Kredileri geri çağırmanın söz konusu olmadığını, yapılandırmaya çalıştıklarını da söyledi. Öztürk üstelik Yapı Kredi olarak yapılandırma süreçlerini hızlandırmak için bazı noktalarda yetkiyi genel merkezden bölge müdürlüklerine kaydırmaya hazırlandıklarını da anlattı. Öztürk, "Küçük problemlerle müşteriyi sık boğaz etmemek ve dara düşürmemek lazım. O nedenle yapılması gerekenleri bir an evvel yapmak gerekiyor" şeklinde konuştu. KOSGEB kredilerinin tam anlamıyla KOBİ'lere cansuyu olduğunu da vurgulayan Öztürk, 5 programla 430 milyon TL'ye aracılık ettiklerini, 4 bin 700 KOBİ'ye ulaştıklarını ve paylarının yüzde 21 olduğunu da aktardı. KOBİ'lerin bu dönemde daha çok işletme sermayesi amaçlı kredi kullandığını ifade eden Öztürk, "Tahsilatta sıkıntıya girmiş, malının ödemesi uzamış KOBİ'ler işletme sermayesi kredisi kullanmak için geliyor. Yatırım kredisi için gelen yok. Zaten bu dönemi bekleyerek geçirmesi daha iyi" ifadesini kullandı. Öztürk krizde en çok otomotiv ve yan sanayisinin yoğun olduğu illerin etkilendiğini kaydederek "Yapılandırılan kredilerin belli bir kısmını oluşturulacak bir fonun garanti vereceğinden söz ediliyor. Eğer o garantiler devreye girerse, bankalarda yapılandırma ve yeni kredi vermede daha rahat olurlar. Şu anda Türkiye'de şirketler zayıf, patronlar güçlü. Kredi talebi geliyor patronun mal varlığı sıralanıyor. Bilançolarda şirketlerin gerçek durumunu göremiyoruz" diye konuştu. KUTU BİZ AVRUPA'DAN ÖNCE DÜZLÜĞE ÇIKARIZ: Muzaffer Öztürk, Türkiye ekonomisinin Avrupa'dan önce düzlüğe çıkmasını ama asıl yükseliş için Avrupa ekonomisinin de toparlanması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin ihracat ülkelerinin krizi ağır geçirdiğine dikkat çeken Öztürk, "Macaristan krizden önce Türkiye'ye örnek gösterilirdi. Ama bu kriz gösterdi ki Macaristan bizden iyi durumda değil. Biz doğu Avrupa ülkelerinden çok daha iyi durumdayız. Gelişmiş Avrupa ülkelerinde iyileşme olduktan sonra bizde de dirilme olur. Krizi aşmak için iç talep yeterli değil ihracat yaptığımız pazarların da canlanması gerekiyor" dedi.