BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,85 -2,92 363.220.000.000,00
ALBRK 7,92 -1,86 19.800.000.000,00
GARAN 141,20 -0,77 593.040.000.000,00
HALKB 37,06 -1,12 266.267.874.236,52
ICBCT 13,38 0,38 11.506.800.000,00
ISCTR 13,72 -1,22 342.999.588.400,00
SKBNK 7,79 0,13 19.475.000.000,00
TSKB 12,80 -0,31 35.840.000.000,00
VAKBN 29,88 -3,36 296.287.735.107,24
YKBNK 35,94 -2,18 303.587.023.146,96

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkİŞTE AKBANK'IN BAŞARISININ SIRRI----

İŞTE AKBANK'IN BAŞARISININ SIRRI

İŞTE AKBANK'IN BAŞARISININ SIRRI
20 Haziran 2009 - 11:45 www.finansingundemi.com

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer International Herald Tribune'e (IHT) konuştu. işte o haber ve Suzan Sabancı Dinçer'in önemli açıklamaları

Eski tarz bankacılık ve aile şirketleri şimdilerde yeniden revaçta. Her ikisi de; aşırı karmaşık türev ürünler ve mal sahibi olmadıkları için sorumluluk almaktan genellikle kaçınan yatırımcılarla çarpık bir kapitalizm versiyonu tarafından karakterize edilen büyüme döneminin ardından, geçmişte bırakılan türden bir istikrarı ve değerleri beraberinde getiriyor. KURUMSAL MESAFE KORUNDU Piyasa değeri açısından Türkiye'nin en büyük bankası olan Akbank, bu temkinli kategoriye tam olarak uyuyor. Bir aile şirketi olan Sabancı Holding, hisselerin yaklaşık yüzde 44'üne sahip; aile üyelerinin de yüzde 7 hissesi var. Bankanın en büyük hissedar olarak Sabancı ailesi, 61 yıl önce Türkiye’nin 4. büyük şehri Adana'da pamuk üreticilerine kaynak sağlayarak faaliyetlerine başlayan bankanın yönetimindeki dönüşüm ve değişim sürecini destekledi. Bankanın kuruculardan birinin torunu olan şu andaki Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, bankanın başarısının sırrının bir bakıma Sabancı Holding ile ilişkilerinde kurumsal bir mesafenin korunmasından kaynaklandığına inanıyor. 'ARAMIZDA ÇİN SEDDİ VAR' Sabancı Dinçer, akrabaları tarafından yönetilen Holdingle ilişkilerle ilgili : "Bütçemizi onlara sunuyoruz, ancak aramızda profesyonel bir "Çin Seddi" var" diyor. Suzan Sabancı Dinçer, bu ilişkinin, uzun vadeli yatırım perspektifini benimsemiş olan Sabancı Holding'in müdahaleci olmayan kurumsal yönetim modelinden kaynakladığını düşünüyor. Akbank’taki kariyeri 23 yılı bulan Suzan Sabancı Dinçer, geleneksel bankacılığın Akbank’ın güçlü tarafı olduğunu kaydetti. “Türev ürünlerimiz yok, bilançomuzda görülen neyse o” diyor. Akbank'ın sahip olduğu ve gelişmiş ülkelerdeki pekçok bankanın iki katından fazla olan yüzde 17.6’lık sermaye yeterlik rasyosu da bu yaklaşımın bir parçası. Açıkçası, bunun altında kısmen, Türkiye’yi 2001-2002 yıllarında sarsan krizin ardından oluşturulan bankacılık sektöründeki sıkı düzenleme ve denetim sistemi de yatıyor. 'BİLANÇOSU SEKTÖRÜN GENELİNDEN İYİ' Bank of America/Merrill Lynch Analisti Ecem Nalbantgil, Nisan ayında yayınladığı araştırma raporunda, Akbank’ın bilançosunun sektörün genelinden daha iyi durumda olduğunu belirtiyor. Bankanın yüzde 3 olan takipteki krediler oranının yıl sonuna kadar çok fazla artması beklenmiyor. Türk bankacılık sisteminde takipteki kredilerin oranı yüzde 3.6 ve analistler, bu oranın, sene sonuna kadar yüzde 5.5’in oldukça üzerine çıkacağını düşünüyorlar. Ancak Nalbantgil, Akbank hisselerinin, rakiplerinin altında performans göstereceğini tahmin ettiğini, bunun da esas olarak hisse fiyatının şu ana kadar daha dirençli olmasından kaynaklandığını belirtiyor. Yüzde 25'i İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem gören Akbank hisselerine en büyük destek, işlem gören hisselerin yüzde 80’ine sahip olan uluslararası yatırımcılardan geliyor. 2007 yılının başlarında, Citigroup 3,1 milyar dolar karşılığında, bankanın yüzde 20 hissesini aldı. Birçok iştirakini ve yatırımını satmaya niyetlenen ve Amerikan bankası, Akbank’ı uzun vadeli ve stratejik bir yatırım olarak gördüğünü ifade etti. Bu stratejik ortaklığın faydaları Suzan Sabancı Dinçer’in Citigroup Uluslararası Danışma Kurulu'nda yer alması ve Citigroup’tan üst düzey bir yöneticinin Akbank Yönetim Kurulu'nda yer alması veya beraber yeni ürünlerin geliştirilmesiyle sınırlı değil. Sabancı Dinçer, bu stratejik ortaklığın, uluslararası bankacılık piyasasının ne kadar sıkıntılı olduğunun emarelerini 2008’in ilk döneminde görmelerini sağladığını ve böylelikle Akbank’ın dış piyasalara açılımında çok daha dikkatli davrandığını belirtiyor. Hızlı büyüme yılları sırasında yabancı bankaların Türk Bankacılık sektörüne girişlerine rağmen, Türk bankaları genellikle pazar paylarını korudular. Üç kamu bankası dahil olmak üzere en büyük yedi bankanın toplam pazar payı yaklaşık yüzde 80. Kurumsal finansman alanında hizmet veren danışmanlık şirketi CFS’nin kurucusu Sinan Arslaner bankacılık sektöründe insan ilişkilerinin belirleyici olduğuna inanıyor. “Akbank’ta şube müdürünüzü ziyaret edip, kahvenizi içerken sorunlarınızı anlatabilirsiniz” diyor. “Bankanın bilgisayar ekranında görünen çok haneli bir numaradan ibaret değilsiniz. Akbank’ın müşterilerine her şeyden önce birer insan olarak yaklaşması, bankanın krize rağmen pazar payını korumasına, hatta büyütmesine yardımcı oluyor.” DOLAR BAZINDA KARINI YÜZED 11 ARTIRDI Londra yakınındaki Richmond Üniversitesi'nde finans ve uluslararası pazarlama eğitimi aldıktan sonra işletme yüksek lisans (MBA) derecesini Boston Üniversitesi’nden alan, evli ve iki çocuk annesi Sabancı Dinçer, ziyaretçilerini her zaman ofisinden çıkıp güleryüzle karşılıyor. Türkiye’de kadınların iş dünyasının üst mevkilerinde kendilerine yer bulmalarının çok alışılmadık bir durum olmadığını belirten Sabancı Dinçer, Vodafone Türkiye ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) başındaki kadınları da örnek olarak gösteriyor. Akbank’ın toplam kredileri, kurumsal, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve tüketici kredileri olmak üzere yaklaşık eşit olarak dağılıyor. Banka, olağandışı kalemler hariç olmak üzere 2009 yılı ilk çeyreğinde 569 milyon lira (363 milyon dolar) net kar açıkladı. Bu rakam, net karda dolar bazında yıllık olarak yüzde 11’lik bir artış olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin gayrisafi yurtiçi hasılasının ise yılın ilk çeyreğinde en az yüzde 6 gerilediği tahmin ediliyor. 2009 yılında ekonominin yaklaşık yüzde 3,5 daralması bekleniyor. Türkiye ile diğer gelişmekte olan piyasa ekonomileri arasındaki temel farkın Türkiye’de bankacılık sektöründe sorun yaşanmaması olduğunu belirten Suzan Sabancı Dinçer, “Bizim gündemimizde farklı bir konu var; o da Türkiye’nin büyümesini nasıl sağlayabiliriz” diyor.
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!