Ziraat'ten ''yüzyılın karı''

Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, banka olarak yüzyılın karı denebilecek bir kar elde ettiklerini, brüt karlarının 4 milyar 417 milyon liraya ulaştığını, vergi karşılığı olan 906 milyon lira düşüldükten sonra, net karlarının 3 milyar 511 milyon lira olduğunu bildirdi. Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, Rixos Otelde yaptığı basın toplantısında, bankanın 2009 yılı faaliyet sonuçlarını ve 2015'e kadar genel vizyonunu açıkladı. Çağlar, 2009 yılında sektörün üzerinde büyüme performansı gösterdiklerini ve aktif büyüklüklerinin 125 milyar Liraya çıktığını söyledi. Toplam kredilerinin 35 milyar 792 milyon liraya ulaştığını da bildiren Çağlar, sektörün en çok kredi veren bankası olduklarını, haftada ortalama 1 milyar liranın üzerinde kredi kullandırdıklarını, 1 milyar liranın altında hiç düşmediklerini kaydetti. Bankanın yapılandırma uygulamalarına de değinen Çağlar, söz konusu yılda 172 bin 600 kişinin 2,7 milyar lira borcunun yapılandırıldığını anlattı. 3 milyar 511 milyon lira net karla yüzyılın karını elde ettiklerini bildiren Çağlar, ''banka olarak yüzyıldır böyle bir kar elde etmediğimizi düşünüyoruz. Brüt karımız 4 milyar 417 milyon lira, vergi karşılığı olan 906 milyon lira düşüldükten sonra net karımız 3 milyar 511 milyon lira'' dedi. Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, son 6 yıllık dönemde Hazine'ye ve kamu maliyesine 14 milyar liranın üzerinde kaynak aktardıklarını, ''kamuya yük olan bir Ziraat Bankasından, kamuya kaynak sağlayan Ziraat Bankasına'' gibi bir yaklaşım içerisinde olduklarını kaydetti. Çağlar, Rixos Otelde yaptığı basın toplantısında, bankanın 2009 yılı faaliyet sonuçlarını ve 2015'e kadar genel vizyonunu açıkladı. Çağlar, konuşmasında, Ziraat Bankası olarak yurtiçinde 1305 şube, yurtdışında 17 ülkede 67 şubeyle faaliyetlerine devam ettiklerini, 2009'da banka bünyesine katılan 2500 personel dahil toplam 22 bin 200 personelle hizmet verdiklerini söyledi. Sektörün üzerinde büyüme kaydettiklerini ve aktif büyüklüklerinin 125 milyar liraya ulaştığını bildiren Çağlar, bu dönemde diğer bankaların bir parça daha ihtiyatlı büyüme stratejilerini tercih ettiklerini kaydetti. Çağlar, ''Sektör yüzde 14 büyürken biz yüzde 19'luk bir büyümeyi gerçekleştirdik, 125 milyar liralık bir aktif büyüklüğe ulaştık'' dedi. Aktif içerisindeki en önemli kalemlerden birinin menkul kıymetler olduğunu hatırlatan Çağlar, menkul kıymetler cüzdanında toplam 68 milyar liralık bir menkul kıymet stoku taşıdıklarını kaydetti. ''Bu dönemde bankalar menkul kıymetlere yöneldiler, kredilerden çıktılar'' eleştirisinin yapıldığını, belirten Çağlar, banka olarak sektörün altında bir menkul kıymet büyüklüğüne ulaştıklarını, sektör menkul kıymet stokunu yüzde 36 artırırken, Ziraat Bankası'nın yüzde 21'lik artışa ulaştığını söyledi. Menkul kıymetlerde sektör payına da değinen Çağlar, Ziraat Bankası'nın sektörde ihraç edilen her 4 kağıttan birini taşıdığını, sektördeki menkul kıymetlerin toplam 4'te birini banka olarak kendilerinin taşıdığını kaydetti. KREDİLER Kredilerin bu dönemde performans gösterdikleri kalemlerden biri olduğunu ifade eden Çağlar, 2003'te belki de Türk bankacılık tarihinde hiç olmayan birşeyi 7 yıllık bütçeyi yaptıklarını ve kredi stratejilerini yüzde 50'si bireysel, yüzde 25'i tarımsal, yüzde 25'i ticari krediler şeklinde planladıklarını anlattı. Çağlar, 2009'da 7 yıllık performans sonunda bu rakamların tutturulduğunu, kredilerin yüzde 51'inin bireysel, yüzde 25'inin ticari, yüzde 24'ünün tarımsal kredi olarak şekillendiğini anlattı. Türkiye'nin en yaygın bankası olduklarını belirten Çağlar, 441 yerde Ziraat Bankası şubelerinden başka şube bulunmadığını kaydetti. Ziraat Bankası kredilerinin yüzde 25'inin Marmara Bölgesi'nde yüzde 75'inin diğer bölgelerde kullandırıldığını kaydeden Çağlar, sadece belli bölgelerine değil, Türkiye'nin tüm yörelerine kredilerini ulaştırdıklarını söyledi. ''TÜRK LİRASINDA SEKTÖRÜN EN ÇOK KREDİ VEREN BANKASI'' Can Akın Çağlar, bu dönemde özellikle kredi taleplerinin daralması, bankaların ihtiyatlı yaklaşımları, menkul kıymetlerin, Hazine kağıtlarının zaman zaman yüksek getiri sağlaması çerçevesinde bankacıların kredilerde bir parça yavaş davrandığını ancak Ziraat Bankası olarak yollarına devam ettiklerini ve 2009'da 35 milyar 792 milyon lira kredi hacmine ulaştıklarını açıkladı. Çağlar, ''Sektörün kredi büyüme oranı yüzde 6 iken banka olarak biz yüzde 19'luk büyüme rakamına ulaştık'' dedi. ''Bankanın en''lerine bir yenisini daha eklediklerini vurgulayan Çağlar, ''sektörün Türk lirası kredilerde en çok kredi veren bankası olduklarını'' kaydetti. ''Ziraat Bankası kredi vermiyor'' şeklindeki eleştirilere en güzel cevabın bu olduğunu dile getiren Çağlar, 2003'te krediler anlamında sektörün oldukça gerisinde olan bir bankadan 7 yıllık performans sonunda en fazla kredi veren banka konumuna gelmenin kendileri için haklı bir gurur olduğunu söyledi. 2009 yılının genelinde haftada kullandırılan kredilerin 1 milyar liranın altına hiç düşmediğini kaydeden Çağlar, her hafta aşağı yukarı 600-700 milyon lira ticari kredi, 155 milyon lira tarımsal kredi, ortalama 348 milyon lira tarımsal kredi kullandırdıklarını anlattı. Küresel krizin Türkiye'de en derin Eylül 2008 ve Haziran 2009 arasında yaşandığını hatırlatan Çağlar, ''Bu dönem içerisinde Türkiye'deki 49 bankanın kullandırmış olduğu krediler 7,5 milyar lira arttı. Bu 7,5 milyar lira kredinin 5 milyar lirası sadece bankamız tarafından kullandırılan krediler'' dedi. ''BİREYSEL KREDİLERDE SEKTÖR LİDERİ OLDUK'' Ödeme güçlüğü çeken bireysel, ticari ve tarımsal kredi müşterilerine yönelik ödeme kolaylığı uygulamaları yaptıklarını, kredilerin vadelerinin uzatıldığını, faiz oranlarında indirime gidildiğini anlatan Çağlar, ''Yapılandırma uygulamaları sonucu toplam 172 bin 600 kişinin 2,7 milyar lira borcu yapılandırıldı'' dedi. Bireysel kredilerin bankanın bir başka ''en''i olduğunu kaydeden Çağlar, 2009'da sektör bireysel kredilerde yüzde 11 büyürken Ziraat Bankası'nın yüzde 26 büyüdüğünü ve 16,8 milyar liralık bireysel kredi rakamına ulaştıklarını söyledi. Çağlar, ''Toplam bireysel kredilerde Ziraat Bankası olarak sektör lideri olduk'' dedi. Tüketici kredilerinde 81 ilin 78'inde banka olarak lider konuma geldiklerini bildiren Çağlar, ''Türkiye'deki her 4 kişiden birinin ihtiyaç kredisi bankamız tarafından karşılanmakta. Son 5 yıldır konut anlamında bakıldığında 237 bin kişiyi konut sahibi yaptık ya da konut sahibi olmalarında finansman desteği sağladık'' diye konuştu. Ticari kredilerinin de artmaya devam ettiğini belirten Çağlar, bu yarışa geç başlamalarına rağmen sektör ticari kredilerde yüzde 3 artarken, banka olarak yüzde 9'luk bir artış gösterdiklerini, 8 milyar 258 milyon liralık bir ticari kredi hacmine ulaştıklarını söyledi. KOBİ kredilerine değinen Çağlar, bu sürede sektörde ''KOBİ kredilerinin kesilmesine'' ilişkin çok şikayet olduğunu, 2009'da sektörde yüzde 1 daralma yaşanan KOBİ kredilerinde banka olarak yüzde 12'lik artış gerçekleştirerek 2 milyar 793 milyon liralık KOBİ kredi hacmine ulaştıklarını kaydetti. Çağlar, 2009'da KOBİ kredi hacminin haftada ortalama 109 milyon lira kredi kullandırılmasıyla 5,1 milyar lira olarak gerçekleştiğini söyledi. Önce çiftçinin bankası olan Ziraat Bankası'nın herkesin bankası olma yolunda giderken, KOBİ bankacılığında da ciddi performans gösterdiğini anlatan Çağlar, bunun somut göstergesinin 2009'da KOSGEB işbirliği ile düzenlenen ''KOBİ Destek Kredisi'' programı kapsamındaki kredilerde Ziraat Bankası olarak 27 bin KOBİ'ye kredi vermeleri olduğunu kaydetti. TARIMSAL KREDİLER Tarımsal kredilerde 2009'da 7 milyar 708 milyon lira yıl sonu bakiyesine ulaştıklarını, bir önceki yıla oranla yüzde 21'lik artış gösterdiklerini ifade etti. Çağlar, çiftçiye kullandırdıklarını kredinin son 6 yılda 25 milyar liralık hacme ulaştığını söyledi. Ziraat Bankası Genel Müdürü Çağlar, haftada 2006'da 70 milyon lira, günümüzde ise 155 milyon lira kesintisiz finansman desteği sağladıklarını anlattı. Zaman zaman çiftçilerin kredi alamadığı şeklindeki eleştiriler geldiğini hatırlatan Çağlar, her hafta 155 milyon lira kredi kullandırılan ortamda bazıları kredi alamıyorsa burada sorunun bankadan değil, kendilerinin bankaya daha önceki dönemlerde ödeme taahhütlerini yerine getirememelerinden kaynaklandığını ifade etti. Tarımsal kredilerin yüzde 30'unun tarımsal yatırım kredisi olduğuna işaret eden Çağlar, çiftçilere daha çok yatırım kredisi kullandırmayı, kısa süreli finansman ihtiyaçlarını ise yüzde 30'luk bir bölümde karşılamayı hedeflediklerini söyledi. Çağlar, Ziraat Bankası tarafından tarımsal kredilere uygulanan sübvansiyonlu faiz oranlarının 30 yıl sonra ilk defa yüzde 9,75-yüzde 5,20 arasında değişen ''tek haneli'' oranlara indirildiğini de kaydetti. TAKİPTEKİ KREDİLER Takipteki kredilerde sektöre oranla iyi bir performans gösterdiklerini vurgulayan Çağlar, sektörün takip oranı yüzde 5,2 iken Ziraat Bankası'nın 2009 sonu itibariyle takipteki kredi oranının yüzde 1,9 seviyesinde olduğunu söyledi. Çağlar, ''Tarımsal kredilerde verilen 100 lira kredinin 2002 yılında 62 lirası geri dönmezken, bugün sadece 2,4 lirasında problem yaşıyoruz. Bireysel kredilerin 3,3'ü geri dönmezken bugün sektör lideri olduğumuz ortamda yüzde 1'i geri dönmüyor. 2002'de yüzde 24 geri dönmeme oranıyla çalışırken, bugün yüzde 1,9'luk bir geri dönmeme oranıyla çalışıyoruz'' diye konuştu. ''HER 4 KİŞİDEN BİRİ ZİRAAT BANKALI'' Bankanın pasif yapısı konusunda da bilgi veren ve mevduatın en önemli kalemleri olduğunu anlatan Çağlar, ''Sektörde mevduat yüzde 14 artarken bu dönemde bankamız yüzde 18'lik bir mevduat artışına ulaştı. 100 milyar liraya yaklaşan bir hacimle mevduatta sektör lideri konumumuzu devam ettirmeye çalışıyoruz'' diye konuştu. Sektörde toplam 98 milyon (TL, döviz) hesap bulunduğuna işaret eden Çağlar, ''Bunun yüzde 36'sı yani 35 milyon mevduat sadece Ziraat Bankamızda. Tasarruf mevduatında ise sektörün yüzde 25'ini banka olarak biz taşıyoruz. Yani sektördeki (her 4 kişiden biri Ziraat Bankalıdır) diye ifade edebiliriz'' dedi. YÜZYILIN KARI Karlılıkta 2003'te 2 numara olan Ziraat Bankası'nın 2003'ten sonra sektörün hep en karlı bankası konumunda bulunduğunu ifade eden Çağlar, şöyle konuştu: ''2009'a geldiğimizde net karımız 3 milyar 511 milyon lira. Buna bir isim bulalım dedik. 'Yüzyılın karı' diye ifade edebileceğimiz bir rakama ulaştık. Banka olarak yüz yıldır böyle bir kar elde etmediğimizi düşünüyoruz. Brüt karlılığımız 4 milyar 417 milyon lira. Bunun içerisinden 906 milyon liralık vergi karşılığı ayrıldıktan sonra elimizdeki net kar rakamımız 3 milyar 511 milyon liraya gelmiş vaziyette.'' Çağlar, zaman zaman menkul kıymetlerden elde ettikleri faizlerle kar elde ettikleri şeklinde görüşlerin dile getirildiğini, kısa zamanda bunu değiştirmelerinin mümkün olmadığını söyledi. 2002 yılında elde ettikleri faiz gelirlerinin yüzde 87'sini menkul değerler cüzdanından, yüzde 6'sını kredilerden elde ettiklerini ancak bu oranın artık gittikçe birbirine yaklaştığını anlatan Çağlar, ''Artık yüzde 40'ı kredilerden elde ettiğimiz faiz gelirleri, yüzde 58'si ise mevduattan ve menkul kıymetlerden elde ettiğimiz faiz gelirlerine ulaştık. İlerleyen dönemde kredilerdeki bu artan ivme devam ettiği süre içinde menkul kıymetlerdeki payımızı sektör içinde azalttıkça bu oranın tersine doğru geliştiğini hep birlikte görmeye çalışacağız'' dedi. Bu karlılığın altında yatan nedenleri zaman zaman kendilerine sorduklarını ifade eden Çağlar, şöyle konuştu: ''2002 yılında bankamızın toplam genel giderleri, faiz giderlerimizin dışındaki personel, yakıt, taşıt vs gibi toplam genel giderlerimiz 1,6 milyar lira iken bugün 1,8 milyar liraya gelmiş vaziyette. Yani biz 7 yıllık süre içerisinde toplam giderlerimizi yüzde 18 artırırken sektör yüzde 123 artırmış vaziyette. Eğer ki biz de sektör kadar genel giderlerimizi artırmış olsaydık bugün 4 milyar liranın üzerinde genel giderle Ziraat Bankasını çalıştırıyor olacaktık. Bu tasarruflu çalışma anlayışımızın bir sonucudur. Üstelik 2002 yılındaki personel sayımızla bugünkü personel sayımız hemen hemen aynı. Yaptığımız tasarruflu çalışmanın sonucunda 1,2 milyar lira kadar genel giderlerimizi indirme başarısını gösterdik.'' KARLILIĞIN DAĞILIMI Karlılığın dağılımına ilişkin olarak da 2009 yılında sektörün aktif karlılığı yüzde 2,6 iken Ziraat Bankasının yüzde 3,1'lik bir aktif karlılığına ulaştığını belirten Çağlar, sektör yüzde 20,4 civarında bir özkaynak karlılığıyla çalışırken kendilerinin yüzde 40'lık özkaynak karlılığıyla çalıştıklarını kaydetti. ''Kamuya yük olan bir Ziraat Bankasından kamuya kaynak sağlayan Ziraat Bankasına'' şeklinde bir yaklaşım içerisinde olduklarını ifade eden Çağlar, 2000'li yıllara gelindiğinde ülke olarak üretilen GSMH'nin yüzde 6'sı kadar Ziraat Bankası'nın zarar ettiğini, daha sonra 4600 sayılı kanunla görev zararlarının ortadan kalkması, bankanın karlı şekilde çalıyor olması sonucunda bu zararların ortadan kalktığını ve son 6 yılın kar şampiyonu olarak yollarına devam ettiklerini söyledi. 2001 yılında 12,1 milyar liralık bir görev zararının Hazine'ye aktarıldığını, o günkü kurla bu rakamın 8,4 milyar dolar olduğunu vurgulayan Çağlar, ''Aynı oran devam etseydi, herhangi bir yapılanma yapılmasaydı yine GSMH'nin yüzde 6'sı kadar banka bilançosunda zarar olsaydı 2008 itibariyle bu zarar 46 milyar dolar olacaktı. Bu da borç yükü olarak hepimizin üzerinde kalacaktı. Sonuçta 12,1 milyar liralık görev zararına karşılık, son 6 yıllık dönemde Hazine'ye ve kamu maliyesine 14 milyar liranın üzerinde kaynak aktardık'' diye konuştu. 2015 VİZYONU Çağlar, Ziraat Bankasının 2015 vizyonu konusunda da bilgi verdi. Bundan sonra bankanın yerel gücünü yurt dışında bölgesel güç haline getirmeye çalışacaklarını belirten Çağlar, şöyle devam etti: ''Ama yurt içerisinde de en az sektör kadar büyüyeceğiz. Ne sektörün çok önünde koşacağız, ne de çok gerisinde kalacağız. Sektör kadar büyümeye devam edeceğiz. Yurt dışında ise yerel gücünü, bölgesel güç haline dönüştüren bir banka haline gelme arzusundayız. O yüzden yakın coğrafyamızdaki bütün ülkelerde şubelerimiz, bankalarımız söz konusu. Türkiye'nin sınır komşusu olan ülkelerden Suriye hariç şimdilik, hepsiyle bir şube, ya da iştirak, ya da temsilcilik yoluyla networku oluşturmuş vaziyetteyiz. Özellikle Balkan coğrafyasında özellikle körfez bölgesinde, özellikle Türki coğrafyalarda kısacası Türk iş adamlarının gittiği her yerde onlarla birlikte olmak ya da onlardan önce oralarda olmak şeklinde bir stratejiyle artık 46 yıldır yurt içinde oluşturduğumuz gücü, bölgesel bir güç haline çevirme arzusundayız.''