Yazdır
FINANSINGUNDEMI.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Çalışanlar şu anda işlerine “dört elle sarılıyor.” Diğer bir deyişle çalıştıkları mevcut işyerine sıkı sıkıya tutunuyor. Ancak CNBC’nin haberine göre, kariyer uzmanları ve iş gücü ekonomistleri mevcut pozisyonunuza tutunmanın bir doğru bir de yanlış yolu olduğunu söylüyor. Yanlış yol tercih edildiğinde ise bu çalışanlara pahalıya mal olabilir.
Çalışanlar neden işlerine tutunuyor?
ABD’de istihdam piyasasındaki gönüllü işten ayrılma işlemlerinin ivmesini ölçen “işten ayrılma oranı” son aylarda yüzde 2 seviyesinde seyrediyor. Bu, 2016’dan bu yana görülen en düşük sürdürülebilir oran.
CNBC’nin haberine gçre, ZipRecruiter’ın en güncel üç aylık yeni işe alımlar anketi de yeni işe alınanların yaklaşık yüzde 52’sinin son iki yılda yalnızca bir kez iş değiştirdiğini gösteriyor. Bu oran, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 43’tü. Site, her çeyreğin ikinci ayında çalışanlarla anket yapıyor.
Uzmanlara göre bu “işe tutuma” davranışının bir kısmı zorunluluktan kaynaklanıyor. Zira mevcut istihdam piyasasında iş bulmak giderek zorlaştı. İstihdam artışı belirgin şekilde yavaşladı ve işe alım temposu, Kovid-19 pandemisinin ilk günleri hariç, 2013’ten bu yana en düşük seviyesinde. ZipRecruiter İstihdam Ekonomisti Nicole Bachaud, “Bence birçok çalışan şu anda piyasadaki belirsizliğin farkında” diyor.
Ancak durum tek taraflı değil: İşverenler de çalışanlarına sıkı sıkıya tutunuyor
2021 ve 2022’de yaşanan, işten ayrılma işlemlerinin tarihi derecede yüksek rakamlara ulaştığı “büyük istifa” döneminde işverenler için yeni çalışan bulmak zordu. Wells Fargo Yatırım Enstitüsü Kıdemli Küresel Piyasa Stratejisti Scott Wren, yakın tarihli piyasa değerlendirmesinde şunları yazdı:
“Birçok şirket, çalışan eksikliği yaşamamak için personeline tutundu. Ayrıca, tarifelerin ve ekonomik büyümenin üzerindeki belirsizlik, birçok şirketin mevcut iş gücünü genişletme konusunda tereddütlü davranmasına yol açtı.”
ZipRecruiter’dan Bachaud, işçilerin yavaşlayan istihdam piyasasında daha fazla işten çıkarma dalgasının gelebileceğinden korktuğunu ve yeni bir iş yerine tanıdık bir rolde kendini daha güvende hissedebileceğini söylüyor.
İşine “sarılmanın” doğru ve yanlış yolu
Ancak bir işte kalmayı seçmenin de riskleri var. Özellikle de gelişebilme fırsatlarını değerlendirmeyen, durağan kalan çalışanlar için… Bachaud, “Tembellik işinizi riske atabilir” diyor.
Korn Ferry CEO ve Yönetim Kurulu Hizmetleri Başkan Yardımcısı Alan Guarino’ya göre yöneticiler genelde çalışanları hem objektif hem de subjektif nedenlerle işten çıkarıyor.
Guarino, objektif değerlendirmelerin devamsızlık, görevleri yerine getirmemek veya olumsuz tutum gibi ölçülebilir unsurlara dayandığını belirtti. Subjektif kısmı aşmanın yolu ise öne çıkmanın ve “etkileyici olmanın” yollarını bulmaktan geçiyor.
İstihdam uzmanı, çalışanların pazarlık gücünü kaybettiğini ve bunun öne çıkmayı daha da zorlaştırdığını söyledi:
“İşine dört elle sarılanların olduğu bir piyasada, aslında daha etkileyici olmak için daha çok çalışmak zorunda kalabilirsiniz. Zira işe alımların fazla olmadığı bir ortamda işvereniniz sizden daha fazlasını talep edebileceklerini düşünebilir. Ayrıca sizin başka bir yere gidemeyeceğiniz konusunda da özgüvenleri yüksek olabilir.”
Tüm bunlar, daha fazla sorumluluk üstlenmeniz veya yeni fırsatlara ve zorluklara açık olduğunuzu göstermeniz gerektiği anlamına gelebilir.
Guarino’ya göre, müşteriler harcama yapmadığında bile onlarla ilgisini sürdüren çalışanlar, ekonomi toparlandığında çok güçlü bir konum elde ediyor.
Bu noktada kariyer koçu Mandi Woodruff-Santos, çalışanların “yerinde yön değişimi” yapması gerektiğini savunuyor. Bu, mevcut şirketinizde ilerleme yolları aramayı, örneğin terfi istemeyi ya da yeni beceriler öğrenmek için bir meslektaşınızı gözlemlemeyi içeriyor.
Uzmanlara göre zor iş piyasalarında iş ilişkileri kurmak da kritik
Guarino, sosyal sermayenizi (mentorlar, meslektaşlar ve diğer kurumlardaki bağlantılar) artırarak, iş piyasası yeniden canlandığında başarıya hazırlanmanız gerektiğini söyledi.
Kariyer uzmanı “Bu ‘büyük işe dört elle satılma’ döneminde, çalışanların yeni iş arayarak harcayacağı zamanı iş ağlarını genişletmeye ayırmaları gerekli. Ufukta yeni bir ‘büyük istifa’ dalgası var. Sosyal sermaye ağını geliştirenler, fırsatlar ortaya çıktığında telefonları çalan ilk kişiler olacaktır” tavsiyesinde bulundu.
Eğitimciler Z kuşağına inanıyor, Z kuşağı kendine inanmıyor
Çalışanları işten yapay zeka mı çıkarıyor?
'Avokado tostu' tüketicilerini zor günler bekliyor