BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,85 -2,92 363.220.000.000,00
ALBRK 7,92 -1,86 19.800.000.000,00
GARAN 141,20 -0,77 593.040.000.000,00
HALKB 37,06 -1,12 266.267.874.236,52
ICBCT 13,38 0,38 11.506.800.000,00
ISCTR 13,72 -1,22 342.999.588.400,00
SKBNK 7,79 0,13 19.475.000.000,00
TSKB 12,80 -0,31 35.840.000.000,00
VAKBN 29,88 -3,36 296.287.735.107,24
YKBNK 35,94 -2,18 303.587.023.146,96

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkTÜRKİYE'NİN FİNANSAL HARİTASI----

TÜRKİYE'NİN FİNANSAL HARİTASI

TÜRKİYE'NİN FİNANSAL HARİTASI
02 Temmuz 2009 - 22:24 www.finansingundemi.com

BDDK'nın Finansal Türkiye Haritası'nı haberleştiren Ekonomist Dergisi, bu haritadan yansıyan gerçekleri şöyle aktarıyor...

Krizden Türkiye’nin finansal haritasına yansıyan gerçekler Türkiye’nin finansal haritasını yayınlayan BDDK’ya göre mart 2009 itibariyle sorunlu krediler, geçen yılın aynı döneminde göre yüzde 71 artarak yaklaşık 17 milyar TL’ye yükseldi. Mayıs sonu itibariyle ise sorunlu kredilerin oranı yüzde 4.7 seviyesine ulaştı. Finansal haritanın ortaya çıkardığı yeni bir gerçek ise küçük illerin takipteki alacak miktarındaki oransal artış. Miktar küçük olsa da küçük illerde yüzde 500’e varan artış dikkat çekiyor. BEHİYE SELİN TANER/ EKONOMİST Krizin etkilerinin iyice ortaya çıktığı 2008 yılının son aylarında Türk bankacılık sektöründe takipteki kredi oranları da artmaya başladı. Bu döneme kadar sorunlu krediler yüzde 1-2 seviyelerinde sakin bir seyir izlerken, krizle birlikte şirketlerin işlerinin bozulması, artan işsizlik, sorunlu kredilere de artış olarak yansıdı. Böylece mayıs sonu itibariyle sektörde sorunlu kredilerin toplam krediler içindeki payı yüzde 4.7 seviyesine kadar yükseldi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yayınladığı Finansal Türkiye Haritası da bu anlamda ilginç bilgiler içeriyor. Rapora göre Mart 2009 itibariyle Türkiye’de nakdi krediler geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artarak 294.6 milyar lira yükseldi. İller bazında bakıldığında nakdi kredilerde en büyük payı alan iller ise şaşırtıcı değil: İstanbul, Ankara ve İzmir. Buna karşılık takipteki alacaklara bakıldığında söz konusu dönem itibariyle yüzde 71 oranında artış olduğu göze çarpıyor. Takipteki alacak tutarı en yüksek olanlar yine üç büyük il. Ancak alacak oranlarındaki artışa bakıldığında ilginç bir sonuç çıkıyor. Burada ilk sıralarda Bayburt, Samsun ve Ordu yer alıyor. Bu illerde toplam kredi hacminin küçük olmasına rağmen takipteki alacakların yüzde 500’ler oranında artış göstermesi dikkat çekici. Üç büyükler başta 2009’un ilk üç aylık verilerine göre toplam kredi hacmi en yüksek il 113.7 milyar lira ile İstanbul. Kredi hacmi en yüksek iller sıralamasında İstanbul’u yaklaşık 42 milyar lira ile Ankara, 18.8 milyar lira ile İzmir, 10.4 milyar lira ile Antalya, 9.9 milyar lira ile Bursa izliyor. Bu saydığımız iller dışında Türkiye’de toplam kredi hacmi 1 milyar TL’nin üzerinde olan 31 il daha bulunuyor. Kredilerde yaşanan artışlar ağırlıklı olarak 2008 kaynaklı yani 2009 yılında kredi hacmi artışında ciddi bir hareket yok. Kurumlar tarafında krizle birlikte talebin daralması, yatırımların durması ve ticaretin yavaşlaması kredi kullanımının da durmasına neden oldu. Bir bankacı, tüketici kredileri tarafında talepteki daralmanın yanı sıra taksitli kredilerde ödemelerin azalması ya da kredilerin kapanmasının da hacme düşüş olarak yansıdığını belirtiyor. Hacim değişimi şaşırtıyor Kredi hacmi en büyük iller arasında, nüfusun ve ticaretin en yoğun olduğu iller başı çekiyor ancak kredi hacimlerini en fazla artıran illere bakıldığında sıralama farklılık gösteriyor. Bu anlamda ilk sırada bir yıllık süreçte kredi hacmini yüzde 50 artıran Şırnak yer alıyor. Bu ili, yüzde 48’lik artışla Rize, yüzde 46 ile Mardin, yüzde 45 ile Batman, yüzde 42 ile Siirt, yüzde 39 ile Isparta ve yüzde 38 ile Diyarbakır izliyor. Kredi hacmini en az artıran diğer iller ise yüzde 10 ile Ardahan, yüzde 11 ile Kayseri, yüzde 12 ile Denizli, yüzde 13 ile Çankırı, yüzde 14 ile Kars ve Iğdır, yüzde 15 ile Tunceli ve Karabük. 2009’un ilk üç ayında Ankara’da kredi hacmi yüzde 32, Antalya ve Adana’da yüzde 28, Bursa’da yüzde 25, İzmir’de yüzde 23, Gaziantep’te ise yüzde 22 artış gösterdi. Kredi hacmindeki artışta, küçük illerin öne çıkması ilginç. Ancak bu illerde hacimler küçük olduğundan, kredilerde en küçük bir hareket bile ciddi oranlarda artışa neden oluyor. Öte yandan son dönemde daha doğrusu kriz öncesi dönemde şubeleşmeye ağırlık veren bankaların, daha önce olmadıkları illerde şube açmaları ve pastayı büyütmeleri de oranlardaki yüksek artışın nedenlerinden. Öte yandan iki şehirde söz konusu dönem itibariyle kredi hacminin daraldığı görülüyor. Buna göre İstanbul’un toplam kredi hacmi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6.3 daraldı. Kredi hacmi daralan bir diğer il olan Bayburt’ta ise kredi hacmi, 2009’un ilk üç ayında yüzde 4.9 oranında daraldı. Alacaklar yüzde 71 arttı Mart 2008-Mart 2009 döneminde Türkiye’de takipteki krediler yüzde 71 artarak 17 milyar lira seviyesine yaklaştı. Takipteki krediler miktarı en yüksek il olarak yine 7.7 milyar lira ile İstanbul ilk sırada. İstanbul’u 2 milyar lira ile Ankara, 1.2 milyar lira ile İzmir izliyor. Takipteki kredilerin tutarı en düşük olduğu iller ise 6 milyon lira ile Hakkari, 5 milyon lira ile Kilis, 4.6 milyon lira ile Gümüşhane, 3.6 milyon lira ile Bingöl ve 895 bin lira ile Tunceli. Söz konusu dönemlerde takipteki kredilerin artış oranına bakıldığında çok ciddi artışlar olduğu hatta bazı illerde artışın yüzde 500’leri bulduğu görülüyor. Örneğin 102 milyon liralık kredi hacmi ile iller sıralamasında 80’inci sırada yer alan Bayburt, takipteki kredilerini yüzde 534 ile en fazla artıran il oldu. Yine kredi hacmi bazında 18’inci sırada yer alan Samsun’da takipteki krediler yüzde 304 artarak 160 milyon liraya yaklaştı. Ordu’da yüzde 268’lik artışla takipteki krediler 60 milyon liraya yükselirken Muğla’da yüzde 225’lik artışla 179 milyon liraya ulaştı. Takipteki kredilerde yaşanan bu ciddi artışları bankacılar şöyle açıklıyor: “Küçük illerde hacimler küçük oluyor. Dolayısıyla söz konusu ilin büyük bir şirketinin aldığı kredide ortaya çıkan sorun, rakamları direkt olumsuz etkileyebiliyor.” Görüşler “Alarm halinde olduğumuz il yok” Kayhan Söyler (İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı) “Son dokuz aylık süreçte kriz nedeniyle KOBİ’lerin bir kısmının işleri bozuldu. Dolayısıyla kanuni takipteki kredilerde artış var. Ancak kredi bozulmasının yanı sıra kredilerin küçülmesi ya da yeteri kadar artmaması da kanuni takip oranının artması anlamına geliyor. Bu da kabul edilebilir sınırlar içinde. Yıl sonuna kadar bu oran daha artmaz ancak bir süre daha yerinde sayabilir. Oranın azalması bundan sonra kredi hacminin artması ve işlerin artışına dayalı olarak daha az kredinin bozulmasına bağlı. Bazı illerde sorunlu kredi artışları çok yüksek görülebilir ama o illerde zaten kredi hacimleri küçük. Büyük montanlı bir şirketin kredisinin kanuni takibe alınmış olması oranları ciddi ölçüde etkileyebilir. Ancak bizim alarm halinde olduğumuz bir il yok.” “Sorunlu krediler azalma trendinde” Mustafa Aydın (Denizbank Genel Müdür Yardımcısı) “Tüm kredilerde sorunlu kredi oranı mayıs sonu itibariyle yüzde 4.7 seviyesinde. Ancak son üç aydır bir stabilizasyon olduğunu, azalış trendinde olduğunu görüyoruz. Sektörde sorunlu kredilerdeki artış trendi, Lehman Brothers’ın battığı Eylül 2008 ayından itibaren başladı. Dolayısıyla, bankacılık sisteminde, eylül ayına kadar o sorunlu kredi oranı geçen yılın aynı dönemine göre artıyor gibi görünecektir. Yani istatistiki etki bir süre daha devam eder ve oran yüzde 6-6.5 seviyelerine çıkabilir. Ancak, ekonomik krizde en zor dönem geride kaldığına yönelik bazı veriler var. Piyasaya da sınırlı da olsa bir hareket geldi. Önümüzdeki dönem, özellikle bireysel krediler ve KOBİ kredilerinde bankaların çok daha aktif olacakları bir dönemdir. Bu da iyileşmeyi hızlandıracak etkenlerden biri olarak düşünülebilir.”
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!