SPEKÜLASYON KONTROL ETMEMİZ GEREKEN BİR BELA
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Financial Times ile yaptığı söyleşide, Sermaye piyasalarında spekülasyona tamamen karşıyım. Bu, kontrol etmemiz gereken beladır dedi.
Ekonomi gazetesi Financial Times, Ersin Özince ile yapılmış bir söyleşiyi de içeren geniş bir habere yer verdi. Türkiye muhabiri Delphine Straussun İstikrar kültürünün savunucusu başlığı ile yayınlanan haberde, Özincenin İş Bankasında 30 yılı aşkın bir süreden beri çalıştığı vurgulandı. Özince, 18. ve 19. yüzyıllarda şekillendirilen finansal piyasaların ilk kurallarının yeniden yapılanması gerektiğini belirterek, Sermaye piyasalarında spekülasyona tamamen karşıyım. Bu, kontrol etmemiz gereken beladır biçiminde konuştu.
İŞ BANKASININ İHTİYATLI YAKLAŞIMI HAKLI ÇIKTI
Krizin bazı yükselen piyasalardaki etkilerinin İş Bankasının oldukça muhafazakar strateji ve kültürünü haklı çıkarttığını düşündüğü belirtilen Özince, son yıllarda Türkiyedeki bankalarda pay edinebilmek için yabancı yatırımcıların önerdiği yüksek fiyatlara karşın satmama yoluna girdiğini kaydetti. Özince, 20 milyar dolara ulaştığında satabilirdik. En küçük lisanslar bile defter değerlerinden birkaç kat yüksek fiyatlardan alındı diye konuştu.
Financial Times de, Özincein ihtiyatlı davranışının altını çizerken de BGG Partnersin İş Bankasını sektörün en sağlam bahisi olarak nitelediğine dikkat çekti. Özince de, Bugün uluslararası bankacılıktaki realite nedeniyle herhangi bir devlet, alıcılar konusunda çok daha fazla ihtiyatlı olmalı? Ciddi bir taahhüt, bankacılıkta istikrara ihtiyaç var dedi.
İngiliz gazetesi de, İş Bankası istikrarı sever derken, 10 yıldır bankayı yöneten Özince istese de bankayı yeni bir istikamete sokma gücünün bankanın hissedarlarınca ciddi bir biçimde kısıtlanacağını savundu. Gazete, bankanın yüzde 28lik bir payının ateşli laik olarak nitelendirdiği CHPnin elinde olduğuna işaret ederek, partinin de yabancılara bir satışı onaylamasının beklenmeyeceğini yazdı.
Çalışanlar sandığının da bankanın yüzde 41ini kontrol ettiğini, başkanının da bankanın stratejik kararlarında önemli bir söz hakkının bulunduğunu belirten gazete, Özincenin bu kısıtlamaları kabul ettiğine işaret etti ve Bu banka böylece istikrarlı olmayı sürdürdü. Bir patronu olmayan özel banka idiö dediğine dikkat çekti.
BANKA HİSSEDARLARI, DİĞER ALANLAR KADAR SPEKÜKASYON YAPAMAZ
Bankanın yüzde 10unun küçük yatırımcıların elinde olduğunu anlatan Özince de, son yıllarda finansal piyasalardaki aşırı özgürlüğü eleştirirken de, Banka hissedarları, başka alanlardaki hissedarlar kadar spekülasyon yapamaz. Bu, bir at için bahis yapmak, riskli bir yatırıma bahis yapmak gibi değildir? Kamu lisanslarının kapsadığı tür alanlarda ciddi olmak lazım şeklinde konuştu.
Financial Times de, Bu modası geçmiş ahlaki değerlerin, bankanın perakende ve yatırım bankacılığında agresif bir rakip olmasını engellemediğini belirtti. Gazete, Özincenin de pazarın daha büyük bir payını elde etme iddiasında olduğunu kaydederken, Ne kadar büyük olursa o kadar iyi? Türkiye, belki bir kat daha büyük bir bankanın ortaya çıkmasını sağlamalı, yani bilançosu 150 milyar dolar veya 100 milyar euro üzerinde olan bir şeyö değerlendirmesini de aktardı.
DEVLET BANKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ ÜZERİNDE DURULABİLİR
Türkiyenin büyük özel sektör oyuncularının mevcut düşük fiyatlarda bile fazla pahalı olduğuna inanan Özince, devlet bankaların özelleştirilmesi üzerinde durulabileceğini söyledi.
Haberde İş Bankasının sürekli karşı karşıya bulunduğu bir konunun, geniş sanayi iştiraklerini satıp satmamak olduğu belirtilirken de, Özincenin, İstanbulun finansal sektörünün, kriz sonrası döneminde sanayi ortaklarla yakın bağlarından kazançlı çıkabileceğini savunmaya hazır gibi göründüğü ifade ediliyor.
CİDDİ KONVANSİYONEL BAĞLARLA DAHA İYİ BİR PERFORMANSI OLABİLİR
Bu çerçevede Ersin Özince, Bugünkü finansal piyasalarda bazı dengeler, ciddi bir biçimde değişiyor. Ciddi konvansiyonel bağları ve konvansiyonel potansiyeli olan bir ülke ve bir kent, daha iyi bir performans gösterebilir dedi.
Öte yandan, Financial Times, haberinde 2001 krizinin ardından gerçekleştirilen reformla güçlendirilen Türk bankalarının Batılı bankalardaki sorunları önemli ölçüde yaşamadığını, küresel sistemi zehirleyen toksit varlıklarına pek açık olmadığını anlattı.
YÜKSELEN İŞSİZLİK VE DARALMA DÖNMEYEN KREDİLERİ ARTIRIYOR
Gazete, ancak yükselen işsizlik ve imalat sanayindeki daralmanın dönmeyen kredileri artırdığını, bunun sonucunda yeni kaynakların bulunmasının zorlaştırıldığını belirtti. Gazete, İş Bankası, bu ay 900 milyon dolarlık sendikasyon kredilerinin geri ödemeleri ile karşı karşıya ve bunları yeniden finanse etme kapasitesi, benzer borç çevirmeleriyle karşı karşıya olan diğer bankalar için bir referans oluşturabilir yorumunu yaptı.
FT şöyle devam etti:
Amaç, ödemelerin yüzde 70-75ini çevirmek. Ancak Sayın Özince, bankanın gerekirse bu kredileri ödeme parasının bulunduğunu söylüyor. Yüksek fiyatları ödemektense bunu yapmayı tercih edebileceğini ima ediyor. Bir yıllık fonlama ile Türk bankaları, Türkiyede karlı iş garanti edemez.ö
Haberde, İş Bankasının bu yıl yüzde 10luk büyümeyi hedeflediğine dikkat çekildikten sonra Özincenin, son getirilen vergi indirimlerinin iç tüketimini canlandırması yönündeki etkileri konusunda iyimser olduğunu söylediği ancak, kredi kart sahipleri ve bazı küçük şirketlerin zorluklarla karşı karşıya bulunduğu için İş Bankasındaki dönmeyen kredilerin oranının, 2008 sonu itibariyle yüzde 4.4e yükseldiği vurgulandı.