ÖZİNCE: 'DÖVİZLE BORÇLANMAYIN'
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Türkiye ekonomisiyle ilgili yeni bir yön belirleme ihtiyacına katıldığını belirterek, ''Türkiye'nin siyasi istikrarsızlığı çağırmaması lazım'' dedi.
Özince, bankanın 2008 yılı faaliyet sonuçlarına ilişkin düzenlenen basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Sorunlu kredilerle ilgili bir soru üzerine Özince, sorunlu kredilerde 2001 ile 2009 yıllarını kıyaslamanın mümkün olmayacağını, 2001'de riskler büyük firmalarda olurken şimdi riskin çok yaygınlaştığını, bunun da önemli avantajlar sağladığını, ayrıca Türk halkının borç ödeme alışkanlığının çok yüksek olduğunu söyledi.
Özince, ''ABD'deki gibi tutsat (mortgage) krizi çıkar mı? Bu şartlarda çıkmaz. Çünkü biz borcu son kuruşuna kadar ödemeye çalışıyoruz'' diye konuştu.
Ersin Özince, İş Bankası olarak, olanakları ölçülerinde ödeme imkanı ve niyeti olan her nevi borçluyu yeniden yapılandırma konusuna olumlu baktıklarını ifade etti.
''Banka olarak kar dağıtıp dağıtmayacaklarına'' ilişkin bir soruya karşılık da Özince, ''Yönetim Kurulumuz Genel Kurulumuza bu konuda bir öneride bulunmayı düşünüyor. Buna Genel Kurulda karar verilecek'' yanıtını verdi.
Bankacılık sektöründe 2007 yılındaki gibi bir karlılığı bulamayabileceklerini dile getiren Özince, özellikle 2009 yılında da bankacılık sektörünün son dönemlerde artan serbest sermayelerinin etkisiyle ciddi karlar edeceği kanaatini taşıdığını vurguladı.
Özince, sendikasyonla ilgili olarak ise ''Sendikasyon 900 milyon dolar seviyesinde. Nisan ayının son günlerinde ve bir yıl. Bunun yüzde 70-75'ler civarında yenilenmesi mümkün. Tamamının parası da cebimizde hazır'' dedi.
-''İLERİYE DÖNÜK POLİTİKALARA ODAKLANMAK GEREK''-
Bir gazetecinin, ''Siyasi istikrarla ilgili kaygı duyuyor musunuz?'' sorusu üzerine Özince, şunları kaydetti:
''Böyle bir kaygı duymak istemiyorum. 2009 yılının yeterli bölümünü bu tür konularla meşgul olarak geçirdik. Türkiye'nin muhakkak ileriye dönük politikalara odaklanması gerektiğine inanıyorum. Şimdi seçimler de bitti. Nasıl '2009'da büyüme yüzde 2 olur diye düşünüyorum' demiştim, şimdi revize etmek durumunda kalıyoruz. Kendi çalışmalarımızı, bütçemizi dahi sürekli revizyon içinde tutuyoruz. Türkiye ekonomisi için de yeni bir yön belirleme ihtiyacına katılıyorum. Siyasi istikrarsızlığın olmasını hiçbirimizin arzu etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'nin özellikle faiz yükü olan, yabancı sermaye ihtiyacı olan bir ülke olarak siyasi istikrarsızlığı çağırmaması lazım, hiçbir istikrarsızlığı çağırmaması lazım.''
-''ELEMAN ÇIKARMASI YAPMIYORUZ, ELEMAN ALIMI YAPIYORUZ''-
İştirak satışını şu anda düşünmediklerini ifade eden Özince, eleman alımıyla ilgili bir soruya, ''Eleman çıkarması yapmıyoruz, eleman alımı yapıyoruz ve bunu da yüzlü rakamlarla yapıyoruz'' karşılığını verdi.
Özince, bugün itibariyle büyük şirketlerin kredilerinde bir sorun bulunmadığını belirterek, ''Şu anda Türk şirketlerinde bir kredibilite bozulması çok aşırı seviyede görülmüyor. Bundan sonra görülebilir mi? Şartlar kötüleşirse görülebilir. İş Bankası portföyünde sorunlu kredi rakamları içinde büyük şirket neredeyse yok denecek kadar azdır'' şeklinde konuştu.
Mali sektöre karşı acil önlem beklentileri bulunmadığını dile getiren Özince, İş Bankası olarak, Türkiye Bankalar Birliğinin sürdürdüğü, İstanbul'un finans merkezi olması düşüncesine kadar oluşan politikalara inandıklarını vurguladı.
Özince, yerli sermayenin mutlaka gelişmesini istediklerini, bunun gelişmesi için de vergi sistemi, kayıt sistemi, yatırımcının desteklenmesi gibi uygun koşulların yaratılması gerektiğini vurgulayarak, ''Bütün belirsizliklerin, IMF de dahil, ister olumlu ister olumsuz ortadan kaldırılması lazım'' dedi.
-''SEÇİM HEPİMİZİ ETKİLEDİ''-
Özince, açıklanan ekonomik paketlerle ilgili olarak da şunları ifade etti:
''Bunda da kanaatim olumludur. Daha eksik-fazla ne yapılırdı bilmiyorum. Bunu bilmek için sorumluluk mevkisinde olmak lazım. Sorumluluk mevkisinde olmayan kişilerin 'şu da yapılsaydı, bu da yapılsaydı' diye belirsiz reçete vermesini de uygun bulmuyoruz. Burada Merkez Bankası Başkanımız son derece nezih bir şekilde ülkemizin alacağı önlemlerin ülkemizin imkanlarıyla mütenasip olması gerektiğine işaret etmişti. Aynı şekilde düşünüyorum. Tabii bu imkanlarla daha iyi yapılabilir miydi? Kanaatimce yapılabilirdi. Mesela yerel seçim olmasaydı belki ilk 3 ayın içinde daha hızlı hareket edebilirdik. Seçim hepimizi etkiledi. Biz dahil seçim süreci her şeyi olumlu olmayan tarzda etkiledi. Türkiye ekonomiye, özellikle iç ve dış ticareti nasıl geliştireceğine odaklanarak yeni açılımlar yapmalıdır.''
Özince, İş Bankası'nın büyüme hedefini de yüzde 10 olarak düşündüklerini belirtti.
-''DÖVİZLE BORÇLANMAYI HİÇ TAVSİYE ETMİYORUM''-
Faizlerin düşmesini desteklediklerini, İş Bankası'nın da düşük faiz ortamında yüksek cirosuyla ayrıca başarılı olduğunu söyleyen Özince, şöyle devam etti:
''Faizler düşmelidir. Yalnız enflasyonla ilgili beklentileri de dikkate alarak Türkiye makul reel faiz vermek durumundadır. Faiz oranları her yönden azalacak fakat orada da bir hassasiyet noktasına geldiğimiz kanaatindeyim. Çok da fazla düşüş mümkün değil. Vadeli mevduat sahibi faizi beğenmelidir. Beğenmezse başka dengesizlikler olur ve kur hareket edebilir. Kurla ilgili ani beklentim yok, ama olabilir. Merkez Bankası 'dikkatli olun, çalkantıya hazır olun' diye bunun çok net ifadesini kullanmıştır.''
Dövizle tasarruf yapmayı, dövizle borçlanmayı hiç tavsiye etmediğini vurgulayan Özince, döviz geliri olmayanın katiyen dövizle borçlanmaması gerektiğini söyledi.
Özince, tahsili gecikmiş alacaklarla ilgili 350 milyon lira tahsilat yaptıklarını bildirdi.
-''(BÜYÜME RAKAMLARI) KÖTÜNÜN İYİSİ''-
Büyüme rakamlarını ''Kötünün iyisi'' olarak değerlendiren Özince, ''Yılın ikinci çeyreğinde hareketlenme olursa, ekonomistler yüzde 3-4 daralma bekliyorlardı, belki onun azı olur. Dilerim Türkiye küçülmeden geçer, ama yüzde 2-3 oranlarında daralma mümkün gibi görünüyor'' dedi.
Özince sicil affıyla ilgili olarak da sicil affına mutlaka uymak zorunda olduklarını, ancak bir yandan da bir daha sorun çıkmaması için müşterinin geçmişini incelediklerini belirterek, ''Şu anda Türkiye'nin önde gelen gruplarından borcunu yapılandırdığımız firmalar var. Yeter ki iyi niyet olsun. Sicil affına da her türlü yapılandırma düşüncesine de İş Bankası olumlu bakıyor. Bu politikalara her yönüyle destek veriyor'' şeklinde konuştu.