'MORTGAGE İLE ADIMIZI ÖZDEŞLEŞTİRECEĞİZ'
ING Bank Genel Müdürü Hakan Eminsoy, ilk çeyrekte bankanın kredi hacminin 11 milyar TL'ye geldiğini, mortgage kredilerinde ise yüzde 6.6 oranında büyüdüğünü söyledi.
* Arife GAMLI DÜNYA GAZETESİ BORSA / FİNANS SERVİSİ
ING Bank Türkiye'nin düzenlediği mortgage zervisinde sorularımızı yanıtlayan Eminsoy, hızlı faiz düşüşünün bu döneme rastlamasının ellerini rahatlattığını ve ilk çeyreğin sektör ve banka için iyi geçtiğini belirterek, "2008 sonuna göre kredi bakiyemiz 17 Nisan 2009'a kadar sadece mortgage kredilerinde yüzde 6.6 oranında büyüdü. Aynı dönem sektör binde 3 oranında küçülme yaşadı. Faiz düşüşü, geçen yılın etkilerinden korudu, düzeltme yaşadık. Bankada biraz daha teminatlı, uzun vadeli ve TL cinsinden finansmana önem verdik. O şekilde odaklanmamızı, büyümemizi gerçekleştirdik. 2009 beklentileri olumsuzdu, ancak gerçekleşmeler olumlu başladı" diye konuştu.
İlk çeyrekte kredi hacminin kurumsal ve ihtiyaç kredilerinde 11 milyar TL'ye geldiğini kaydeden Eminsoy, hatta bugünlerde en çok sıkıntıların yaşandığı küçük işletmelerde bile artışlar yaşadıklarına dikkat çekti. İlk çeyrek karlarınını iyi geleceğini de kaydeden Eminsoy, şöyle devam etti; "Onu beklemek normal. İlk çeyrekte beklenenden olumsuz bir yıl bekliyorduk., gelişmeler o denli olumsuz olmadı. Faiz düşüşü hızlı gerçekleşti. Bu da bankaların karlılığına olumlu yansıdı. Bu sürdürülebilir karlılık olmayabilir. Düşürken kar ediyorsunuz da, istikarlı hale gelince düşüşten kaynaklanan kar olmuyor."
Mortgage ile adımızı özdeşleştireceğiz
Mortgage ürünü olarak konut finansmanını, Türkiye'deki ING olarak sevdiklerini belirten Eminsoy, "Öyle ya da böyle her daim biz bu ürüne odaklanacağız. En olumsuz beklentilerin olduğu dönemde bile biz kendimize hedef olarak bu ürünü seçmiştik. Sektör binde 3 küçülürken, biz yüzde 6.6 büyüdük. Bu ürün bu bankayla özdeşleşecek" diye konuştu. Genel olarak yaşanan global ekonomik krizin mortgage kaynaklı olduğu yorumlarına ilişkin olarak Eminsoy, müşterilerinin ve Türkiye'deki gayrimenkul yatırımcılarının sadece yurtdışı kaynaklı duydukları haberlerden etkilendiklerini, bu ürünün Türkiye'ye geç gelmesi nedeniyle yurtdışındaki olumsuz, eksik ve yüklü tarafların bu ülkede uygulamadıklarını dile getirdi. Eminsoy, "Yurtdışında gördüğümüz örneklerin olumsuz noktaya gitmesinin altında yatan en önemli nedenlerinden biri vergi teşviklerinin, devlet garantisinin aşırı derecede, suistimal derecesinde kullanılması yatıyor. Bizim ülkemizde böyle bir şey olmadı. bizdeki vadeler kısa, vatandaşın talebi o yönde, sadece ürünü sorması anlamında değil. Vatandaş da ilelebet borç altına girmek gibi bir taleple gelmiyor bizlere" dedi.
Konut ve otoya vergi indirimi popülarite getirdi
Konutta KDV indirimi ile talebin artmasını fiyatların makul seviyeye gelmesine bağlayan Eminsoy, KDV indiriminin bu anlamda popülarite kazandırdığını söyledi. Geçmişte, konut alınırken, fiyatlara bakıldığını, konut fiyatının ön plana çıkartılmadığını kaydeden Eminsoy, "Şöyle bir yanılgıdan kaynaklanıyordu, nasılsa, konut artıyor, ben faize odaklanayım.
Bu doğru değil, konutun fiyatı geçtiğimiz dönemde düştü. Konut alımına karar verilirken, öncelikle konutun fiyatına bakmak lazım. Faizin bankalararasındaki farkı çok marjinal etki yaratıyor, bence konutun fiyatı çok daha önemli" şeklinde konuştu. Eminsoy, konut kredisine önümüzdeki dönemde heyecan verici kampanyalar yapacaklarını da sözlerine ekledi.
Emlakçılar kurumsallaşacak biz de işbirliği yapacağız
Emlakçıların yakın zamanda, gayrimenkul, danışmanlık, ekspertiz ve onun finansmanı ile ilgili tüketiciye yönlendireceğini ve bunun onların daha büyümesini ve kurumsallaşmasını sağlayacağını kaydeden Eminsoy, "Bizim hedefimiz onlar. Önümüzdeki dönemde müşteri bize gelmeyebilir. Aracılar sayesinde bizim ürünümüz bizden değil onlardan alınacak. Yine bizde ürün olacak, satacağız ancak o kişiler satın alan yatırımcıyı yönlendirecek hatta belki düzenlemeler imkan tanırsa, bilfiil orada bu ürünün satışı gerçekleştirebilecek. Ben onun olabileceğine ihtimal veriyorum, hem de doğru olduğuna inanıyorum. Bizim için de iyi olur, bankalar şubeleşiyorlar.
Bankaların şube açması biraz daha pahalı oluyor. Ancak, onun ürününün başka iş kolunun ortamında satılması daha verimli ve ucuz olur" dedi.
Emlakçı diye tabir ettiğimiz kişi ve kuruluşları ürün pazarlanmasında aracılar olarak gelişmelerini şeklinde bir işbirliği düşündüklerini anlatan Eminsoy, isim yapmış emlakçı veya kendini geliştirmeye hevesli emlakçılarla işbirliği yapacaklarına dikkat çekti.
Geri dönmeyen kredi oranı % 1.5'e çıktı kredi pazarlamacı mali analist oldu
Eminsoy, krizin hızlı gelmesi ve derin olması nedeniyle, bankanın içindeki satışa yönelik departmanların toplama yönelik olarak tekrar düzenlendiğini söyledi. Kredi patlamasından pazarlamasından sorumlu olan kredi faaliyetlerinin yavaşlaması ötesinde tahsilatın probleme girmesi nedeniyle satıştan sorumlu olan personeli toplamla ilgili kısma yönelttiklerini dile getirdi. Sektör genelinde geri dönmeyen kredilerin oranının yüzde 4-4.5 seviyesine geldiğini söyleyen Eminsoy, "Bizde ise olarak yüzde 1'ler seviyesinden, yüzde 1.5'ler seviyesine yükseldik. Küçük işletmelerin kredi kartlarının oranı yüksek, ancak büyük kurumların ve konut finansmanının problemli kredi oranı daha düşük" dedi.
KGF, hızla hayata geçmeli alanı genişletilmeli
Kredi Garanti Fonu (KGF)'nun çok çabuk hayata geçmesini beklediklerini anlatan Eminsoy, yurtdışında ne kadar problemli kıymet ifade etmeyen ürünlere ve kesimlere verildiğini hatırlatarak, "Türkiye'de de küçük işletmelere, bu ülkenin geniş tabanını oluşturan kendi işini yapan esnafa destek vermek lazım. Bu ülkenin bu kesimi ihmal etme durumu olamaz. Kobiler, toplumun her kesimi tarafından desteklenmeli. Biz de finansman sağlıyoruz.
Bu dönemde ürünler biraz daha teminatlı yöne döndü. Biraz vadeyi uzatarak ilerlemek istiyoruz" diye konuştu. Merkez Bankası'nın faiz politikasını da değerlendiren Eminsoy, önümüzdeki dönem enflasyonun Merkez'in elini rahatlatacak şekilde gelişeceğini ve bir kerede olmasa bile yüzde 1'lik indirim yapabileceğini öngördüğünü sözlerine ekledi.