BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,85 -2,92 363.220.000.000,00
ALBRK 7,92 -1,86 19.800.000.000,00
GARAN 141,20 -0,77 593.040.000.000,00
HALKB 37,06 -1,12 266.267.874.236,52
ICBCT 13,38 0,38 11.506.800.000,00
ISCTR 13,72 -1,22 342.999.588.400,00
SKBNK 7,79 0,13 19.475.000.000,00
TSKB 12,80 -0,31 35.840.000.000,00
VAKBN 29,88 -3,36 296.287.735.107,24
YKBNK 35,94 -2,18 303.587.023.146,96

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkMerkez Bankası namusunu korumalı----

Merkez Bankası namusunu korumalı

Merkez Bankası namusunu korumalı
19 Ağustos 2009 - 07:34 www.finansingundemi.com

Merkez Bankası üst yönetimi tüm iyi niyeti ve iradesiyle ekonomi aktörlerine yol haritası sunarken, yalnız bırakılırsa itibar kaybına uğrayabilir.

Merkez Bankası üst yönetiminin, Para Politikası Kurulu öncesinde Hazine yetkilileri ile bir araya gelme kararı önemli bir gelişme. Merkez Bankası üst yönetimi tüm iyi niyeti ve iradesiyle ekonomi aktörlerine yol haritası sunarken, yalnız bırakılırsa itibar kaybına uğrayabilir. Zaman zaman yaptığımız gibi, bazı değerlendirmeleri önceden vurgulayalım. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 29 Temmuz'da yayınladığı son Enflasyon Raporu, önümüzdeki birkaç aylık zorlu maraton süreci için, Hazine'nin borçlanma maliyetinin yükselmesini engellemek ve piyasa aktörlerini cesaretlendirmek açısından, oldukça riskli ve iddialı bir senaryo içermekteydi. Tanınmış piyasa uzmanlarının bir bölümü, 2012 yılına kadar detaylandırılmış bu ölçüde bir senaryo içeriğini piyasa ve kamuoyu ile paylaşarak Merkez Bankası'nın ciddi bir risk üstlendiğini vurguladılar. Bu yoruma kısmen katılabilirim. Çünkü, TCMB üst yönetimi, üzerine düşeni fazlasıyla, ancak ekonomi yönetiminin diğer sacayaklarından gereken desteği almadan gerçekleştiriyor. Program hala açıklanmadı İsterdim ki, Başbakan Yardımcısı Babacan'ın önderliğinde, Hazine ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) birimleri 2009-2012 revize makro hedefleri ile, yine revize 2009-2012 Orta Vadeli Mali Programı çoktan açıklamış olsalardı da, bu verilere dayalı olarak, TCMB de 2012'ye uzanan enflasyon, talep ve para politikası önermelerini, senaryolarını buna göre paylaşabilmiş olsun. Aksine, "Başbakan Yardımcısı Babacan Başbakan Erdoğan'ı revize hedefler konusunda ikna edemiyor" benzeri "parazit" tipi yorumlar sürekli gündeme geliyor. Babacan, geçen hafta Konya'da diğer bakanların da katıldığı Bölgesel Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısında, söz konusu iki programın da hazırlanmakta olduğunu söyledi. Ama, hala açıklanmış değil. Umudum bu hafta sonuna kadar yayınlanması yönünde. Merkez-Hazine randevusu Siz bu satırları okurken, TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından çıkan karar çoktan açıklanmış olacak. Beklentiler 0.50 puanlık bir faiz indirimi. Ancak, bu satırları kaleme aldığım salı sabahı itibariyle, bugün, yani salı günü PPK toplantısından önce Merkez Bankası yetkililerinin saat 13 ile 17 arası Hazine yetkilileri ile yapacakları toplantı kritik önemde. Yukarıda adlarını ifade ettiğimiz programlar henüz yayınlanmamış olduğundan, TCMB bir ilke imza atarak, Hazine yetkilileri ile bir değerlendirme toplantısı yapacak. Acaba, TCMB üst yönetimi bu toplantıda Hazine tarafına "Kamunun borçlanma maliyetini minimize etmek için biz itibarımızı ortaya koyuyoruz. Peki, siz bu arada ne yapıyorsunuz" mu diye soracak. Çünkü, Hazine'de doğal olarak tatil dönemi gözleniyor ve Başbakan Yardımcısı Babacan'ın geçen hafta Konya'da dile getirdiği iki program için hunharlı bir çalışma ortamı havası olmadığı vurgulanıyor. 25 baz puan sıkıntı belirtisi Eğer, Merkez Bankası üst yönetimi, Hazine yetkilileri ile dün saat 13 ile 17 arası gerçekleştirilmiş olan toplantıdan çıkan sonuca bağlı olarak, tek başına ciddi bir sorumluluk aldığı izlenimi edinirse, bunun muhtemel sonucu olarak faiz indirim kararını 0.50 puan, diğer bir deyişle 50 baz puan yerine 25 baz puan seviyesinde tutabilir. TCMB'nin, 29 Temmuz'da Enflasyon Raporu'yla verdiği mesajlardan sonra, 50 yerine 25 baz puanlık bir indirimle yetinmesi, piyasalar tarafından nasıl algılanır bilemem; ama, ben 25 puanlık bir faiz indirimini, Merkez Bankası'nın ekonomi yönetiminin bir an önce kimi belirsizlikleri netleştirmesi beklentisi olarak algılarım. 50 veya 75 baz puanlık bir faiz indirimi ise, TCMB üst yönetiminin Hazine yetkilileri ile gerçekleştirdiği toplantıdan memnun kaldığı ve kimi soru işaretlerine cevap bulduğu anlamına gelecektir. Bu nedenle, piyasalar, 29 Temmuz'daki Enflasyon Raporu sonrasında, Merkez Bankası'ndan aldıkları doping katkısını eylül ayındaki bir sonraki PPK toplantısına kadar sürdüreceklerdir. Siyaset ve sosyal adalet Almanya'da, Federal Hükümet'in 2009 Sosyal Durum Raporu, ülkede halkın yüzde 40'ının devlet yardımı ile yaşadığı gerçeğini ortaya koydu. Hükümet'in 25 milyon emeklinin, dört milyon civarında işsizin ve 1,5 milyon geçici işçinin sağlık, bakım ve aile yardımları için ödediği miktarın bu yıl 754 milyar euroya ulaşması bekleniyor. Yani, Almanya'nın GSYH'sının yaklaşık üçte biri sosyal harcamalara aktarılmakta. Başbakan Merkel, 2010 yılında 5 milyona yükseleceğinden endişe duyulan işsizlere aktarılacak kaynaklar dahil, sosyal harcamaların önümüzdeki üç yıl içinde 800 milyar euroya ulaşacağı görüşünde. Sosyal devletin ayakta kalabilmesi ve bu özelliğini sürdürebilmesi için, işsizlik ve emeklilik fonlarına yeni kaynak aktarmak için, 2014 yılına kadar Almanya Devleti'nin bankalara borcu 2 trilyon euroya çıkacak. Hem uzmanlar, hem de siyasetçiler Alman sosyal devlet modelinin önümüzdeki yıllarda da aynı şekilde ayakta kalıp kalamayacağını ve hangi alanlarda kesintilere gidilebileceğini tartışmaya açmak istiyorlar. 27 Eylül'de yapılacak genel seçimler ise bu konunun şimdilik açık bir şekilde konuşulmasına engel oluyor. Alman halkının çoğunluğu, karamsar bir şekilde, seçimler sonrasında beklenen büyük sosyal kesinti furyasından önce bile, sistemi "adaletsiz" olarak tanımlıyor. Siyaset ve popülizm her yerde aynı sanırım. KEREM ALKİN-REFERANS
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!