KRİZDE BÜYÜYEN TURKVEN'DEN YATIRIM STRATEJİSİ
Bu yıl Migrosta ve son olarak da Mavideki ortaklığı ile dikkatleri üzerine çeken Turkven Private Equity, yatırım yapacak yeni şirketler ararken kriz fırsatçılığı yapmayacağını açıkladı
. Bugün 500 milyon Euroluk bir fonu yöneten Turkvenin Genel Müdürü Seymur Tarı, "Krizi fırsat bilip, fiyatlar düştü diye fırsatçılık yapmayız. Ucuz etin yahnisi yavan olur" diye konuştu.
ONLARI ilk önce Unoya yaptıkları yatırımla tanıdık, ardından Intercitye. Bu yıl Migrosun alımında, BC Partnersla ortaklık yaptılar. Son olarak da Mavi Jeanse ortaklığı ile adlarını duyurdular. Türkiyenin ilk ve bağımsız private equity (girişim sermayesi) şirketi olarak adlandırılan Turkven, 6 yılda önemli işlere imza attı.
500 milyon Euroluk kaynak
Turkven 2000lerin başında, Türkiyede ciddi bir kaynak sıkıntısı yaşandığı fikrinden yola çıkan Seymur Tarı, Evren Ünver ve Eren Nil adındaki üç genç adamın fikri olarak ortaya çıktı. Bugün ise 26 "yatırım profesyoneli" ile faaliyet gösterdiklerini ve 500 milyon Euroluk bir kaynağı yönettiklerini belirten Tarı, bu kaynağı da IFC, DEG ,FMO ve EIB (Avrupa Yatırım Bankası) gibi kalkınma bankalarının yanı sıra, Abu Dhabi Investment Agency, Goverment of Singaepore Investment Corporation gibi toplam varlıkları 1 trilyon Euroyu aşan yabancı kurumsal yatırımcılardan sağladıklarını anlattı.
Bir yılda 5 yatırım yaptı
Ayrıca TTGVnin de (Türk Teknoloji Geliştirme Vakfı) ortakları arasında yer aldığını belirten Tarı, ilk yatırımlarını da 2002 yılında Uno Ekmeke yaptıklarını, bunu Intercitynin izlediğihi hatırlattı. Halen bu iki yatırımdan çıktıklarını belirten Tarı, "Son 12 ayda 5 yatırım gerçekleştirdik. Çıktığımız 2 şirket dışında halen 9 şirkette ortaklığımız bulunuyor" dedi. Turkvenin, halen ortaklığının bulunduğu şirketler arasında: "Trend Tech, Roma Plastik, Nekt Generation Media, Pronet Güvenlik, Provus Bilişim, Tekin Acar Mağazacılık, Migros, Mavi ve adının açıklanmasını istemeyen bir aile şirketi."
Ucuz etin yahnisi
Bu arada çok sayıda teklif aldıklarını da belirten Tarı, yaklaşımlarını ise şöyle anlattı: "Bunların arasında sıkıntı da olan şirketler de var. Ancak biz krizi fırsat bilip, fiyatlar düştü diye fırsatçılık yapmayız. Ucuz etin yahnisi yavan olur, biz çalışıp, hep birlikte kazanacağımız işler yapmak istiyoruz. Şu aşamada zorda olan bir şirkette yönetim zaafiyeti var demektir. Bizim işimiz kumar oynamak değil, spekülatif iş yapmayız. Biz asansör gibiyiz, şirketin cirosunu 50den alıp 500e çıkarmak isteriz. Yarın bir gün burada bir lisans verirler, çok para kazanırız gibi işlere girmeyiz, özel sektörle ilgiliyiz."
Yönetimlere işi bilen profesyonel takviyesi
TURKVEN olarak Bülend Özaydınlı (Migros), Hasip Gençer (Uno) gibi işi bilen insanlarla çalışmayı tercih ettiklerini aktaran Seymur Tarı, ortak oldukları şirketlerin yönetim kurullarına da uluslararası tecrübeye sahip bağımsız üye ve danışmanlar getirdiklerine dikkat çekti. Turkvenin ortak olduğu şirketlerde görev alan isimler şöyle:
Mavi: Fabian Mansson. Tekstil perakende devi H&Min İsveçli eski CEOsu.
Roma Plastik: Norbert Krupp. Sektörünün en büyük firması olan Alman Surteconun eski CEOsu.
Provus: Johann Reinsli. Yine sektörünün en büyük firması olan FDInin Norveçli eski Avrupa İş Geliştirme Başkanı.
Pronet: Alex McNutt. Sektöründe dünya lideri olarak gösterilen ADT firmasının İskoç asıllı eski Avrupa CEOsu.
Kriz bizi etkilemez kaynağımız 12 yıllık
SON 5 yatırımıyla Turkvenin Türkiyeye 2 milyar Euro civarında uzun vadeli yatırım kazandırdığını söyleyen Tarı, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bize verilen para tamamen sermaye ve 10 yıllık. Yani 2017ye kadar 2 yıl da uzatma imkanımız var, bunları değerlendireceğiz. Kaynağımızın uzun vadeli olması nedeniyle, mevcut likidite krizinin Turkvenin mevcut ve gelecek yatırımları üzerinde hiçbir etkisi olmayacak. Biz kesinlikle hedge fon değiliz, bize para koyan yatırımcılar 12 yıl boyunca çıkamıyor. Zaten bizim ufkumuzda 6-7 yıllık yatırımlar. Bizim için ortak olduğumuz bir şirketin değeri, şu kriz ortamında inmiş çıkmış, bizim için hiç önemi yok. Biz o şirketin 2012 yılında ne yapacağına, nerede olacağına bakıyoruz."
3 mühendis arkadaş bir araya geldi, IFCyi ikna etti
TURKVENin Türkiyenin ilk bağımsız private equity şirketi olması kadar dikkat çekici bir yanı daha var. O da kurucularının 3ünün de mühendis kökenli olması. Seymur Tarı, son olarak McKinseyde çalışmış ama MITden mezun bir makine mühendisi. Evren Ünver de McKinseyin de finansçılığı McKinsey kaynaklı ama o da elektrik mühendisi. Eren Nil ise JP Morgan Chase kökenli bir bankacı. Ancak onun da eğitimi endüstri mühendisliği. Insead adlı MBA programında beraber okuduklarını ve o zamandan arkadaş olduklarını söyleyen Seymur Tarı, Turkvenin kuruluşunu şöyle anlattı: "2000li yılların başında Türkiyede sermaye olmadığından yola çıkarak, Türkiyeye yabancı sermayenin gelişini sağlayacak bir mecra gerektiğini düşünerek, bu işe talip olduk. İlk olarak IFCye (Dünya Bankasına ait Uluslararası Finans Kuruluşu) gittik, durumu anlattık. Onlar da bize 10 milyon dolar verdi. 2001de Londrada kaynak ayarken krize yakalandık. Ancak bir şansımız vardı, IFC krizden korkmaz. Bir şansımız da DEG (Alman Kalkınma Bankası), FMO (Hollanda Kalkınma Bankası) gibi kriz dostu kuruluşların bize fon desteği vermeleri oldu."
Başka bir şey sanmasınlar diye camdan ofis yaptık
SEYMUR Tarının Turkvenle ilgili anlattığı bir anekdot da, private equity şirketlerinin Türkiyedeki bilinirliği ile ilgili. İlk ofislerini Nişantaşında tuttuklarını, ancak insanların bunlar ne iş yapıyor acaba diyerek kendilerine şüpheyle yaklaştıklarını anlatan Tarı, işe başladıkları ilk günlere ilişkin şunları söyledi: "İnsanlar bizim usülsüz bir iş yaptığımızı düşünmesin diye, bütün ofisi boydan boya cam yaptık. Bizi başka bir şey sanmasınlar, ne kadar şeffaf olursak o kadar iyi diye düşündük."
Migrosa paramızın hepsini koysak ne olur
MİGROSta BCPartnerın kontrol ettiği Moonlight Capitalin ortağı olan Turkvenin, buradaki payının çok küçük olduğunu söyleyen Seymur Tarı, bu ortaklıktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Sahip oldukları hisse oranlarını açıklamazken, "Migros öyle bir büyüklükte ki, sahip olduğumuz 500 milyon Euronin hepsini koysak ne olur" dedi. Tarı, buna karşın Migrosta yönetim kurulunda 2 kişiyle temsil edildiklerini ve aktif rol üstlendiklerini belirtti.