BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,85 -2,92 363.220.000.000,00
ALBRK 7,92 -1,86 19.800.000.000,00
GARAN 141,20 -0,77 593.040.000.000,00
HALKB 37,06 -1,12 266.267.874.236,52
ICBCT 13,38 0,38 11.506.800.000,00
ISCTR 13,72 -1,22 342.999.588.400,00
SKBNK 7,79 0,13 19.475.000.000,00
TSKB 12,80 -0,31 35.840.000.000,00
VAKBN 29,88 -3,36 296.287.735.107,24
YKBNK 35,94 -2,18 303.587.023.146,96

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkKonut; oto ve ihtiyaç kredilerini de canlandırdı----

Konut; oto ve ihtiyaç kredilerini de canlandırdı

Konut; oto ve ihtiyaç kredilerini de canlandırdı
28 Eylül 2009 - 17:20 www.finansingundemi.com

Akbank Bireysel ve Şirket Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, konut kredisinde faizi düşüşü ile beraber başlayan talep canlanmasının oto ve ihtiyaç kredisi kullanımını da pozitif yönde etkilediğini bildirdi.

Ece CEYHUN – DÜNYA GAZETESİ İnşaat sektörünün Türkiye GSMH’sının yüzde 30’unu doğrudan ya da dolaylı yoldan etkileyen lokomotif bir sektör olduğunu belirten Tözge, faiz indirimi ile gelen etkileşimin sadece demir-çelik, çimento veya boya sektöründe değil oto tarafında da hissedildiğini kaydetti. Konutta alım talebinin daha çok şehrin merkez dışındaki lokasyonlarından geldiğini anlatan Tözge bunun oto alımını dolayısıyla kredi kullanımını artırdığını belirterek “Oto kredileri hala eksi bakiye ama küçülmesi yavaşladı” dedi. Bu yıl ihtiyaç kredilerinin piyasada şartlar ne kadar kötü olursa olsun pozitif büyüdüğünü de belirten Tözge, Hükümetin aldığı vergi indirimleri, bayram ve okulların açılmasının aynı döneme denk gelmesi gibi faktörlerin yanı sıra konut alan tüketicinin ‘yeni eve yeni eşya’ almayı tercih etmesinin de etkisi ile ihtiyaç kredilerinin arttığını kaydetti. Stok 2010’da 48 milyara gelir aiz düşüşünde ilk hamleyi yapan Akbank’ı izleyen bir çok banka olduğunu hatırlatan Tözge, bu adımı atarken kendilerini tetikleyen en büyük faktörün ise Merkez Bankası’nın faiz indirimin ardından sonra açıkladığı Enflasyon Raporu’ndaki genel ekonomik görünüm ile ilgili beklentileri olduğunu söyledi. Tözge, piyasalardan aldıkları sinyallerin de Türkiye’nin pozitif büyümeye çok hızlı başlamayacağı ve Türkiye’de en az 1.5-2 senelik bir düşük enflasyon ortamı yaşanacağı yönünde olduğunu ve gelen ekonomik verilerinde bu gidişatı desteklediğini görünce faiz düşüşüne liderlik etmek istediklerini de aktardı. Orta Vadeli Mali Planının açıklanması, kapasite kullanımı ve enflasyon oranlarının da faiz düşüşünün ardından atılan adımın doğruluğunu gösterdiğini de vurgulayan Tözge, haziran sonunda 38.5 milyar TL olan konut kredi stoğunun yıl sonunda 41-42 milyar TL’ye 2010 da ise piyasa şartlarında değişiklik olmaz ve 2010 göreceli olarak bu yıldan daha iyi geçerse 47-48 milyar TL’ye ulaşmasını beklediklerini söyledi. Düşüşte hız aynı olmaz Tözge, “Ağustos’un ikinci yarısında Akbank olarak 60 ayı da yüzde 1’in altına indirdik. 120 ay vadeli konut kredisi faiz oranımızı da yüzde 1.09 yaptık. Aslında 5 sene yani 60 ay için yüzde 0.99 faiz, tarihsel olarak düşük bir faizdir” diyerek 5 yıldan uzun vadeli konut kredisi faizlerinin daha da düşmesi için sektörün beklediği bazı gelişmeler olduğunu belirtti. Tözge bu faktörleri uzun vadeli bono oranlarının düşmesi, mali disiplin, uzun vadeli enflasyon beklentisi ve IMF olarak sıraladı. Global piyasaların hala kritik bir eşikte olduğunu kaydeden Tözge, “Türkiye de çok hızlı, 2001 sonrasında yaşadığımız gibi, bir büyüme beklenmiyor. Baktığınızda önümüzdeki 1.5-2 sene enflasyonun ciddi olarak düşük seyretmesi bekleniyor. 6 ay önceki o negatif karanlık da yok. Böyle bir ortamda net konuşmak kolay değil ama şunu söyleyebilirim. Düşen oran kadar herhalde önümüzdeki iki ay faizler yeniden düşmez. Oranlar zaten çok rekabetçi. Zaten şimdi birisi çıkıp 24 aylık faizimi düşürüyorum dese bile bu tüketicinin talebini tetikleyecek bir vade değil, bu 40 ay ve üzeridir” değerlendirmesini yaptı. Tüketici ödeyeceği takside bakıyor Konut tarafını hareketlendiren en önemli noktanın taksit meblağının düşmesi olduğunu ifade eden Galip Tözge, “Tüketici doğal olarak harcayabileceği gelirinden yola çıkıyor. Ödeyebileceği taksit miktarını belirleyerek krediye ve alacağı eve karar veriyor. ‘Ben aylık 1.500 TL ödeyebilirim ne kadarkredi alabilirim’ diyor. Son bir senedir çalışanların gelir artışı olmadı” dedi. Banka olarak konut kredilerini düşürürken iletişimde de daha basit söylemleri tercih ettiklerine dikkat çeken Tözge şöyle devam etti: “Konut kredisine karar verirken kriter sadece faiz değil. Bunun DASK’ı, ekspertizi ve dosya-komisyon masrafları var. Tüketicilerin buna çok dikkat etmesi lazım. Bazı uygulamalarda faiz düşük ama komisyon yüksek. Biz olası karışıklığı önlemek için faizimizi yüzde 0.99’a indirirken faizimiz 5 seneye kadar bu oran ondan sonra yüzde 1.09 dedik ve komisyon tutarının da 1.000 TL olacağını da ilan ettik. Biz söylemimizi de basitleştirdik.” Ev almak için uygun zaman Konut fiyatları ile kredi faizleri arasında ters orantı olduğuna ve faizler düştüğünde ev fiyatlarının yükseldiğine atıfta bulunan Tözge, bu dönemde farklı bir gelişme yaşandığına vurgu yaptı. Tözge, 2004’ten global kriz öncesine kadar Türkiye de inşaat arzının arttığına ve sektörün krize yüksek arzla yakalandığına işaret ederek şöyle devam etti: “Faizler yükseldi, dengeler bozuldu ve satışlar düştü. Talep indi arz yukarda kaldı. Bu geçen dönemde şunu da gördük. Krizle beraber emtia fiyatlarıda dünyada çok düştü. Demir-çelik başta olmak üzere çimento fiyatlarındaki düşüş inşaat üreticilerinin maliyet tarafını yükseltmedi. Faizler düştü ve saydığımız bu sebeplerle de konut fiyatları artmadı. Faiz cephesinde kısa vadeli oranlar düşüyor ama uzun vadeli bono faizlere baktığımızda çok önemli bir gerileme yok. Dolayısıyla konut kredi faizlerinde yakın gelecekte özellikle uzun vadede 5 yıl ve üzerinde daha fazla bir düşüş öngörmüyorum. Böyle giderse herhalde bir 5-6 ay daha arzdaki stok rahatlıkla bu talebi karşılar. Konut fiyatlarına böyle giderse 2010 bahar ayları gibi yukarı baskı olur. Bu dönem tüketici için iyi bir fırsat dönemi. Konut almak için son derece iyi bir dönem.” Pazar payı da gönül payı da önemli Konut kredilerinin Akbank için çok önemli bir segment olduğunu söyleyen Tözge, “Bizim çok stratejik olarak konumlandırdığımız bir ürün konut kredisi. Uzun vadeli bir ürün. Vade uzun olduğu için banka ile müşterisini birbirine yaklaştıran bir ürün. Bizim için pazar payı da önemli gönül payı da önemli. Türkiye de ev almak çok hassas bir konudur. Tüketicinin averaj olarak bir ya da bilemediniz iki defa alacağı bir karardır. Bunun aracısı olmak bunun finansmanını sağlayan banka olmanın bir rasyonel tarafı var bir de gönül tarafı var. Seneler geçtiğinde insanların yaşadığı evin alımında vesile olan bankanın tüketicinin hem beyninde hem gönlünde yeri olduğunu düşünüyorum. Hem uzun vadeli hem duygusal bir ilişki. Üstelik konut kredisi müşterilerinin ilgili bankaya bağımlılığı ve çapraz satış dediğimiz diğer ürünleri kullanma oranı çok yüksektir.”
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!