İŞ BANKASI -İZMİR ABİGEM İŞBİRLİĞİ
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Kayhan Söyler, ABD ve Avrupa pazarlarında yaşanan talep daralmasıyla firmaların üretiminin düştüğünü, buna paralel firmalardan kredi taleplerinin de azaldığını belirterek, bu süreçte bankaların daha sağlıklı denebilecek kredileri vermeyi, daha ince eleyip sık...
Ege Bölgesi Sanayi Odasında (EBSO) düzenlenen törende, İş Bankası ile İzmir Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi (ABİGEM) arasında, ABİGEM'den hizmet alan firmalara özel koşullarda nakdi kredi kullanma imkanı sağlayan işbirliği protokolü imzalandı.
Söyler, törende yaptığı konuşmada, İş Bankasının bugünkü durgunluk döneminde bile yeni şubeler açmaya devam ettiğini, Mayıs ayında İzmir'de Girne Bulvarında yeni bir şube açacağını söyledi.
2008 yılında 928 olan şube sayısının yıl sonunda 1029'a çıktığını, bugün bu sayının 1040'a ulaştığını anlatan Söyler, ''Bu dönemde bırakın eleman çıkarmayı, eleman almaya devam ediyoruz'' dedi.
Söyler, İzmir'in ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir liman kenti olduğunu, İş Bankası'nın kentte açılan kredilerde ve toplam mevduatta yüzde 16,2 gibi önemli bir payının bulunduğunu, kentten yapılan ihracatın yüzde 14,3'ünün ithalatın yüzde 9,2'sinin İş Bankası aracılığıyla gerçekleştirildiğini dile getirdi.
İş Bankasının kuruluşundan bugüne ticaretin ve sanayinin gelişimine kaynak sağladığını, ülke ekonomisinin büyümesine önderlik ettiğini, kredi ve nakit yönetimi alanında atılan yeni adımların İzmir ekonomisinin ve İzmir ABİGEM'den hizmet alan firmaların gelişimini destekleyeceğini ifade etti.
-''AÇILAN HER PAKETLE BİRLİKTE BİR SİNERJİ DOĞUYOR''-
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kayhan Söyler, faiz indirimlerine ilişkin soru üzerine, ''Koşullar elverdiğince faizleri daha da indirmek istiyoruz, fakat dünya genelinde belirsizlik olduğu için günlük Merkez Bankası indirimine paralel yapılamıyor. Yavaş yavaş o günlere geliyoruz inşallah'' diye konuştu.
Söyler, reel sektörün bankaların kredileri geri çağırdığına ilişkin yakınmalarının hatırlatılması üzerine, ''Kredi geri çağırma diye bir şey yok, kredi vadesinde verilir ve vadesinde alınır. Ama son dönemdeki kriz ve durgunlukla birlikte firmaların bilançoları, nakit akışı bozuldu. Bankalar verilmiş krediye bakarak bugün kredi vermemeyi tercih edebiliyor, yoksa bu kredi geri çağırma değil. Geri çağırma çok çirkin bir şey'' dedi.
İş Bankasının çok sayıda sektöre farklı farklı, iş kolunun koşullarına uygun krediler verdiğini belirterek, ''Mesela tarım sektörüne verdiğimiz kredilerde, çiftçi 'elimde ürün yok, Kasım ayında ürünümü kaldıracağım, parasını alacağım' diyor, biz ona Kasım ayından başlayan vadelerle kredi veriyoruz'' diye konuştu.
ABD ve Avrupa pazarlarında yaşanan talep daralmasıyla firmaların üretiminin düştüğünü, buna paralel firmalardan kredi taleplerinin de azaldığını anlatan Söyler, bu süreçte bankaların daha sağlıklı denebilecek kredileri vermeyi, daha ince eleyip sık dokumayı tercih ettiğini ifade etti.
Kayhan Söyler, firmaların kriz ve durgunluk dönemlerinde şapkalarını önlerine koyup, ''Ben nerede hata'' yaptım diyerek, inovatif yöntemlere daha fazla eğildiklerini dile getirdi.
Bankaların bankaların likidite probleminin bulunup bulunmadığının sorulması üzerine de ''Türkiye'de herhangi bir likidite problemi yok. Hatta yurt dışı borçlanmayı da rahatlıkla geri çevirebilecek durumda'' yanıtını verdi.
Hükümetin açıkladığı ekonomik tedbir paketinin taşıt kredilerine ne şekilde yansıdığının sorulması üzerine, ''Henüz çok yeni, miktar olarak net rakam vermek pek mümkün değil. Bankalara yansıması taşıt satıcılarının söylediği kadar olmadı. Ama piyasaları canlandırdığı bir gerçek. Açılan her paketle birlikte bir sinerji doğuyor tabii'' karşılığını verdi.
-''KRİZ, İNOVASYONA YÖNELTTİ''-
İzmir ABİGEM Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Akgün ise ''İş Bankası ile imzaladığımız protokol, yatırımcı firmalara, özellikle de yenilikçilik ve inovasyon peşinde koşan firmalarımıza bir anlamda can suyu olacaktır'' dedi.
Hükümetin açıkladığı ekonomik tedbir paketlerine ilişkin de bir değerlendirmede bulunan Akgün, paketlerin dışa bağımlı sektörlerde uygulanmasının hata olduğunu, Türkiye'nin parasının dövizinin yurt dışına gittiğini söyledi.
Akgün, özellikle otomotiv sektöründe Türkiye'de söylenen rakamlar kadar stokların bulunmadığını ifade ederek, ''Bu şekilde uygulanan paketin Türkiye'ye hiçbir faydası yok. Bizim sanayicimiz kalkınacaksa yerli üretim teşvik edilmeliydi. Paketin dışarıdan gelen otomobillere uygulanması Türkiye'nin faydasına değil'' diye konuştu.
Reel sektörün kredi almakta yaşadığı sıkıntılara da değinen Akgün, ''Sıkıntı, küçük bankalardan mevduat kaçışından dolayı özellikle yabancı ortaklı bankalarda yaşanıyor. Faizlerin yükseltilmesi gibi zorlayıcı etkenler uygulandı. Bu aslında bir yerde krediyi geri çağırmak demek. Yüzde 30 faiz isteyen bankalar mevcut'' dedi.
Krizin ABİGEM'e yansımasının sorulması üzerine de Akgün, ''Aslında krizin faydası oldu. Önceden yabancıların bize gösterdiği yöne gitmek tercih edilirdi. Şimdi kendi kendimize nasıl yapabiliriz, tekstilde yaşanan süreç gibi kendi markamızı nasıl oluşturabiliriz, bunun peşine düşer olduk. Bu nedenle son dönemde ABİGEM'e müracaatlar arttı'' diye konuştu.
İş Bankası Ticari Bankacılık Pazarlama Müdürü Sezai Sevgin de imzalanan protokol kapsamında İzmir ABİGEM'den hizmet alan firmalara sağlanan kredi ürünlerini anlattı.
Tabana yaygın kredilerde aylık bazda yüzde 0,05 puanlık indirim uygulandığını aktaran Sevgin, bu kapsamda işletme, yatırım ve ihracat kredileri, faturalı teknoloji kredisi, kredi sigortası, iş yeri, ticari taşıt, eğitim, traktör, tarım ekipman, küçük ve orta ölçekli tarımsal işletmeler kredileri, fortfaiting ve inovasyon kredisi kullandırılacağını dile getirdi.
Konuşmaların ardından Kayhan Söyler ve Ufuk Akgün hazırlanan protokolü imzaladı.