GÖREV ZARARLARI HORTLAYACAK MI?

sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Eski Başkanı Doğan Cansızlar, Başbakan Erdoğan’ın kamu bankalarını devreye sokmakla ilgili demecini, “Kamu bankaları ancak görev zararıyla piyasaya sokulabilir. Herhalde Sayın Erdoğan’ın bununla ilgili bir yasal çalışması var. Bu tehditler yerine hızla tedbir alınmalı” uyarısıyla değerlendirdi. SPK Eski Başkanı Cansızlar, İzmir’de yapılan 12. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi’nde krizle ilgili düşüncelerini dile getirdi. Hükümetin krize müdahale konusunda uzun süre çok kararsız kalması ve beklemesinin olumsuz etkilere neden olduğuna dikkat çeken Cansızlar, bu beklenti sonucunda insanların tüketim yapmaktan ve bankaların da kredi vermekten vazgeçtiğini, hükümetin de bir tedbirler paketi ortaya çıkaracağı söylentisine inandığını söyledi. “Sayın Başbakan Kızılcahamam’da bir toplantı yapacak. Orada sanırım ekonomik tedbirler paketini açıklayacaklar. Bana göre çok geç kalındı. Zararın neresinden dönülürse kardır tabi. Fakat beklentilere cevap verecek ağırlıkta, genişlikte ve miktarda bir paketin ortaya çıkması iyi olur. Çünkü piyasalar oldukça belirsiz bir ortamda olduğu için bunun maliyetini bütün millet olarak, ulus olarak biz çekiyoruz” diyen Cansızlar, TARAF’ın “Başbakan’ın bankalarla ilgili bir önyargısı mı var, bankacılık sektörünün bu kadar sert çıkışlar yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu, şöyle yanıtladı: 2001 krizi “2001 krizi siyasi otoritenin bankacılık kesimi ve özellikle de kamu bankaları üzerine etkisinin had safhaya çıktığı bir dönemdi. 2001 krizi zaten bundan çıkmıştı. Fakat gelinen noktaya tekrar baktığımızda Sayın Başbakan’ın bankacılıkla ilgili ‘Kamu bankalarını ben tekrar devreye sokarım’ gibi tehditler yapması yerine gerçekten hiç beklemeden ne tedbir varsa almasında büyük yarar var.” Kamu bankalarının piyasaya sokulabilmesinin zannedildiği kadar kolay olmadığının altını çizen Cansızlar, “Kamu bankalarının piyasaya girmesi, ancak bütçe kanununa konulan zirai kredilerle yani görev zararı denilen kavramla sınırlıdır. Bunun dışında eğer kamu bankalarının vereceği kredilerin düşük maliyetli olmasını istiyorlarsa, aradaki farkın görev zararına konulacak bir ödenekle karşılanması gerekir. Herhalde böyle bir yasal çalışma herhalde var ki Sayın Başbakan böyle diyor. İkincisi bankacılık sektörüne siyasi otoritenin karışması çok doğru bir şey değil” diye konuştu. IMF kredisi ve sektör IMF’den gelmesi beklenen kredi rakamıyla ilgili soruya da Cansızlar şöyle cevap verdi: “Ortada bir yanlışlık var, bunu ortaya koymak gerek. IMF’den gelen para doğrudan bankacılık sektörüne gitmez. Merkez Bankası hesaplarına konulur. Ama IMF ile yapılan bir anlaşma sadece hem bankacılık sektörünün sendikasyon kredilerini hem de özel sektörün dış borçlarını çevirmesiyle ilgili konularda bir yeşil ışık anlamına gelir. Yoksa oradan gelecek olan paralar bizi rahatlatacak anlamına gelmez. Bunu bir defa tespit etmek lazım. Dolayısıyla bu türden beklentileri de piyasaya yaymak doğru bir şey değil.” Reel sektöre ve istihdama yönelik ne tür tedbirler alınacaksa bunların kararının alınıp bir an önce uygulanmasını isteyen Cansızlar, “Yani bu pakette ortaya çıkacak miktarlar hemen harcanacak hemen realize edilecek anlamına gelmez. Siz onu koyarsınız, ‘Bir olay çıktığı zaman ben bunları yapmaya hazırım’ mesajı verirsiniz. Zaten bu yapılmadı bugüne kadar ve sürüncemede kaldı. Her geçen gün de hasar giderek artmaya devam ediyor” ifadesini kullandı. Taraf/BARIŞ ERKAYA/İZMİR -