Gizli zenginler Akbank'a 500 milyon aktardı
Türklerin yurtdışında 60-100 milyar dolar arasında parası olduğu hep konuşulur. Varlık barışı, bu gizli zenginlerin parasını Türkiyeye getirmesinde önemli bir araç oldu. Akbank Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder, Artık dünyada para saklamak zorlaşıyor. Önümüzdeki yıllarda daha da zorlaşacak....
Akbank Özel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder, İsviçre ve vergi cenneti olarak kabul edilen adalarda para saklamanın iyice zorlaştığını, ülkelerin kriz döneminde buralardaki servetin peşine düştüğünü belirterek, Önümüzdeki dönemde ülkeler baskılarını artıracaklar. ABD başta olmak üzere tüm ülkeler gizli zenginlerinin paralarını istiyor. İsviçreden isimler isteniyor. Vergi cenneti adalara para transferi eskisi gibi kolay değil. Yakın gelecekte daha da zorlaşacak diye konuştu.
Dünyaca ünlü finans dergisi Euromoney, Akbankı üçüncü kez Türkiyenin en iyi özel bankası seçerken, ödül töreninin ardından Londrada bir grup gazeteciyle biraraya gelen Fikret Önder, ekonominin gündemindeki konuları değerlendirdi. 2008deki ödül töreninin ardından yine Londrada yaptığı toplantıda Türklerin yurtdışında 60-100 milyar dolar arasında parası var. Bu paraları çekmek için bir çeşit varlık barışı yapılması gerekiyor tespitinde bulunan Önder, bu kez varlık barışı sonrası oluşan rakamları da paylaştı. Önder sadece Akbank Private Banking bölümüne gelen paranın 500 milyon TLnin üzerinde olduğunu, bu paraların büyük bir bölümünün İsviçreden geldiğini, artık yatırımcıların gizli zengin olarak kalmanın zorluğunu hissettiklerini söyledi.
İsviçre bankalarında Alman zenginlere ait listenin CD olarak Alman Maliyesine verilmek istendiğini hatırlatan Önder, Liste daha ortaya çıkmadan bir sürü zengin kendi kendini ihbar etti. İtalyanlar varlık barışından 80 milyar euro getirdi. Artık tüm ülkeler İsviçreyi köşeye sıkıştırmak istiyor. Tabii güçleri oranında diye konuştu.
Vergiler tartışılmalı
Özel bankacılığın tanımının değiştiğini, özel bankacılığın para saklamaktan çok hizmet bankacılığına dönüştüğünü kaydeden Önder, yeni varlık barışlarına talep olacağını da ifade etti. Türk bankalarının kriz döneminde daha güvenli olarak algılandığını belirten Önder, Türkiye gerekli finansal düzenlemeleri yaparsa sadece kendi vatandaşlarının parasını değil tüm dünyadan para çekebilir. Ancak bizde İstanbulu finans merkezi haline getirmek isterken bile bu düzenlemeler değil, hangi binaların İstanbula taşınacağı tartışılıyor eleştirisinde bulundu.
Zenginlerin bankacısından küçük yatırımcıya öneriler
Yatırım araçlarında çeşitliliğin getiride etkisini gösterdiğini hatırlatan Önder, özel bankacılık hizmeti alamayacak küçük yatırımcılara da öneride bulundu: Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 4.5 civarında büyümesini bekliyoruz. Enflasyon yüzde 6-7 civarında olur. Merkez Bankası gecelik faizleri artırmadan bono ve mevduatta yüzde 10un üzerini göreceğimizi sanmıyorum. Türk lirasının sepet bazında (1 euro artı 1 dolar) değer kaybının yıl boyunca yüzde 5in üzerinde olmasını beklemiyorum. Euro/dolar paritesinde 1.30 seviyesini yıl sonundan önce görürüz. Altın son 10 yılın en iyi yatırım aracı. Zaman zaman dalgalanmalar yaşansa da kağıt paraya olan güven tüm dünyada azaldığı için altının getiri açısından cazibesini koruyacağını düşünüyorum.
Parite tehditi var
Krizde ikinci bir dip beklemediğini, ABDnin beklentilerin üzerinde büyüyeceğini tahmin ettiğini söyleyen Fikret Önder, Ancak beni endişelendiren tek konu hisse senedi ve emtia fiyatları ile dolar arasındaki korelasyon. 7 yıllık bir düşüşün ardından dolar taban oluşturuyor. Güçlü dolar 2 sebepten kaynaklanır. Ya ABDde güçlü büyüme sebebiyle ya da güvenli liman ihtiyacı sebebiyle. Son değer artışı ikinci sebebe daha çok uyuyor. Bu dönemler de borsalar için kötü dönemlerdir dedi.
Önder euro-dolar paritesi için farklı tahminler olduğunu belirterek şunları söyledi: Örneğin Merrill Lynch yıl sonu için euro-dolyar paritesinin 1.28 olduğunu açıkladı. Credit Suissenin tahmini ise 1.70 düzeyinde. Şimdi kim haklı çıkacak? Dünya piyasalarının gidişatı açısından paritedeki değişim ve doların seyri hayati önem taşıyor. Ancak ben karamsar değilim.
Akbank Private Banking üçüncü kez Türkiyenin En İyi Özel Bankası oldu
Londrada düzenlenen Euromoney ödül töreninde En iyi özel banka ödülünü, Akbank Private Bankingden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder ve Akbank Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Murat Göllü aldı.
İngilterenin uluslararası saygın finans dergisi Euromoneynin her yıl düzenlediği özel bankacılık araştırmasında üçüncü kez tüm kategorilerde Türkiyenin En İyi Özel Bankası seçilen Akbank Private Banking ödülünü 18 Şubatta Londrada düzenlenen ödül töreniyle aldı. Akbank Private Bankingin ödüle, yönetilen varlık, karlılık, şube sayısı, müşterisinin yatırımları için sunduğu geniş ürün yelpazesi ve hizmet kalitesi nedeniyle layık görüldüğü açıklandı.
Akbank Private Bankingten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder, kuruldukları 2001 yılı Mart ayından bu yana tamamen kişiye özel alternatifler bekleyen yatırımcılar için geliştirilmiş hizmetler sunduklarını belirterek, Euromoney tarafından Türkiyenin en iyi özel bankası seçilmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade etti.
Özel ilgi isteyen sayısı artıyor
Dünyada ve Türkiyede mevduat ve bono faizlerinin tarihsel olarak taban seviyelerde bulunduğunu kaydeden Fikret Önder, bunun sosyal hayata da etkisinin olduğunu belirtti. Önder, mevcut faizlere göre bir yatırımcının parasını ikiye katlamak için İsviçrede 360 yıl, İngilterede 180 yıl, Türkiyede ise 10 yıl beklemesi gerektiğini dile getirdi. Önder, faiz oranlarının düşmesinin sosyal açıdan etkisini ise şu sözlerle anlattı: Geçmişte bankada 400-500 bin lirası olan bir yatırımcı faiz gelirine güvenerek 47-48 yaşında emekliliğe çekiliyordu. Ancak şimdi faiz oranlarının geldiği seviye bu kadar bir parayla erken emekli olmaya imkan vermiyor.
Karlılık % 150 yükseldi
Klasik yatırım araçlarının düşük getirilerinden dolayı özel bankacılığa duyulan ilginin artmasının rakamlara da yansıdığını vurgulayan Önder, Akbankta özel bankacılığın toplam kar içinden aldığı pay yüzde 150 oranında arttı dedi. Önder müşterilerine dünya çapında her türlü yatırım aracına ulaşma imkanı sağladıklarını, bu yıl anapara garantili yatırım fonlarında büyümeyi planladıklarını ifade etti.
Özel olmak için 500 bin TL şart
4 binin üzerinde müşterisinin 10 milyar dolarlık varlığını yöneten Akbank Private Bankinge müşteri olmak için en az 500 bin TL gerekiyor. Akbank Private Bankingde 5 milyon TLnin üzerinde varlığı olan kişi sayısı ise 50 civarında. Bu müşterilere servet danışmanları hizmet veriyor. En Geniş Ürün Yelpazesi Ödülünü de alan Akbank Private Banking, oyun alanını bütün dünya olarak gösteriyor. Sadece yurtiçi değil yurtdışı global piyasalar konusunda da uzman bir ekip bulunuyor.
DİPNOT
Benim tahminim 50 bin zengin var
Tüm dünya servet tanımını yaparken kullanılan evin değerini hariç tutarak 1 milyon doların üzerindeki varlığı bulunan tasarruf sahiplerini ifade ediyor. BDDKya göre Türkiyede bu tanıma giren 27 bin kişi var. Merrill Lynchin raporuna göre sayı 33 bin 700. Fikret Önder ise Ben yurtdışı ve yastık altını da ekleyerek bu sayısı 50 bin olarak tahmin ediyorum dedi.
VATAN