G20 bankacı primlerini sınırlayacak

G-20’nin taslak bildiri metnine göre, gruba üye ülkeler, Pittsburgh’da yapılacak olan G-20 liderler zirvesinde, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu, özellikle “yükselen piyasaların” IMF ve küresel ekonomide daha çok söz sahibi olmalarına imkan verecek ilerlemeler sağlanacak. Riske sıkı kontrol Taslakta ayrıca, ülkelerin, tam olarak küresel ekonomik toparlanma sağlanıncaya kadar genişlemeci para ve maliye politikalarına, parasal istikrar unsurunu da gözeterek devam etmeleri benimsendi. G-20 taslak metninde, banka yöneticilerinin prim, ikramiye, yüksek emeklilik maaşı gibi parasal menfaatlerine uluslararası bir standart ve sınırlama getirilmesi benimsenirken, bu konuda Mali İstikrar Kurulu bir çalışma yapmakla görevlendirildi. Bankacıların, daha çok prim almak için yüksek kazanç-yüksek risk taşıyan yatırım ve işlemler gerçekleştirmeleri de daha sıkı kontrol edilerek frenlenecek. Nisanda yapılan G-20 toplantısında daha çok krizin etkileri konuşulurken, dünkü Londra toplantısında finansal verilerin düzelmeye başladığı, toparlanma sürecinde hangi politikaların uygulanması gerektiği tartışıldı. Geri dönmesi mümkün olmayan kredilerle ilgili olarak, bankaların ayırdığı munzam karşılık oranının yükseltilmesi gerektiği masaya yatırıldı. Katılımcılar, ekonominin geçen G-20 toplantısına göre çok daha parlak olduğu konusunda fikirbirliğine vardı. Toplantıda, ‘krizle başa çıkma’ yerine, iki yıl önceki finansal verilere nasıl ulaşılacağı tartışıldı. ‘5 trilyon dolar gerek’ Toplantıda ekonomik iyileşmeyi garanti altına almak için G-20 ülkelerinin toplam 5 trilyon dolar harcaması ve ülke ekonomileri güçlenene kadar acil durum önlemlerini rafa kaldırılması gerektiği konusunda uzlaşıldı. Yüksek vergilerin gözden geçirilmesi gerektiği konusunda da uzlaşmaya varıldı. Ali Babacan: Ekonomi’de dengesiz toparlanma riski var Londra’daki G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısında bir konuşma yapan Devlet Bakanı Ali Babacan, küresel krizden çıkarılması gereken dersin, daha çok korumacılık değil, daha çok düzenleme ve gözetim olması gerektiğini vurguladı. Babacan, tüm ülke ve bölgelere uyumlu bir reform yapılarak mali sektöre standart getirilmesinin öneminin altını çizdi. Küresel ekonomideki dengeli büyümenin önünde iki büyük riskin bulunduğunu belirten Babacan, bunlardan ilkinin, başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarının hızlı yükselmesi, diğerinin de dünyanın farklı bölgelerindeki dengesiz toparlanma olduğunu vurguladı.