Fortis ve TEB'in şubelerine talibiz
Bank Asya, halka açılmak isteyen şirketlere danışmanlık yapmaya, kredi vermeye, halka açılma aşamasında gerekli desteği sağlamaya hazır. Birleşmeye hazırlanan iki bankanın da şubelerine talip...
İDİL TARAKLI-PARA DERGİSİ
İMKB ve SPKnın başlattığı halka arz seferberliğine farklı kesimlerden maddi ve manevi destekleri gelmeye devam ediyor. Malum, bir şirketin halka açılabilmesi için mali durumunun güçlü olması gerekiyor. Özellikle son bilançoların kar/zarar hanesinin artıda olması önemli bir koşul...
Şirketlerin mali yapılarını düzeltip kara geçebilmesi içinse öncelikle işletme sermayesine, finansman desteğine ihtiyacı var. Bankalarsa sütten ağızları yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyor. Yani öyle her isteyen şirkete kredi vermiyorlar. Hal böyle olunca da son dönemlerdeki alternatif kredi kaynağı arayışlarında katılım bankaları öne çıkıyor.
İşte Türkiyenin önde gelen katılım bankalarından Bank Asya (Asya Katılım Bankası), bu noktada İMKBnin başlattığı halka arz seferberliğine ilk destek veren özel kurumlardan biri oldu. Halen borsaya girebilecek birçok şirketle çalıştıklarını belirten Bank Asya Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Cemil Özdemir, bu firmalara gerek danışmanlık, gerek kredi gerekse halka açılma anlamında destek olabileceklerini vurguluyor.
Şubat 2010 itibariyle Bank Asya Genel Müdürü olan Cemil Özdemir, yeni unvanıyla ilk röportajını Paraya verdi ve bankasının plan, strateji ve hedeflerini bizimle paylaştı...
Bank Asya Genel Müdürü olarak en önemli hedefiniz nedir?
Dünyada katılım bankalarının sıralamasına bakıldığında Körfez bankaları başı çekiyor. Türkiyede ise bu alanda 10-15 yıllık bir geçmiş var. 2009da bu sıralamada Bank Asya 29ncuydu. En önemli hedefim, görevde olduğum sırada Bank Asyayı bu listenin ilk 20sine sokabilmek. Bu gerçekleşmesi zor bir hayal değil. Bir diğer hedefimse Türkiyenin her yerine hizmet verebilmek. Her alanda, her noktaya ulaşabilmek...
Ne kadar sürede her yerden ulaşılabilir bir banka olabileceğinizi öngörüyorsunuz?
Önümüzdeki 3 yıl içinde bu mümkün. Ama sonuçta sermayeniz kadar büyüyebiliyorsunuz. Şimdi Basel 3 kriterleri geliyor. Bunun bize ne kadar yansıyacağını bilmiyoruz. Örneğin, geçen yıl gelir endeksli senetler çıktı. Elimizde bu tür dışarıya satabileceğiniz enstrümanlar arttıkça büyümemiz hızlanır. Niye Körfez ülkeleri gelip buradan bu tür ürünler almasın? Buna benzer ürünlerin çoğaltılması gerekiyor. Önemli olan bir ürünün çıkması değil, montanının ve likiditesinin yüksek olması...
Faaliyetleriniz içinde sermaye piyasalarına da yer vermeyi düşünmüyor musunuz?
Aslında bizim en önemli hedefimiz, faaliyetlerimiz içinde sermaye piyasalarının payını artırmak. Bireysel yatırımcıların maliyeti çok yüksek. Oysa dışarıdaki kurumsal yatırımcıların bizi aracı olarak değerlendirmesini istiyoruz. Bugün borsaya girebilecek birçok şirketle çalışıyoruz. Bu firmalara gerek danışmanlık, gerek kredi, gerekse halka açılma aşamasında destek olabiliriz. Çünkü elimizde kredi imkanları var. Gerçekten halka açık şirket sayısı açısından çok zayıf bir borsamız var. Mevcut ekonomimize uygun değil. Firmaların fon ihtiyacına sadece bankalar destek olmamalı. Öte yandan, bugün halka açık şirketlerle şeffaf oldukları için kredi ilişkisinde bulunmak çok daha kolay.
Mevduat faizlerindeki düşüşe paralel kar payları da gerileyip yükselebiliyor. Bunu nasıl dengeliyorsunuz?
Faizsiz bankacılık sisteminde kar payları, kredi fiyatlarının seyrine göre denge buluyor. Dışarıdan bakıldığında ise kar payları bankaların mevduat faizlerine yakın bir orana yaklaşıyor. Örneğin, geçen yıl faizler aşağıya düştüğünde kredi fiyatları yukarı gitti. Biz o seviyelerde piyasadan çıkmak yerine daha fazla girdik. Ve yüksek oranda kredi vererek miktarı artırdık. Dolayısıyla bizim sistemimizi tercih eden tasarruf sahipleri daha fazla kar elde edebildi. Bu da mevduat hacmimizi artırdı. Böylece 2009de toplanan fonlarda yüzde 56 büyüme sağladık.
2008-2009 dönemi karşılaştırıldığında kredilerinizde yüzde 33 büyüme görülüyor. Sektör ortalaması yüzde 6yken bu orana nasıl ulaşabildiniz? Bu alanda 2010 yılı hedefiniz nedir?
Evet, söz konusu dönemde kredilerimiz 6.2 milyar TLden 8.2 milyar TLye yükseldi. Bu yıl için de yüzde 25-30 civarında bir büyüme öngörümüz var. Bizim kredi kullandırma ya da pazar payını artırmaya yönelik bir sorunumuz yok. Zaten elimizde yeterli müşterimiz var. Bu konuda birinci kaynağımız topladığımız fonlar. Diğeri ise sendikasyon kredisi olacak. Bu yıl önemli miktarda 1 yıl vadeli bir sendikasyon kredisi temin etmeyi hedefliyoruz.
Bu yıl kredi verirken hangi sektörlere ağırlık vermeyi düşünüyorsunuz?
Ağırlıklı olarak enerji, inşaat ve gıda...
Diğer 2010 yılı hedefleriniz neler?
Tabii marjlar biraz daraldı. Ama biz yine de 2010u geçen yılın üzerinde bir karla kapatmak istiyoruz. Halen 2.7 milyon müşterimiz var. Bireyselde büyümemizi biraz daha hızlandırmayı planlıyoruz. 2010 sonuna kadar 20-25 yeni şube daha açmayı ve müşteri sayımızı 3 milyonun üzerine çıkarmayı öngörüyoruz. 300-400 kişilik de yeni istihdam hedefliyoruz. Şubelerimizi bütçeledik. Öncelikle gidemediğimiz illere ulaşmak istiyoruz. Çünkü artık büyük ölçekli bir bankayız. Bu büyüklüğü ve karlılığı sürdürebilmek için sayıların da büyük olması gerekiyor. Edirne ve Muğla başta olmak üzere Karadeniz sahilindeki bazı illerde şubeleşmeyi hedefliyoruz. Özellikle kredi kartı sayımızı artırmak istiyoruz. Çünkü kredi kartı hem bankanın bilinilirliğini hem de müşteri sayısını artırıyor. Halen 1.5 milyon olan kredi kartı müşterimizi yüzde 20 artırmayı hedefliyoruz.
Fortis ve TEBin birleşmesi halinde açığa çıkacak şubeleri değerlendirmeyi düşünür müsünüz?
Tabii uygun lokasyonlarda böyle bir fırsat çıkarsa kesinlikle değerlendiririz.
Kar dağıtma politikanız ne olacak?
20 Mart 2010da genel kurulumuzu yaptık. Karın yüzde 10unun dağıtılmasına karar verildi. Bu da toplamda 30 milyon TLye karşılık geliyor.
Yurtdışında şube ve temsilcilik açma çalışmaları nasıl gidiyor? Örneğin, Hindistanda temsilcilik açma girişiminiz vardı...
Bank Asya olarak Hindistanın Mumbai şehrinde temsilcilik ofisi açılışı için BDDKdan gerekli izinleri aldık. Şimdi Hindistandaki resmi kuruluşlardan izin çıkmasını bekliyoruz. Faaliyete başladığımızda önce oradaki piyasayı öğrenmeye çalışacağız. İleride potansiyele göre belki bu temsilciliğimizi şubeye de çevirebiliriz. Bu yıl şimdilik başka bir temsilcilik açmayı düşünmüyoruz.
İştiraklerinizi halka açmayı planlıyordunuz...
Evet, bankanın yüzde 65ine sahip olduğu Işık Sigortanın 2012 yılı içerisinde, geçen yıl faaliyete geçen Tuna Gayrimenkul Yatırım Ortaklığının ise 5 yıl içerisinde halka arzı planlanıyor. Işık Sigortanın zaten yeterli sermayesi var. Sadece kurumsallaşmayı sağlamak ve büyüme hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla halka açılması düşünülüyor.
Işık Sigortanın bireysel emeklilik şirketi kurmak yönünde çalışmaları vardı. Bu konuda bir gelişme var mı?
Işık Sigorta, teknik karlılıkta sektör ortalamasının üzerinde çalışıyor. Bu girişimde de karlılık noktasını hesaplıyor. Bu doğrultuda alacağı bir karara banka olarak biz de gereken desteği veririz.
SPK, emeklilik yatırım fonlarına ilişkin yönetmelikte değişikliğe gidecek. Katılım bankalarının da sisteme dahil edilmesi planlanıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Evet, görüşe açılan taslağa göre, 9 milyar 300 milyon lira büyüklüğe ulaşan bireysel emeklilik sistemindeki fonlar; devlet tahvili, hisse senedi ve mevduat hesabının yanı sıra katılım bankalarında da değerlendirilebilecek. SPKnın bu çalışması sayesinde bizim müşteri sayımız artacaktır. Ancak katılım bankaları olarak bizim bu konudaki asıl isteğimiz, emeklilik fonlarını bir ürün olarak pazarlayabilmek. Bunun için de öncelikle Işık Sigorta aracılığıyla bu konuyu değerlendiriyoruz.
İslam Kalkınma Bankasıyla birlikte ileriye dönük yeni hedefleriniz var mı?
Hatırlanacağı gibi, Bank Asya olarak geçen yıl bir Afrika açılımı yaptık. İslam Kalkınma Bankası (IDB) kuruluşlarından İslam Ülkeleri Özel Sektör Geliştirme Kurumu (ICD) ile stratejik işbirliği anlaşması imzaladık. Böylece Afrikada faizsiz bankacılık faaliyetlerini yürüten Senegal merkezli Tamweel Africa Holding SAya ortak olduk. Tamweel Africa Holding ile Afrikada bankacılık faaliyetlerini sürdürüyoruz. Afrikada bu holding aracılığıyla bankalara ortak oluyoruz. Şimdilik bu kanalla Afrikada 4 bankaya ortağız.
İslam Kalkınma Bankası, Dünya Bankası gibi bir kuruluş. IDB ile işbirliği içinde olmak bize çok artı katıyor. IDB, birçok ülkede faizsiz bankacılığın gelişmesi için yatırımda bulunuyor. Sermaye konusunda bir problemi yok. Operasyonda destek oluyoruz. Şu anda anlaşmamız sadece Afrikayla sınırlı. Elde edilecek başarıya bağlı olarak, ileride IDB ile Afrika başta olmak üzere diğer ülkelerde de birlikte hareket etmemiz söz konusu olabilir.
Yönetim kadronuzda taşlar yerine oturdu mu? Yoksa yeni değişiklikler olabilir mi?
Evet, artık taşlar yerine oturdu. Ben göreve geldiğimde iki arkadaşın ayrılmasıyla birlikte üç genel müdür yardımcılığı pozisyonu boşalmıştı. Onların yerine atamalar yapıldı. İlave bir genel müdür yardımcılığı daha oluşturuldu. Genel müdür yardımcılarının biri dışarıdan geldi, üçü ise banka içinden terfi etti.
Cemil Özdemir kimdir?
Bank Asya Genel Müdürü Cemil Özdemir, 1960 Sivas doğumlu. 1984te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme bölümünden mezun oldu. Aynı yıl bankalar yeminli murakıp yardımcılığı giriş sınavını kazanarak meslek hayatına başladı. Bankalar yeminli murakıplığı sırasında bir yıl süreyle ABDde yatırım bankacılığı ve risk sermayesi konularında inceleme ve araştırmalarda bulundu. Daha sonra sırasıyla Yurtbankta genel müdür yardımcısı, Family Finans Kurumunda genel müdür başyardımcısı, Halk Bankasında yönetim kurulu murahhas üyesi olarak görev yaptı. Asya Katılım Bankasına Yönetim Kurulu Üyesi olarak katılan Özdemir, Şubat 2010dan itibaren Genel Müdür olarak görevini sürdürüyor.