EUROBANK TEKFEN'İN TÜRKİYE PLANLARI
Eurobank Tekfen 2008 yılında 40 milyon 95 bin lira net kar elde etti.
Eurobank Tekfen'in, Four Seasons Oteli'nde düzenlenen ve 2008 performansı ile 2009 hedeflerinin açıklandığı toplantıda konuşan Eurobank Tekfen Genel Müdürü Mehmet Sönmez, geçen yılın banka için büyüme yılı olduğunu ifade...
Eurobank Tekfen 2008 yılında 40 milyon 95 bin lira net kar elde etti.
Eurobank Tekfen'in, Four Seasons Oteli'nde düzenlenen ve 2008 performansı ile 2009 hedeflerinin açıklandığı toplantıda konuşan Eurobank Tekfen Genel Müdürü Mehmet Sönmez, geçen yılın banka için büyüme yılı olduğunu ifade ederek, 6 yeni şube ile 2008 sonunda şube sayısının 42'ye ulaştığını, personel sayısının yüzde 22 büyüme ile 609'dan 744'e çıktığını bildirdi.
Sönmez, 150 milyon lira sermaye artışı gerçekleştiğini, ödenmiş sermayelerinin 230 milyon liradan, geçen hafta 380 milyon liraya yükseldiğini kaydederek, Türkiye'de sermayesi en güçlü bankalardan biri olduklarını, 2008 sonunu yüzde 15,94 sermaye yeterlilik oranıyla kapattıklarını söyledi.
Toplam aktiflerinin yüzde 27,8 artışla 3 milyar 587 milyon lira, toplam kredilerinin yüzde 31,5 artışla 1 milyar 228 milyon lira, toplam mevduatlarının yüzde 49,6 artışla 1 milyar 717 milyon lira, özkaynaklarının ise yüzde 10,4 artışla 305 milyon 542 bin lira seviyesine geldiğini belirten Sönmez, 2008'i 40 milyon 95 bin lira net kar ile kapattıklarını ifade etti.
Eurobank Tekfen'in perakende bankacılık alanına gireceğini bildiren Sönmez, ''KOBİ'ler ve mikro ölçekli firmaların yer aldığı ve yaklaşık 2,5 milyon firmanın faaliyet gösterdiği segment, perakende bankacılık olarak adlandırılıyor. Şu ana kadar kurumsal ve ticarilere yönelik hizmet veriyorduk. Yeni yol haritamızda küçük işletmeler ağırlıklı bir perakende bankacılık modeli var'' diye konuştu.
Türkiye'de bankalarda 18 milyon müşteri bulunduğunu dile getiren Sönmez, bankacılık nüfusunun yüzde 80'inin toplam finansal varlıkların yüzde 30'unu, yüzde 20'sinin ise toplam finansal varlıkların yüzde 67'sini oluşturduğunu kaydetti.
Sönmez, bankacılık nüfusunun yüzde 20'sini oluşturan üst segmente girme kararı aldıklarını belirterek, perakende bankacılık faaliyetlerinin küçük işletmeler ve yaygın özel bankacılık müşterilerini kapsayacağını söyledi.
-''MEVCUT ŞUBELERİMİZDEN BAZILARI KARMA ŞUBELERE DÖNÜŞECEK''-
Mehmet Sönmez, mevcut şubelerinden bazılarının ticari ve perakende bankacılık müşterilerine hizmet verecek şekilde karma şubelere dönüşeceğini, bu yılın son çeyreğinden itibaren makroekonomik koşullar paralelinde perakende bankacılık alanında hizmet verecek kanallar ve şubeler açılmasını hedeflediklerini bildirdi.
Üst yönetime yeni yöneticiler katıldığını ve insan kaynağına yeni yatırımlar yapmaya devam edeceklerini anlatan Sönmez, ''Uzun dönemde ana hedefimiz pazar payımızı büyüterek, küçük ölçekli bankalar arasından çıkıp orta ölçekli bankalar arasında yer almaktır'' dedi.
Eurobank Tekfen Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erten de global krize değinerek, Türk bankacılık sektörünün yaşanan küresel krize çok sağlam bilançolarla girdiğini, 2001 yılı tecrübesinin büyük bir önemi bulunduğunu ifade etti.
Erten, BDDK ile Merkez Bankasının çok aktif davrandığını ve alınması gereken tüm tedbirleri aldığını, sorunun bankacılık sektörüne yönelik tedbir alınmasından ziyade reel sektöre yönelik tedbirler olduğunu vurguladı.
Mehmet Erten, ''Bazı tedbirler daha erken alınabilirdi. Tedbir paketlerinin giderek piyasaları daha rahatlatacağına inanıyoruz. IMF ile imzalanacak bir stand-by anlaşması kesinlikle güven ortamının tesisinde temel taşı olacaktır'' şeklinde konuştu.
İçinde bulunulan ortamda cari açık ve enflasyon sorunlarının yerini işsizlik ve iç talebe terk ettiğini, işsizlik ve iç talep canlanmasının Türkiye'nin önündeki en önemli sorunlar olduğunu vurgulayan Erten, ekonomik birimlerin kararlarını yavaş aldığını, çekinceli davrandığını, güven ortamına büyük ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
-''EZBER DEĞİŞTİ, DEĞİŞECEK''-
Mehmet Erten, hastalıklar konusundaki yaklaşımları da anımsatarak, ''Diliyorum ki aile hekimliği yaklaşımı, yani olayların önünde olma, önden tedbir alma alışkanlığı giderek artar ve yerleşir'' dedi.
Beklentilerine de değinen Erten, bankacılık sektörünün büyümesinin yavaşlayacağını, ilk çeyrekte çok iyi karlılık göreceklerini, ancak tedbirin elden bırakılmaması gerektiğini, aktif kalitesinin muhafazasının ve kredilerin canlı konumunun sürdürülmesinin önemli olduğunu, kredilerin dikkatli yönetilmesi gerektiğini söyledi.
Reel sektörün yeniden yapılanmasına bankacılık sektörünün katkıda bulunacağını vurgulayan Erten, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Yaratıcı çözümler yerini geleneksel ürünlere bırakacak. Türkiye'de 2001 krizi sonrasında bankacılık sektörü yeniden yapılandırıldı. Belki bu kriz de reel sektörün yeniden yapılandırılması ve uluslararası normlara uyumu için fırsat teşkil edecektir. Bankalara da önemli görevler düşüyor.
Risk yönetimi esasları yeniden belirlenecek, kontroller artacak. Devlet hem reel sektörde hem de finans sektöründe daha belirleyici olacak. Uzun zamandır ihmal edilen finans sektörüne yönelik bazı yapısal tedbirler bu vesileyle alınacak. Ezber değişti, değişecek.''
İsviçre'de bulunan en büyük bankalardan biri olan EFG Grubunun bir üyesi olan Eurobank EFG'nin toplam aktiflerinin 82,2 milyar avro ve 2008 yılı karının 652 milyon avro olduğunu bildiren Erten, Tekfen Holding'in de küresel krize çok sağlam bir bilanço yapısıyla, yüksek bir nakit varlıkla girdiğini, 2008'i karlı bir şekilde kapattığını kaydetti.
- Eurobank Tekfen Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erten, ''Ana ortağımızın büyüme hedefi olan belki yegane ülke şu anda Türkiye'dir'' dedi.
Eurobank Tekfen'in, Four Seasons Oteli'nde düzenlenen ve 2008 performansı ile 2009 hedeflerinin açıklandığı toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erten, devletin kredilere garanti vermesinin belki daha önce alınması gereken bir tedbir olduğunu söyledi.
Erten, 2008'in son çeyreğinde ciddi ölçüde bankalarda kredilerle ilgili sıkıntıların baş gösterdiğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Şu anda aslında kredilerin önü tıkalı değil. Bankalarımız belirli şartlarda kredi vermeye hazır ve veriyor da... Şu andaki sorun; kredi yokluğu, azlığı veya kredi alamamak değil, mesele ürettiği malı maliyetini karşılayan bir fiyattan satıp satamamak. Üretime talep var mı? Mesele burada... Bunu aşmak için de tüketimi canlandırıcı tedbirler alınması gerekiyor. Bazı sektörlerdeki üçer aylık vergi indirimleri talep canlandırıcı şeyler... Ama 'bankalar kredi vermiyor, onun için ekonomi tıkandı' gibi bir söylemi kabul etmiyorum. Böyle bir şey yok. Tüketim bir şekilde başlarsa arkasından canlanma gelir diye düşünüyorum.''
Kişilerin varlıklarını harcamayıp onun yerine borçlanmalarına ilişkin bor soru üzerine de, Erten, ''Borçlanma şu anda çok ucuzladı ve ucuzlamaya da devam edecek. Merkez Bankasından 1-2 puan faiz indirimi daha görürsek borçlanma maliyetleri ciddi ölçüde azalacak. Harcama kararında varlığı kullanmak veya yeni borçlanmadaki kararın, tüketici tarafında işine olan güvenle ilgili bir şey...'' şeklinde konuştu.
İşsizliğin son dönemde çok yüksek seviyelere ulaştığına dikkati çeken Erten, işini kaybetme endişesi olan kişinin dayanıklı tüketim mallarına, otomotive, beyaz eşyaya ya da gayrimenkule yatırım yapmasını beklemenin çok gerçekçi olmadığını savundu.
Bir köşe yazarının ''Bu krizi tedavi etmekte uçuk kaçık yöntemleri kullanmamız lazım'' dediğini hatırlatan Erten, makro ekonomik açıdan bazı tabuların yıkılması gerektiğini, paranın bollaştırılmasının işsizliğe çözüm olmayacağını savundu.
-''DEVLET, İŞVEREN OLACAK DİYE DÜŞÜNÜYORUM''-
Mehmet Erten, işsizliğin çözümüne ilişkin olarak da, ''Devlet, işveren olacak diye düşünüyorum. 'Küçülsün' dediğimiz devlet, belki işsizlik için de istihdam kapısı olur. Öyle şeyler yapmalı ki bütçesine bu yükü getirirken de bari bir netice elde etsin'' değerlendirmesinde bulundu.
Erten, politika faizlerindeki değişimlerin kredilere ve mevduata asimetrik yansıdığını, her zaman birebir yansımadığını, zaman içinde bir dengenin mutlaka oluştuğunu ifade etti.
-TÜCCAR AHMET, TÜCCAR MEHMET...-
Eurobank Tekfen Yönetim Kurulu Başkanı Erten, piyasa kredilerinin yok olduğunu belirterek, ''Tüccar Ahmet, tüccar Mehmet'e malını vadeli veya çek karşılığı veya açık hesap satmıyor. Ödemesini de zamanında yapmıyor, bilinçli saklıyor. Piyasadaki parasal akışkanlığın önündeki en büyük engel bu. Bunu iyi görelim'' diye konuştu.
Doğu Avrupa ülkelerinde özellikle bireysel kredilerde ciddi bir borçluluk oranı bulunduğuna dikkati çeken Erten, ''Ana ortağımızın büyüme hedefi olan belki yegane ülke şu anda Türkiye'dir'' dedi.
-''ŞU ANDA YATIRIM YAPMAK İÇİN ÇOK UYGUN BİR ZAMAN''-
Eurobank Tekfen Genel Müdürü Mehmet Sönmez de soru üzerine, ''2,5 milyona yakın firmayı hedef alıp küçük ve mikro işletmelere girmemiz ve nüfusun yüzde 20'sini oluşturan bireysel tarafı hedeflememiz, yüzde 20'si 3,6 milyon insan eder, bizi orta ölçekli banka kategorisine getirmeye yetiyor. Önümüzdeki 5 yıllık bir süreçten bahsediyorum. Sadece özel bankacılık değil, üst bireysel bankacılığa da girerek, toplam varlıkların yüzde 67'lik kesimini oluşturan kitleye ulaşmayı istiyoruz'' diye konuştu.
Üst bireysel tarafta ağırlıklı olarak yatırım ürünlerinin ön plana çıktığını, Eurobank Tekfen'in de buraya yatırım yapacağını belirten Sönmez, sermaye artırımıyla birlikte hazırlık döneminde bu yatırımları yapacaklarını kaydetti.
Yatırım fonları, mevduat ve ileride sunmayı hedefledikleri birtakım ''güzel'' ürün ve hizmet modelleriyle sektördeki yerlerini alıp rakiplerinden farklı bir şekilde kendilerini konumlandırarak penetrasyonlarını artırmayı istediklerini dile getiren Sönmez, ''Şu anda yatırım yapmak için çok uygun bir zaman. Geleceğe yatırım yapmak için 2009, yatırım için çok uygun bir zaman'' dedi.
Sönmez, bir gazetecinin, ''Perakende bankacılık alanında faaliyet gösteren bir banka almak daha uygun olmaz mıydı?'' sorusu üzerine, ''Eğer biz orta ölçekli banka olmayı bir yılda hedefliyor olsaydık dediğiniz yoldan gitmemiz gerekecekti. Ama biz 5 yıllık bir plan koyduk. Bütün planlarımızı organik büyüme üzerine yaptık'' şeklinde konuştu.
Ürün ve hizmetlerinin bu yılın sonuna doğru hazır olacağını belirten Sönmez, teknolojilerini yenilediklerini ve bütün operasyonel süreçlerini gözden geçirdiklerini anlattı.
2009'da yüzde 25 oranında karlılık artışı hedeflediklerini kaydeden Sönmez, 2007'ye göre geçen yıl karlarının yüzde 50,1 oranında büyüdüğünü söyledi.
Sönmez, personel sayısına ilişkin bir soru üzerine, 2008 yılında yüzde 22 büyüme ile 744'e çıktıklarını belirterek, ''Bu yıl da zannediyorum benzer bir trend olacaktır. 3 ayda bir planlarımızı revize ediyoruz'' dedi.
Şube açılışlarına yıl sonuna doğru başlayacaklarını bildiren Sönmez, bankacılık sektöründe 9 bine yakın şube bulunduğunu, büyük bankanın tarifinin genellikle 700 şube ve üzerinde, orta ölçekli bankanın tarifinin 180-190 ile 450-500 arasında, küçük bankanın tarifinin ise sıfır ile 50 arasında olduğunu hatırlattı. Sönmez, ''Biz de orta ölçekli bir banka olmayı hedefliyoruz'' dedi.
-''FAİZ İNDİRİMİ BEKLİYORUZ''-
Eurobank Tekfen Hazineden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mutlu Akpara ise, yarınki Para Politikası Kurulu toplantısından faiz indirimi bekleyip beklemediklerine ilişkin bir soru üzerine, ''Faiz indirimi yönünde olacağını bekliyoruz. 75-100 baz puan arasında bir indirim bekliyoruz. 2009 sonuna kadar 125 baz puan daha indirime gidilebilecek'' dedi.