CESARETİMİZ YERİNDE KREDİ TALEBİ ZAYIF

Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Tayfun Bayazıt, ekonomik kriz karşısında kredi kullandıracak cesaretlerinin bitmediğini ancak talebin daralması nedeniyle kredi hacminin son iki aylık süre zarfında azaldığını kaydetti. Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin de Başkanı olan Bayazıt, Habertürk’ün canlı yayınında Özlem Dalga’nın sorularını yanıtladı. Habertürk’ün de medya sponsoru olduğu II. Uluslararası Kurumsal Yönetim Konferansı İstanbul’da yapıldı. Konferans öncesinde canlı yayında bir araya gelen Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Tayfun Bayazıt, Denizbank Finansal Hizmetler Başkanı Hakan Ateş ve ING Bank Genel Müdürü Hakan Eminsoy, ekonomi gündemine dair soruları yanıtladı. “Bizim cesaretimiz her zaman var. Bankacılık sektörü hiçbir zaman kredi vermeyi durdurmadı. Firmalar ve tüketiciler kredi taleplerini azaltıyorlar. Kredi taleplerinin işlerin normale dönmesiyle canlanacağını öngörüyorum. Ancak sektörün biraz daha muhafazakar, seçici olması son derece doğal” diyen Bayazıt, enflasyon üzerindeki baskının azalmasıyla faizlerdeki düşüşün kredi faizlerine de yansıdığını, bunun sisteme olumlu yansıyacağını ifade etti. IMF'nin Türkiye ile anlaşmasını kurtarma operasyonu olarak değerlendirmesini abartılı bulan Bayazıt, "Küresel kredi krizinin yarattığı tedirginliğin azaltılması için IMF anlaşması son derece olumlu olacaktır. IMF gözetiminde bir disiplin sürecinin devamı önemli" dedi. Mali sektöre destek olması yönünden IMF'nin getireceği kaynağın önemli olduğunu ifade eden Bayazıt, 2009 ve sonrasında Türkiye'nin finansman dengelerinde sorun olmayacağını vurguladı. Birleşme ve satın almaların hızlandırılması için yasal düzenlemeleri olumlu olarak değerlendiren Bayazıt, “Ancak bunun için kredi piyasalarının da çalışması lazım, bunun için borçlanmaların yapılabiliyor olması gerekli. Birleşmeler krizden çıkış göründüğü zaman hızlanacaktır 2010 ve sonrasında” dedi. Bankacılık sektörünün iyi yönetildiğini ve sermaye yapısının güçlü olduğunu vurgulayan Bayazıt, bunun sonucunda küresel krizin Türkiye’ye etkilerinin son derece sınırlı kaldığını söyledi. Bayazıt, Merkez Bankası’nın 2 puan daha faiz indirimi yapabileceğini belirterek, “2009 tahmini çok zor bir yıl, enflasyondaki zayıflama daha da sürebilir. Zaman uzun vadeli tahmin zamanı değil, kısa vadeli olmalıyız” dedi. Kriz döneminde bankacılara gelen eleştirileri değerlendiren Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Tayfun Bayazıt, “Evet günah keçisi ilan edildik, ama biz bankacılar olarak buna alışığız. Bankalar ve reel sektör olarak et tırnaktan ayrılmaz” dedi. KURUMSAL YÖNETİM İLKELERİ YERLEŞTİRİLMELİ Denizbank Finansal Hizmetler Başkanı Hakan Ateş de, kurumsal yönetimin ilkeleri olan adillik, şeffaflık, hesap verilebilirliğin özel şirketler için olduğu kadar, devlet sektöründe de kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Ateş, “Devletler de kendi içyapılarının içine kurumsal yönetimin ilkelerini mutlak suretle yerleştirmeli ki, ekonomiye yön verenler de bunun etkisi ve sorumluluğunu üzerinde hissetsin” dedi. Türkiye’de sanayi üretiminin alarm verdiğini söyleyen Hakan Ateş, “18 yılın en düşük sanayi üretimi kriz olmadan ilk büyük daralma olduğuna işaret ediyor. Bu durum kredilere olan talebin azalmasıyla da görülüyor” dedi. Risk almanın altın kuralının bozulmasıyla küresel krizin çıktığını hatırlatan Ateş, reel sektördeki firmaların kriz sonucu batmamasının ilk öncelikleri olduğunu vurguladı. EMİNSOY: TALEBİ ARTIRACAK ÖNLEMLER ŞART Krizin özel sektöre olan etkilerini azaltmak üzere adımlar atılması gerektiğini belirten ING Bank Genel Müdürü Hakan Eminsoy da, "Özel sektörün finansman ihtiyacı cari açığın da azalmasıyla düşecek. Ancak durgunluğun artması karşısında, talebi canlandıracak önlemlerin alınması gerekiyor" dedi. “Mevcut bankacılık yasası ile Türkiye’de bankacılık cesaret işi. Biz de o cesareti gösteriyoruz” diyen Eminsoy, kredi miktarlarındaki düşüşle likiditenin azalmasının bankaların verimliliğini azalttığını vurguladı.