BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,85 -2,92 363.220.000.000,00
ALBRK 7,92 -1,86 19.800.000.000,00
GARAN 141,20 -0,77 593.040.000.000,00
HALKB 37,06 -1,12 266.267.874.236,52
ICBCT 13,38 0,38 11.506.800.000,00
ISCTR 13,72 0,00 342.999.588.400,00
SKBNK 7,79 0,00 19.475.000.000,00
TSKB 12,76 -0,62 35.728.000.000,00
VAKBN 29,88 -3,36 296.287.735.107,24
YKBNK 35,94 -2,18 303.587.023.146,96

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkBANKASYA YÜZDE 20 BÜYÜME HEDEFLİYOR----

BANKASYA YÜZDE 20 BÜYÜME HEDEFLİYOR

BANKASYA YÜZDE 20 BÜYÜME HEDEFLİYOR
07 Mayıs 2009 - 11:23 www.finansingundemi.com

Bank Asya, bu yıl da ortaklarına kar dağıtmayarak, krize rağmen yüzde 20 büyümeyi hedefliyor. Bank Asya Genel Müdürü Ünal Kabaca, yılın ikinci yarısında yaklaşık 25 şube açıp, 350 de yeni personel alacaklarını söylüyor...

BANK Asya, global krizi rağmen büyüme hedefini yüksek tutan katılım bankalarından. Bu yıl ekonominin en az yüzde 3.6 küçüleceği öngörülmesine karşın, Bank Asya Genel Müdürü Ünal Kabaca, yüzde 20 büyüyecekleri görüşünde. Bankaların büyümesinin sermaye gücüyle ilgili olduğunu söyleyen Kabaca, “Biz de kar dağıtmayarak sermayemizi güçlendiriyoruz” diyor. Bank Asya, 2008 yılında topladığı fonlardan daha fazla, yüzde 107 oranında kredi kullandırdı. Banka, bir yandan da fiziki büyümesini sürdürüyor. Kabaca, yılın ikinci yarısında yeni şubeler açacaklarını, bu şubeler için de eleman alacaklarını söylüyor. Türkiye’nin krizi fırsata çevirebilecek bir konumda olduğunu düşünen Ünal Kabaca ile hem Bank Asya’yı hem de ekonomideki gelişmeleri konuştuk... Global krizi nasıl yorumluyorsunuz? Türkiye son dönemlerde çevresindeki herkesle yakın ilişkiler kuran bir ülke konumuna geldi. Bu nedenle Türkiye’nin mevcut global krizden en az etkilenecek ülke olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda krizi fırsata çevirebiliriz. Türkiye’ye ciddi anlamda yatırımlar gelebilir. Yılın ikinci yarısı çok daha iyi olacak. ABD’nin Irak’tan çıkması da konjonktürün önünü açacaktır. Afrika ticaretinde gerek ihracat gerekse ithalat ayağında ciddi bir hareket var. Türkiye bu krizi lehine çevirebilir. Kriz nedeniyle bu yılki enflasyon, faiz ve döviz kuru beklentilerinizi nasıl revize ettiniz? Bank Asya olarak, yılın başında GSYİH’nın yüzde 0 (sıfır) büyüyeceğini tahmininden yola çıkarak bütçelerimizi yaptık. Ama pozitif olması durumunda da kimse şaşırmamalı. Dolar kurunu 1.51 TL olarak aldık. Ancak bahsettiğim gelişmelere paralel bu rakam da yıl sonunda 1.50’lerin altına inebilir. Önümüzdeki üç yıl içinde ise dolar 1 TL olabilir. Çünkü Türkiye’nin batı ülkeleriyle kıyaslandığında bu krizden çok daha güçlü çıkacağı kesin. Enflasyon beklentimiz de yüzde 6-7 civarında. Faizin bir miktar daha gerileyip sonra da stabil olabileceğini düşünüyorum. Çünkü enflasyona 6-7 olduğu bir ortamda faizlerin yüzde 10’ların altına düşme ihtimali yok. Banka Asya’ya ve bilançoya gelirsek... Faaliyet giderlerinizde büyük artış var. Bu da ağırlıklı olarak personel giderlerinden kaynaklanıyor. Bu artışın sebebi nedir? Biz geçen yıl şube sayımızı 118’den 149’a çıkardık. Yani 31 yeni şube açtık. Bunların her birine minimum 15 eleman alındığını düşünürsek, toplam 500 yeni elaman demek. Yeni elaman istihdamının artması da bu kalemi yükseltti. Bu yıl kaç şube açmayı ve kaç kişi almayı planlıyorsunuz? Yeni şube açılış kararlarını yılın ikinci yarısına bırakmayı uygun gördük. Beklentilerimizin dışında olumsuz bir trend oluşmazsa çok hızlı olarak 20-25 şube açmayı planlıyoruz. Buna paralel olarak bir bu kadar daha elaman alabiliriz. Personel alımı ve yeni şube açılışındaki artışın kar payı gelirlerindeki artışla doğru orantılı olmamasını nasıl yorumlamalıyız? Her açılan yeni şube, açıldığı yere göre değişmekle birlikte 6 ay ile 1.5 yıl arasında değişen zamanlarda kara geçebiliyor. Artan personelin bazı gelirleri komisyon tarafına yansıyabiliyor. Reklam bütçemizin çok yüksek olmasını ve teknoloji yatırımlarını da göz ardı etmemek gerekiyor. Dolayısıyla yeni yatırımların hemen karlılığa yansımasını bekleyemeyiz. Net ücret ve komisyon gelirleriniz yüzde 56 artmış. Bu oran sektör ortalamasının çok üzerinde... Komisyon gelirlerinin giderleri karşılaması konusunda sektörde bir numarayız. Burada gayri nakdi kredilerde almış olduğumuz pozisyonun çok önemli katkısı var. Son çeyrek itibariyle bakıldığında net kar marjınız 150 baz puan iyileşerek 7.9 gibi bankacılık sektörünün oldukça üstünde gerçekleşti. 2009 yılında da bu trendi yakalayabilecek misiniz? Yıl sonuna kadar bir miktar düşüş olsa da aynı trendin devam edeceğini düşünüyorum. Son çeyrekte takipteki alacaklardan yüzde 10 civarında tahsilat yaptınız. Böylece takipteki kredi oranınız bir önceki çeyreğe göre yüzde 5 geriledi. Ancak yine de sektör ortalamasının bir miktar üzerindesiniz. 2009’da bu oran nasıl seyreder? Bu dataların hiçbiri global krizden bağımsız değil. Yıl sonu itibariyle bakıldığında, takipteki kredilerimiz 2008 yılının en alt seviyesinde. 2008 sonunda bu oran 4.9’du. En kötü şartlarda bile bu oran maksimum yüzde 6 olabilir. Ancak 10.2 milyar TL gayri nakdi kredimiz var. Dolayısıyla bu gayri nakdi kredilerimizi göz önünde bulundurduğunuzda 4.9 olan oran 1.8’e düşüyor. Oysa bu gayri nakdi kredilerin içinde teminat mektupları, akreditifler, kabul mektupları da var. Dolayısıyla gayri nakdi kredileri dahil edersek 2009’da söz konusu oran maksimum yüzde 2 olur. Nazım hesaplarda yer alan emanet kıymetlerde yüzde 46’lık artış görülüyor. Bu artış global krize bağlı olarak bilançonuza nasıl yansır? Bu kalemin içinde tahsile verilen çek ve senetler var. Emanet olduğu için risk içeren kalemler söz konusu. Kredilerimizin yüzde 39 arttığı bir ortamda bunun da bu kadar yükselmesi çok normal. Bunlar çek, senet olduğu için demek ki arkadaşlarımız çok iyi çalışmışlar. Kredilerimize paralel trend devam edecek. 2009 yılı projeksiyonunuz nedir? Aktif toplamı, toplanan krediler ve nakdi fonlarda yüzde 20 büyüme öngörüyoruz. Gayri nakdi kredilerde yüzde 10 daralma planlıyoruz. Çünkü bu tarafta çok fazla bir iş çıkmayacağını düşünüyoruz. 3 bin 806 personelimiz var. Bu da yaklaşık 350 kişi daha artar. Rakamlar bu kadar iyiyken neden kar dağıtmama kararı aldınız? Beş yıl boyunca kar dağıtmayacağımızı biz halka arz prospektüsünde de belirtmiştik. Bu kararımızı uyguluyoruz. 2010 yılında bu beş yıl doluyor. Sektörde kredilerin yüzde 5’e yakın bölümü katılım bankalarına ait. Bu oran sizin beklentilerinizle ve büyüme planlarınızla örtüşüyor mu? Zaten dört tane katılım bankası var. Bu yıl katılım bankaları sistemin üzerinde büyür. Bu oran da en fazla da 5.4 veya 5.8 olur. Bence normal seviyelerde. Biraz da DIT kartlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? AsyaCard DIT, Bank Asya'nın temassız kredi kartı. Kahramanmaraş ve Balıkesir Belediyesi’yle ortaklaşa gerçekleştirilen ulaşım projesi kapsamında toplu taşıma araçlarında kullanılıyor. Hedefimiz, temassız kartlarımızı belediye otobüsleri ve KGS’lerin yanı sıra taksi ve deniz ulaşımında da kullanabilmek. AsyaCard DIT sayımız şu anda 300 bine ulaştı. AsyaCard sayımız ise 1 milyon civarında. Şu anda POS’larla birlikte 60 bin üye işyerimiz var. Bunu 2009 yılında yüzde 10 civarında artırmayı öngörüyoruz. Birçok bankanın kart konusunda işbirliği yaptığı bir dönemde siz yeni yatırımlar yapıyorsunuz. Bu çok maliyetli bir seçim değil mi? Bizim kartlarımız çok farklı ve faizsiz sisteme dayalı. Pazarda en büyük 4-5 kart kalacaksa bunların beşincisi neden Bank Asya’ya ait olmasın? Bugün kartlar arasında bakıldığında harcamada 7, kart adedinde 9’uncu sıradayız. Ayrıca bizim müşterilerimize böyle bir konsolidasyonla kart hizmeti verseydik bizim müşterimiz “Ben o bankadan kart almayı bilmiyor muydum” diyecekti. Bu yıl yeni projeleriniz var mı? İnternet bankacılığımızı yeniliyoruz. 2009 yılının ikinci yarısından itibaren müşterilerimiz mobil bankacılık hizmetlerimizden de faydalanacak. Daha gelişmiş bir internet bankacılığına kavuşacaklar. Bank Asya’nın 2001 krizinden bu yana 19 kat büyüdüğünü söylüyorsunuz? Önümüzdeki dönemde de bu yüksek büyüme hızını koruyabilecek misiniz? Büyüme şansınız sermayenizle ilgili. Biz de kar dağıtmayarak bu gücü korumaya çalışıyoruz. Dolayısıyla mevcut şartlarda ne kadar büyüme imkanımız varsa şartları zorlayacağız. 2008 yılında topladığımız fonlara göre yüzde 107 kredi kullandırmışız. Bu yıl da yüzde 20 büyüme çok rahat realize edebileceğimiz bir oran. Zaten bugün itibariyle faizlerin yüzde 11-12 civarında olduğunu düşünürsek, bir bankanın yüzde 10’ların altında büyüme hedefi vermesi küçüleceği anlamına gelir. Yüzde 13’ler civarında kar payı dağıtacağımız göz önüne alınırsa, 7 puanlık reel büyüme az bile. 2009’da hangi sektörler büyür? Siz hangi sektöre ağırlık vererek büyüyeceksiniz? Enerji ilk sırada geliyor. Diğer sektörler de dengeli bir şekilde gidiyor. İnşaatın da önümüzdeki dönemde canlanmasını bekliyoruz. İstihdamın arttırılması için Türkiye zaten buna mecbur. Biz de fonlama anlamında hem HES, hem doğalgaz noktasında enerjinin çok içindeyiz. Çünkü Türkiye’nin enerjiye çok ihtiyacı var. Fonlama dağılımını sektörel bazda 2008 yılı ile kıyasladığınızda bu sene nasıl planlıyorsunuz? 2008’de yüzde 6 olan enerjiyi yüzde 10’a çıkarmayı planlıyoruz. İnşaat yüzde 14, tekstil yüzde 10, yiyecek içecek yüzde 6, diğer kalemi ise yüzde 33 olarak dağılıyor. Hemen her gün enerji ile ilgili yeni projeler geliyor. Yüzde 20’lik büyümemizin daha ziyade enerji tarafında olacağını söyleyebilirim. Kısaca enerji tarafı büyür diğerleri hemen hemen aynı kalır diyebilirim. Öte yandan şu anda yeni bir sektörel proje üzerinde çalışıyoruz. Amacımız bu diğer kalemini daha küçük bir orana düşürmek. “ADK’lar bu yıl da ücretsiz” Bankalar son yıllarda alternatif dağıtım kanallarına (ADK) yönelik yatırımlarını artırdı. Günümüzde birçok bankacılık işlemi için şubeye gitmeye gerek yok. Bu işlemler ATM’ler, telefon bankacılığı ya da internetten yapılıyor. Malum bu hizmetler birçok bankada ücretli. Hesap işletim ve kredi kartı ücreti gibi masrafları müşterilerine henüz yansıtmayan Bank Asya, internet bankacılığını yeniledi. Banka, bu hizmetlerden ücret almıyor. Bank Asya Genel Müdürü Ünal Kabaca, her hizmetin bir bedeli olduğu konusunda diğer banka yöneticileriyle aynı fikirde. Yine de bu tür hizmetlerden para almamaya yönelik bir strateji izlediklerini söylüyor. Kabaca, “Ciddi anlamda bir gelirden fedakarlık yapıyoruz. Artık EFT’lerin yüzde 70’e yakını internet üzerinden yapılıyor. Maliyetler zorlar, kar marjları da düşerse 2010’dan sonra ücret almaya başlayabiliriz” diyor. İDİL TARAKLI / PARA DERGİSİ
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!