BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 72,20 0,35 375.440.000.000,00
ALBRK 8,04 -0,37 20.100.000.000,00
GARAN 143,20 0,63 601.440.000.000,00
HALKB 37,64 0,43 270.435.045.500,88
ICBCT 13,38 -0,52 11.506.800.000,00
ISCTR 14,02 0,94 350.499.579.400,00
SKBNK 7,85 0,00 19.625.000.000,00
TSKB 12,90 0,47 36.120.000.000,00
VAKBN 30,92 0,00 306.600.293.491,16
YKBNK 36,70 -0,11 310.006.782.122,80

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkBankaları rahatsız eden verginin perde arkası ----

Bankaları rahatsız eden verginin perde arkası

Bankaları rahatsız eden verginin perde arkası
06 Mart 2010 - 01:33 www.finansingundemi.com

Döviz alım ve satım işlemlerinde en az on binde 3 oranında kesinti öngören Tobin vergisinin Türkiye’de uygulanması çok zor. Maliye’ye 190-200 milyon dolar kaynak sağlayacağı düşünülen bu uygulamayı bankaların, finans çevrelerinin ve spekülatörlerin istemeyeceği açık...

GEÇEN haftalarda bankalarla ilgili gelişmeler ekonomi gündeminde sıkça yer aldı. Bu tartışmaları temelde üç başlık altında sınırlandırmak mümkün: 1. Bankaların yeni ve mevcut şubeleriyle ilgili, yeni bir torba kanunla getirilen harçlar, 2. ABD Başkanı Obama’nın gündeme getirdiği ve Türkiye’de de kısmen tartışılan banka varlıklarının belli oranıyla sınırlı mevduat toplama yetkisi, 3. Banka işlemleri için öngörülen yeni bir vergi... Biz bu yazıda özellikle üçüncü konu üzerinde durmak istiyoruz... Bankaların bazı işlemleri üzerinden düşük oranlı yeni bir vergi alınması yönündeki vergi tasarısı düzenlemesi, cılız da olsa bir tartışma yarattı. Bankalar, çok zorunlu olmadıkça, konularını ve sorunlarını kapalı kapılar ardında ve yetkili otoriteler nezdinde ele alma ve konuşma reflekslerine sahip olduğu için bu konu basında çok da fazla yerini almadı. Ancak bu durum, böyle bir konuya veya soruna bankaların kayıtsız kaldığı anlamına da gelmiyor. Bankaların gerekli girişimleri sessizce yapacaklarını göz ardı etmemek gerekiyor. Peki bankaların rahatsız olduğu konu neydi? Vergi teorisi içerisinde yer alan yeni bir vergi var. Bu vergi adını, öneriyi ortaya koyan Amerikalı iktisatçı James Tobin’den alıyor. “Tobin vergisi”, aslında sermaye akımlarının kontrolünü amaçlıyor. Özellikle liberalizasyon politikaları çerçevesinde bazı finansal istikrarsızlıklar ortaya çıkabiliyor. Zira kontrolsüz ve hızlı sermaye akımları, beraberinde önemli ve ciddi sorunlar yaratabiliyor. Ayrıca dünya genelinde veya bölge ve ülke özelinde de çeşitli finansal krizler yaşanabiliyor. İşte bir yandan liberalizasyon politikalarının yaratabileceği istikrarsızlıkları gidermek ve kontrol altına almak, bir yandan da çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilecek finansal krizleri gidermek adına Tobin vergisi uygulamaları başladı. Bu vergi sayesinde, başlangıçta finansal liberalizasyondaki hız ve akışkanlığa bir kontrol mekanizması veya fren getirilmesi amaçlandı. Tobin vergisi, uluslararası sermaye akımlarına fiziksel sınırlamalar getirmenin zorlukları ve hatta yanlışlıkları nedeniyle; bunun yerine, yeni maliyetler oluşturan ve dolayısıyla bu akımları yavaşlatan bir enstrüman olarak algılandı. TOBİN VERGİSİ NEDEN ALINIYOR? 1. Temel amaç, döviz kuru istikrarı. Gerçekten de Tobin vergisinin asıl çıkış nedeni budur. Tobin vergisi, dövizin özellikle iç ve dış piyasalardaki aşırı dalgalanmalarının önüne geçmeyi amaçlar. Bu verginin yaratacağı yükle dövizin istikrara yönelmesini sağlar. Böylece kısa dönemli ve spekülatif nitelikli sermaye akımlarının caydırılması hedef alınır. 2. Ulusal para politikalarını güçlendirir. Merkez bankalarının, döviz hareketliliği karşısında piyasalardan döviz alış ve satışları yapması, bilinen klasik politika tedbirlerinden biridir. Ancak özellikle dalgalanmaların aşırı yüksek olduğu durumlarda da bu politika tedbirlerinin yetersiz kaldığı ortada. Bu durumda uygulanacak bir Tobin vergisi, hükümetlerin makro ekonomik politikalarının devreye sokulmasına ve zaman kazanılmasına fırsat sağlar. 3. Gizli gelir sağlama amacı vardır. Aslında Tobin vergisi, makro ekonomik istikrarın bir enstrümanı olarak ortaya çıkmış bir uygulama. Nitekim pek çok ülkenin bu vergiyi uygulama amacı da böyle. Ancak bütçe açıkları ve ciddi vergi kayıpları nedeniyle Tobin vergisinin bazı ülkelerde gelir sağlama amacıyla da kullanıldığı açık. Özellikle Türkiye’nin içinde bulunduğu mali durum ve ciddi bütçe açıkları, Tobin vergisi benzeri bir verginin devreye konulması hususunda iştah yaratıyor. Belki de bankalarımızın sıkıntısının temeli bu. Basına da yansıyan bilgilere göre, bu vergiden sağlanacak 190-200 milyon dolayındaki vergi gelirine bile Maliye’nin şiddetle ihtiyacı olduğu iddiası var. TOBİN VERGİSİNE GEÇMEK DOĞRU MU? Tobin vergisi, döviz alım ve satım işlemlerinden alınan bir vergi. Dolayısıyla gerek bankalararası işlemlerde ve gerekse bankalar ile bireysel işlemlerde işlem hacmi üzerinden bu vergi alınır. Söz konusu verginin matrahı ve oranı konusunda farklı uygulamalar var. Bu vergi oranının en az yüzde 0.003 (on binde üç) olarak uygulanması gerektiği yönündeki akademik çalışmalar ve öneriler Türkiye’ye yansımış durumda. Nitekim Türkiye için de bu orandan bahsediliyor. Böyle bir vergiyi bankaların, finans çevrelerinin ve spekülatörlerin istemeyeceği açık. Ancak Merkez Bankası politikalarının yetersiz kalması ve maliyenin kaynak ihtiyacı da ortada. Özellikle Türk mali piyasalarının çok kısa vadeli olması, uzun yıllardan beri sıcak para politikalarının benimsenmiş bulunması, başta Hazine olmak üzere kamu ve özel kesimin kaynak ihtiyacının devam etmesi gibi nedenlerle bu aşamada böyle bir verginin uygulanabilirliği zor görülüyor. Son söz: Finans piyasalarının siyaset ve ekonomi üzerindeki etkisi ve gücü göz ardı edilmemeli. Geçmiş deneyimler de bunu gösteriyor. PROF. DR. NEVZAT SAYGILIOĞLU / [email protected] PARA DERGİSİ
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!