| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 70,00 | 0,21 | 364.000.000.000,00 |
| ALBRK | 7,92 | 0,00 | 19.800.000.000,00 |
| GARAN | 141,40 | 0,14 | 593.880.000.000,00 |
| HALKB | 37,24 | 0,49 | 267.561.134.284,08 |
| ICBCT | 13,33 | 0,08 | 11.463.800.000,00 |
| ISCTR | 13,77 | 0,36 | 344.249.586.900,00 |
| SKBNK | 7,81 | 0,26 | 19.525.000.000,00 |
| TSKB | 12,77 | 0,08 | 35.756.000.000,00 |
| VAKBN | 29,72 | -0,60 | 294.701.187.663,56 |
| YKBNK | 35,96 | 0,06 | 303.755.964.172,64 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Habertürk Para Hattı programında Habertürk TV Ekonomi Müdürü Özlem Dalga'nın sorularını yanıtlayan Şahinbaş, 2009, 2008'den daha zor bir yıl olacak derken, daha da kötü olmaması için 'Doktor Kıyamet lakaplı Roubini'yi susturmak lazım diye konuştu.
Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin bankaların borçlanma maliyetlerini düşürmekte yeterli olmadığını da söyleyen Şahinbaş, bankaların yeni yılda Noel Baba'dan önlemler paketini beklediğini vurguladı.
Özlem Dalga sordu Şahinbaş yanıtladı
Son gelen bir veriyle başladık yayınımıza. Bankacılık sektörünün 9 aylık karı 11.9 milyar YTL oldu dedik, 2007ye kıyaslandığında. Aynı döneme bakalım yüzde 10.5 azalmış nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şahinbaş: Şimdi tabii bankacılık sektöründe son senelerde karlık anlamında bir düşüş var. Bunu 2008 senesinde de gördük. Rakamsal olarak baktığımızda 10 küsur milyar YTL büyük bir rakam olmakla beraber aslında burada herkesin kendi şirketinde baktığı gibi sermaye getirisi ne oldu diye bakmak lazım. Yani büyüklükler tabii ki bir anlam ifade ediyor ama, sermaye getirisine baktığımız zaman, yani sermayelerin koyduğu paralar ne kazandığına bakarsak bu yüzde 13lerde. Biraz önce söylediğiniz 17 bileşik hazine bonosu faizleri varken yüzde 13.5 gibi bankacılık sektörünün toplam bir karı var. Bu da sektörün aslında sermayeden kaybettiğini gösteriyor. 2009 beklentilerini konuşacağız, 2009da da bu karlılığın be daha da düşeceğine inanıyorum.Peki, 2008in sonuna geldiğimizde aslında modern finans tarihinin yaşadığı en büyük kriz dedik. İnanılmaz bir denetim eksikliği dolaştı bu krize. Merak edilen şu, bu krizin sonuna gelindi mi? Yeni yıl nasıl olacak, 2009a da sarkacak mı bu kriz, ne dersiniz?
Şahinbaş: Şimdi, 2009 çok zor bir sene olacak. Çok doğru bir şey söylediniz, yüzyılın krizi deniliyor bu krize. 2009 yılında bir kere Türkiye ve yurtdışı diye bakarsak, aslında Türkiyenin de yurtdışından ayrılmaması lazım, çünkü Türkiyedeki gelişmeler yurtdışındaki gelişmelere paralel olacak. Ama yurtdışındaki beklentilere bakıldığında da 2009 yılında büyümenin olmayacağı, özellikle euro bölgesinde ve ABDde ilk iki çeyrekte büyüme olmayacağı, ikinci yarıda ise biraz toparlanma olacağı söyleniyor. Dolayısıyla 2009u da 2008den çok daha zor bir yıl olarak görüyoruz biz. İnşallah olumlu beklentiler olur, ikinci yarıdan sonra hızlanırsa büyümeler biraz toparlanır diye ümidimiz de yok değil. Evet, doktor kıyamet Roubini gelişmekte olan ülkeleri potansiyel bir krizin eşiğinde olduğunu vurguladı dedik. Özellikle Türkiyeye dair risklere de dikkati çekti. Nasıl değerlendiriyorsunuz, doktor Roubiniyi susturmak mı lazım?Şahinbaş: Bence susturmak lazım. Yani doktor kıyamete başka bir ad da vermemiz gerekecek herhalde önümüzdeki dönemlerde. Şimdi Türkiyede geçmişte yaşanan krizlere göre tabii farklı bir durum var. O da 2001 yılı olsun, 1994 olsun, arada yaşanan krizlere Türkiyenin yansıması olsun bakıldığı zaman, tabii ki bu krizde Türkiyenin etkilenmemesine imkan yok, etkilenmeye de başladık zaten. Üçüncü çeyrekteki büyümemiz binde 5 civarı, son çeyrekte eksi bir büyüme bekliyoruz. Ancak diğer taraftan bakıldığında şu anda önemli bir gücümüz var, o da bankaların geçmiş krizlere nazaran çok ama çok daha güçlü olduğu. Evet, sendikasyonlar deniliyor, nasıl yenilenecek krediler deniliyor fakat, bankaların şu anda bir pozisyonu yok. Bankalarımız diğer ülkelere bakıldığında çok ama çok iyi durumda.Peki, bankacılık sektörü noel babadan ne bekliyor 2009 yılında? Yılı da kapatırken bunu konuşalım biraz. Şahinbaş: Bankaların beklentisi aslında bankalar birliği başkanımız da gündeme geldiği zaman belirtiyor. Bizim ilave bir beklentimiz yok. Bizim beklentilerimiz çevre ülkelerde krizi yaşayan ki dünya yaşıyor krizi, ülkelerde ne tür önlemler alındıysa onun paralelinde bir takım önlemlerin de Türkiyede alınması. Bununla ilgili zaten hükümetimiz çalışıyor. Kısa zamanda IMF de dahil olmak üzere, bir takım yeni önlemlerin de açıklanması bekleniyor. İnşallah yani yılın hemen akabinde bu önlemler açıklanacak ve piyasalar daha da rahatlayacak diye ümit ediyorum.Kaynakları kısa vadeli sağlıyoruz, bu yüzden de faiz indirimleri pek işe yaramıyor dedi. Nasıl değerlendirdiniz?
Şahinbaş: Katılmamak elde değil sayın başkanımıza, çünkü şu anda faiz indirimi var mı, evet hem Türkiyede hem yurtdışında faiz indirimlerini görüyoruz. Gerçi euro biraz geriden geliyor ama, onların da faiz indireceği önümüzdeki dönemlerde aşikar. Fakat faizlerin inmesi kredilere veya bizim borçlanmalarımıza yansıması şu anda gözükmedi. Maalesef artık libor olsun eurobor olsun, veya Merkez Bankasının belirlediği bizim faiz oranlarımız olsun, bunlar piyasadaki ne bankaların borçlanma faaliyetlerine yansıyor ne de verdikleri kredilere. Yani eskiden libor+1 ile kredi verirken, şimdi libor diye bir şey kalmadı, çünkü biz de borçlanırken liboru kullanmıyoruz, borçlanırken daha farklı ülkelerin özellikle cdsleri dediğimiz ülke risklerinin bir fiyatı var. O risklerle para veriliyor.Peki kaynak vadelerinin uzaması için hükümet ne yapabilir? Önlemler dedik, biraz açar mısınız?
Şahinbaş: herhalde çalışıyorlar, ama farklı ülkelerde farklı önlemler alındı. Bazı ülkelerde örneğin bankaların uzun vadeli borçlanmalarına hazine garantisi verilmesine kadar gidildi. Tabii burada onlar yaptı, biz de istiyoruz diye şımarık çocuk olmak istemiyoruz. Ama bakıldığı zaman dünyada likiditenin az olduğu bir ortamda bu likiditeyi diğer ülkeler yerine Türkiyenin çekmesi lazım. Siz de bir takım önlemleri aldığınız zaman, o likiditeye ulaşabilecek duruma geliyorsunuz. Sendikasyonları gördük, işte yüzde 60lar seviyesinde yenileyebildik. Belki bir takım farklı garantiler olsaydı, o garantiler kapsamında daha fazla yenilenebilirdi ama önümüzdeki günlerde önlemler paketinde geleceğine inanıyorum. Peki IMF ile anlaşmaya döndüğümüzde Bakan Şimşek ocak ayında görüşmelerin bitirilmesini ümit ediyoruz diye konuştu, son yorumu böyleydi. Bu dış finansmanda rahatlama getirir mi, ne dersiniz?Şahinbaş: muhakkak çünkü IMF sonuçta Türkiyeye kredi veren kreditörlere bir rahatlık verecektir. Geçmişte de oldu bu, önümüzdeki dönemde de bu rahatlığı IMF ile alacağımıza inanıyorum. Özellikle böyle bir kriz döneminde. Evet Merkez Bankasından son açıklamada özel sektörün dış borcunun 139.4 milyar dolar olduğu şeklinde, risk oluşturuyor mu, ne dersiniz?Şahinbaş: Şimdi aslında dış borcun toplamı diye değil de, 2009u hep konuşuyoruz. 2009da Türkiyede ne kadar borç geri ödenecek diye bakarsak, cari açığın ben petrol 50 dolar seviyelerinde olursa 27-28 milyar dolar civarında olacağını düşünüyorum. Bu da toplam bizim ödeyeceğimiz çevirmemiz gereken borç olarak 130 milyarlara çıkarıyor cari borçla beraber. Bunun bir kısmı yurtdışı yatırımcıların mevduatları veya ticari borçlar, bunları düştükten sonra Türkiyenin aslında 60-65 milyar dolarlık bir borcu çevirmesi lazım. Bu borcun çevrilmesi için de vadelerde 2009da geliyor dedik, IMF anlaşmasından tutun, tüm bu alınacak önlemler paketi doğrudan yabancı yatırımın ne kadar olacağı. Bu sene işte 15 civarı kapamayı düşünüyoruz, 15.2 diye açıklandı en son, önümüzdeki sene bu ne kadar olacak? Hazine ilave borçlanma yapacak mı? Bu tür şeyleri önümüzdeki dönemde göreceğiz ama ben çok büyük problem olacağını zannetmiyorum. Eğer bir başka Lehman krizi gelmezse.
Peki, aslında bu yılı tamamlarken yeni yıl hediye paketlerinden ibaret değil, ekonomik paketlerden ibaret olduğunu konuşur olduk. Obamanın ekonomik peketine dair büyük beklenti içerisinde borsalar. Ama biz biliyoruz ki diğer yandan 2009 reel sektör için özellikle TürkiyeDe çok zor geçecek. KOBİleri de biraz konuşalım süremizin sonuna gelirken. Beklentileriniz ne?KOBİlerin bilançoları bozulmaya başladı mı?
Şahinbaş: çok doğru bir şey söylediniz, Obama ile başlayıp çok kısaca Obamanın yeni paketi dediğimiz eğer onaylanırsa aslında kamu harcamaları ile ilgili ilave alacağı bir yetki. Bu alacağı yetki de ancak kendi ekonomisindeki gerilemeyi durduracak bir şey olacak diye düşünüyoruz. Yani bir anda ABD yüzde 3-4 büyüyecek diye bir şey hayaliyle olmayalım. Genelde de dünyada tüm ülkeler aslında kamuyla ancak büyümeyi veya küçülmemeyi engellemiş olacak kamu harcamalarıyla. Dolayısıyla Türkiyenin bütçesine de zaten 2009 bütçesinde de kamu harcamalarında bir artış var. O da biraz bize fayda sağlayacak gibi gözüküyor. Peki bu büyümenin motoru olabilecek mi?Şahinbaş: Bu büyümenin motoru olabileceğini zannetmiyorum. Küçülmemenin anca önlemi olabilir. Dolayısıyla önümüzdeki dönem KOBİlere de değindiniz, kredilere değindiniz. Bankaların muhakkak reel sektörün yanında olması lazım. Biz aynı gemideyiz. Biz kesinlikle çeşitli haberlerde çıkıyor ama ben katılmıyorum. Bir kere bankalar niye var, mevduat topluyorlar, kredi veriyorlar, ana faaliyetleri bu zaten. Reel sektörün biz yanında o9lmadığımız sürece, reel sektör de yaşayamaz, biz de uzun vadede uzun soluklu yaşayamayız. Bu uzun vadeli bir ilişki. Dolayısıyla bunların içinde tabii KOBİler de var. KOBİlerde son dönemde özellikle son 4-5 senedir ciddi kredi borçlusu haline geldiler. Eskiden çünkü KOBİlerde kredi yoktu, bireylerde olmadığı gibi. Dolayısıyla aslında bir bankacı dostumla beraberdim dün, o bir şey söyledi, değeri düşmeyecek iki tane şey var dedi önümüzdeki altı ay içerisinde. Bir tanesi nakit para, diğeri ise borç miktarımız dedi. Borç miktarı diyince hem ülkenin borcu, hem bireylerin borcu, hem de bankaların borç miktarı azalmayacak. Ama onun dışında her şeyin fiyatı düşüyor, emtia fiyatları düşüyor, yani 2009 zor bir sene. KOBİleri de tabii bu zorluk etkileyecek. Hepimizi etkiliyor. Yani bankaları etkiliyor mu etkiliyor. Kurumsal firmaları etkiliyor, ticari firmaları etkiliyor, KOBİler de tabii bundan etkilenecek. Finansbank iddialı, krizi fırsata çevirmek istiyor anladığım kadarıyla. Şahinbaş: Biz her krizi fırsata çevirmiştikâ¦
Bankacılık sektörünün mevduatı yükseldi
KKM hesapları 10 milyar TL'nin altında
Garanti BBVA ile yapay zekâ asistanlı ticaret dönemi başlıyor
İş Bankası’ndan tahsilat süreçlerini hızlandıran yenilik: Ödeme İste ile Dijital Tahsilat
ABD bankalarında 600 milyar dolarlık değer artışı
1.8 milyon kişi yasal takibe düştü
DenizBank 100 milyon dolarlık yeşil tahvil ihracı gerçekleştirdi
BİM katılım bankası için BDDK'ya başvuracak!
Mevduat faizleri hızlı geriliyor
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.