BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 70,00 0,21 364.000.000.000,00
ALBRK 7,92 0,00 19.800.000.000,00
GARAN 141,40 0,14 593.880.000.000,00
HALKB 37,24 0,49 267.561.134.284,08
ICBCT 13,33 0,08 11.463.800.000,00
ISCTR 13,77 0,36 344.249.586.900,00
SKBNK 7,81 0,26 19.525.000.000,00
TSKB 12,77 0,08 35.756.000.000,00
VAKBN 29,72 -0,60 294.701.187.663,56
YKBNK 35,96 0,06 303.755.964.172,64

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkBANKALAR 'NOEL BABA' PAKETİ BEKLİYOR----

BANKALAR 'NOEL BABA' PAKETİ BEKLİYOR

BANKALAR 'NOEL BABA' PAKETİ BEKLİYOR
24 Aralık 2008 - 15:30 www.finansingundemi.com

Finansbank Genel Müdürü Sinan Şahinbaş, "10 aylık kar rakamları bankacılık sektörünün 2008'de sermayeden kaybettiğini gösteriyor" dedi.

’ Habertürk Para Hattı programında Habertürk TV Ekonomi Müdürü Özlem Dalga'nın sorularını yanıtlayan Şahinbaş,’ 2009, 2008'den daha zor bir yıl olacak derken, daha da kötü olmaması için 'Doktor Kıyamet lakaplı’ Roubini'yi susturmak lazım diye konuştu.’ 

Merkez Bankası'nın’ faiz’ indirimlerinin bankaların borçlanma maliyetlerini düşürmekte yeterli olmadığını da söyleyen Şahinbaş, bankaların yeni yılda Noel Baba'dan önlemler paketini beklediğini vurguladı.

Özlem Dalga sordu Şahinbaş yanıtladı

Son gelen bir veriyle başladık yayınımıza. Bankacılık sektörünün 9 aylık karı 11.9 milyar YTL oldu dedik, 2007’ye kıyaslandığında. Aynı döneme bakalım yüzde 10.5 azalmış nasıl değerlendiriyorsunuz?

’ Şahinbaş: Şimdi tabii bankacılık sektöründe son senelerde karlık anlamında bir düşüş var. Bunu 2008 senesinde de gördük. Rakamsal olarak baktığımızda 10 küsur milyar YTL büyük bir rakam olmakla beraber aslında burada herkesin kendi şirketinde baktığı gibi sermaye getirisi ne oldu diye bakmak lazım. Yani büyüklükler tabii ki bir anlam ifade ediyor ama, sermaye getirisine baktığımız zaman, yani sermayelerin koyduğu paralar ne kazandığına bakarsak bu yüzde 13’lerde. Biraz önce söylediğiniz 17 bileşik hazine bonosu faizleri varken yüzde 13.5 gibi bankacılık sektörünün toplam bir karı var. Bu da sektörün aslında sermayeden kaybettiğini gösteriyor. 2009 beklentilerini konuşacağız, 2009’da da bu karlılığın be daha da düşeceğine inanıyorum.

Peki, 2008’in sonuna geldiğimizde aslında modern finans tarihinin yaşadığı en büyük kriz dedik. İnanılmaz bir denetim eksikliği dolaştı bu krize. Merak edilen şu, bu krizin sonuna gelindi mi? Yeni yıl nasıl olacak, 2009’a da sarkacak mı bu kriz, ne dersiniz?

’ Şahinbaş: Şimdi, 2009 çok zor bir sene olacak. Çok doğru bir şey söylediniz, yüzyılın krizi deniliyor bu krize. 2009 yılında bir kere Türkiye ve yurtdışı diye bakarsak, aslında Türkiye’nin de yurtdışından ayrılmaması lazım, çünkü Türkiye’deki gelişmeler yurtdışındaki gelişmelere paralel olacak. Ama yurtdışındaki beklentilere bakıldığında da 2009 yılında büyümenin olmayacağı, özellikle euro bölgesinde ve ABD’de ilk iki çeyrekte büyüme olmayacağı, ikinci yarıda ise biraz toparlanma olacağı söyleniyor. Dolayısıyla 2009’u da 2008’den çok daha zor bir yıl olarak görüyoruz biz. İnşallah olumlu beklentiler olur, ikinci yarıdan sonra hızlanırsa büyümeler biraz toparlanır diye ümidimiz de yok değil. ’ Evet, doktor kıyamet Roubini gelişmekte olan ülkeleri potansiyel bir krizin eşiğinde olduğunu vurguladı dedik. Özellikle Türkiye’ye dair risklere de dikkati çekti. Nasıl değerlendiriyorsunuz, doktor Roubini’yi susturmak mı lazım?Şahinbaş: Bence susturmak lazım. Yani doktor kıyamete başka bir ad da vermemiz gerekecek herhalde önümüzdeki dönemlerde. Şimdi Türkiye’de geçmişte yaşanan krizlere göre tabii farklı bir durum var. O da 2001 yılı olsun, 1994 olsun, arada yaşanan krizlere Türkiye’nin yansıması olsun bakıldığı zaman, tabii ki bu krizde Türkiye’nin etkilenmemesine imkan yok, etkilenmeye de başladık zaten. Üçüncü çeyrekteki büyümemiz binde 5 civarı, son çeyrekte eksi bir büyüme bekliyoruz. Ancak diğer taraftan bakıldığında şu anda önemli bir gücümüz var, o da bankaların geçmiş krizlere nazaran çok ama çok daha güçlü olduğu. Evet, sendikasyonlar deniliyor, nasıl yenilenecek krediler deniliyor fakat, bankaların şu anda bir pozisyonu yok. Bankalarımız diğer ülkelere bakıldığında çok ama çok iyi durumda.Peki, bankacılık sektörü noel baba’dan ne bekliyor 2009 yılında? Yılı da kapatırken bunu konuşalım biraz. Şahinbaş: Bankaların beklentisi aslında bankalar birliği başkanımız da gündeme geldiği zaman belirtiyor. Bizim ilave bir beklentimiz yok. Bizim beklentilerimiz çevre ülkelerde krizi yaşayan ki dünya yaşıyor krizi, ülkelerde ne tür önlemler alındıysa onun paralelinde bir takım önlemlerin de Türkiye’de alınması. Bununla ilgili zaten hükümetimiz çalışıyor. Kısa zamanda IMF de dahil olmak üzere, bir takım yeni önlemlerin de açıklanması bekleniyor. İnşallah yani yılın hemen akabinde bu önlemler açıklanacak ve piyasalar daha da rahatlayacak diye ümit ediyorum.

Kaynakları kısa vadeli sağlıyoruz, bu yüzden de faiz indirimleri pek işe yaramıyor dedi. Nasıl değerlendirdiniz?

Şahinbaş: Katılmamak elde değil sayın başkanımıza, çünkü şu anda faiz indirimi var mı, evet hem Türkiye’de hem yurtdışında faiz indirimlerini görüyoruz. Gerçi euro biraz geriden geliyor ama, onların da faiz indireceği önümüzdeki dönemlerde aşikar. Fakat faizlerin inmesi kredilere veya bizim borçlanmalarımıza yansıması şu anda gözükmedi. Maalesef artık libor olsun eurobor olsun, veya Merkez Bankası’nın belirlediği bizim faiz oranlarımız olsun, bunlar piyasadaki ne bankaların borçlanma faaliyetlerine yansıyor ne de verdikleri kredilere. Yani eskiden libor+1 ile kredi verirken, şimdi libor diye bir şey kalmadı, çünkü biz de borçlanırken liboru kullanmıyoruz, borçlanırken daha farklı ülkelerin özellikle cds’leri dediğimiz ülke risklerinin bir fiyatı var. O risklerle para veriliyor.

Peki kaynak vadelerinin uzaması için hükümet ne yapabilir? Önlemler dedik, biraz açar mısınız?

Şahinbaş: herhalde çalışıyorlar, ama farklı ülkelerde farklı önlemler alındı. Bazı ülkelerde örneğin bankaların uzun vadeli borçlanmalarına hazine garantisi verilmesine kadar gidildi. Tabii burada onlar yaptı, biz de istiyoruz diye şımarık çocuk olmak istemiyoruz. Ama bakıldığı zaman dünyada likiditenin az olduğu bir ortamda bu likiditeyi diğer ülkeler yerine Türkiye’nin çekmesi lazım. Siz de bir takım önlemleri aldığınız zaman, o likiditeye ulaşabilecek duruma geliyorsunuz. Sendikasyonları gördük, işte yüzde 60’lar seviyesinde yenileyebildik. Belki bir takım farklı garantiler olsaydı, o garantiler kapsamında daha fazla yenilenebilirdi ama önümüzdeki günlerde önlemler paketinde geleceğine inanıyorum. Peki IMF ile anlaşmaya döndüğümüzde Bakan Şimşek ocak ayında görüşmelerin bitirilmesini ümit ediyoruz diye konuştu, son yorumu böyleydi. Bu dış finansmanda rahatlama getirir mi, ne dersiniz?Şahinbaş: muhakkak çünkü IMF sonuçta Türkiye’ye kredi veren kreditörlere bir rahatlık verecektir. Geçmişte de oldu bu, önümüzdeki dönemde de bu rahatlığı IMF ile alacağımıza inanıyorum. Özellikle böyle bir kriz döneminde. Evet Merkez Bankası’ndan son açıklamada özel sektörün dış borcunun 139.4 milyar dolar olduğu şeklinde, risk oluşturuyor mu, ne dersiniz?

Şahinbaş: Şimdi aslında dış borcun toplamı diye değil de, 2009’u hep konuşuyoruz. 2009’da Türkiye’de ne kadar borç geri ödenecek diye bakarsak, cari açığın ben petrol 50 dolar seviyelerinde olursa 27-28 milyar dolar civarında olacağını düşünüyorum. Bu da toplam bizim ödeyeceğimiz çevirmemiz gereken borç olarak 130 milyarlara çıkarıyor cari borçla beraber. Bunun bir kısmı yurtdışı yatırımcıların mevduatları veya ticari borçlar, bunları düştükten sonra Türkiye’nin aslında 60-65 milyar dolarlık bir borcu çevirmesi lazım. Bu borcun çevrilmesi için de vadelerde 2009’da geliyor dedik, IMF anlaşmasından tutun, tüm bu alınacak önlemler paketi doğrudan yabancı yatırımın ne kadar olacağı. Bu sene işte 15 civarı kapamayı düşünüyoruz, 15.2 diye açıklandı en son, önümüzdeki sene bu ne kadar olacak? Hazine ilave borçlanma yapacak mı? Bu tür şeyleri önümüzdeki dönemde göreceğiz ama ben çok büyük problem olacağını zannetmiyorum. Eğer bir başka Lehman krizi gelmezse.

Peki, aslında bu yılı tamamlarken yeni yıl hediye paketlerinden ibaret değil, ekonomik paketlerden ibaret olduğunu konuşur olduk. Obama’nın ekonomik peketine dair büyük beklenti içerisinde borsalar. Ama biz biliyoruz ki diğer yandan 2009 reel sektör için özellikle Türkiye’De çok zor geçecek. KOBİ’leri de biraz konuşalım süremizin sonuna gelirken. Beklentileriniz ne?KOBİ’lerin bilançoları bozulmaya başladı mı?

’ Şahinbaş: çok doğru bir şey söylediniz, Obama ile başlayıp çok kısaca Obama’nın yeni paketi dediğimiz eğer onaylanırsa aslında kamu harcamaları ile ilgili ilave alacağı bir yetki. Bu alacağı yetki de ancak kendi ekonomisindeki gerilemeyi durduracak bir şey olacak diye düşünüyoruz. Yani bir anda ABD yüzde 3-4 büyüyecek diye bir şey hayaliyle olmayalım. Genelde de dünyada tüm ülkeler aslında kamuyla ancak büyümeyi veya küçülmemeyi engellemiş olacak kamu harcamalarıyla. Dolayısıyla Türkiye’nin bütçesine de zaten 2009 bütçesinde de kamu harcamalarında bir artış var. O da biraz bize fayda sağlayacak gibi gözüküyor.’ Peki bu büyümenin motoru olabilecek mi?Şahinbaş: Bu büyümenin motoru olabileceğini zannetmiyorum. Küçülmemenin anca önlemi olabilir. Dolayısıyla önümüzdeki dönem KOBİ’lere de değindiniz, kredilere değindiniz. Bankaların muhakkak reel sektörün yanında olması lazım. Biz aynı gemideyiz. Biz kesinlikle çeşitli haberlerde çıkıyor ama ben katılmıyorum. Bir kere bankalar niye var, mevduat topluyorlar, kredi veriyorlar, ana faaliyetleri bu zaten. Reel sektörün biz yanında o9lmadığımız sürece, reel sektör de yaşayamaz, biz de uzun vadede uzun soluklu yaşayamayız. Bu uzun vadeli bir ilişki. Dolayısıyla bunların içinde tabii KOBİ’ler de var. KOBİ’lerde son dönemde özellikle son 4-5 senedir ciddi kredi borçlusu haline geldiler. Eskiden çünkü KOBİ’lerde kredi yoktu, bireylerde olmadığı gibi. Dolayısıyla aslında bir bankacı dostumla beraberdim dün, o bir şey söyledi, değeri düşmeyecek iki tane şey var dedi önümüzdeki altı ay içerisinde. Bir tanesi nakit para, diğeri ise borç miktarımız dedi. Borç miktarı diyince hem ülkenin borcu, hem bireylerin borcu, hem de bankaların borç miktarı azalmayacak. Ama onun dışında her şeyin fiyatı düşüyor, emtia fiyatları düşüyor, yani 2009 zor bir sene. KOBİ’leri de tabii bu zorluk etkileyecek. Hepimizi etkiliyor. Yani bankaları etkiliyor mu etkiliyor. Kurumsal firmaları etkiliyor, ticari firmaları etkiliyor, KOBİ’ler de tabii bundan etkilenecek. ’ Finansbank iddialı, krizi fırsata çevirmek istiyor anladığım kadarıyla.’ Şahinbaş: Biz her krizi fırsata çevirmiştik…’ ’  ’ ’ 

’ ’  ’ ’ 

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!