Akbank, 'fırsat' dedi Dubai'yi üs seçti

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Dubai ve Abu Dabi başta olmak üzere Körfez ülkelerinde Türkiye'ye, Türklerin iş yapış şekillerine saygı duyduklarını belirterek "Bu Türkiye için bu bölgede fırsat olabilir" dedi. Herkesin ülkeden çıkmaya çabaladığı bir dönemde Dubai'de Akbank'ın ofis açmasını emirliğe böyle bir dönemde inandıkları için desteklediklerini kaydeden Dinçer, "Şanslıyız çünkü iyi başlıyoruz" dedi. Batı'da Hollanda'yı merkez üs seçen Akbank, Ortadoğu için de bölgenin altyapısı en oturmuş şehri Dubai'de karar kıldı ve hafta içinde ofis açtı. Ofisin açılışı için gittiğimiz Dubai'de soruları yanıtlayan Suzan Sabancı Dinçer, Dubai'ye girmeye bir yıl önce karar verdiklerini söyledi. "Aslında planlarımız Dubai, Rusya ve Çin'di. Dubai ihracatın yüzde 18'i olunca ön plana çıktı" diyen Dinçer, Dubai'yi seçmelerinin nedenlerini şöyle açıkladı: 'KREDİ VERMEYE GELMEDİK' " Biz burayı bir merkez olarak gördük. Hayat standartları çok lüks. Buradaki altyapı hiçbir yerde yok. Çalışanın doğrudan bulunabilmesi bir avantaj. Havuzda bir sürü profesyonel var." Dubai ofisinin amacının buradaki firmalara kredi vermek olmadığının altını çizen Dinçer, bölgedeki kontakları güçlendirmek ve şirketleri Türkiye'ye getirmek istediklerini dile getirdi. Akbank'ın ofisinin Dubai International Financial Centre (DIFC) adlı finans merkezinde açıldığını belirten Dinçer, DIFC'nin avantajlarını şöyle açıkladı: "Burası serbest bölge gibi ve vergi yok. Burada yeri olanlar İngiltere'de iş kurallarına göre hareket edebiliyor. Yani İngiliz kuralları geçerli. DIFC'de lisans almak ve ofis için sıraya giriliyor. Bizim için fırsat oldu." Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere Türklere çok sıcak bakıldığını dile getiren Dinçer "Türklerin iş yapışına Avrupalılaşmasına saygı gösteriyorlar" diye konuştu. Dinçer, "Şirketin iyi olması halinde ortak olmak ve şirketin şirkette kalmasını istiyorlar. Bu Türkiye için bir fırsat olabilir" dedi. Al Waleed'in Türk konukları Al Waleed'in davetlileri arasında (soldan sağa) şunlar vardı: Ziya Akkurt (Akbank), Ahmed Reda Halawani (Kingdom Holding), Nuri Özsüer (Maya Holding), Agah Uğur (Borusan CEO'su), Hayri Çulhacı (Akbank), Ahmet Dördüncü (Sabancı Holding), Prens Al Waleed, Suzan Dinçer (Akbank), Ali Kibar (Kibar Holding) Mustafa Boydak (HES Kablo), Mehmet Ali Berkman (Akkök Holding), Atilla Kurama (Ülker). Tarık Yılmaz/ Sabah Şanslıyız iyi başlıyoruz Dinçer, DIFC'nin başına CEO olarak atanan Abdulla Mohammed Al Awar ile DIFC guvernörlüğüne Ahmed Humaid al-Tayer'in getirildiğini ve ilk uluslararası kabullerini Akbank yönetimi ile yaptıklarını belirtti. Dubai'nin yaptığını ve yaptıklarını "Batının yanına doğuyu koyma projesi" olarak değerlendiren Dinçer "Şanslıyız çünkü biz de banka olarak iyi başlıyoruz" dedi. En çok Abu Dabi umutlandırdı SON durak Abu Dabi, Türk işadamlarını en çok umutlandıran ziyaretlerin yapıldığı yer oldu. Abu Dabi'nin, eğitim, sağlık ve sanayi yatırımlarını çekmek için kolları sıvadığını anlatan Dinçer, Abu Dabi'de vergi yok, altyapı tamam teslim ediliyor enerji ise neredeyse bedava" diye konuştu. Abu Dabi'de Şeyh Mansour Bin Zayed Al Nahayan ile görüştüklerini belirten Dinçer şunları söyledi: "Al Nahayan Ailesi Abu Dabi'nin yönetiminde ve ailenin varlığı 500 milyar sterlini buluyor. Şeyh Mansur, Khalifa bin Zayed Al Nahyan'ın oğlu. Emirliğin yatırım ajansı olan Abu Dabi Investment Autority'nin ise 850 milyar dolarlık varlığı bulunuyor. Abu Dabi kendine yatırım yapıyor ve burada fırsatlar var." Prens, turizm ve finans ile ilgileniyor Dinçer, dünyanın en zengin 22'ncisi Suudi Prens Al Waleed'in Türkiye'de ve bölgede ortak iş yapma konusunda istekli olduğunu söyledi AKBANK yönetimi ile birlikte Türkiye'nin önemli 8 holding ve şirketinin patron ya da tepe yöneticisi de 3 günlük Suudi Arabistan, Dubai ve Abu Dabi gezisine eşlik etti. S. Arabistan'da dünyanın en zengin 22'nci kişisi Prens Al Waleed bin Talal, Birleşik Arap Emirlikleri'den Dubai'de Şeyh Maktum ve oğlu, Abu Dabi'de ise Şeyh Mansur Bin Zayed Al Nahayan ile görüşmeler yapan heyet olumlu izlenimlerle döndü. Görüşmelerle ilgili bilgi veren Dinçer, Al Waleed'in Citibank'ta ortaklığı olduğunu, Citibank üzerinden Akbank'ta da hissedar olduğunu hatırlatarak "Prens bu nedenle Türkiye'ye ve bankaya da sıcaklığı var" dedi. Kendisiyle Türkiye'de tanıştığını ve bu tanışmada her türlü yardımı yapabileceğini söylediğini kaydeden Dinçer, "Madem rüzgar var, Türkiye'ye yararı olur" diyerek Türkiye'nin 8 büyük grubuyla birlikte bu geziye çıkma kararı aldıklarını söyledi. Dinçer, Al Waleed dışında her üç görüşmeyle de ilgili olarak "Hem Türkiye'de yatırıma hem de bölgede ortak iş yapma konusunda çok istekliler. Görüşmelerde özellikle Mısır ön plana çıktı. Hazır rüzgar iyiyken bu fırsatı değerlendirmeliyiz" dedi. "Bizim için önemli olan S. Arabistan" diyen Dinçer bunun nedenini Al Waleed'in yaptığı yatırımların bölgede dikkatle izlenmesiyle açıkladı. Alwaleed'in yardımcısı olan Ahmed Halawani ile yatırımların üstünden tek tek geçtiklerini kaydeden Dinçer, "Önemli olan size sorup görüşlerinize saygı göstermeleri... finans, perakende, otelcilik, sağlık ve medya ile ilgileniyorlar" dedi.