5 BANKA DEV KREDİ İÇİN BİR ARAYA GELDİ

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, kredi maliyetlerine ilişkin olarak, ''İçi yakacağı yerde biz kredi vermeyiz, vermiyoruz'' dedi. Özince, AkfenHES Yatırımları ve Enerji Üretim A.Ş'ye ait şirketlerden Beyobası Enerji Üretim A.Ş, İdeal Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş ile Çamlıca Elektrik Üretim A.Ş'nin hidroelektrik santralı için 222 milyon 433 bin avro yatırımın 166 milyon 450 bin avroluk kısmı için düzenlenen kredi imza töreninde yaptığı konuşmada, bugün burada 5 bankayı bir araya toplayan Akfen'i kutlamak gerektiğini, epey zamandır böyle bir törende bulunmadığını söyledi. Ersin Özince'nin, ''Biz uluslararası sendikasyonlara çıktığımızda bile bakıyoruz; biz pazarlıkları yaparken bankaların yarısı ya vazgeçiyor ya müşterileri onlardan vazgeçiyor'' şeklindeki değerlendirmesi üzerine, Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın da, ''Biz de az daha direkten dönüyorduk'' dedi. Özince, ''Yok, siz direkten dönmemişsiniz. Sayın (Hamdi) Akın, gecikmeden bahsetti. Bence geciken hiçbir şey yok. 12 yıl vadeli 3 yıl ödemesiz bir krediden bahsediyoruz. Bu kadar vadeli kaynağı bankaların bulamadığı böyle bir dönemde, bu kadar banka inanıp bu projenin 6 aydır peşinde kalabildiyse, bu proje muhakkak çok inanılan bir proje diye düşünüyorum. Ümit ederim benzerleri olur. Biz banka olarak böyle benzer uzun vadeli borçlanmalara çok ihtiyaç duyuyoruz'' şeklinde konuştu. Akfen'in özkaynaklarıyla bugüne kadar projeyi sürdürebilmesinin bankaların da yüreklenmesine neden olduğunu belirten Özince, enerjinin önemli bir konu olduğunu, İş Bankası özelinde de, enerji kredilerinin yaklaşık yüzde 58'ini bu tür yenilenebilir enerjiyle ilgili olanların oluşturduğunu kaydetti. Özince, şunları kaydetti: ''Bu projeyi uluslararası piyasalarda çok zedelenen ilişkilerin yaşandığı bir dönemde aynı kararlıklıkla sürdüren, hatta kredi koşullarında dahi özellikle vade-fiyat açısından dışarıdan maruz kalınan olumsuzlukları tümüyle projeye yansıtmayan tarafları kutluyorum. 11 projenin en kısa zamanda tamamlanacağına dair tereddüdüm yok. Zaten şimdiden daha, kredi devreye girmeden başladı. Bu Türkiye açısından bir takım şeylerin olumlu işaretidir. Ümit ederim bunun gibi törenler yapılır.'' -YAPI KREDİ'NİN ENERJİ PROJELERİNE TAAHHÜDÜ 2 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE- Yapı Kredi Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt da Türkiye'nin enerji gereksinimine işaret ederek, ''Bu gereksinim ortada olduğu müddetçe mali sektörümüz sağlıklı ve güçlü yapısı ile enerji finansmanında rol almaya devam edecektir'' dedi. Bayazıt, Yapı Kredi'nın şimdiye kadar 3 bin megavatlık enerji projesinin finansmanında yer aldığını, bu projelerle ilgili toplam taahhütlerinin 2 milyar doların üzerinde bulunduğunu belirterek, ''Buna ilave 700 megavatlık da enerji projesi için yetkilendirilmiş bulunuyoruz. Bunları hali hazırda yapılandırma aşamasındayız'' şeklinde konuştu. Finansman olanaklarının geçtiğimiz yıllara göre daha zor, kısıtlı ve maliyetli olduğuna dikkati çeken Bayazıt, bunların kendilerini herhangi bir şekilde yıldırmayacağını söyledi. Bayazıt, bankaların, yurt dışı finansmanlarını önemli ölçüde yenileyebildiklerini ve fonlama olanaklarını devam ettirebildiklerini gördüklerini kaydetti. Bayazıt, ''Eskisine göre biraz daha seçici olsak da bundan sonra finansmanı sürdürmeye kararlıyız'' dedi. -''FİNANSBANK OLARAK YAKLAŞIK 1,5 MİLYAR DOLARLIK TAAHHÜDÜMÜZ VAR''- Finansbank Genel Müdürü Sinan Şahinbaş ise, Türkiye'deki enerji açığına dikkati çekerek, Türkiye'nin 50 bin megavat kurulu güce sahip olduğunu ve yıllık 12 milyar kilovat saatlik ilave enerji yatırımı yazılması gerektiğini söyledi. Şahinbaş, ''Finansbank olarak enerji sektörüne yaklaşık 1,5 milyar dolarlık taahhüdümüz var. Şu ana kadar 520 milyon doları kullandırılmış durumda. Gerisini ise ilerleyen dönemlerde kullanmaya devam edeceğiz. Bu da yaklaşık 9 bin megavatlık kurulu güce sahip olacak bir enerji yatırımını gösteriyor'' şeklinde konuştu. Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş de, Denizbank olarak, enerjiyi öncelikli sektör olarak gördüklerini ifade ederek, Türkiye'nin diğer yenilenebilir alanlarda enerji kapasitesini artırması yönündeki çabalara da ellerinden gelen desteği verdiklerini, vereceklerini söyledi. -''EYLÜL'E GÖRE PAHALI, BUGÜNE GÖRE UCUZ MALİYETLİ BİR KREDİDİR''- TSKB Genel Müdürü Halil Eroğlu da TSKB'nin, özellikle yenilenebilir enerji sektöründeki faaliyetlerine artan oranda devam ettiğini belirterek, krizin ortasında 5 yerli bankanın, uzun da sürse, bir araya gelip böyle bir projeyi finanse etmiş olmasının Türk bankacılık sektörünün gücünü gösterdiğini kaydetti. Eroğlu, ''Sağlıklı yapısıyla Türk bankacılık sektörü, özel sektörü ve reel sektörü her türlü yatırımında desteklemeye devam edecektir'' dedi. Bu projede maliyetin değil, projenin fizibl olup geri ödenebilecek tarzda düzenlenmesinin önemli olduğuna işaret eden Eroğlu, ''Türk bankacılık sektöründe yerli bankalardan 5'inin bir araya gelerek finanse ettiği ilk projedir. Eylül'e göre pahalı, bugüne göre ucuz maliyetli bir kredidir'' şeklinde konuştu. ''KRİZ BENCE DİBE VURDU''- Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ise projelerin doğru olması halinde kredi bulmanın sorun olmadığını belirterek, devam eden projelerinin sekteye uğramaması için bu krediyi organize ettiklerini, TSKB liderliğinde kurulan bir konsorsiyumla söz konusu projelerin önümüzdeki yıl bu zamanlarda hayata geçmiş olacağını bildirdi. ''Bu proje aslında Eylül'de bitmişti. Uzun sürmesi krizden dolayı... Krizin ortaya çıkması bu projeyi bugünlere kadar bekletti'' diyen Akın, projenin ikinci kısmı için kredi çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Akın, ''Bunu bugün isterseniz Türkiye'de krizin bittiği gün ilan edelim. Dibe vurduk. Bundan sonra 5 banka bir araya gelip bu projeyi desteklemeye başladığına, böyle uzun vadeli kredilere okey verdiğine göre, bundan sonra da doğru proje olduğu takdirde bu finansmanların bulunabileceği anlamına gelir'' diye konuştu. Krizin bitip bitmediğine ilişkin bir soru üzerine, Akın, ''Kriz bence dibe vurdu. Bundan sonra inişli çıkışlı şeyler, ufak tefek düşmeler, çıkmalar olabilir. Ama kalıcı olduğu düşüncesinde değilim. Artık toparlanma zamanının geldiğine inanıyorum'' dedi. Hamdi Akın, sermayesi ve nakdi olan iş adamlarına, ''Hiç o nakitlerin üzerine yatmaya gerek yok. Bir an evvel (nakdi) istihdama yönelik yatırıma yöneltmeleri lazım. Özkaynağı çok fazla olan, krediye daha az ihtiyaç duyan firmalarımız ya da kişilerimiz de var. Onların da Türkiye'de yatırım yapması gerektiği inancındayım. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bugün yatırım yaparsanız 3-5 yıl sonra dokunduğunuz her şey altın olur'' çağrısında bulundu. KREDİNİN MALİYETİ- Kredinin maliyetine ilişkin bir soru üzerine Akın, ''Maliyetini sormayın. Dışı seni, içi bizi yakar'' dedi. Bunun üzerine Ersin Özince, ''Bu tür projelerde projenin kaldırabileceği maliyetin üzerine çıkmak mümkün değil. Hamdi Bey, 'İçi yakar' dedi. İçi yakacağı yerde biz kredi vermeyiz, vermiyoruz. Bu projede faizi çok yükseltmek mümkündü. Ama proje fizibilitesinin olumsuz etkilenmemesi için böyle bir yola gidilmedi. Tabiki maliyetler yükseldiği için kredi maliyetleri yükselmiştir. Dönem değişmiştir'' ifadesini kullandı. Hamdi Akın, bir soru üzerine de ''Bu kredi, enteresan bir kredi. İlk onay veren veren Finansbank idi, sonra en son onay veren onlar oldular. Eylül'de bitmişti. EPDK onayları Eylül ayında alınmıştı. İmzaya geliyordu. 3-4 günle falan kaybettik. O arada da maliyetler çok ucuzdu, buna göre değerlendirdiğiniz zaman çok ucuzdu. Bu kredinin başına gelebilecek her türlü felaket geldi'' bilgisini verdi.