2010 Beklentileri ve İşsizlik için Çözümler
Finans Networkün 6 Şubat Cumartesi akşamı Vektör Gayrimenkul Değerleme sponsorluğunda Point Hotelde düzenlediği Türkiye Ekonomisi ve 2010 Beklentileri konulu panelde finans profesyonelleri Türkiye ekonomisini , işsizliği ve 2010 beklentilerini masaya yatırdı.
Finans Networkün 6 Şubat Cumartesi akşamı Vektör Gayrimenkul Değerleme sponsorluğunda Point Hotelde düzenlediği ve konuşmacı olarak İstanbul Analytics ekonomisti Atilla Yeşilada, Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Prof. Kerem Alkin, Erste Yatırım Bankası GMYsi Erkin Şahinözün katıldığı, moderatörlüğünü Milliyet Gazetesi Ekonomi Editörü Murat Sabuncunun yaptıgı Türkiye Ekonomisi ve 2010 Beklentileri konulu panelde finans profesyonelleri Türkiye ekonomisini , işsizliği ve 2010 beklentilerini masaya yatırdı.
Türkiyenin Kriz ile Mücadele Karnesi zayıf fakat mali kural önemli bir gelişme
Prof. Kerem Alkin, Türk iş dünyasının küresel krizi erken fark edemediğini belirterek özel sektör çok fazla borçlandığını belirtti. Özel sektörün üzerinde zaten çok fazla sorun vardı kriz öncesinde ve kriz ile birlikte ilave zorluklar iş dünyamızın sorunlarını daha da artırdı.
Ali Babacannın uygulamaya çalıştıgı mali kuralın Türkiye ekonomisi için çok önemli oldugunu belirten Alkin, kamu harcamaları mali kural ile aşağıya çekilerek özel sektörün üzerindeki yüklerin azaltılacagını belitti.
AKP veya herhangi bir hükümetin en optimal ekonomik dizayn ile bile ülkenin daha az zarar görmesini sağlayamayacağını belirten Atilla Yeşilada ise, sadece Çin, Macaristan, ve Çekoslovakyanın daralma oranlarına bakıldığında bile krizin Türkiyeyi teğet geçmediğinin görülebileceğini sözlerine ekledi. ÖTV uygulamasının ise geri dönüşü çok düşük bir uygulama oldugunu ve yüksek getirili çözümler uygulanabilecegini belirtti. Masrafların kısılmasının vede yapılan harcamalarda geri dönüşü yüksek yatırımların tercih edilmesinin Türkiye ekonomisi için faydalı olacaktır dedi.
İşsizlik ve Çözümler
Erkin Şahinöz tek çarenin hizmet sektörünün geliştirilmesi oldugunu belirterek artık imalat süreci değişimden geçiyor ve 5 kişinin çalıştıgı imalat süreçlerinde 2 kişiye ihtiyac duyuluyor o nedenle işsizligin azaltılmasında hizmet sektöründeki çözümlere odaklanmak gerekir
OECDye göre Türkiyenin potasiyel büyüme hızı her yıl için %5.5tir ancak Türkiye 86 yıldır, yıllık ortalama %4.2 büyümektedir, yani ortalamada potansiyelinin altında büyüme katetmektedir o nedenle Türkiyede işşizlik oranı hep yüksek olmuştur. Büyüme 2003-2009 arasında 86 yıllık ortalama oran %4.2ye eşitken son üç yılın hareketli ortalaması maalesef % 0 (sıfır) çıkmaktadır. Şahinöz, işşizliği düsürmek için Türkiyede her yıl en az % 7,5 büyümeye ihtiyaç oldugunu sözlerine ekledi.
Prof. Kerem Alkin ise Güney Kore uygulamasına bakılarak eğitim sisteminin hedefleri olan ve daha sonuç getirir bir eğitim sisteminin oluşturulması gerektigini belirtti. Hangi sektöre yönelik kimleri yetiştiriyoruz? buna iyi karar verilmesi gerekiyor. Meslek liselerine kısa dönem askerlik izni verilebilir ve bu durum meslek liselerine olan talebi artırabilir, bu şekilde işsizliği azaltmış oluruz. İşsizliğin çözümlerin başında eğitim sistemimize göz atarak gençlerimizi ülkemiz için önemli olan sektörlere yönlendirmeliyiz
Atilla Yeşilada ise eğitim sistemini değistiremediğimiz sürece işşizlik sorununa kalıcı çözüm bulamayacagımızı belirtti. Yarının işçileri bugünün eğitim sisteminden geçiyor ve artık üretim süreçlerinde daha az işgücüne ihtiyaç duyuluyor. O nedenle eğitim sisteminin en baştan degiştirilmesi gerekiyor.
2010 Beklentiler: IMF hızlı büyüme için gerekli
Atilla Yeşilada yılın sonlarına doğru hükümetlerin daha fazla harcama yapacagını ve piyasalarda oluşan mali köpüklerin yıl sonuna doğru sorun çıkarabilecegini belirtti. Türkiyeinin ise dış kaynakla büyümesini devam ettirecegi görüşünde oldugunu sözlerine ekledi.
Prof. Kerem Alkin ise IMFye hızlı büyüme ve iç borç çevirmede herhangi bir sıkıntı ile karşılaşma olasılığı nedeniyle ihtiyac var, bu gibi durumlarda IMF den gelecek kaynagın faydalı olacagını dile getirdi ve 2010da Türkiye için bekledigi büyüme oranını %4.1 olduğunu belirtti.
Erkin Şahinöz â¬/$ ile ilgili olarak 1,25li seviyelerin görülebileceğini söylerken 2010 yılsonu hedef fiyatını 1.40-1.45 aralığı olduğunu belirtti. Petrol ve emtialarda ise kısa vadede yönün aşağı olduğunu sözleyen Şahinöz, altının kısa vadeli bir düzeltme sonrasında yönünü 1,350 USDlere doğru çevireceğini dile getirdi. Dolar/TL ise IMFsiz senaryoda %4 iken IMFli senaryoda ise 1.62ye ulaşmaktadır. Şahinöze göre 2010da Amerika %2.5, dünya genelinde ise %3.8 büyüme gerçekleşecek.
Her üç konuşmacıda İrak ve İranda yaşanacak olumsuz gelişmelerin Türkiye senaryolarını etkileyebilecegini belirtti.
Yunanistan Ekonomisindeki Gelişmeler Diğer Sorunlu Avrupa Ülkelerine Örnek Olacak
ECBnin parasal daraltma başlatmasının ardından Yunanistanın Avrupa komisyonuna verdiği sözleri yerine getiremeyeceğini ve Maasricht kriterlerini tutturamayacağını belirten Yeşilada, bunun Yunanistan devlet tahvillerine gelen satışın, tahvillerin değerlerini düşürdüğünü hatta ECBnin Yunan tahvillerini teminat olarak kabul etmeyeceğini ve buraya yatırım yapanları da zor duruma sokacağını bu nedenle Euronun değer yitirececeğini dile getirdi. Avrupa Merkez Bankasını cok zor bir dönemin beklediğini belirten Yeşilada Yunanistan sorununu çözseniz bile sırada Portekiz, İspanya ve diğer sorunlu ülkeler olduğunu belirtti.
Yunanistandaki sorunları mayıs 2007de yaptığı bir ziyaret esnasında farkettiğini belirten Prof. Kerem Alkin, Yunanistandaki eğitimli işsiz oranının %28 olduğunu ve Avrupa Merkez Bankasınn destek vermemesi durumunda Yunanistanı çok zor günlerin beklediğini. Ancak Yunanistanın Avrodan çıkması gibi bir durum oluşması halinde bunun diğer sorunlu ufak ülkeleri cesaretlendirmesi olasılığı nedeni ile, siyasi yapıya da zarar vereceğini belirtti. Böyle bir olasılıgın söz konusu olacağını düşünmüyorum, Brükselden gelecek siyasi kararlara uyma zorunlulugu oldugunu da unutmayalım.
Erkin Şahinöz ise Amerika ile Avrupa arasındaki gecikme farkından dolayı Avrupada sorunların hafiflemesinin geciktiğini, örneğin Amerikanın krizin ilk 7-8 ayında işsizliği dibe vurdurduğu ancak Avrupada gerek sendikalar gerekse tazminat sistemi nedeniyle bunun şirketlerce sürekli ertelenerek biriktiği dile getirdi. Şahinöz, Amerika krize cok erken tepki verebilirken Avrupa bu esnekligi gösteremedi diyerek AB deki krize bakışını ortaya koydu.