
Şirketlerin nefes alabilmesi için yeni bir yapılandırma ve matrah artırımı kanunu gerekmektedir
ŞİRKET KAPANIŞLARININ ÖNÜNE GEÇEBİLMEK VE ŞİRKETLERİN DAHA RAHAT NEFES ALABİLMESİ İÇİN YENİ BİR YAPILANDIRMA VE MATRAH ARTIRIMI KANUNU GEREKMEKTEDİR!
Kurulan ve kapanan şirket sayılarına baktığımızda 2025 yılı nispeten 2024’e göre daha iyi başlamıştı. Ancak, 2025 yılının Mart ve Nisan ayları bize aynı şeyleri söylemiyor. Özellikle, 2025 Nisan ayında kapanan şirket sayısı oldukça artmış durumda. Kurulan ve kapanan şirket sayıları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından tobb.org.tr sitesinde yayımlanmaktadır.
Aşağıdaki tabloda 2025 yılının Ocak, Şubat, Mart, Nisan ayları ile 2017, 2018, 2019, 2020, 2021, 2022, 2023 ve 2024 yılları kurulan ve kapanan şirket sayıları ve kapanan şirket sayılarının açılan şirket sayılarına oranları yer almaktadır.
Bilindiği gibi, serbest piyasa ekonomisinin lokomotifi şirketlerdir. Bir ekonomide işler yolunda gidiyor ise kurulan şirket sayısı artarken, kapanan şirket sayısı azalmaktadır. Yukarıdaki tabloya baktığımızda 2017-2023 yılları arasında kapanan şirketlerin kurulan şirketlere oranı % 15, 16, 17, 20 oranlarında iken bu oran 2024 yılında %28 olmuş, Ocak-Nisan 2025 ortalamasında %23 olmuş ve 2025 Nisan ayında ise %34 gibi çok yüksek bir orana çıkmıştır.
Aslında 2024 yılı geneli aksine (%28) 2025 yılı Ocak ve Şubat aylarında 2017-2023 yüzdelerine yakın bir başlangıç olmuş, ancak 2025 yılı Mart ve Nisan aylarında kapanan şirket sayılarında ciddi bir şekilde artış olmuştur. Kapanan şirket sayısı ekonominin büyümesi bakımından da çok önemli bir göstergedir.
Şirketlerin öz kaynakları güçlü ise kredi kullanmaksızın üretim yapabilirler, ancak büyümek için mutlaka dış kaynağa yani borçlanmaya ihtiyaç duyarlar. Öz kaynakları güçlü olmayan yani kredi kullanmak zorunda olan firmalar ise kullandıkları kredi maliyetini ve diğer giderlerini karşılayacak tutarın üzerinde bir fiyatla ürettikleri ürünleri satmak zorundadırlar. Aksi türlü zarar açıklarlar ve sürekli zarar etmek şirketler için sürdürülebilir bir durum değildir. Bu günlerde kredi faiz oranları %60’lar civarında ve bu faiz oranı ile üretim yapıp üzerine diğer giderleri de karşılayacak bir maliyetle üretilen ürünlere fiyat belirlemek şirketler için çok zor bir durum yaratıyor. Doğal olarak belirlenen fiyat enflasyonu da tetiklemiş oluyor. Diğer yandan yüksek fiyat üretilen ürüne talebi düşürüyor ve şirketlerin varlıklarını sürdürmesi çok zor oluyor ve kapanan şirket sayısı artıyor.
Nitekim, Cumhurbaşkanımız da geçtiğimiz hafta Kredi Garanti Fonu (KGF) ile ilgili olarak “KGF’den tulumbaya suyu dökmekte fayda var ki hareketlensin” açıklamasını yaptı ve sonrasında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek KOBİ’ler için 25 milyar TL’lik finansman paketi açıkladı.
Halka açık bir şirket olan Vestel Elektronik (VESTL) tarafından 2024 yılının son finansalları açıklandı ve şirket 2024 yılında 11 milyar TL net zarar açıklarken, 4. çeyrekte 6,5 milyar TL’ye yakın zarar yazdı. Beklentilerin çok üstünde kötü sonuçlar açıklayan Vestel’in satışları 2024’te yıllık yüzde 12 azalarak 142.736.499.000 TL olarak gerçekleşti. Bu mali veriler sonrasında Zorlu grubundan yapılan açıklamaya göre yaklaşık 2.000 çalışanın işine son verilecek.
Yine, Türkiye’nin elektrikli otomobili TOGG, 2024 yılını 13,75 milyar TL zarar ile kapattı. TOGG, 2023’te ise yaklaşık 9,6 milyar lira kar elde etmişti.
2024 dönemini karla kapatan Arçelik ise 2025 yılının ilk çeyreğinde 1,6 milyar TL net zarar açıkladı. Piyasa beklentisi Arçelik'in ilk çeyrekte 885 milyon TL zarar açıklaması yönündeydi. Yurt içi pazarda, yüksek baz etkisi ve zayıflayan tüketici talebi nedeniyle satışlar reel bazda yüzde 11,6 daraldı.
Bu şirketlere burada örnek olarak atıfta bulunma nedenimiz bu şirketlerin daha köklü firmalar olmasındandır. Diğer şirketler bakımından özellikle de özkaynağı güçlü olmayan şirketler bakımından durum çok daha ciddi boyuttadır.
Diğer yandan mevduat faiz oranlarının da yüksek seyretmesi nedeni ile elinde finansmanı olan firmalar yatırım yapmak yerine bu finansmanı vadeli mevduat hesaplarında değerlendirmeyi tercih edebiliyorlar. Mevduat faizleri %47-48 gibi getiri sağlıyor. Firmalar bu oranın üzerinde kar etmezler ise kaynaklarını mevduatta değerlendirmeyi tercih edebiliyorlar ki bu kar etmek için kurulan şirketler için doğal bir davranış şeklidir.
Dolayısı ile ekonominin canlanması için kredi faiz oranlarının düşmesi bir zorunluluk iken, kullanılan kredilerin de üretim tarafına aktarılması planlanmalıdır. Önceki yıllarda olduğu gibi düşük faiz oranları ile alınan krediler lüks araç, konut gibi alanlara yönlendirilmemeli ve fiyat artışına sebep olmamalıdır. Üretim/arz olmadan fiyat artışları düşürülemez. Bunun için de özelikle üretim yapan reel sektör firmaları desteklenmelidir.
BORÇ YAPILANDIRMA VE MATRAH ARTIRIMI KANUNU ÇIKARTILMALIDIR!
Destekleme yöntemlerinden biri de mükelleflerin vergi ve sgk borcu gibi devlete olan borçlarının yapılandırılmasıdır. Kapanan şirket sayıları ve özellikle de Nisan 2025 verileri (%34) bize acilen bir borç yapılandırılması gerekliliğini söylemektedir. Bu veriler ortada iken Hazine ve Maliye Bakanlığı ile SGK’da görevlerini yaparak mükelleflerden daha çok tahsilat yapmaya çalışmaktadır. Mükellef olmak demek devlete karşı sorumlulukların yerine getirilmesi demektir. Mükellefler iş yapacak ve kamuya olan borçlarını da ödeyeceklerdir. Ancak, mükellefler öncelikle çalışanların maaşlarını, kiralarını, kredilerini ödemeyi tercih etmekteler. Nitekim, bu tür ödemeler yapılmadan faaliyetlerini icra etme şansları olmayacaktır. Devletimiz mükelleflerden, vatandaşından çok daha güçlüdür ve devletimizin öncelikli görevlerinden biri de vatandaşlarının refahını artırmak, sıkıntıya düşüldüğünde destek olmaktır.
Dolayısı ile, şirket kapanmalarının önüne geçebilmek, yüksek kredi faizleri nedeni ile sıkıntıya düşen mükelleflere ve vatandaşlara destek olmak için acilen bir borç yapılandırma kanunu çıkartılmalıdır.
Diğer yandan bu dönemde vergi incelemeleri de çok yoğunlaştı ve mükelleflerde de yoğun bir matrah artırımı beklentisi oluşmuş durumda. Temennimiz bir yapılandırma kanunu ile birlikte matrah artırımı düzenlemesinin de yapılmasıdır. Böylelikle, hem devlet alacağını toplayacak hem de zorda olan mükelleflerin borç yapılandırılması ile daha rahat nefes alması sağlanacaktır.
-
27 Mayıs 2025, Salı
Şirketlerin nefes alabilmesi için yeni bir yapılandırma ve matrah artırımı kanunu gerekmektedir
Devamını Oku -
27 Aralık 2024, Cuma
Bankaların paranın kaynağını sorgulaması vergi yasalarına göre mümkün müdür?
Devamını Oku -
16 Aralık 2024, Pazartesi
Özel esaslar/kod uygulaması kalktı mı, kalıcı hale mi geldi?
Devamını Oku -
06 Kasım 2024, Çarşamba
Vergisini ödediğiniz karı dağıtabilecek misiniz!
Devamını Oku -
31 Ekim 2024, Perşembe
2023 dönemi sonunda enflasyon muhasebesinden kar eden şirketler dikkat
Devamını Oku -
22 Ekim 2024, Salı
Enflasyon muhasebesi gerçekten de gerçeğe uygun olmayan bilançolar yaratmış!
Devamını Oku -
14 Ekim 2024, Pazartesi
Sadece kredi kartı limiti üzerinden değil, tapu, noter işlemlerinden de yeni vergiler alınacak!
Devamını Oku -
24 Eylül 2024, Salı
Enflasyon muhasebesi gerçeğe uygun olmayan bilançolar yaratıyor!
Devamını Oku -
24 Kasım 2022, Perşembe
Otomotivde ÖTV matrahı yeniden belirlenmiştir!
Devamını Oku -
22 Kasım 2022, Salı
Araç fiyatları ötv matrah artırımından nasıl etkilenecek, hangi araçların fiyatları düşecek?
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri AKBNK 51,70 1,47 268.840.000.000,00 ALBRK 6,50 -0,76 16.250.000.000,00 GARAN 111,20 0,72 467.040.000.000,00 HALKB 20,54 0,10 147.575.340.982,68 ICBCT 16,30 -2,34 14.018.000.000,00 ISCTR 10,90 0,18 272.499.673.000,00 SKBNK 4,74 -1,04 11.850.000.000,00 TSKB 11,01 -1,52 30.828.000.000,00 VAKBN 22,54 -0,70 223.504.871.128,42 YKBNK 25,60 0,55 216.244.512.870,40