Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 69,30 | 2,36 | 360.360.000.000,00 |
ALBRK | 8,47 | 2,67 | 21.175.000.000,00 |
GARAN | 139,60 | 1,68 | 586.320.000.000,00 |
HALKB | 26,02 | 0,54 | 186.947.924.652,84 |
ICBCT | 16,01 | -0,06 | 13.768.600.000,00 |
ISCTR | 14,36 | 2,35 | 358.999.569.200,00 |
SKBNK | 6,97 | 3,11 | 17.425.000.000,00 |
TSKB | 13,38 | 3,80 | 37.464.000.000,00 |
VAKBN | 27,54 | 0,88 | 273.084.478.743,42 |
YKBNK | 33,70 | 4,21 | 284.665.628.270,80 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
MELİS ŞENERDEM / MİLLİYET
Küresel piyasalar yılın ilk yarısını Yunanistanın batma riski, euro ve doların eşitlenip eşitlenmeyeceği ve gelişmiş ülkelerdeki toparlanmanın ne boyutta olacağı tartışmalarıyla geçirdi. Yılın başında hakim olan en kötüsünün geride kaldığına ilişkin inanç artık eskisi kadar güçlü gözükmüyor. Yatırımcıların ekonomiye ilişkin endişeleri de riskten kaçma ve güvenli limanlara sığınma eğilimini kuvvetlendirdi. Borsalar da bu kaçıştan payını aldı. MSCI Dünya Endeksi yılın başından bu yana yüzde 10dan fazla değer kaybetti. Bu endeksin Yunanistana ilişkin endişelerin zirve yaptığı nisan ayı ortasından itibaren yaşadığı kayıp ise yüzde 16yı buldu. MSCI gelişen piyasalar endeksinde yılın başından beri yaşanan kayıp da yüzde 8e yaklaştı.
Ölüm kavşağı ürküttü
Yatırımcıları esas tedirgin eden gelişme, geçen hafta ABDnin en büyük şirketlerinin yer aldığı S&P 500 endeksiyle Londradaki FTSE 100 endeksinin ölüm kavşağının altına çekilmesi oldu. Teknik açıdan endeksin 50 günlük hareketli ortalamasının 200 günlük hareketli ortalamanın altına çekilmesi, ayı piyasasının baskın geldiği şeklinde yorumlandı ve düşüşün süreceği endişesini doğurdu. Para piyasalarında ise yılın ilk yarısı, krizin başından beri euroya değer kazandıran trendin tersine döndüğü dönem oldu. Euro, dolar karşısında yılın başından bu yana yüzde 12.5 değer kaybına uğramış durumda. Son bir haftadır ABDden gelen olumsuz veriler ekonomide toparlanmanın zayıf kaldığına ilişkin endişeleri artırdığı için dolar biraz kan kaybetti. Ancak ekonomistler, dolardaki değer kaybının kısa vadeli olacağı görüşünü korumakta. Yatırımcıların üçüncü çeyrekte en dikkatli izleyeceği veriler ise önce ABD ardından da Euro Bölgesinde büyüme habercisi rakamlar olacak. ING Başekonomisti Sengül Dağdeviren, Bizim öngörümüz euro/dolar paritesinin kısa vadede dolar lehine gelişeceği yönünde. Bu yıl parite için tahminimiz 1.20nin altı, hatta 1.15 seviyesinde seyir olacağı yönünde dedi.
Üzerinde uzlaşma sağlanan ikinci nokta ise üçüncü çeyrekte piyasalar açısından kırılganlığın sürecek olması. Çift dip yaşanacağı görüşü çok taraftar bulmasa da eskiye kıyasla daha sık dillendiriliyor. Euronun dolar karşısında güçsüz kalması ise 2010 yılının genel trendi olacak gibi gözüküyor. Üçüncü çeyreğin zorlu geçmesine neden olacak en büyük etken, kriz döneminde özellikle gelişmiş ülkelerde devreye giren ekonomiyi canlandırmaya yönelik paketlerin vadelerinin artık yavaş yavaş bitiyor olması.
Stres testleri bekleniyor
Yatırımcıların dikkatle izleyeceği konulardan biri Avrupada büyük bankalara uygulanan stres testlerinin sonuçları olacak. Fransa Ekonomi Bakanı Christine Lagarde, hafta sonu sonuçların 23 Temmuzda açıklanacağını söyledi. Lagarde, sonuçların piyasaları rahatlatacak yönde olduğu iddiasında. Avrupadaki bankaların sağlam ve sağlıklı olduğunu herkes görecek diye konuştu. Avrupa Birliği, ilk etapta Euro Bölgesindeki 26 bankaya bu testi uygulayacağını açıklamıştı. Daha sonra uygulamanın 100 bankaya genişletilmesi kararlaştırıldı. Ancak bazı çevreler, stres testi sonuçlarından o kadar da emin değil.
Geçen hafta medyaya yansıyan ve Avrupa bankalarının stres testi sonucu 30 milyar euroluk bir sermaye açığının ortaya çıktığına ilişkin söylentiler piyasa oyuncularında bir beklenti yaratmış durumda. Açıklanacak sonuçların daha büyük ya da küçük bir sermaye ihtiyacına işaret etmesinin yatırımcıların yönünü belirlemesinde etkili olması bekleniyor.
Senaryo gerçekçi değil
Financial Times gazetesi yazarlarından Wolfgang Münchau, dünkü yazısında Stres testleri sanki bankalar bunları geçsin diye hazırlanmış derken, uygulanan senaryonun gerçekçi olmadığını, Yunanistanın borcunu çevirememe ya da yeniden yapılandırma ihtimalini hesaba katmadığını söyledi. Münchau, Almanyada bazı yerel bankaların test sonuçlarının tamamen açıklanmasına itiraz ettiğini de belirterek, Almanyanın, Avrupadaki süreçte çekimser bir katılımcı olduğunu, sadece kendi rekabet avantajını önemsediğini göstermesi onun açısından iyi değil dedi. Münchau, bankaların sermaye tabanı güçlendirilmezse sistemin güçlenmesinin zor olduğuna da dikkat çekti.
ÇİFT DİP RİSKİ SÜRÜYOR
ABDde son haftalarda gelen veriler ekonomideki canlanmanın hız kestiğine işaret etti. Euro Bölgesinde ise özellikle kemer sıkma paketlerinin devreye girmesinin ardından gayri safi yurtiçi hasılada (GSYH) büyüme beklentileri zayıfladı. New York Üniversitesi ekonomi profesörü Nouriel Roubini, 2010da Euro Bölgesinde büyümenin sıfıra yakın olmasını bekliyor. Roubininin gerekçesi borsadaki düzeltme hareketi, CDSler arasındaki makasın açılması ve bankalararası piyasada borç verme konusunda çekimserlik. Roubini, ABD ekonomisinin de ikinci yarıda ancak yüzde 1.5 büyüyeceği görüşünde.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Jean-Claude Trichet, çift dip senaryosunu kesin dille reddeden isimlerden. Trichet, hafta sonu, Kemer sıkma önlemleri ve bütçe kesintileri büyümeyi boğmaz, güveni tazeler. dedi.
Paket sürpriz olur
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdür Yardımcısı Şant Manukyan, üçüncü çeyrekte yatırımcıların iyimserliğini artıracak sürprizin ABDden gelebileceği görüşünde. Manukyana göre Barack Obama yönetimi, ekonomideki durgunluk tehdidini savuşturmak için yeni bir canlandırma paketi açıklarsa ya da Merkez Bankası Fed kriz dönemindeki gibi likiditeyi artırmak için yeniden fonlama yaparsa stratejilerde büyük değişiklik olabilir. Manukyan, bunun euro/dolara etkisiyle ilgili, Şayet bunlar gerçekleşirse negatif algılanacak. Euro/dolar yine yükselişe geçebilir dedi.
Umutlar ABDli tüketiciye odaklı
İkinci bir küresel resesyon riskine karşı en önemli kurtarıcı hala ABDli tüketici görülüyor. İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdür Yardımcısı Şant Manukyan, şirketlerin ekonomide canlanma umuduyla yılın başında üretimlerini artırdıklarını ve artık stoklama faaliyetinin sonuna yaklaştıklarını belirtirken, İnsanların tutunabileceği tek şey ABDli tüketici olacak. Ancak onlar da hala çok borçlu olduğu için yüksek harcama yapmaları beklenmiyor. ABDnin GSYHsi için ikinci yarıda yüzde 1-1.5luk büyüme iyi diyebiliriz diye konuştu.
Manukyan, ABDli tüketicinin tasarrufunun toplam gelirine oranının şu anda yüzde 3.5 gibi bir seviyede olduğuna dikkat çekerken, Bunun yıllar içinde 7.5-8e varmasını bekliyoruz diye konuştu.
Tüketicilerin harcama yapmak yerine tasarrufa yönelmesi son dönem verilere de yansıdı. ABD Ticaret Bakanlığının açıklamasına göre, mayıs ayında kişisel gelirden tasarrufa ayrılan kısım arka arkaya ikinci kez artarak Eylül 2009dan bu yana en yüksek seviye olan yüzde 4e yükseldi. Buna karşılık harcamalar da nisan ayına kıyasla yüzde 0.2 yükseliş kaydetti.
Ancak gelen son veriler, ABDde tüketicinin durumunun çok iç açıcı olmadığına işaret ediyor. Ulusal İflas Araştırma Merkezi tarafından açıklanan verilere göre ABDde iflas başvurusunda bulunan bireylerin sayısında geçen yıla kıyasla yüzde 14lük bir artış yaşandı. Başvuru sayısı geçen yıl 675.351 iken haziran sonu itibariyle 770.117 oldu. Artışın, tüketicilerin borç oranının yükselmesine karşılık tasarrufunun sürekli olarak azalmasından kaynaklandığı belirtildi. Geçen hafta ABD Çalışma Bakanlığının açıklamasına göre ülkede tarım dışı istihdam haziran ayında 125 bin kişi eksildi. İşsizlik oranı ise yüzde 9.5 oldu.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.