BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 72,85 -0,07 378.820.000.000,00
ALBRK 8,15 -1,81 20.375.000.000,00
GARAN 142,80 -0,83 599.760.000.000,00
HALKB 36,44 0,83 261.813.311.850,48
ICBCT 13,45 0,00 11.567.000.000,00
ISCTR 13,93 -0,92 348.249.582.100,00
SKBNK 7,82 -0,38 19.550.000.000,00
TSKB 12,87 -0,62 36.036.000.000,00
VAKBN 30,92 -0,45 306.600.293.491,16
YKBNK 37,12 -0,32 313.554.543.662,08

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkTürkiye'de bankalar tedirgin----

Türkiye'de bankalar tedirgin

Türkiye'de bankalar tedirgin
27 Eylül 2010 - 11:14 www.finansingundemi.com

Son dönemde Merkez Bankası'na yönelik eleştirileriyle öne çıkan Çağlayan, ilginç tespitlerde bulundu

Türkiye’de bankalar bir süredir tedirgin. “İran ile herhangi bir ticari faaliyete aracı olmamak için para transferlerine” yeşil ışık yakmıyor. ABD’den İstanbul’a kadar gelinerek yapılan telkinler oldukça etkili olmuş durumda. Başta ihracatçılar bu durumdan oldukça sıkışan bir iş grubu var. Bu noktada geçen hafta Devlet Bakanı Zafer Çağlayan Türkiye’nin önde gelen bankalarının üst düzey yöneticileriyle buluştu. Bu görüşmenin ardından Çağlayan ile bu konuda ne gibi çalışmalar yaptığını konuştum. Önce bir rapordan bahsetti. ABD’deki bir üniversitenin hazırladığı bir rapor. Buna göre dünya mal ticaretinin yüzde 23’ü kara komşusu ülkeler arasında yapılıyor. Şöyle anlatıyor: Bizim kara komşusu olduğumuz 6 ülke var. 8 yıl önce bunlarla ticaret yüzde 3.5 oranındaydı. Bugün yüzde 9’lara geldi. Daha da gidecek çok yolumuz var. İran da en önemli komşularımızdan bu potansiyeli gözardı edemeyiz.” Ortak bölge kurulacak Çağlayan’ın potansiyel dediğini biraz açalım. Türkiye ile İran’ın 2008’deki ticareti 11 milyar doları buldu. Bu oran kriz döneminde geçe yıl 5.4 milyar dolara indi. Bu yıl yine 10 ile 11 milyar dolar arasında olması bekleniyor. Başbakan Tayyip Erdoğan ise “5 yıl içinde 30 milyar dolar” hedefi koydu. Çağlayan ticari potansiyelin gözardı edilemeyeceğini belirterek şöyle konuşuyor: Yakın bir dönemde ortak sınırımızda serbest bölge veya organize sanayi bölgesi kuracağız. İki ülke işadamları karşılıklı olarak ticareti geliştirme konusunda istekli. Peki ya ambargo kararları..Birleşmiş Milletlerin ve ABD’nin ki… BM’yi dikkate alırız “Birleşmiş Milletlerin ambargo kararı nükleer amaçlı eşyaya yönelik. Hem bunla ilgili mal satışına hem finansal hareketlere. Buna tabi ki uyuyoruz uyacağız. Türkiye yanı başında sorunlu bir ülke ister mi hiç? Kendi bölgemizde her zaman barışı savunuyoruz. Yalnız bir de ABD’nin yayınladığı ambargo kararı var. Her türlü finansman hareketlerine yasak getiren bir düzenleme. Açık söyleyeyim. Bizi sadece BM’nin kararı bağlar. ABD’nin ki değil.” Çağlayan ile ABD’nin ambargo kararının en önemli dayanak noktalarında “terörizmin finansmanı” gerekçesini de konuşuyoruz: Türkiye terörden en çok çekmiş ülkelerden biri. Hiç bu konudaki en ufak bir noktayı görmezden gelir miyiz? Terörizmin dini, ırkı olmaz. Şunu da söyleyeyim biz İran’ın avukatı değiliz. Ama olaylara net bakmak gerekir. Size birkaç rakam vermek istiyorum. 2009 yılında İran 66 milyar dolarlık ithalat yaptı. Bunun 2 milyar doları Türkiye, 25 milyar doları Avrupa ülkeleri. Neredeyse 40 milyar doları ise doğrudan ya da dolaylı yollarla mal satan ABD’li firmalar. Gerçek resim bu..” Bakan Çağlayan’a geçen hafta bankaların üst düzey yöneticileriyle yaptığı görüşmenin detaylarını soruyorum. Ve bankaların endişelerini: Özellikle ihracatçımız rahatsız. Ben de dış ticaretten sorumlu bakan olarak hem BDDK başkanıyla hem de sektörün yöneticileriyle bir araya geldim. Türkiye’deki bankaların büyük çoğunluğu yabancı ortaklı. Gerçi onların ortağı olan ülkelerin şirketleri de İran ile ticaret yapıyor. Bir de sendikasyonları var. İster istemez çekiniyorlar. Bizim bankacılarımızın cesur olmasında fayda var. Bu noktada çekineceğimiz yanlış yaptığımız bir şey yok ki…Bunu anlattım bu konuda konuştuk. Benim ABD’ye 17 Ekim’de bir seyahatim olacak. Orada da bu konu üzerinde görüşme yapacağım. ABD’nin Türkiye’de büyükelçisi yok. Buradaki en üst düzey temsilci olan konsolos Scott ile iki kere buluşup sıkıntımızı anlattım. Daha da çalışacağız. Ama diyorum ya bankaların cesaretli olması lazım.” Yazılı mali kurala gerek yok, o bizim kalbimizde, beynimizde Türkiye ekonomisinde, bu yılın ikinci yarısında en çok “söz verilip yasalaştırılmayan mali kural” konuşuldu. Zafer Çağlayan aynı zamanda Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nun üyesi. Lafı fazla uzatmıyor: 8 senelik geçmişe baksınlar. Bu iktidar bu sürede 4 seçim, 2 referandum yaşadı. Hedeflerde bir sapma oldu mu? Bütçe açığı, kamu borçlarının gayri safi milli hasılaya oranı? Bu sürede mali kural mı vardı? Referandum sonrası ilk bakanlar kurulu toplantısında Başbakanımız bize “Asla seçim ekonomisi uygulanmayacak” diye talimat verdi. Mali kural bizim beynimizde kalbimizde. Başka bir şeye ihtiyaç yok. İngiltere’nin yazılı anayasası yok diye orada demokrasinin kuralları işlemiyor mu? Mali kural için yazılı bir metne ihtiyaç yok”… MURAT SABUNCU-MİLLİYET
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!