Piyasalar kritik bir süreçten geçiyor. Yeni bir seçim süreci, Pazar günü bayiye çıktığımız gün tamamlanıyor. Borsa, bu kritik seçimlerin öncesinde geçmiş seçimlere benzer şekilde yukarı hareket yaptı. Özellikle geçen hafta yükseliş eğitimi hızlandı. Endeksin bu hareketinde Merkez Bankası tutanaklarında zorunlu karşılıklara faiz ödenebileceği yönündeki bilginin de etkisi fazla. Bu açıklamanın bankalar için olumlu algılanması, endekste yukarı hareketi hızlandırdı. Merkez Bankası, 2010 yıl sonundan bu yana zorunlu karşılıklara faiz ödemiyor. Merkez Bankası’nın zorunlu karşılıklara yüzde 5 faiz ödemesi halinde bundan en olumlu etkilenecek bankalar analist değerlendirmelerine göre Halkbank, Vakıfbank ve İş Bankası olacak.
YABANCILAR ALIYOR
İyi tamam da seçim sonrasında piyasaları ne bekliyor? Seçim sonuçları, piyasalarda nasıl fiyatlanacak? Açıkçası, ‘seçim sonuçları şöyle olursa, endeks şöyle hareket eder? demek çok güç. Papatya falı bakmak gibi bir durum söz konusu. Ancak genel olarak değerlendirmelere bakıldığında belirsizlik ortadan kalktığı için kısa vadede bir rahatlama olacak. Bu rahatlamayla birlikte, yatırımcılar önüne görebileceği için daha öngörülü olacak.
Burada yabancı yatırımcının tavrı da önemli. Seçim öncesi sürece bakıldığında son dönemde gelen alımlarda yabancıların da etkili olduğu görülüyor. 2013 yıl sonunda yüzde 62,51 seviyesindeyken sonrasında son dokuz yılın en düşük seviyeleri olan yüzde 61’lere gerileyen yabancı takas saklama oranı, bugünlerde tekrar yüzde 62,51’in üzerinde seyretmeye başladı. Endeks seviyeleri de 2013 yıl sonu seviyelerine geldi.
GEÇMİŞ SEÇİMLER
Seçim sonrası bir öngörüde bulunabilmek için geçmiş seçim dönemlerine piyasanın nasıl bir performans sergilediğini analiz etmek gerekiyor. AKP’nin içinde olduğu 5 seçim oldu. Bunlar; 3 Kasım 2002 genel seçimleri, 28 Mart 2004 yerel seçimleri, 22 Temmuz 2007 genel seçimleri, 29 Mart 2009 yerel seçimleri ve 12 Haziran 2011 genel seçimleri.
Bundan önceki 5 seçim öncesinde BİST-100’ün performansına bakıldığında son seçimler hariç, borsa iyi bir performans sergiledi. Ortalama getiri yüzde 10’lar seviyesindeydi. 13 hissenin performansı dikkat çekmişti.
SEÇİMDEN ÖNCE GARANTİ
Seçim öncesindeki bir aylık sürece bakıldığında endeks yüzde 10,5 prim yapmış durumda. Bu süreçte endeksin üzerinde performans sergileyen 22 hisse senedi var. Son bir aylık seçim öncesinde iyi performans sergileyen 22 hisseye baktığımızda yine Garanti Bankası yüzde 24’lük getirisiyle dikkat çekiyor. Bunun yanında geçmiş 5 seçim öncesi performansıyla dikkat çeken 13 hisse arasında yer alan Ülker Bisküvi, Akbank, ve İş Bankası C de son seçim öncesinde yüksek performans sergileme geleneğini devam ettirdi. Burada Ülker’e ayrıca değinmek gerekiyor. Ülker, geçmiş beş seçim öncesi ortalamada yüzde 22,4 getiri sağlamıştı. Son 1 aylık dönemde yüzde 21,9 getiri sağlayan Ülker, bu performansını sürdürdü.
SEÇİM SONRASI BELİRSİZ
Peki, son 5 seçim dönemi sonrasındaki piyasa nasıl hareket etmiş? Borsa, 11 Haziran 2011 genel seçimleri hariç yüzde 10’un üzerinde düşüşler veya yükselişler yaşamış. Seçim sonuçları, bunun piyasa tarafından algılanması, beklentilerin sona ermesi, volatil bir piyasa sonucunu doğurmuş.
Hisse bazında bakıldığında ise haberimizin tablosunda da göreceğiniz üzere toplamda 17 BİST-100 hissesi, seçim sonrası bir aylık süreçte nispeten iyi performans sergiliyor. Bu hisseler arasında 5 tanesi, tüm seçim dönemlerinde endeksin üzerinde performans sergiliyor. Bu hisseler; Kardemir D, OMV Petrol Ofisi, Anadolu Hayat Emeklilik, Brisa ve Aygaz. Son 5 seçim süreci öncesinde ve sonrasında iyi performans sergileyen sadece 3 hisse var. Bunlar da; Kardemir D, Borusan Mannesmann ve Sasa Polyester.
HİKAYE SÜRÜYOR AMA…
Seçim sonrasında piyasa beklentilerine bakıldığında ise Ata Yatırım Genel Müdürü Murat Demirel, ‘’Seçim öncesinde piyasalarda psikolojik bir sınır çizildi. Bu sınırı piyasalar çok fazla aşmak istemedi. Seçimler sonrasına, en azından piyasalar önünü görecek. Bu da bir rahatlama sağlayacak, yatırımcılar önünü görebileceği için pozisyonlarını alacaklar’’ diyor.
Seçimden çıkacak sonuçla ve bunu piyasanın algılanmasıyla alakalı olarak endeskte kısa vadede volatil veya stabil bir dönem olabileceğini kaydeden Demirel, burada asıl konunun Türkiye’nin hikayesinin politik değil, demografik olduğunu söylüyor. Demirel, Türkiye’nin genç nüfus ve büyüyen ekonomisi ile uzun vadede hikayesini sürdürdüğünü sözlerine ekliyor.
Seçimden sonra oluşacak siyasi tablo beklentilerinin faiz ve dövizin fiyatlanmasının borsaya talep olarak yansıdığını söyleyen Güney Menkul Genel Müdürü Sudi Aydemir, diğer bir ifade ile kur üzerindeki cari açık baskısı ve faizlerin düşeceği beklentisinin ön plana çıktığını belirtiyor. Yerel seçimden çıkacak sonuçların genel seçimler için çok önemli bir gösterge olacağını anlatan Aydemir, ‘’Şu an siyasal istikrar fiyatlanıyor. Dolayısıyla bu beklentiler çerçevesinde seçim sonrası süreçte de borsaya talebin devam edeceğini düşünüyorum’’ derken, ülkemizin içinde bulunduğu politik ve siyasi risklerin ise ekonomik riskin önüne geçtiğini sözlerine ekliyor. (TALİP YILMAZ-EKONOMİST DERGİSİ)