Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 67,95 | -2,51 | 353.340.000.000,00 |
ALBRK | 8,13 | -0,97 | 20.325.000.000,00 |
GARAN | 136,40 | -0,73 | 572.880.000.000,00 |
HALKB | 26,20 | -2,09 | 188.241.184.700,40 |
ICBCT | 16,30 | 4,02 | 14.018.000.000,00 |
ISCTR | 13,81 | -2,13 | 345.249.585.700,00 |
SKBNK | 6,85 | -1,15 | 17.125.000.000,00 |
TSKB | 12,90 | -2,05 | 36.120.000.000,00 |
VAKBN | 27,34 | -1,09 | 271.101.294.438,82 |
YKBNK | 31,88 | -0,62 | 269.291.994.933,92 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
BERRİN UYANIK BEKAR-FİNANSGUNDEM
Avrupa’da ‘borç krizi’ yeniden hortladı. Yılın ilk haftasına iyimser başlayan piyasalarda karamsar görüşler yeniden ön planı çıkıyor, bu baskıyla borsalar geriliyor. Analistler son dönemde 2011 yılının çok sayıda risk ve fırtsalar gebe olduğunu belirtiyor. Peki böyle bir dönemde yatırımcı nelere dikkat etmeli? Daha da önemlisi nasıl bir portföy oluşturmalı? Yatırımcıların merak ettiği soruları Destek Menkul Araştırmadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu Kıvcı Tokalı’ya yönelttik.
FİNANSGUNDEM: Yeni bir yıla girdik ve piyasalar için yeni bir dönem başladı piyasalarda nasıl bir seyir bekliyorsunuz?
BANU KIVCI TOKALI: 2011 yılını ana hatlarıyla tarif etmek gerekirse, özellikle para politikalarında geleneksel olmayan yöntemlerle alınan önlemlerin reel ekonomilerde ne oranda başarılı olduğunun değerlendirildiği bir dönem olacağını söylemek mümkün. Özellikle gelişmiş ekonomilerden son bir çeyrektir alınan iyileşme sinyallerinin, mevsimsel destek unsuru ortadan kalktığında da korunması iyimser beklentilerin ön plana çıkmasını sağlayabilir. Bu anlamda, bu yılın ilk çeyrek gelişimi kritik olacak.
Büyüme performansı açısından ön planda olan gelişen ekonomiler global likidite bolluğundan faydalanmaya devam edecek. Öte yandan, sıcak para girişinin kurlarda yaratacağı değerlenme baskısına karşı, gelişen ekonomiler önlemler almaya devam edebilir. Bunun kur savaşlarına dönüşmemesi ise, özellikle global dengelerin korunması açısından kritik bir unsur olacak.
Öte yandan Çin, parasal sıkılaşmaya geçişte öncü ekonomilerden biri olarak farklı bir konumda bulunuyor. Artan enflasyonist riskler karşısında sıkı para politikasına geçiş adımları, küresel ekonomik ve finansal dengeleri şekillendirmesi açısından önemli olacak. Parasal sıkılaşmada öngörülenden hızlı davranması, hem emtialar hem de borsalar üzerinde sert aşağı yönlü düzeltme hareketlerine neden olabilir.
Küresel piyasalardaki istikrar açısından diğer bir risk unsuru ise, sorunlu AB ülkelerinin bütçe açığı ve borç oranlarının iyileşme gösterip göstermeyeceği olacak. Özellikle maliye politikası önlemlerinde gerekli kararlılığın gösterilmesi güven ortamının yeniden tesis edilmesinde yardımcı olacak.
Küresel ekonominin hangi yönde şekilleneceği aynı zamanda Türkiye ekonomisinin de görünümünü belirleyecek. Küresel ekonomi için öngördüğümüz “krizden çıkışın ılımlı adımlarla devam edeceği” ana senaryomuzun gerçekleşmesi durumunda, Türkiye ekonomisinin güçlü dinamikleriyle ön plana çıkan ekonomilerden biri olmaya devam edeceği beklentimizi koruyoruz.
Özellikle, para politikasındaki yeni proaktif yaklaşımın başarıya ulaşması ve cari açıktaki genişlemenin kontrol altına alınması halinde, olumlu ayrışma daha belirgin bir hale gelebilir. 2001 kriz sonrası uygulanan “yüksek faiz-düşük kur” politikasından, sıcak para girişinin finansal istikrar üzerindeki risklerinin azaltmak için benimsenen “düşük faiz-yüksek kur” politikasına geçiş, arzu edilen sonuçları vermesi durumunda hem fiyat hem de finansal istikrarın sağlanması açısından önemli bir adım olacaktır. Bu durumda da, “yatırım yapılabilir” ülke statüsüne çıkmak kaçınılmaz olacak.
Tabii, Haziran ayında yapılacak genel seçimlerden politik istikrarsızlık anlamında olumsuz bir sonuç çıkmadığı sürece.
FİNANSGUNDEM:2011'de yatırımcılar nasıl bir strateji izlemeli?
BANU KIVCI TOKALI: Global likidite koşullarına ilişkin belirsizliklerin, dolayısıyla kısa vadeli dalgalanmaların artacağı 2011 yılında, yatırım portföyünün bir kısmının dövize ayrılması düşünülebilir. Özellikle, Merkez Bankası’nın yeni benimsediği proaktif yaklaşım altında, gerektiğinde sıcak parayı sınırlandırmaya ilişkin yeni önlemlerin gündeme gelecek olması döviz kurunda ani değer kayıplarına neden olabilir.
Dövize ek olarak, yatırım portföyünde emtialara yer vermek doğru bir yatırım tercihi olabilir. Hem gelişmiş ülkelerin devam eden kırılganlıkları; dolayısıyla gelişen ülkelere sürecek ilgi; hem de ekonomilerden gelen toparlanma sinyalleri emtia fiyatlarındaki yukarı hareketi destekleyebilir. Petrol, bakır, gümüş, gıda emtiaları ilk akla gelenler arasında.
Ancak bu noktada, Çin’in nasıl bir para politikası izleyeceği kritik unsur. Özellikle yılın ilk yarısında hızlı bir sıkılaşma gözlenirse, emtialarda aşağı yönlü düzeltmelere hazırlıklı olmak lazım.
2010’un gözde yatırım aracı altınla ilgili olarak ise, merkez bankalarının likiditeyi üst sınırlarda artırdığı ve AB borç sorunu bağlantılı türbulans dönemlerinde ilginin devam etmesi beklenmeli. Ancak, ekonomik iyileşme işaretlerinin yaratacağı gevşeme hareketlerine karşı da dikkatli olmak gerekiyor. Yılın ilk haftasında gördüğümüz gibi. Yani, kriz döneminde soluksuz bir ralli yaşayan altın fiyatları önümüzdeki dönemde her iki yönde de dalgalanma gösterme potansiyeli taşıyor. Bu çerçevede, 1.330-1.295 dolar bandına düzeltme hareketi ve / veya 1.55 dolara giden bir yükseliş trendi gözlenebilir.
Düşük faiz ortamından çıkış stratejisinin yavaş işlemesi beklendiğinden, faiz cephesi fazla tatminkar getiriler sunmayacak gibi duruyor.
Buna karşılık, hisse senedi piyasasının cazibesi devam edebilir. Özellikle, son bir çeyrektir gözlenen toparlanma işaretlerinin gelecek yılın ilk çeyreğinde de korunması halinde, şirket bilançolarına yönelik olumlu beklentiler borsalara ilgiyi canlı tutabilir.
FİNANSGUNDEM: Euro/dolar paritesinde yön nasıl olur? Genel beklenti nedir?
BANU KIVCI TOKALI: Euro-dolarda özellikle ilk yarıda aşağı yönlü baskılar daha fazla hissedilebilir. Her ne kadar Fed’in ek likidite sağlama konusundaki esnek tutumu zayıf Dolar’a destek olabilecek gibi görünse de; Avrupa Merkez Bankası’nın da benzer bir eğilim göstermesi, devam eden borç sorunu ve bunun sorunlu ülkelerin kredi notunda yarattığı baskı, stres testinde ikinci aşama gibi baskı unsurları Euro’daki zayıflığın daha fazla hissedilmesine yol açabilir.
FİNANSGUNDEM:2011'de dolar TL karşısında değerlenir mi?
BANU KIVCI TOKALI: Özellikle, cari açığı azaltmaya yönelik önlemlere yönelik belirsizlikler, TL’de değer kaybı yönünde kısa vadeli dalgalanmalara neden olabilir. Ancak, Türkiye’ye yönelik korunan iyimserliğin TL’nin güçlü kalmasına neden olacağı inancımızı sürdürüyoruz.
FİNANSGUNDEM: 2011'de borsa 85.000'ini görebilir diyen analistler var. Seçim yılı olmasına karşın sizce 85.000'ini görür mü?
BANU KIVCI TOKALI: Yılsonu endeks tahminimiz 76.000. Ancak, özellikle kredi notu ile ilgili iyimser beklentiler, global koşulların elvermesi durumunda daha yüksek seviyelerin test edilmesini mümkün kılabilir.
FİNANSGUNDEM: Borsa yükselmeye devam ederse hangi sektörlerle çıkar?
BANU KIVCI TOKALI: Enerji, otomotiv, inşaat, çimento sektörleri ön plana çıkabilir.
FİNANSGUNDEM: 2011'de piyasalar açısından en büyük risk nedir? Merkez Bankası Başkanı seçimi ve genel seçimler piyasalar üzerinde nasıl etkili olur?
2011 yılının ana risk unsurlarını, küresel ekonomide ikinci dip yaşanması; likidite bollaşması sonucu enflasyonist risklerin artması ve kamu dengelerinin daha da bozulması; sorunlu AB bloğunun genişlemesi; emtialarda yeni balonların oluşması olarak sayabiliriz.
İçeride ise, proaktif para politikasının başarılı bir şekilde yürütülememesi, dolayısıyla kredi genişlemesinin ve cari açığın sürdürülemez seviyelere ulaşması; genel seçimlerden politik istikrarsızlık yönünde bir sonuç çıkması; bankacılık sisteminin karlılığında sert gerileme ana kırılganlık noktaları olabilir.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.