BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 67,95 -2,51 353.340.000.000,00
ALBRK 8,13 -0,97 20.325.000.000,00
GARAN 136,40 -0,73 572.880.000.000,00
HALKB 26,20 -2,09 188.241.184.700,40
ICBCT 16,30 4,02 14.018.000.000,00
ISCTR 13,81 -2,13 345.249.585.700,00
SKBNK 6,85 -1,15 17.125.000.000,00
TSKB 12,90 -2,05 36.120.000.000,00
VAKBN 27,34 -1,09 271.101.294.438,82
YKBNK 31,88 -0,62 269.291.994.933,92

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaMerkez'in kararları işe yaradı mı?----

Merkez'in kararları işe yaradı mı?

Merkez'in kararları işe yaradı mı?
31 Ocak 2011 - 08:33 www.finansingundemi.com

Ekonomide alınan kararların mekanik bir kurguda gerçekleşeceğine dair tuhaf bir bakış açısı var

Ekonomide alınan kararların mekanik bir kurguda gerçekleşeceğine dair tuhaf bir bakış açısı var. “Faizi düşürürsen kur çıkar.” Ya da “Zorunlu karşılıkları arttırırsan kullanılabilir kredi miktarını azaltırsın”. Bu ‘düz algılar’, geçmişteki kapalı ekonomiden kalma algılar.
Açık piyasa işlemlerinin olmadığı bir merkez bankacılığında; zorunlu karşılıkları arttırmak, bankaların kredi yaratma olanaklarını sınırlıyor, para çarpanını küçültüyordu. Ama çeyrek yüzyılda, merkez bankacılığında açık piyasa işlemleri o kadar baskın hale geldi ki, zorunlu karşılıkları kullanmak hem demode hale geldi hem de etkisiz.
İşte size son örnek; Merkez Bankası zorunlu karşılıkları arttırarak
kredi miktarındaki artışı yavaşlatmak istedi. Bununla iki şey olacak; birincisi, kredi maliyeti toplamda 42 baz puan arttı. İkincisi de ilave yükümlülük nedeniyle likidite sıkışması ortaya çıkacak. Her banka bilanço tercihine göre sıkışmaya dönük tercihte bulunacak.

Türk hamamında soğutma
Peki, bankaların kredi yaratma olanağı sınırlanmış olacak mı? Açık piyasa işlemleri kanalından para alabildikleri sürece çok az. Merkez Bankası açık piyasa işlemleriyle bankalara istedikleri kadar para veriyor. Hem de maliyeti 75 baz puan daha düşük bir yerden. Merkez Bankası artan para talebi kadar para verecekse zorunlu karşılıkların kredi hacmini (para çarpanını) sınırlama etkisi çok az olacak.
Bir başka ‘mekanik’ sonuç beklenen alan da ‘kısa vadeli faizlerin indirilmesiyle sıcak para için cazibenin kalmayacağı’ düşüncesidir. Aralık ayından bu yana gerçekleşen döviz kurundaki artışa bakarak bunun gerçekleştiği, arzu edilen yönde olduğu söylenemez. Yıl sonu nedeniyle pozisyon değişimleri, ABD’deki verim eğrisindeki hareket, dünyada enflasyon beklentilerindeki artış, gelişen ülkelerdeki faiz artışlarının da olduğu bir dış konjonktür çok etkili oldu. Tabii bir de ülkemizdeki bu kararların yarattığı bulanıklık, belirsizlik de en etkili neden olmalı. Bu politika bileşiminin sonuçlarından kaygı duyup çıkanlar da var tabii ki. WSJ’daki ‘Sıcak Parayı Türk Hamamında Soğutmak’ başlığı yeterince anlamlı!

Sıcak paraya fırsat
Yanlış zamandadeneye girişti otoriteler. Politik risk, sıcak paraya karşı önlem alınmaması ama günün birinde sıcak paradaki ani çıkışla ülkedeki ekonomik dengelerin sarsılmasıydı. Geç kalmış kötü bir zamanlama ve politika bileşimi ile buna kalkışıldı. İşte ortaya çıkan bu: Döviz kuru yüzde 6.5 arttı, uzun vadeli faizler 1 puan arttı.
İyimser olalım;
finansal piyasalardaki bu dalgalanmanın geçici olduğu varsayımını yapalım. Bu durumda, yüzde 6.5 yukarıda olan döviz kuru ve 1 puan yüksek faiz oranı kısa vadede ne getirir? Şunu getirir; ülkeye girmekte geç kalan, yeniden giriş için fırsat bulamayan sıcak para varsa onlara giriş için daha iyi koşulları sağlamış olduk! Ne istiyorduk? Yeni sıcak para gelmesin!
Kur artışı ve faiz artışının bir süre daha devam edeceğini düşünen kötümserlerdenseniz, o zaman bırakın yeni gelecekleri, mevcut sıcak paranın ‘uyuzunu kaşımış’ olmadık mı? Gitmeleri için? Neden çekiniyorduk? Birden çıkıp gitmelerinden!
Henüz yolun başındaki soruların yanıtı bile yeterince karmaşık değil mi? Ama yolun sonunda da “Biz bu deneye neden giriştik” sorusunu soracağımız da çok açık.

UĞUR GÜRSES - RADİKAL

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!