Kriz çağı Robin Hoodları
Avrupa lidreleri zenginden alıp fakire vereceğiz söylemini kullanıyor. Vergi kaçıran teşhir ediliyor, bürokratlar izleniyor
Melis Şenerdem: Global Piyasalar
Avrupa'da borç krizine giren ülkelerin liderleri geçen haftalarda arka arkaya büyük kemer sıkma paketleri açıkladılar. Kamu borcunu azaltmak için çalışanların maaşını azaltan, ikramiyeleri askıya alan hükümetler halk düşmanı ilan edildi, sokaklarda protesto gösterileri düzenlendi. Liderler ise sıradan vatandaşın cüzdanını değil, vergi kaçıran, haksız kazanç elde eden zenginlerin banka hesaplarının peşine düşeceklerini söyleyerek bu eleştirileri savuşturmaya çalışıyor. Adeta bir kriz çağı Robin Hood'luğu yapıyor, yolsuzluk yaparak zengin olmuş birkaç ismi kamuoyuna teşhir ederek, hatta YouTube'da yatlarına yaptıkları baskınları yayımlayarak imajlarını düzeltmeye çalışıyorlar.
Hafta içinde 24 milyar euroluk kapsamlı bir kemer sıkma paketi açıklayan İtalya, vatandaşların değil, milyarderlerin peşinde olduğunu göstermek için ünlü zengin Flavio Briatorenin 63 metrelik süper yatına baskın düzenledi. Vergi polisinin yatta Briatorenin manken karısı ve oğlu bulunduğu sırada düzenlediği baskının görüntüleri kısa süre sonra YouTube adlı video paylaşım sitesinde meraklıların dikkatine sunulmuştu.
Berlusconinin bugün vergi kaçıranların peşine düşmesi tarihin ilginç bir cilvesi. İtalyanın 74 yaşındaki lideri daha önce defalarca rüşvet, mafyayla yakın ilişki ve hatta vergi kaçakçılığı suçlamalarıyla mahkemenin yolunu tuttu. Hatta bunlardan sonuncusu sahibi olduğu televizyon kanalı Mediasetin yayın haklarıyla ilgiliydi. Siyasi dokunulmazlık kalkanının arkasına saklanan Berlusconi bu davadan da öncekilerden de temiz bir sicille çıkmayı başardı. Oysa Berlusconi bugün ülke ekonomisinin dörtte birinin vergilendirilmediğinden, devletin yılda 120 milyar euro zarara uğratıldığından şikayet ediyor.
İngiltere vergi artırıyor
Hafta içinde 6.25 milyar sterlinlik kemer sıkma paketi açıklayan İngiltere de vergi konusunda dizginleri ele almaya kararlı. İşçi Partisinin iktidarı terk etmeden önceki son icraatlarından biri yıllık geliri 150 bin sterlinin üzerinde olan finans çalışanlarına yüzde 50 gelir vergisi getirmek olmuştu. Şimdi David Cameronun liderliğindeki muhafazakar ve liberallerin kurduğu koalisyon hükümeti de bu yoldan gidiyor ve sermaye yatırımlarından alınan yüzde 18lik vergiyi yüzde 40a yükseltmek için çalışıyor. Avrupadaki hedge fonların yüzde 80ine ev sahipliği yapan, birçok uluslararası bankanın kendine üs bellediği Londranın şişman kedilere uygulanan vergilerin ağırlaşması sonucu dünyanın önde gelen finans merkezi statüsünü kaybedebileceği konuşuluyor.
15 milyar euroluk bir kemer sıkma paketini meclisten sadece bir oy farkla geçirmeyi başaran İspanya da yolsuzlukla mücadeleyi artırma, zenginlerden alınan vergiyi yükseltme niyetinde. Jose Luis Rodriguez Zapatero liderliğindeki hükümet önümüzdeki haftalarda en yüksek gelirli kesime yönelik yeni vergiler açıklayacağını müjdeledi. Zapatero, Bu düzenleme nüfusun yüzde 99.9unu etkilemeyecek diyerek hedeflerinin kaymak tabaka olduğunu belli etti.
Ancak kriz çağının yeni Robin Hoodları ne kadar zenginden alıp fakire verecekleri izlenimi yaratmaya çalışsalar da yürüdükleri yol sıkıntılı. Robin Hood ve Sherwoodun mutlu adamları diye bilinen çetesi genel olarak vergi kurumuna karşı kazan kaldırmıştı. Üstelik iktidarı değil, sivil itaatsizliği temsil ediyorlardı. Berlusconi, Papandreu, Cameron ve Zapatero ise iktidarın ta kendisi.
Yunanistanda bürokrat avı
Borç krizinin ilk kurbanı Yunanistan, bugüne kadar vergi kaçıranlara karşı en büyük çaplı kampanyayı yürüttü. Vergi kaçırdığı belirlenen yüksek gelirli 68 doktorun ismi kamuoyuna açıklandı. Ardından Sosyalist Yorgo Papandreunun hükümeti rüşvetin ve yolsuzluğun yaygın olduğu ülkede temizliğe kendi içinden başlayacağını göstermek amacıyla Kültür ve Turizm Müsteşarı Angela Gerekunun şarkıcı kocasının vergi borcu nedeniyle istifasını istedi. Yunanistanın Turizm Tanrıçası Gereku, tam da turizm sezonunun açıldığı günlerde kocasının 5.5 milyon euroluk vergi borcu nedeniyle koltuğuna veda etmek zorunda kaldı. Maliye Bakanlığı ise sahip oldukları gayrimenkullerin değeriyle aldıkları maaşlar arasında uçurum olan 70 bürokrat hakkında soruşturma açtı. Yıllık geliri ortalama 50 bin euro olan bu bürokratların 1.3 milyon euroluk gayrimenkul sahibi olması şüphe uyandırmıştı. Benzer şekilde 2007-2008 döneminde vergi beyanında bulunmayan 234 Maliye Bakanlığı çalışanı da mercek altına alındı.
Google Earthten buluyorlar
Vergi müfettişleri Google Earth yardımıyla tüm ülkenin uydu görüntülerini inceliyor ve kaçak lüks villaları, bu villalarda vergisi ödenmeyen havuzları tek tek tespit etmeye çalışıyor. Atinada bugüne kadar yalnızca 300 mülk sahibi bahçesinde havuz olduğunu bildirdi. Ancak vergi idaresi uydu fotoğraflarına göre kent sınırları içinde 17 bin yüzme havuzu olduğunu savunuyor. Vergiden kaçan Yunanlıların havuzlarını muşamba örtülerle kamufle ettiği belirtiliyor. Yunanistanın mali suçlar başmüfettişi Kapeleris Yoannis, Los Angeles Times gazetesine yaptığı açıklamada, Bu bir şeyi değiştirmiyor. Elimizde fotoğrafik haritalar var derken, halkın ülkenin düştüğü durumdan dolayı kızgın olduğunu ve birilerinin cezalandırılması istediğini belirtiyor: Vergi kaçıranların cezalandırıldığını bilmeye ihtiyaçları var. Biz de bunu yapıyoruz.
Uluslararası Şeffaflık adlı kuruluşun verilerine göre her yedi Yunanlıdan biri hayatında en az bir kez rüşvet verdi. Verilen rüşvetlerin ortalaması ise 1660 doları buldu. Brookings Institution raporuna göre Yunanistan, Avrupada rüşvet ve vergi kaçakçılığının en yaygın olduğu ülkelerden biri. Ödenmemiş vergilerin toplam vergi gelirine oranı yüzde 25i buluyor. Yunanistanın yıllık vergi kaybının 30 milyar euro civarında olduğu tahmin ediliyor.
Milliyet