BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 67,95 -2,51 353.340.000.000,00
ALBRK 8,13 -0,97 20.325.000.000,00
GARAN 136,40 -0,73 572.880.000.000,00
HALKB 26,20 -2,09 188.241.184.700,40
ICBCT 16,30 4,02 14.018.000.000,00
ISCTR 13,81 -2,13 345.249.585.700,00
SKBNK 6,85 -1,15 17.125.000.000,00
TSKB 12,90 -2,05 36.120.000.000,00
VAKBN 27,34 -1,09 271.101.294.438,82
YKBNK 31,88 -0,62 269.291.994.933,92

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaKredi notu neden gecikiyor?----

Kredi notu neden gecikiyor?

Kredi notu neden gecikiyor?
11 Şubat 2011 - 08:46 www.finansingundemi.com

Belli göstergelerin 'bilgisayara girilerek' dereceleme notunun belirlendiği sanılmasın

Kredi dereceleme kuruluşlarının ülkemize tahsis ettiği kredi derecesi (notu) hâlâ düşük olduğundan, ‘spekülatif’ eşiği aşıp ‘yatırım yapılabilir’ sınıflamaya hâlâ geçemediğimizden şikâyetçi olan çok. Hele finansal piyasalarda işlem gören, ülkelerin batma riskini sigortalayan finansal sözleşmelerin (CDS) primlerine bakıldığında, mevcut kredi dereceleme notları ile uyumlu değil. Pahalılığı nedeniyle ‘batmaya yakın’ prim değerlerine sahip ülkelerin notu, görece çok daha iyi risk primine sahip ülkemizin notundan yüksek. Bu da çoğumuzda şikâyet duygusunu yükseltiyor.
Öte yandan, şikâyet edilen bu kredi dereceleme kuruluşlarının itibar sorunlarının bulunduğu doğru mu? Geçmişte evet. Küresel krizde ortaya çıktı ki, özellikle kaldıraçlı türev ürünlere, kredi dereceleme kuruluşlarınca verilen ‘yatırım yapılabilir’ sınıflamasına giren yüksek notlara dayanarak yatırım yapanların bir bölümü zarar etti. Kimi ise zararına satabilmek için bile fiyat kotasyonu bulmadı.
Notta yeni dönem
Geçen yaz ABD’deki yeni finansal düzenlemelerle, kredi dereceleme kuruluşlarına da önemli yükümlülükler getirildi. ‘Dodd-Frank Finansal Reform Yasası’ olarak bilinen bu düzenleme ile dereceleme kuruluşlarının verdikleri notlar da, onları hukuksal sorumluluk altına sokuyor. Dereceleme kuruluşunun verdiği nota dayanarak yatırım yapanın, ileride herhangi bir iflas ya da borç ödeyememe hali ile karşılaştığında tazminat davası açma hakkı doğdu.
Yeni durumda, hiçbir dereceleme kuruluşundan günah çıkarmasını, “Geçmişteki dengesizliği şimdi düzeltelim” demesini beklememek gerekiyor. Tersine, dereceleme kuruluşlarının, not tahsisinde genel olarak geçmişten daha sıkı davranacakları yeni bir dönem başladı.
Kendi bilgimizle çoğunlukla değer yargılarına da prim vererek dereceleme kuruluşlarının notlarını eleştirebiliyoruz. Ama belli göstergelerin ‘bilgisayara girilerek’ dereceleme notunun belirlendiği de sanılmasın. Temel mali göstergeler yanında, sorunların nasıl çözüldüğü ve nasıl yönetildiği de alınan notlarda önemli bir yer tutuyor.
Sadece sayılar yetmez
Ülkemizden basit bir örnek; son üç-dört yılda ekonomi politikasının nasıl bir çapa ile yönetileceği tartışıldı. Önce ‘IMF anlaşmasının devam edip etmeyeceği, etmeyecekse yerine ne konulacağı’ konusu belirsiz biçimde askıda bekledi. Daha sonra devam etmeyeceği, mali kurala geçileceği anlatıldı. Bir süre bunun ne olacağı belirsiz, askıda bekledi. Daha sonra ise olmayacağı açıklandı. Hem de küresel krizin en derin olduğu bir süreçte. Peki, bu ‘ne yapacağına karar vermemiş’ ekonomi yönetimi söz konusu iken not tahsis edenlerin ne yapmasını bekliyorduk? 2002 öncesindeki geçmiş ‘defterlere’, ulusal gelirin yüzde 10’una uzanan büyüklükteki kamu bankalarının saklanan görev zararlarını hiç anımsamak istemesek de, o ‘günahların’ da ülkemizde işlendiği, dereceleme kuruluşlarının belleğinde taptaze duruyor.
Mevcut nottan şikâyet edenlere hükümet üyesi bakanların da katılması çok normal; eksikliklerin, olumsuzlukların hep dışsal olduğunu söylemeleri rutindendir. Ama erki elinde bulunduran siyasetçilerin, ‘sürücü koltuğundan’ bakıp “Daha iyi bir notun gecikmesine katkımız oldu mu?”, “Reformları rafta bekletmemizin sonucu mu?” sorularını arada sırada kendilerine sormalarında da yarar var.

UĞUR GÜRSES - RADİKAL

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!