Ekmek çalmak suçsa...

Ekranlarda görmeye pek alışık olmadığımız Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da damadı olan Çalık Holding CEO'su Berat Albayrak A Haber'de önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin ekonomisine dair konuşan ve Banka sektörünü anlatan Albayrak, "Türkiye'nin sağlıklı büyümesi açısından bankacılık sektöründe yanlış alışkanlıkları devam ediyorsa bazı kurum ve kesimlerin buna dikkat etmeleri lazım. Ekmek çalmak suçsa, birileri de haksız kazanç elde ediyorsa dikkatli olmak lazım. Ekmek çalana ceza veriliyorsa, birilerinin de ekmeğini çalana ceza vermek lazım" diye konuştu.
Albayrak, ekonominin yanı sıra Demokratikleşme Paketi ile açıklanan kamuda başörtüsü serbestiliği sonrası eşinin ne hissettiğini de açıkladı. Hatırlanacağı üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de başörtüsü yasağı nedeniyle kızlarını Türkiye'de okutamadığını dile getirmişti.
-Bayram size ne hatırlatıyor?
Berat Albayrak: Bizimle ilgili çok anılar var. Özellikle kurban alınması faslı. Bizim aile geniş olduğu için sığır alınırdı. Birkaç gün önceden alınır ve beslenirdi. Rahmetli anneannem iyi beslerdi. Biz de çocuk olarak yanında git gel yaparak güzel hatıralar bırakırdı. Sabah erken kalkılıp namaza gidilir, gelinip eller öpülür harşlıklar alınırdı. Bugünlerde maalesef bu ruhu pek yaşayamıyoruz ama bizler de babalar olarak çocuklara bunu yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu ruhu muhafaza etmek gerek...
-Büyükbabaları yeteri kadar bayram harçlığı veriyor mu?
Berat Albayrak: Aileler çocuklarımıza harçlık veriyor. Bayram kültürünün yanında bayramın yardımlaşma, halleşme, tebrikleşme noktasında çocuklarım bayramda topladıkları harçlıklarıyla Somali'ye yardım ediyor. Bu bizi çok mutlu ediyor.
-Türkiye ekonomisini nasıl günler bekliyor?
Berat Albayrak: Reel sektör noktasında baktığımız zaman özellikle 2008 sonrası büyük resimde çok farklı şeyler yaşadık. Özellikle Batı'dan Doğu'ya kayma dediğimiz lafsa çok dillendi. Bu beraberinde yeni bir dönemi başlatıyor. Önümüzdeki 10 yıl dünya ekonomisi açısından kritik bir yıl olacak. Ben Türkiye'yi resimden çekerek şöyle bir noktaya gelmek istiyorum. Türkiye dünyada reel ekonomiye sahip bir kaç ülkeden bir tanesi. Gelişmekte olan ülkeler içerisinde de bu böyle. Türkiye son yıllarda farkını ortaya koymaya başladı. 2000 sonrası para politikalarıyla ilgili geriye dönük yeni bir dönem başlayacağını düşünüyorum. Bu beraberinde tedbirli olmayı da gerektiyor. Ben reel sektör noktasında baktığımda hep şunu savunuyorum. Son 10 yılda Türkiye'nin büyümesindeki temel unsur reel sektör oldu. İhracaat 6 kat büyüdü. Önümüzdeki 10 yılda da 3 katına erişebiliriz.  Siyasi iradenin de çizdiği böyle bir hedef var. Buna her kesimin inanması ve destek olması lazım. Özellikle ben finans sektörü için şunu ifade ediyorum. Türkiye'deki değişim noktasında son kalan statükocu dinamikler maalesef finans sektöründe. Ama onunda sonuna yaklaştığımızı düşünüyorum. 2009'un başından bu yana 6 milyondan fazla kişiye Türkiye iş üretmiş. Bu çok önemli bir rakam. Türkiye laftan çok icraat üretti.
TÜRKİYE ÇOK HIZLI HAREKET EDİYOR
-İslami finans konusunda bölgenin en güçlü ülkelerinden biri olabilir mi Türkiye?
Berat Albayrak: Neden olmasın. Yabancı bir yatırım bankası Türkiye'ye ihraç edeceği sukukun lansmanını İstanbul'da yapıyor. Biz niye bu pazarlardan pay almayalım. Bu konuda bürokrasi ve kurumlara çok iş düşüyor. Bu işin alt yapısını hazırlamak açısından, mevzuat noktasında ve düzenleme açısından ayrıca özel sektörün önünü açması noktasında iş düşüyor. Türkiye 2008 sonrası bütün bu bölgedeki yatırımlara baktığızda iç kaynaklarla finanse edildiğini görüyoruz. Kurumlar eski düşüncelerini yavaş yavaş atmaya başlıyor. BBDK önemli çalışmalar ve düzenlemeler yapıyor. Artık Türkiye'ye gelip de para kaybeden yatırımcı görmüyorum ben. Türkiye ciddi bir pazar. Bölgedeki tek ülke. Parası olan ülke var ama nüfusu yok. Türkiye çok doğru yerde hem batı hem doğu. Türkiye çok hızlı hareket ediyor.
EKMEK ÇALMAK SUÇSA...
-Reel sektör neler yapılmalı ki daha fazla desteklensin?
Berat Albayrak: Her sektörün kendine has bir yapısı olabilir. Herkes kendine göre zeki olabilir. Zeki olması neticesinde çok karlı işlere imza atabilir. Siz doğru denetlediğiniz sürece adaletli olduğunuz sürece toplu şekilde büyüme olur. 2012 sonuçlarına bakıyoruz. Karlılık anlamında bakıldığında ilk 13 firmadan 11 banka. Allah daha çok versin. Ama baktığımızda 13 taneden 11'i banka ise tüm özel ve reel sektörler yememiş içmemişler bankalar çalışmışlar. Bunu işte doğru denetlememiz lazım. Birine çok birine az değil dengenin oluşması lazım. Türkiye büyücekse istihdama dayalı ürettiklerinin tüketilmesiyle birlikte hem iç piyasa hem bölgesel olarak da büyümesi lazım. Türkiye bunu başardı. Türkiye'de 90'larda denetlenen banka ve denetlenmeyenlerin kötü sonuçlarını yaşadık. Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük finansal krizini de yaşadık. Bugün krizinin k harfinden bile bahsetmeyeceğimiz ya da dünyada sıkıntılar olmasına rağmen Türkiye çok güçlü bir noktada. Şükürler olsun. Bunun daha sağlıklı büyümesi açısından bankacılık sektöründe yanlış alışkanlıkları devam ediyorsa bazı kurum ve kesimlerin buna dikkat etmeleri lazım. Ekmek çalmak suçsa, birileri de haksız kazanç elde ediyorsa dikkatli olmak lazım. Ekmek çalana ceza veriliyorsa, birilerinin de ekmeğini çalana ceza vermek lazım.
MÜCADELE BİTMEDİ HENÜZ YENİ BAŞLIYOR
-Türkiye'de faiz lobisi varsa bunun üzerine gitmek zor mu?
Berat Albayrak: Ben sadece Türkiye'de değil dünyada böyle bir yapı olduğunu düşünüyorum. Ama şu ve ya bu kurum şeklinde değil. İşin doğası gereği de bankacılık sektörünün rekabetçi yapısının oluşturduğu ciddi bir kar arttırma var. Bu kapitalizimin bir yapısı. Bunun takibi denetlenmesi bu başka bir konu. Bugün geçmiş yaşanılan örneklerden Türkiye tecrübeler ekleyerek ilerliyor. Daha iyi olacak. Eski alışkanlıklarla mücadele etme bitmedi. Henüz yeni başlıyor. Türkiye için herşey çok daha iyi olacak.
BİRİLERİNİN LAFINA İNSANLARIMIZIN KARNI TOK
-Çözüm süreci ekonomiyi nasıl etkiler?
Berat Albayrak: Türkiye'nin normalleşmesine dayalı müthiş şeyler yaşıyoruz. Bugünkü resim şunu gösteriyor ki bu ülkede insanlar, halk, hakiki halk resmin farkında ve mutlu. Farkında oluduğu için de yapılanları destekliyor. Türkiye'nin ezici bir çoğunluğu Türkiye'nin bugünkü geldiği durumdan, demokratikleşme ortamından inanılmaz derecede mutlu. Bu ülkede bir meşrep unsurunu ifade edebilmek unatç vesilesiydi 15 yıl öncesine kadar birileri açısından. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye olumlu yönde değişiyor ve gelişiyor. Bunun meyvelerini çok ciddi olarak topluyor. Birileri konuşuyor. İnsanların yaptıkları kimin ne yaptığı ortada. Birilerinin lafına insanlarımızın karnı tok.
-Demokratikleşme paketi çıktığında eşiniz başörtüsü ne hissetti?
Berat Albayrak: Başörtüsü kararı her haneyi olduğu gibi bizim hanemizi de duygulandırdı. Çünkü siz bir hanımefendi olarak başı açık veya kapalı olarak ayrımcılığı hissediyordunuz. Eğitim eşitliği, istihdam eşitliği ama yok... Ama başına bir başörtüsü taktığında bu yok! Bizim gibi milyonlarca hane mutlu oldu ve duygulandı. Türkiye yıkıldı mı? Türkiye'de ne değişti. Türkiye oluduğu gibi devam ediyor. Siyasi irade üzerinde Türkiye'de birçok şe y değişti ve tabu yıkıldı. Bütün bu değişimler ülkemizi güçlendirmek ve birleştirmekten öte hiçbirşey yapmadı. Türkiye'yi kamplara ve bölümlere ayırma kültürünün temelleri atılıyor. Bu çok güzel bir şey...
-Futbol tutkunuz devam ediyor mu?
Berat Albayrak: İyi bir Trabzonspor'luydum hala öyleyim ama şike sürecinden sonra maçları seyretmiyorum. Çünkü işin o ruh tarafı gitti. Şike sisteme ve o ruha olan inancı öldürdü. Türkiye'de hatırı sayılır Fenerbahçeli var, oğlum o yüzden Trabzonsporlu.