BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 68,15 -2,22 354.380.000.000,00
ALBRK 8,16 -0,61 20.400.000.000,00
GARAN 136,30 -0,80 572.460.000.000,00
HALKB 26,38 -1,42 189.534.444.747,96
ICBCT 16,36 4,40 14.069.600.000,00
ISCTR 13,89 -1,56 347.249.583.300,00
SKBNK 6,96 0,43 17.400.000.000,00
TSKB 12,96 -1,59 36.288.000.000,00
VAKBN 27,34 -1,09 271.101.294.438,82
YKBNK 31,80 -0,87 268.616.230.831,20

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaDört sektör düşüşe direndi ----

Dört sektör düşüşe direndi

Dört sektör düşüşe direndi
10 Mart 2011 - 09:48 www.finansingundemi.com

Petroldeki sert yükselişin ardından sert satışların yaşandığı İMKB’de bankalara açılan soruşturma da yakından izlendi

Ortadoğu’daki gerilimle birlikte petroldeki sert yükselişin ardından sert satışların yaşandığı İMKB’de bankalara açılan soruşturma da yakından izlendi. Son bir aylık dönemdeki düşüşe ise bilişim, teknoloji, spor ve gıda içecek sektörleri direnebildi. Uzmanlar kısa vadede risklere karşı uyarırken, uzun vadede endekste yükseliş beklentisiyle pozisyon alınabileceğini söylüyor.

Gözde Yeniova/Ekonomist

Sekiz bankaya açılan rekabet soruşturması nedeniyle sert satışların görüldüğü İMKB’de Ortadoğu ülkelerindeki gerilimin etkisi de gözleniyor. Petrol fiyatlarında meydana gelen gerilimin etkisiyle yurtdışı borsalarda da kayıplar yaşanıyor. Ancak bankacılık sektörünün gücü nedeniyle İMKB’deki düşüş daha sert oldu ve endeks 58.800 uzun vadeli trend destek noktasını test etti. Haftanın son iki günü ise ABD piyasalarından gelen olumlu datalar, İMKB’de değerlemelerin çok düşmesi ve Libya’da krizin çözüleceğine yönelik haberlerle endeks 60.000’in üzerine doğru hareket etti.
İMKB’nin son iki haftalık performansına bakıldığında yüzde 10’luk bir düşüş görüldü. Yaşanan gerilemede en çok düşen sektörler; sigorta, ulaştırma, holding, elektrik, inşaat, çimento, metal eşya, turizm ve GYO oldu. Düşüşe dayanan sektörler ise bilişim, teknoloji, spor ve gıda içecek oldu.

Riskler var ama…
Piyasalarda yaşanan bu sert hareketlere ve düşüşe rağmen uzmanlar uzun vadeli endeks beklentilerini revize etmedi. Bu düşüşler sonrasında yükseliş beklentileri bazı risklere rağmen korunuyor. Özellikle değerlemelerin düşmesi ile birlikte hisse senetlerinin cazip seviyelere geldiği ifade ediliyor. Risklere bakıldığında enerji fiyatlarındaki artıştan olumsuz etkilenme söz konusu olabilir. Cari açık ve enflasyon verileri bu anlamda ciddiyetle takip edilmeli. Ortadoğu ve bankacılık sektörüyle ilgili gelişmeler de izlenecek.
“Libya, Mısır ve Tunus krizlerini öngörmek mümkün değildi. Biz Avrupa krizinin devam etmesini bekliyorduk. Şu an için endeks beklentimizde revizyona gitmedik” diyen TSKB Araştırma Yöneticisi Şebnem Mermertaş ilk çeyrekte 55.000 seviyesine doğru bir düzeltme yaşanabileceğini ancak sonrasında seçim ve not artırımı beklentileriyle 80.000’e doğru bir yükseliş olabileceğini söylüyor. Mermertaş, yılın ise 75.000 seviyesinden kapanabileceğini sözlerine ekliyor.
Ulus Menkul Değerler Yönetim Kurulu Başkanı Anıl Erk Yılmaz, daha önce 70.000’li rakamların sürpriz olmayacağını ifade ettiğini belirtiyor. Bu süreç içerisinde kâr realizasyonlarının gerçek anlamda yaşanmadığını dolayısıyla yıl sonuna kadar endeksin bu seviyelerden daha yukarı gitmesini beklemediğini söyleyen Anıl Erk Yılmaz,“Sağlıklı bir düzeltme hareketinden sonra endeksin daha uzun vadede rahatlıkla 80.000-90.000 bandına geleceğini düşünüyorum” diyor.

Hedeflerde revizyon yok
Gedik Yatırım da yılsonu için 75.000-78.000 endeks hedeflerini şimdilik değiştirmiyor.
Ancak piyasaların uzun süredir odaklandığı kredi notu iyileştirmesinin kısa vadede olmayacağı ihtimalinin arttığına dikkat çeken Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Tuğba Saygın,“Türkiye’nin not artırımının endeksi ilk etapta taşıyabileceği seviyeler olarak gördüğümüz 69.500-71.000 seviyelerini test etmemiz kısa vadede mümkün görünmüyor” diyor.
Şu an iç dengelerde satın alınabilecek tek gelişmenin olası bir not artırımı olduğunu bunun da seçim sonrasında olabileceğini ifade eden İnfo Yatırım Araştırma Müdürü Şenol Korkmaz ise bütün bu gelişmeler ışığında yıl sonu hedeflerinde yeni bir revizyon yaptı. Bu yılki bant aralığını 70.000-55.000 olarak belirleyen Şenol Korkmaz, “Yatırımcıların portföy oluşturmak için 58.000-55.000 aralığını beklemelerinde fayda olur. Eğer Kuzey Afrika-Ortadoğu gerilimi erken çözüm bulursa 60.000-58.000 bandı alım için uygun olabilir” diyor.

Gündemdekiler
2011 yılının gündemi de değişmeye başladı. Bu yıl Türkiye için not artırımı beklentisi endeksteki yükselişin tetikleyicisi olarak görülüyordu. Hala da bu beklenti piyasalara ilişkin uzun vadeli olumlu görüşü koruyor. Ancak özellikle dış piyasada daha önce öngörülemeyen risk faktörleri ortaya çıktı. Buna bağlı olarak Libya ve Suudi Arabistan’daki gelişmeler takip edilecek. Libya’daki krizin Tunus ve Mısır kadar kolay çözülememesinin yanı sıra, Suudi Arabistan’a da krizin sıçraması risk unsuru olarak fiyatlanmaya başladı. 23 Mart’ta TCMB PPK toplantısı gerçekleşecek. Piyasada genel beklenti zorunlu karşılık oranlarında artış yönünde. Bankacılık sektörüne ilişkin rekabet soruşturması sonucu ise 10 Mart 2011’de açıklanacak. Soruşturma sonucu ceza verilirse en fazla bankaların olumsuz etkilenebileceği öngörülüyor.


“Kısa ve uzun vadeli portföyler ayrı yönetilmeli”
Erkan Savran/Ak Yatırım Araştırma Müdürü
“22 Şubat – 2 Mart haftasında sektörel olarak en fazla değer kaybedenler bankacılık, sigorta, gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve telekom oldu. Biz 14 Şubat tarihinde yazdığımız strateji raporunda piyasa ile ilgili görüşümüzü al’dan nötr’e indirmiştik. Şirketlerin değerlemeleri ve 12 aylık hedef değerleri dikkate alarak endekste 12 aylık hedef değerimiz 75.000 seviyesinde. Piyasalarda kısa vadede band aralığına sıkışmış nötr bir seyir bekliyoruz. Bu işlem bandı 58.000-65.000 olabilir. İlk çeyrek kârları gelmeden (Nisan sonu) endekste ciddi bir çıkış olmaz.
Yatırımcılara tavsiyemiz uzun ve kısa vadeli portföylerini ayrı yönetmeleri. Uzun vade için aracı kurumların öneri listelerini takip edebilirler. Kısa vadeli al-sat portföyü için ise (temeli sağlam olmak kaydıyla) teknik analize başvurmak yardımcı olabilir.”

CS, 10 nedenle ‘al’ vermeye başladı
Credit Suisse Türkiye'de yüzde 10 ağırlık arttırdı ve Türkiye piyasaları için tekrar alım önerdi.
Kurum, İş Bankası, Vakıfbank, TSKB, Tofaş, Tüpraş, Tekfen, TAV, Koç Holding’i öneriyor. Credit Suisse’nin Türkiye görüşünü değiştiren 10 neden şöyle:
1- Gelişmekte olan ülke piyasalarında ralli olduğunda Türkiye çok nadiren bunun altında performans gösterir.
2- Kredi büyümesi yavaşlıyor ama gelişmekte olan piyasalar arasında en yüksek seviyede.
3- Bankacılık sektörü için kâr revizyonları artık dip noktada.
4- Güçlü büyüme işaret eden öncü göstergelerle ekonomik toparlanma iyi durumda.
5- Türk hisse senetleri için değerleme iskontosu yeniden ortaya çıktı.
6- Enflasyon ve TCMB politikaları hisse senetlerinin lehine.
7- TL, reel efektif döviz kuru endeksinin uzun vadeli değer artış trendinin gerisinde kaldı.
8- Türk hisse senetlerinde yabancı sahipliği son beş yıldır en düşük seviyede.
9- Politik görünüm AKP hükümetinin devam edeceğini gösteriyor.
10- Türk hisse senetleri CS analistlerinin hedef fiyatlarına göre yüzde 23 yukarı potansiyel taşıyor.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!