BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 70,55 1,80 366.860.000.000,00
ALBRK 8,53 0,59 21.325.000.000,00
GARAN 141,30 1,22 593.460.000.000,00
HALKB 26,82 3,07 192.695.747.086,44
ICBCT 15,46 -3,44 13.295.600.000,00
ISCTR 14,85 3,41 371.249.554.500,00
SKBNK 7,19 2,86 17.975.000.000,00
TSKB 13,45 0,22 37.660.000.000,00
VAKBN 27,90 1,31 276.654.210.491,70
YKBNK 34,32 1,84 289.902.800.066,88

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaDoların ilk hedefi 1.67----

Doların ilk hedefi 1.67

Doların ilk hedefi 1.67
28 Mayıs 2010 - 12:39 www.finansingundemi.com

Paritenin 1.21’i görmesi ve dolar/TL’nin 1.60’a yükselmesi, beklentilerin farklılaşmasına neden oldu

Doların ilk hedefi 1.67 Geçen hafta euro/dolar paritesinin 1.21’i görmesi ve dolar/TL’nin 1.60’a yükselmesi, beklentilerin farklılaşmasına neden oldu. Bu seviyelerin üzerinde tutunabilirse doların ilk etapta 1.67 TL’ye yükselmesi bekleniyor... ÜZEYİR DOĞAN DÖVİZ piyasalarında tansiyon yükseldi. Yunanistan’da başlayan borç krizinin diğer Avrupa Birliği (AB) ülkelerini de sarmasıyla başlayan tedirginlik büyüyor. AB ülkeleri yetkililerinin krizin nasıl çözüleceğine dair kesin ve net bir tavır ortaya koyamaması, hem euro/dolar hem de dolar/TL paritelerinde yeni rekorların kırılmasına neden oldu. Euro/dolar paritesi 1.22’nin altına inerek son dört yılın en düşük seviyesini gördü. Dolar, TL karşısında da yükseldi ve psikolojik sınır olarak kabul edilen 1.60 lirayı test etti. Peki bundan sonra neler olacak? Dolar kuru daha ne kadar yükselecek? NEDEN YÜKSELDİ? Döviz piyasalarında bundan sonra neler olacağına ilişkin beklentilere geçmeden önce geçen hafta piyasaları derinden etkileyen gelişmelere kısaca göz atmakta fayda var. Euro/dolar paritesinin 1.22’lere gerilemesi ve dolar/TL’nin de 1.60’ı test etmesinde Avrupalı liderlerin açıklamaları ve uygulamaları önemli rol oynadı. Geçen hafta Almanya Başbakanı Angela Merkel’in piyasalarda çıplak açığa satışı yasaklamasıyla dünya piyasalarında başlayan gerginlik iç piyasalarda da etkili oldu. “Açığa satış nedir” diye merak edenler için hemen belirtelim. Yatırımcıların hiçbir maddi yükümlülük altına girmeden, sadece bir kağıdın değerinin ileride daha da düşeceği varsayımından yola çıkarak para kazanabildiği finans işlemlerine açığa satış adı veriliyor. 1 DOLAR 1 EURO OLUR MU? İşte bu yasak, euro’nun değer kaybetmesine, hisse senedi piyasalarında ise satışların artmasına neden oldu. Uluslararası piyasalarda kısa vadeli düzeltme hareketleri olsa da euro’nun dolar karşısında düşüşünü sürdüreceği beklentisi hakim. BNP Paribas, euro’daki düşüşün önümüzdeki dönemde de devam edeceğini; hatta 1 euro’nun 1 dolara eşitleneceğini öngörüyor. Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Forum İstanbul toplantıları sırasında konuşan BNP Paribas Başekonomisti Paul Mortimer-Lee, “Euro’daki düşüşün sürmesini bekliyoruz. Çünkü ABD ekonomisine ilişkin büyüme beklentileri daha olumlu. Dahası Avrupa bu kriz sürecinde kredibilite kaybına uğradı. Önümüzdeki yılın başlarında euro/dolar paritesinin 1 seviyesine kadar gerileyeceğini tahmin ediyoruz” dedi. Euro/dolar paritesinde şu an adil olan seviyenin 1.15-1.20 aralığı olduğunu düşünen Mortimer-Lee, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Biz öncelikle bu seviyelerin görüleceğini düşünüyoruz. Ancak euro’nun 1.15-1.20 seviyesinin de altında olması gerektiğini düşünenler var. Bir diğer açıdan bakıldığında euro’daki zayıflık, euro bölgesinin ekonomik büyümesine de katkıda bulunuyor.” DOLAR DÜŞÜNDÜRÜYOR Doların uzun bir aradan sonra 1.60 seviyelerini zorlamaya başlaması; ihracatçıyı, ithalatçıyı, doları ya da dolar borcu olanları düşündürmeye başladı. Akıllardaki soru ise yükselişin nereye kadar devam edeceği. Herkes bu soruya yanıt arıyor. Bu soruya cevap vermeden önce yükselişin nedenlerini iyi anlamak gerekiyor. Çünkü yükselişin kalıcı mı geçici mi olacağı da bu nedenlerin arkasında gizli. Üye ülkelerin borç sorunlarıyla uğraşan Avrupa Birliği, birlik olma yolundan uzaklaşmaya başladı. Mali birliğin güçlendirilmesinin konuşulmaya başladığı şu günlerde, başta Almanya olmak üzere üye ülkelerin kendi derdine düşmüş olması birliğin sağlığını bozuyor. Dolayısıyla krizle mücadelede işleri daha da zora sokuyor. Bunun son örneği ise geçen hafta Almanya’nın tek başına aldığı ve diğer üye ülkelerle birlikte Avrupa Merkez Bankası’nın da eleştirilerine neden olan çıplak açığa satışa yasak kararı oldu. Söz konusu karar iki nedenden dolayı piyasaların dengesini altüst etti ve hisse senedi endekslerinde sert satışlara, euro/dolar paritesinde de sert hareketlere neden oldu. Bu nedenlerden ilki, Alman hükümetinin şu an için piyasalardan sakladığı bir gerçeğin ortaya çıkmasıyla birlikte gelebilecek satışların önünü şimdiden kesme girişiminde olduğu endişesi. İkincisiyse Almanya’nın birlikten bağımsız adımlar atmaya başlaması... Her iki düşünce de yatırımcıların huzurunu fazlasıyla kaçırmaya yetebilecek sebepler. ALMANYA SABIRLARI ZORLUYOR Krizle mücadelenin yükünü çekmek istemeyen Alman hükümetinin ortak bir paydada buluşmayı zorlaştırması, AB’nin içinde bulunduğu krizden çıkma umudunu iyice azaltıyor. Piyasalar şu an itibariyle birliğin en güçlü üyesi olan Alman hükümetinin derdinin, birliğin ve euro’nun devamı mı yoksa sadece Almanya mı olduğunu anlamaya çalışıyor. Bu süreçte piyasaların Alman hükümeti başta olmak üzere AB’yi sonuna kadar sınamaya gitmesi ve sürecin çok sancılı geçmesi muhtemel. Bu süreçte de krizle mücadelede ABD’nin aksine AB’nin esnek davranamaması ve karar sürecinin uzaması, hatta son günlerde üye ülkelerden ve yetkililerden sorumsuz açıklamaların gelmesi AB’deki krizin kolay kolay atlatılamayacağının bir göstergesi. Önceki hafta açıklanan ve tutarı 750 milyar euro’yu bulan şok tedbir paketinin dahi piyasaların ateşini söndürememesinin ardında da bu sorun yatıyor. Kısacası Merkel piyasaları, piyasalar da Merkel’i sınamaya devam ediyor. VOLATİLİTE ENDEKSİNE DİKKAT! Global ekonomide suların durulmaya başladığının en önemli göstergelerinden biri, “korku endeksi” olarak da bilinen volatilite endeksindeki (VIX) düşüş olacak. Fakat şu an için baktığımızda, bu endeks bize suların daha da ısınmaya başladığını işaret ediyor. Aşağıdaki grafikte de görüldüğü üzere VIX, global krizin başladığı 2008 yılından sonraki en sert çıkışını yapmış durumda. Bu da yatırımcılardaki tedirginliğin net bir göstergesi. İşte bu tedirginlik, yatırımcıların daha güvenli gördükleri yatırım araçlarına sığınmasına neden oluyor. ABD devlet tahvillerinin faizlerindeki düşüş de bunun net bir göstergesi. Peki VIX’i nasıl yorumlamak lazım? Endeksteki her birimlik artışın finansal piyasaların temelinden bir taş çekmeye benzetmek sanırız yanlış olmaz. Bu nedenle VIX arttıkça riskli varlıklardan kaçınmak gerekecektir. Bu varlıkların içinde de başta hisse senetleri ve türevleri yer alıyor. Geçen hafta 40 seviyelerindeki kritik direncini aşan VIX’te 50’leler doğru bir hareket gözleniyor. Bu endekste yeniden 30’un altındaki rakamlar görülmediği sürece de taşların yerine oturduğunu söyleme konusunda aceleci olunmamalı. Volatilitedeki bu artış kurlar üzerinde de etkili oluyor. VIX’teki artışın işaret ettiği riskten kaçış, TL gibi yerel para birimlerinden daha geçerli ve güvenli görülen global para birimlerine yönelmeyi de hızlandırıyor. Bu durum TL’nin dolar karşısındaki seyrine de yansımış durumda. Aşağıdaki grafik de kurdaki bu hareketliliği gösteriyor. Grafikte de görüldüğü üzere, finansal piyasalarda son birkaç haftada yaşanan kargaşa, dolar/TL kurunu da son bir yılın zirvesine taşımış durumda. DOLARDA 1.5850 ÖNEMLİ Kurda son haftalarda 1.60’a yöneliş olsa da 1.5850’nin üzerindeki hareketler çok güçlü olmadı ve bu seviyelerden satışlar geldi. Bunun nedenlerinden biri, henüz piyasalardaki kargaşanın kalıcı mı geçici mi olduğuna yönelik netliğin oluşmaması. Diğer nedense uzun süredir elinde dolar bulunduran ve kaybı olan yerli yatırımcının bu fiyatlardan nakde geçmek istemesi. Sürecin geçici olduğunun anlaşılması (AB’nin net bir tavır alması) kurda sert geri çekilmenin habercisi olabilir. Fakat önümüzdeki birkaç gün içinde kur 1.5850 üzerinde kapanışlar yapmaya devam ederse, bu bölgeyi destek yaparak yeni bir yukarı hareket başlatabilir. Bu nedenle kurun 1.5850’nin üzerinde yaptığı her bir kapanışın yeni bir yükselişin habercisi olacağını söyleyebiliriz. PARİTEDE SIKINTI SÜRÜYOR Almanya’nın açığa satış yasağı sonrası sert bir şekilde 1.2140’lı seviyelere gerileyen paritede tepki de sert oldu ve kısa sürede 1.26’nın üzerleri test edildi. Bu hareketin tamamen Avrupa Merkez Bankası’nın euro’ya müdahale edeceği söylentilerine dayandığını düşünüyoruz. Bu nedenle de haberin asılsız çıkması durumunda yeniden sert düşüşler görülebilir. Bizim inancımız ise Avrupa Merkez Bankası’nın euro’ya müdahale konusuna temkinli yaklaşacağı yönünde. Paritedeki çıkışların aldatıcı olabileceğini ve yeniden düşüş sürecine girileceğini düşünüyoruz. Bu yüzden de paritedeki sert hareketlerin kısa vadede gösterge olmaktan uzak olacağı kanaatindeyiz. KUTU Dolarda nasıl bir strateji izlenmeli? * Elinde doları olanların 1.56 altında kapanışlar olmadığı sürece 1.5850 seviyesinin kalıcı olarak aşılıp aşılamayacağını beklemelerinin daha doğru olacağını düşünüyoruz. 1.5850’nin üzerinde olacak her kapanışın ise 1.6750 seviyesine doğru bir hareket başlatma ihtimalini artıracağını düşünüyoruz. Kurda bu seviyelere doğru olacak bir hareketin, ekstra gelişmeler olmadığı sürece (AB’de krizin derinleşmesi ve iflaslar gibi) TL’ye geçiş için değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. * Dolar pozisyonu almayı düşünenlere tavsiyemiz, uzun vadeden ziyade kısa vadeli (maksimum 1-2 haftalık vadeler) düşünmeleri ve 1.5850 üzerinde kalınması durumunda alınacak pozisyonlarda, kar realizasyonu için yukarıda da bahsettiğimiz 1.6750 seviyesini hedeflemeleri olacaktır. * Bu hafta içinde kurun 1.5850 üzerinde tutunamaması ve ardından 1.56 desteğinin de altına sarkması durumunda, yukarı yönlü harekette olduğu gibi düşüşte de sert hareketler olabilir. Bu durumda düşüşün devam edebileceği ilk seviyeler olarak 100 ve 200 günlük ortalamaların da bulunduğu 1.50-1.5150 aralığı hedef gösterilebilir. Önümüzdeki birkaç aylık vadede bu seviyelerin altına yeniden sarkma olasılığını düşük görüyoruz. Not: Bu yazı yazıldığı sıralarda euro bölgesi maliye bakanları toplantısı henüz sonuçlanmamıştı. Bu yüzden toplantıdan çıkan kararları değerlendirme şansımız olmadı. Söz konusu kararların kurlar üzerinde doğrudan etkili olacağı unutulmamalı. Öncelikle kısa vadede 1.5850 ve altında 1.56 seviyelerinin destek olup oluşturmadığı gözlenmeli. Çıkacak kararlar sonrası kur bu seviyeler üzerinde kalmaya devam ediyorsa, yukarıda bahsettiğimiz hedeflere doğru bir hareket ihtimali artacaktır. KUTU Dövizle iş yapanlar ne yapmalı? Peki piyasaların yön bulmakta zorlandığı, herkesin farklı senaryolar yazdığı, kurların bir ileri iki geri hareket ettiği böyle bir ortamda dövizle iş yapanlar ne yapmalı? Aslında özellikle ihracatçıların dalgalı kur sisteminden doğabilecek gelir kayıpları forward yaparak ortadan kaldırmaları mümkün. Neredeyse bütün bankaların yaptığı vadeli kur/forward işlemi, gelecekte oluşacak döviz akışının kur riskini almak istemeyen firmalar için ideal çözümler sunuyor. Kısacası forward, ileriki bir tarihte gerçekleşecek döviz alım/satım işleminin bugünden belirlenmesi ve anlaşmaya varılması esasına dayanan bir bankacılık ürünü. Forward işlemleri, yapıldığı gün itibariyle tarafları (banka ile müşteriyi) ilgili vade için bağlayıcı bir anlaşma niteliği taşıyor. Nakit akışı ise belirlenen vadede gerçekleşiyor. Forward işlemleri, piyasalardaki fiyat hareketlerinden korunma yöntemleri olan hedging (sigortalama) enstrümanları olarak da tanımlanabilir. Firmalar, forward yapmak istediği tarihte almak istediği döviz karşılığı parayı (TL olarak) bankaya getirerek bankayla forward sözleşmesi yapar. Müşterinin döviz istediği tarihte, bankanın belirlediği kurun TL karşılığını bankaya getirir. Banka ise o tarih geldiğinde müşterinin yatırdığı TL karşılığında istediği doları müşteriye öder. Forward işleminde firmalar, ihracattan kazanacağı doların geleceği vadeye bugünden dolar satıp, TL alabilir. Örneğin, 6 ay sonra eline 50 bin dolar geçecek bir müşteri, bankayla sözleşme yaparak o tarihe ilişkin dolar kurunu fiyatlayabilir. O tarihte kur ne olursa olsun, alacağını bankanın 6 ay önceden verdiği kurdan bozdurabilir. GÖRÜŞLER Mehmet ÖZYER / İş Yatırım Yurtiçi Piyasalar uzmanı “1.61’in üzerinde satışlar artar” Euro/dolar paritesinde düşüşün sürmesi ve euro bölgesine yönelik endişeler, dolar/TL’yi de yükseliyor. Salı günü Türkiye kapanışına göre TL’nin sepet (yüzde 50 euro/TL + yüzde 50 dolar/TL) bazında da değer kaybettiği görülüyor. Son dönemde küresel piyasalarda yaşanan olumsuzluklar karşısında TL’nin özellikle sepet bazında neredeyse hiç tepki vermediği görülmüştü. Ancak piyasalardaki tedirginliğin artmasıyla yabancı yatırımcıların TL’den çıkış yaptığı görülüyor. Kısa vadede euro bölgesine yönelik haberler ile euro/dolar paritesinin seyri dolar/TL üzerinde de belirleyici olacak. Euro/dolar paritesindeki aşağı yönlü hareketin davamı halinde dolar/TL, kısa vadede 1.61 seviyesinin üzerini test edebilir. 1.60’ın üzerinde yerli yatırımcıların satış yapması muhtemel. Ancak euro/dolar paritesinde yaşanabilecek aşağı yönlü güçlü bir hareket muhtemel satışları engelleyebilir. Son dönemde zaten yerli yatırımcıların dolar/TL’de satış tarafında oldukları dikkate alınırsa, önümüzdeki dönem satışlar sınırlı kalabilir. Gökhan ŞEN / Ata Portföy Yönetimi/ uzman “Sıkı para politikası TL’yi destekler” Dolar/TL için 1.6250 seviyesi kısa vadeli psikolojik olarak önem taşıyor. Buranın üstüne ataklar mutlaka yerini tepkiye bırakır. Çeyrek dönemlik büyümenin da güçlü geleceği unutulmamalı. Enflasyonun yüksek seyri ve para politikasının sıkılaştırılmaya başlaması TL’ye destek verecektir. ABD’de faiz artırımlarının ve kriz sonrası önlemlerin alınması piyasa beklentilerinin tersine daha uzun zaman alacak. Bu da TL için pozitif bir gelişme. Yine de panik dönemlerinde kısa süreli de olsa satışların makul olmayan seviyelere sarktığı göz ardı edilmemeli ve haber akışından bağımsız TL taraflı pozisyon alınmalı. Dolardaki yükselişin devamının gelmesi, diğer para cinsinden varlıklara satış olarak yansır. Dolar bazlı hisse senetleri de riskli görülerek satılacaktır. Emtiaların riskli varlıklara göre daha iyi performans göstereceğini söylemek mümkün. Bonoların ise kademeli yavaşlayacak ekonomiler ve geciken faiz artışlarıyla beraber gözde olabileceğini düşünüyoruz. Banu KIVCI TOKALI / Destek Türev Genel Müdür Yardımcısı “Döviz alımı önermiyoruz” Dolar/TL kurunun yukarı hareketinde, küresel risk iştahındaki azalmaya ek olarak doların uluslararası piyasalarda güçlenmesini de etkili. Euro/dolar paritesi hafta içinde 1.21 seviyesine kadar geriledikten sonra, euro bölgesinin müdahale olasılığı ve düşük çıkan ABD enflasyonu nedeniyle 1.25-1.26 civarına sınırlı bir toparlanma oldu. Dışsal faktörlerin ağırlıklı etkisinin yanı sıra iç politik riskleri de gözden kaçırılmamalı. Her ne kadar piyasaların CHP’nin yeni dönemine tepkisi kısa vadede sınırlı kalsa da, orta vadeli politik oluşumdaki kritik rolü açısından önümüzdeki dönemde hassasiyet artabilir. Dolar kurundaki yukarı trendin devam etmesi açısından teknik olarak 1.5850’li seviyeler önemli. Üzerinde kalındığı sürece, yükseliş trendi 1.62-1.67 bandına kadar devam edebilir. Temel dengeler açısından bakıldığında ise Türkiye ekonomisine yönelik devam eden olumlu ekonomik görünüm ve Merkez Bankası’nın gerektiğinde parasal sıkılaşmada adım atmaktan çekinmeyeceğine yönelik güven veren yaklaşımı, TL’deki değer kaybının aynı hızla devam etmeyeceği beklentisini oluşturuyor. Dolayısıyla, psikolojik seviyeler de göz önüne alındığında, 1.60’larda bir direnç olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim geçen haftaki dalgalanmada 1.60’lı seviyelerde satışlar gözlendi. Yükselişin devam etmesi durumunda satış eğiliminin 1.65-1.70 bandında hız kazanacağını düşünüyoruz. Orta vadeli olumlu ekonomik görünümle desteklenen güçlü TL karşısında, son türbülansın etkisini yansıtan mevcut seviyelerden dolar alımını önermiyoruz. Döviz riskine karşı korunmak isteyen yatırımcılar içinse 1.53’lerin daha uygun bir alım seviyesi olduğunu söyleyebiliriz. Cüneyt YEŞİN / Yıldız Döviz “Tahtakale’de dolar satışları arttı” Doların 1.60 lirayı görmesiyle birlikte İstanbul Tahtakale piyasasındaki dolar satışları arttı. İşlem hacminde önceki haftaya göre ciddi oranlarda artış var. Bu işlem hacimlerini sadece satıcılar oluşturmuyor elbette. Elinde dövizi olanlar sadece dolar satıp bu piyasadan çıkmıyor. Yani döviz piyasaları çok hareketli; alan da var, satan da. 1.59 liradan dolar satma fırsatını yakalayanlar, bir kademe aşağıdan hem de çok beklemeden 1.58 liradan tekrar alıyor. Tahtakale’deki genel kanı, dolar kurunun düşeceği yönünde. Bana göre, düşmese bile çıkış kalıcı olamaz. Şu anda dolar kuru için 1.55-1.60 lira aralığı oldukça normal ve kabul edilebilir bir seviye.
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!