BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 68,15 -2,22 354.380.000.000,00
ALBRK 8,16 -0,61 20.400.000.000,00
GARAN 136,30 -0,80 572.460.000.000,00
HALKB 26,38 -1,42 189.534.444.747,96
ICBCT 16,36 4,40 14.069.600.000,00
ISCTR 13,89 -1,56 347.249.583.300,00
SKBNK 6,96 0,43 17.400.000.000,00
TSKB 12,96 -1,59 36.288.000.000,00
VAKBN 27,34 -1,09 271.101.294.438,82
YKBNK 31,80 -0,87 268.616.230.831,20

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaBu yıl endeks değil hisseler izlenmeli----

Bu yıl endeks değil hisseler izlenmeli

Bu yıl endeks değil hisseler izlenmeli
16 Mart 2011 - 09:54 www.finansingundemi.com

Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Ahmet Yıldırım, "İMKB’de aşırı bir yükseliş öngörmüyorum" dedi

23 Mart’taki PPK toplantısından faiz artırım sinyali bekleyen Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Ahmet Yıldırım, İMKB’de aşırı bir yükseliş öngörmüyor. Yıldırım, hisse bazında ise Akenerji, Gübre Fabrikaları, Türk Traktör, Türk Telekom ve Tüpraş’ı avantajlı görüyor.
Son dönemde Ortadoğu ve Afrika ülkelerindeki gelişmeler, petrol fiyatlarındaki yükseliş ve Avrupa piyasalarının faiz artırma eğilimine girmesi, para piyasalarının yön bulmasını zorlaştırıyor. Öte yandan, İMKB-100 endeksinde yüzde 50’ye yakın paya sahip olan bankacılık sektöründeki kan kaybı da borsa üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor. İşte bütün bu gelişmeleri ve bunların İMKB üzerindeki etkilerini konuştuğumuz Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Ahmet Yıldırım, “ Gelişmelerden Türkiye’nin etkilenmesi kaçınılmaz. Son aylarda yaşananlara bağlı olarak Merkez Bankası’nın 23 Mart’taki Para Politikası Kurulu toplantısında faiz artışı yönünde sinyal vereceğini düşünüyorum.” diyor. Yıldırım, bu yıl yaşanan likidite daralmasının da etkisiyle İMKB’nin endeks bazında çok yukarı çıkmasını öngörmüyor. Yine de hisse bazında iyi getiriler elde edebileceğini düşünen Yıldırım, özellikle enerji, emtia ve tarım sektöründeki şirketlerin izlenmesini öneriyor. Yüksek temettü ödeyen şirketlerin hisselerini de portföyler için öneren Yıldırım’ın yıl sonu endeks tahmini 60-65 bin aralığı. Ahmet yıldırım, Türkiye’nin kredi notunun artırılması konusunda ise “gecikebilir” yorumunu yapıyor.
Petroldeki fiyat artışının sonu sizce nereye varabilir?
Ortadoğu’daki her türlü karışıklık petrole yarıyor. Olaylar Bahreyn ve Suudi Arabistan’da da sosyal ayaklanmaya dönerse bunun petrol fiyatlarına yansıması çok daha fazla olur. Bu da bütün dünyayı olumsuz etkiler. Aslında fiyatları analiz ederken petrolde talebin nereden geldiğine bakmak lazım. Eğer spekülatifse beklentinizi görür satarsınız. Ya da beklentiniz gerçekleşmez satarsınız. Ama talep varsa bu ürüne ihtiyacınız var demektir. Bu nedenle alır ve tutarsınız. Daha önce petrolde büyümeye ve talebe bağlı bir fiyat artışı vardı. Şimdi ise bölgeye ilişkin endişeler nedeniyle fiyatlarda spekülatif bir artış var. Bu nedenle Ortadoğu’daki sorunlara çözüm bulunduğunda, yani bu endişeler ortadan kalktığında petrol fiyatları çok aşağıya da gelebilir.
Merkez Bankası (MB) ince bir ayarla zorunlu karşılıkları artırdı ve düşük faiz politikası uygulama kararı aldı. Ancak petrol fiyatlarındaki bu artışı öngörmüyordu. Sizce bu önlemler yeterli olacak mı?
2010’da gelişmekte olan ülkelere çok ciddi bir para girişi oldu. Geçen aralık ayında ise tam tersi çıkış yaşadık. MB bu kararları aldığında Türkiye’ye de çok fazla sıcak para girişi vardı. Ama dediğiniz gibi şartlar değişti. Petrol fiyatları çok arttı. Gerçi MB her gün döviz alıyor. Ancak MB’nin bu uygulamaları artık tek başına yeterli olmayacaktır. MB’nin 23 Mart’taki Para Piyasası Kurulu (PPK) toplantısında faizlerle ilgili en azından bir sinyal vermesini bekliyorum. Burada bir ayar yapılması gerekiyor. Ancak bunu “MB bir hata yaptı diye düşünmemek lazım. Sadece şartlar değiştiği için politikasını değiştirir diye tahmin ediyorum.
Bu kapsamda faizlerde ne kadar bir yükseliş bekliyorsunuz?
23 Mart toplantısından hemen bir faiz artış kararı çıkacağını öngörmüyorum. MB’nin burada yapmak istediği beklentiyi yönetmek. Ben bu toplantıda “Bundan sonra faiz düşüşü yok, hatta artırılabilir” sinyalinin verilmesini bekliyorum.
Dünyada zaten faiz artırım süreci başladı. Bizim bu trendin dışında kalmamız mümkün mü?
23 Mart’ta değil ama bir sonra ki toplantıda 25 baz puanlık bir artış olabilir. Dünyada enflasyonun artacağını öngörüyorum. Enflasyonun arttığı bir ortamda da MB’nin faiz düşürmesi beklenemez. Bence MB faizi çok hızlı bir şekilde artırmak istemiyor. Petrolün gidişi, emtia, gıda ve döviz fiyatlarının Türkiye’deki enflasyona olan etkisine göre zaman a yaymayı uygun görecektir. Nitekim hazine bonolarında bileşikler şu anda 9 seviyesinde. Bunun daha da yukarı gitmesini beklemiyorum.
Peki petrol fiyatlarının artması cari açığı olumsuz etkilediği için piyasaların beklediği not artırımı için bir tehlike söz konusu mu?
Bence bu durum not artırımı beklentisini bozmaz. Bunu başkalarının notuna bakarak söylüyorum. Örneğin Yunanistan, bundan iki yıl önce yüzde 2’yle borçlanırken şu anda yüzde 10’la zor borçlanıyor. Halbu ki bu ülkelerin notları bizim üzerimizdeydi. Ayrıca Türkiye’deki büyüme sadece petrole bağlı değil. Türkiye’de petrol çıkmıyor, emtia zengini bir ülke de değil. Ancak biz bunlara sahip ülkeler kadar büyüme gerçekleştirdik. Türkiye gerçekten reel olarak büyüyen bir ülke. Bu nedenle petrol fiyatlarının artışıyla Türkiye’nin kredi notunu ilişkilendirmiyorum. Ancak beklenen artırım gecikebilir.
Bankalara önce şube harcı getirildi. Ardından zorunlu karşılıklar artırıldı. Son olarak da maaş promosyonları nedeniyle Rekabet Kurulu tarafından ceza verildi. Bu gelişmeler piyasaları nasıl etkiler?
Banka hisselerinin İMKB-100 içindeki ağırlığı yüzde 50 civarında. Türkiye genelinde söylediğiniz bu gelişmeler banka karlarına baskıyı artıracaktır. Bu da öncelikle borsayı olumsuz etkileyecektir. Çünkü bankacılık hisseleri artmadan borsa çok fazla bir yere gidemez.
Yıl sonu itibariyle borsa endeksi için öngörünüz nedir?
Dünyadaki kırılganlığa paralel olarak para gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere dönmüştü. Likidite artışına bağlı olarak da bütün borsalar yükselmişti. Uzun süre düşük faiz politikası uygulandı. Şimdi ise dünya bu trendi sorgulamaya başladı. hatta Avrupa faiz artırımına hazırlanıyor. Bütün bunlar dünyadaki likiditeyi çekebilir. İçeride bankacılık hisselerinin sizin de saydığınız gerekçeler dahilinde çok fazla pirim yapmasını beklemiyorum. Dünyada da borsaların bu yıl iyi gitmeyeceğini düşünüyorum. Bu konuda Türkiye’de de çok fazla bir ayrışma göremeyebiliriz. Seçim sonrasında bir not artırımı olursa bu da endeksi yüzde 10-15 yukarı taşıyabilir. Ama bunun dışında benim beklentim endeksin 60-65 bin aralığında sonlanmasıdır. Ancak bence İMKB endeks bazında değil hisse bazında takip edilmeli.
Yani siz kağıt bazında mı yükseliş bekliyorsunuz?
Faizlerin hala tek haneli olduğu bir ortamda insanların hisse senedine ilgisi doğal olarak artıyor. Bu nedenle İMKB’de kağıt bazında yükseliş bekliyorum. Borsanın çok aşağıya gelmesini beklememekle beraber yukarı doğru da çok hızlı bir yükseliş öngörmüyorum. Bir sepet yapılacak olursa yüzde 70 bono (yarısı enflasyona endeksli) , yüzde 20 tavsiye ettiğimiz sektörlerden hisse senedi ve yüzde 10 altın önerebiliriz.
Hisse senedi portföyünüzde hangi hisselere yer veriyorsunuz?
TEDAŞ projeksiyonları, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda elektrik açığıyla karşı karşıya kalabileceğini ve bu açığı kapatabilmek için yaklaşık 90 milyar dolarlık yatırım gerektiğinden bahsediyor. Bu çerçevede önümüzdeki yıllar da da gözde sektörlerin başında geleceğini düşünüyorum. Halk açık enerji şirketlerine baktığımızda Akenerji ve Zorlu Enerji yaptıkları yatırımlarla önemli kapasite artırım projeleri yürütüyorlar. Akenerji ve Zorlu Enerji yaptıkları yatırımlarla önemli kapasite artırım projeleri yürütüyorlar. Akenerji, 2013’te 3 bin MW (megavat)kurulu güce ulaşma hedefiyle mevcut santral portföyüne 7 yeni HES ve 1 doğalgaz santrali eklemeyi planlamasıyla öne çıkıyor. Daha yüksek karlılıkla çalışan hidroelektrik santrallerinin toplam içersindeki payının artıyor olması da şirketin ciro büyümesine ek olarak karlılık marjlarında da iyileşme vaat ediyor. Yükselen emtia fiyatlarına bağlı olarak, emtia emtia üreticilerinin de bu trendden olumlu etkilenmesini bekliyorum. Öte yandan , tarımsal emtia fiyatlarındaki artışın çiftçilerin satın alma gücünü artırabileceğini ve böylece çiftçilerin kullandığı ürünlerin satış hacimlerinde de artışlar yaşanabileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla gerek Gübre Fabrikaları gibi gübre üreticileri, gerekse Türk Traktör gibi traktör üreticisi firmaların hisse senetlerine de yatırım yapılabilir. Ancak Gübre Fabrikaları’nın İran’daki yatırımı nedeniyle o bölgeden gelebilecek haber akışına da dikkat etmek gerekiyor. Diğer yandan , getirilerin düştüğü bir ortamda sürekli temettü ödeyen ve temettü verimi yüksek şirketlerin hisseleri de portföylerde tutulmalı. Bu çerçevede Türk Telekom, Türk Traktör, Tüpraş ve Oyak Grubu çimento şirketlerinin öne çıkacağını düşünüyorum.
Döviz için öngörünüz nedir?
Yıl sonunda dolar kurunun 1.50-1.60 bandında kalmasını bekliyorum. Euro’yu ise kestiremiyorum. Dolar zaman zaman 1.60’ların üzerine çıkıyor ama o seviyelerde uzun soluklu kalması mümkün değil. Çünkü TL artık ne olursa olsun değerli. Ayrıca TL faizde de hala cazip olmaya devam edecek. Dolayısıyla TL son 2-3 aydır bir miktar değer kaybetmiş olsa da güçlü olmaya 2011’de de devam edecek.
“Müşteri sayımızı 200 bine çıkaracağız”
Düşük faiz ortamında iş modellerini değiştirdiklerini söyleyen Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Ahmet Yıldırım, bu yıla ilişkin hedeflerini şöyle anlatıyor: “Daha küçük yatırımcıya hizmet verebilmek amacıyla alternatif dağıtım kanallarıyla verdiğimiz hizmetleri genişletmeyi öngörüyoruz. Yani daha tabana yayılmayı planlıyoruz. 2010’da katıldığımız 13 şirket halka arzıyla 5 bin 47 yatırımcıya ulaştık. Halka arzlarda aktif rolümüz bu yıl da artarak sürecek. 2009’da 183 bin, 2010’da da 191 bin kişi olan müşteri portföyümüzü bu yıl 200 bine çıkarmayı öngörüyoruz. Bu yatırımcılara hizmet verdiğimiz noktaları artırmak için halen Anadolu’da 10 olan yatırım merkezimize 2011’de yenilerini eklemeyi hedefliyoruz. Ürün çeşitliliğinin, yatırımcıların özellikle bu dönemde önemli ihtiyaçlarından biri olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle kaldıraçlı döviz işlemlerinde aktif rol almayı planlıyoruz. Yatırımcıların pozisyonlarını ve portföylerini hedge edebilecekleri önerileri de özellikle sunmaya önem veriyoruz. “
İdil Taraklı/Para Dergi

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!