BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 67,95 -2,51 353.340.000.000,00
ALBRK 8,13 -0,97 20.325.000.000,00
GARAN 136,40 -0,73 572.880.000.000,00
HALKB 26,20 -2,09 188.241.184.700,40
ICBCT 16,30 4,02 14.018.000.000,00
ISCTR 13,81 -2,13 345.249.585.700,00
SKBNK 6,85 -1,15 17.125.000.000,00
TSKB 12,90 -2,05 36.120.000.000,00
VAKBN 27,34 -1,09 271.101.294.438,82
YKBNK 31,88 -0,62 269.291.994.933,92

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara Piyasa'Borsa 79 bin olacak'----

'Borsa 79 bin olacak'

'Borsa 79 bin olacak'
28 Aralık 2010 - 15:31 www.finansingundemi.com

Yatırımcılar 2011'den umutlu. İş Yatırım'a göre borsa 2011 sonunda 79 bin, faiz ise yüzde 8 olacak!

Zikzaklarla geçen 2010'un sonlarına geldik. 2011 yılına gelişmiş ülkelerde çift dipli bir durgunluk ihtimalinin azaldığı, ancak büyümenin yavaş olduğu, gelişmekte olan ülkelerin ise hızla büyümeye devam ettiği bir konjonktürde giriyoruz. Yeni yıla girerken, Merkez Bankası’nın para politikası ile piyasaların nasıl şekilleneceğini, dünya ekonomisinde ve gelişmekte olan pazarlarda Türkiye ekonomisinin yerini, piyasaların görünümünü, beklenti ve öngörüleri hepimiz merak ediyoruz. İş Yatırım her yıl olduğu gibi bu kapsam bir strateji raporu daha hazırladı. Bugün sabah itibariyle yapılan toplantıda bir çok bilgi paylaşıldı. 
"TÜRKİYE'YE PARA AKIŞI SÜRECEK"
Toplantıda İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, İş Yatırım Araştırma Müdürü Emre Sezan ve Kıdemli Ekonomist Burcu Ünüvar hazır bulundu. İlk sözü alan Serhat Gürleyen genel ekenomik değerlendirmelerde bulundu. Gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerden 3-4 yıl daha ayrışmaya devam edeceğine dikkat çeken Gürleyen, gelişmiş ülkelerin parasal genişleme politiklarını sürdüreceğini ifade etti. Türkiye'ye para akışının 3-4 yıl daha devame deceğini aktaran Gürleyen, "Likiditenin bol olması Türkiye'nin büyümesi anlamında olumlu bir etken" dedi. Fakat söz konusu bu kaynakların iyi yönetilmesi gerektiğine işare eden Gürleyn, "Bu sıcak paranın bazı yakıcı etkileri olabilir. Piyasada balonların oluşmasına neden olabilir. Biz paranın gelmesini fakat istediğimiz gibi (uzun vadeli) gelmesini istiyoruz. Merkez Bankası ve BDDK'nın aldığı kararları da bu şekilde değerlendiriyoruz" şeklinde konuştu.
"BANKACILIK HİSSELERİ HÂLÂ İSKONTOLU"
"Yüksek cari açığın finansmanı kaliteli olsun" istiyoruz diyen Diirektör, 1-2 hafta içinde 2-3 milyar dolarlık bir para çıkışının yaşandığını belirtti.
Alınan kararların ardından bankacılık sektörü hisselerinin hâlâ iskontolu işlem gördüğünü kaydeden Gürleyen'e göre iskonto oranı yüzde 15-17 civarında. Bizdeki bankacılık sektöründen daha iskontolu olan piyasa ise Rus piyasası. Fakat bu ülkede de geçmişte olduğu gibi riskler var.
Bankacılık sektörünün 2010 yılını yüzde 18'lik kârla tamamlayacağını belirten Gürleyen'e göre bu kârlılık 2011'de yüzde 1'e gerileyecek. Fakat 2012 itibariyle kâr artışının tekrar artışa geçmesi ve yüzde 14'lü seviyelere ulaşması da bekleniyor.
Türkiye ekonomisinin eskiden daha güçlü olduğuna vurgu yapan Serhat Gürleyen, yatırımcılarımız için İMKB'deki 64 bin seviyesini 'al' olarak önerdik.
"TL DEĞERLENECEK"
"2002'den bu yana TL yatırımları yönünde önerimizi sürdürdük" diyen Gürleyen, TL'nin değer kazanmaya devam edeceği yönünde öngörüde bulunduklarını bildirdi. Gürleyen şöyle devam etti: "Alınan önlemlerle sıcak para daha az girse de 3-4 yıllık dönemde TL sepete karşı (Dolar, Euro) değer kazanmaya devam edecek. Portföylerde ağırlıklı olarak TL önerimizi koruyoruz. Kısa vadede mevduat hâlâ cazip. Fakat orta vadeli tahviller cazip değil."
"ÖZEL TAHVİL PİYASASI DAHA DA BÜYÜYECEK"
Özel sektör tahvillerine de değinen Gürleyen, bankaların bu tahvillerle bilançolarındaki faiz duyarlılığını azaltacağını söyledi. Gürleyen ayrıca, özel sektör tahvil piyasasının çok daha fazla büyüyeceğine dikkat çekti.
Dünyada kağıt paraya olan güvenin azaldığını belirten Gürleyen, emtia tarafında bir yönelmenin olduğunu belirtti.
RİSK ALMAM DİYENLER İÇİN PORTFÖY ÖNERİSİ!
Gürleyen, yatırımcılar için oluşturdukları portföy tablosunu da bizimle paylaştı. Buna göre portföy yapısı şu şekilde oluşuyor:
                                           (%)
Mevduat                            60-70
Değişken faizli tahvil          10-20
Özel sektör tahvilleri           5-10
Enflasyona endeksli tahvil   0-10
Altın-Emtia                         0-5
Hisse senedi                       5-15
Gürleyen, ayrıca yüksek temettü dağıtımı yapabilecek hisse senetlerine yatırım yapılabileceğini aktardı.
HEDEF 79 BİN
Bu perspektifte 2011 sonu endeks beklentilerini de paylaşan Gürleyen, "İMKB 100 hedef tahminimiz 79 bin" dedi.
ABD ekonomisyle ilgili olarak 2011'de faiz artırımı beklentilerinin olmadığını belirten Serhat Gürleyen, en erken artırımın 2012'de olabileceğini söyledi.
Gürleyen'e göre enflasyon en ciddi bir risk olarak karşımızda duruyor. 
"2011 SONU FAİZ TAHMİNİMİZ YÜZDE 8"
Kıdemli Ekonomist Burcu Ünüvar ise 2011'de büyümenin yüzde 5.5 seviyelerinde gerçekleşeceğini aktardı. "Cari açık risk olmaya devam edecek" diyen Ünüvar, emtia fiyatlarının artış eğiliminin açık üzerinde baskı yaratacağını aktardı. Ünüvar'a göre cari açık riski MB'nin aldığı önlemlere rağmen sürecek.
Bütçe performansının öngörülenden daha iyi olacağına dikkat çeken Burcu Ünüvar, enflasyonun ise önümüzdeki yıl hedefin üzerinde kalacağını kaydetti. 2011'de 13-14 milyar dolarlık petrol ithlatının, toplam enerji ithalatının da 45-50 milyar dolar seviyelerinde olacağını aktaran Ünüvar, petrolde hedef fiyat tahminlerinin 82 dolar seviyelerinde olduğunu aktardı.
Ünüvar, enflasyonun ilk 6 ayda MB'nin öngörüleri doğrultusunda sonraki dönemde ise hedeften saparak yüzde 6.5-7.5 seviyelerinde gerçekleşebileceğini dile getirdi. "MB ne gerekiyorsa onu yapacak" diyen Ünüvar, yılın ikinci yarısından itibaren faiz artırımlarının başlayacağını da söyledi. Kendilerinin yıl sonu faiz tahmininin yüzde 8 olduğunu kaydeden Kıdemli Ekonomist, faizlerde şu andaki seviyenin (yüzde 7.10) pozisyon almak için uygun olmadığını, bir miktar aşağıya gelecek olsa bile tehlikeli bulduklarını ifade etti.
Ünüvar ayrıca, MB'nin bir sonraki toplantısında yeni bir faiz indiriminin de gelebileceğini aktardı.
BU SEKTÖR HİSSELERİNE DİKKAT!
İş Yatırım Araştırma Müdürü Emre Sezan da İMKB'nin yüzde 7-8 iskontolu olduğunu söyledi. Yıl başı itibariyle daha zayıf bir endeks seyrinin görülebileceğini aktaran Sezan, bunda geçtiğimiz günlerde alınan tedbirlerin etkili olacağını belirtti.
Bankacılık sektörüne olan ilginin azaldığı bir dönemde "hangi sektörlerin ön plana çıkacağını" sorduğumuzda ise şu sektörleri sıraladı:
-Otomotiv
-Leasing
-Gayrim Menkul Yatırım Ortaklığı
-Yurtdışı taahhüt sektörü.
Hisse senedi stratejisinde riskler ise şöyle sıralandı: (Yani hedef endeks seviyesi bu risklerle ıskalanabilir)
-Özelleştirme ve halka arzlar ile piyasaya yeni arzların gelmesi.
-Fonlar piyasa seviyesinin üzerinde pozisyon taşıması.
-AB problemleri nedeniyle iç talebin olumsuz etkilenmesi.
-Enflasyon.
-Merkez Bankası'nın beklentilerden daha sert faiz artırımı.
DİĞER ÖNGÖRÜLER
Çin'den gelen daraltıcı para politikası işaretleri ve euro bölgesindeki kredi krizinin Portekiz'e ve İspanya'ya yayılabileceği endişesi ile yılın son aylarında zaman zaman görülen sert satışlara rağmen küresel sermaye getirinin çok düşük olduğu tahvillerden çıkıp hisse senetlerine yönelmeye devam ediyor.  
Ekonomideki canlanma ve faiz oranlarındaki gerileme başta bankacılık sektörü olmak üzere  şirketlerin karlılığında önemli bir sıçrama sağladı. Borsa piyasa değerinin yüzde 42’ini oluşturan bankaların karlarını 2009 yılındaki %55 oranındaki artışdan sonra 2010 yılında %18, 2011 yılında %1 oranında artırması bekleniyor. Diğer yandan, banka-dışı kesimin kar artışının ise  2009 yılındaki %20 artıştan gerileyerek 2010 ve 2011 yıllarında %15 oranında büyüyeceği, tahmin ediliyor.
2011 yılı içerisinde bütçe performansının sınırlı da olsa bozulması ihtimali devam ediyor.
Bakanlar Kurulu’nun Mali Kural’ı daha önceden açıkladığı gibi Meclis tatile girmeden yasalaştıramaması Merkez Bankası’nın faizleri kısa vadede artırmayacağının anlaşıldığı bir ortamda piyasaları rahatsız etmedi. Baz senaryomuzda Bakanlar Kurulu’nun yılın ilk onbir ayında gösterdiği güçlü bütçe performansının bir kısmını, 2011 yılı ilk yarısında seçimlere giderken harcamasını bekliyoruz.  
Gelişmekte olan ülkelerde yüzde 33'ler seviyesinde olan tasarruf oranı Türkiye'de yüzde 13'ler düzeyine geriledi. Bu yüzden Türkiye’nin sermaye girişlerindeki artış karşısında Brezilya, Çin, Kore gibi radikal önlemler alma ihtimali yok.
Merkez Bankası 2011 yılında para politikasında fiyat istikrarının yanı sıra finansal istikrarın da hedefleneceğinin sinyalini veriyor.
FAİZ ARTIRIMI BEKLENTİSİ
Merkez Bankası’nın para ve kur politikasındaki değişikliğe rağmen  Türk lirası aktiflere yatırım yapma stratejimizde bir değişikliğe gitmiyoruz. Son dönemde Türk lirasında yaşanan değer kaybının döviz pozisyonlarını azaltmak için fırsat olduğuna inanıyoruz.
Buna karşı Türk lirası yatırımlarda vade uzatmak konusunda tereddütlerimiz sürüyor. Merkez Bankası para politikasını kaynak kullanımının düşük, çıktı açığının yüksek, çekirdek enflasyon baskısının sınırlı olduğu  bir senaryo üzerine kurmaya devam ediyor. Biz emtia ve gıda fiyatlarındaki artışın, ve yönetilen / yönlendirilen fiyatlardan  kaynaklanan risklerin enflasyon beklentilerini yukarı çekeceğine ve Merkez Bankası’nı 2011 yılında 150bp  faiz artırmaya zorlayacağına  inanıyoruz. 
Türkiye’nin olası not artışı beklentisi, bütçe performansının güçlü olması ve gelişmekte olan ülke borç fonlarına para girişi orta ve uzun vadeli tahvil faizlerinin enflasyondaki olası bir yükselişi fiyatlamamasına neden oldu. Bu yüzden yatırım stratejimizi kısa vadeli mevduat, orta vadeli değişken faizli tahviller gibi faiz artırımlarına daha az duyarlı enstrümanlar üzerine kurmaya devam ediyoruz.
Kredi büyümesinin mevduat artış hızından fazla olmasının kısa vadeli mevduat faizlerini yüksek tutmaya devam edeceğine inanıyoruz. Değişken faizli tahvilleri Merkez Bankasının faiz artırımlarına karşı en iyi koruma aracı olarak görüyoruz. Enflasyon bonolarını portföye eklemek için 2011 yılının ilk yarısında daha iyi bir fırsat bekliyoruz.
Faiz oranlarının düşük olduğu bir konjonktürde iyi seçilmiş bir özel sektör tahvil portföyüyle kredi riski alınarak portföy getirisi zenginleştirilmesini öneriyoruz. Enflasyonun yükselmesine rağmen faizlerin artmadığı bir senaryoya karşı ise portföylerde altın ve emtia ürünlerine yer verilebilir.  
"YÜZDE 20 POTANSİYEL VAR"
Son aylarda yaşanan değer kayıpları sonrasında borsa için “TUT” olan görüşümüzü “AL” olarak revize ettik.   İMKB hedef değerimiz olan 79,000 seviyesine göre %20 civarında bir artış potansiyeli sunuyor. IMKB hisse senetleri  11x 2011 F/K çarpanı ile gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre hafif aşağıda işlem görüyor.
Habertürk

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!