BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 68,80 -1,29 357.760.000.000,00
ALBRK 8,26 0,61 20.650.000.000,00
GARAN 137,00 -0,29 575.400.000.000,00
HALKB 26,76 0,00 192.264.660.403,92
ICBCT 15,82 0,96 13.605.200.000,00
ISCTR 13,99 -0,85 349.749.580.300,00
SKBNK 7,23 4,33 18.075.000.000,00
TSKB 12,94 -1,75 36.232.000.000,00
VAKBN 27,46 -0,65 272.291.205.021,58
YKBNK 32,10 0,06 271.150.346.216,40

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaBankacılar meslekten soğudu!----

Bankacılar meslekten soğudu!

Bankacılar meslekten soğudu!
20 Haziran 2011 - 09:39 www.finansingundemi.com

Önce Merkez Bankası, şimdi BDDK. Herkes bankacılara yükleniyor

BDDK kredi maliyetlerini yükseltmenin yanı sıra bu düzenlemeyi yaparken aynı zamanda da tüketici kredilerinde artan risklerin bankalara verebileceği zararları kontrol altına almak amacını da göz önüne almışa benziyor. Önce Merkez Bankası, şimdi BDDK. Herkes bankacılara yükleniyor. Gülümhan Gülten, “Bankaları kredilerden soğuttu” diyor, ben işi biraz daha ileri götürüyorum... Alınan önlemler bankacıları “meslekten soğutacak” böyle giderse
Seçim bitti, ekonomiyi “soğutmaya”, cari açığı “daraltmaya” yönelik adımlar atılmaya başlandı. Merkez Bankası zorunlu karşılık artışlarına seçimlerden önce ara vermiş, bunun dışında da yeni bir önlem alınmış değildi. Seçim sonrasındaki ilk önlemler BDDK’dan geldi.
Dünkü Vatan Gazetesi’nde Gülümhan Gülten’in haberinde “... 3 ayrı düzenlemeyle özellikle tüketici kredilerinin bankalara maliyeti artırılırken, bankalar, sermaye yeterliliği rasyosu hesabında yapılan değişiklikle de bir kez daha sıkıştırıldı. BDDK aldığı bir üçüncü önlemle de bankaların yüzde 25 kredi artış sınırlamasına takılmamak için iştirakleri üzerinden ve leasing yoluyla kısıtların kenarından dolaşmasının da önünü kesti. BDDK, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerince alacakları için ayrılacak karşılıklara ilişkin usulleri yeniden belirleyerek, bunlar için de kuralları sıkılaştırdı.”
Haberin devamında; “Bazı bankacılar tarafından BDDK’nın dün aldığı “soğutucu” önlemler, “bankaları kredilerden soğuttu” şeklinde yorumlandı. BDDK’nın dün yürürlüğe giren yeni düzenlemelerinin tamamı, yarından itibaren verilen krediler için geçerli olacak. Bu da yıllık bazda tüketici kredilerinin yüzde 1’den fazla zamlanacağı anlamına geliyor” deniyor.
Önlemler gerçekçi değil
BDDK kredi maliyetlerini yükseltmenin yanı sıra bu düzenlemeyi yaparken aynı zamanda da tüketici kredilerinde artan risklerin bankalara verebileceği zararları kontrol altına almak amacını da göz önüne almışa benziyor.
Önce Merkez Bankası, şimdi BDDK. Herkes bankacılara yükleniyor. Gülümhan Gülten, “Bankaları kredilerden soğuttu” diyor, ben işi biraz daha ileri götürüyorum... Alınan önlemler bankacıları “meslekten soğutacak” böyle giderse. Yine para politikası çerçevesinde önlemler alınıyor. Mali politikalara halen daha sıra gel(e)medi. Ne zaman geleceği de belirsiz. Bu önlemlerin ekonomiyi soğutmaya yönelik etkileri mutlaka olacaktır. Ancak bunların kalıcı ve istenen ölçüde olması pek mümkün görünmüyor! Cari açığı azaltmaya/daraltmaya katkısı soğutma amacından da geride kalacaktır. Zira kredi talebini kısarak cari açığı kontrol altına almaya çalışmak, Nasrettin Hoca’nın borçlarını yola diken ekerek takılacak koyunların yünleriyle ödeme hikayesinden bile daha az gerçekçi gibi görünüyor.
Cari açıkla mücadelede ilk adım sorunun temel kaynağına inmekle başlayacak. Bizim cari açık sorunumuz artık iç talep/dış talep meslesinden öteye geçmiş “yapısal” hale gelmiş durumda. Her şeyi bir yana bırakalaım, geçen sene 38 milyar dolalık“enerji” ithal etmişiz. Petrolün geçen sene ortalama fiyatı 85 dolardı. Bu senenin ilk yarısında 115 dolar civarında. Arada 30 dolar fark var. (Enerji ortak hesaplama birimi “varil petrol” olmasından dolayı hesaplama petrol üzerinden...) Her 10 dolarlık artış 4 milyar dolar ek yük getireceği hesabıyla bu seneki toplam fatura 50 milyar dolara çıkacak demektir. Buna bir de yüzde 10’luk ilk yarı büyümesini eklerseniz (ikinci yarıda yüzde 5’e düşse bile) 3.5-4 milyar dolar daha eklemek gerekiyor. İthalata dayalı üretimin yarattığı ek fatura da cabası...
Bu sorun uzun vadeli bir planlamayı gerektiriyor. Cari açık meselesi üstünkörü konuşulup, bu yönüyle hemen hemen hiç derinlemesine tartışılmazken, alınan tek başına para politikasına yönelik önlemler kısa vadeyi bile kurtarmaya yetmiyor. Yetmeyecek! Önce uzun vadeli bir plan ortaya konmalı, sonrasında bu planın sonuçları alınana kadar geçecek zamanı yönetmek için para ve maliye politikalarının bir arada kullanıldığı derli toplu bir paket hazırlanmalı. Bu yapılmadan sadece bankacılık sistemine yüklenmek arzulanan sonuçları vermeyecek, olsa olsa yukarıda da belirttiğim üzere “bankacıları meslekten soğutacaktır”!
Borsanın yükselme çabası
Bu önlemler bu hafta borsayı nasıl etkilecek derseniz...
Haftanın ilk günündeki tepki bankacılık hisseleri açısından olumsuz olacaktır. Ancak bu ve benzeri önlemler (kredi kartlarındaki taksit süresinin kısaltılması, konut kredilerindeki kredi kullandırım oranının yüzde 75’ten 60’a indirilmesi) bir süredir piyasalarda tartışılıyor olduğundan etkisinin sınırlı kalmasına çaba harcanacaktır.
Hatta ilk şok geçtikten sonra İMKB’nin yükselme çabası içine girdiğine bile şahit olabiliriz. Yükselişlerin 63.850 seviyesine kadar devam etmesi mümkün. Ancak borsa için bu hafta önemli bir hafta olacak. Zira muhtemel yükseliş hareketi yaşanmaz ise; ABD borsaları bu hafta için hiç de iyi sinyaller vermiyor (Nasdaq Composite 200 günlük hareketli ortalamanın (HO) altında kapattı geçen haftayı); bu hafta 50 günlük HO, 200 günlük HO’yı aşağı yönde kesebilir (Golden Cross). Bu durum teknik olarak yeni satışları tetikleyebilir.
Bu hareket yakın bir gelecekte yaşanacak! Ancak bu hafta mı yoksa önümüzdeki haftalarda mı onu göreceğiz. Böylesi bir kırılma sonrasında 2-3 Mart tarihleri arasında 58.664 ile 59.428 arasında oluşan “boşluğu” kapatacak bir geri çekilme daha görülecektir.
O zamana kadar kısa vadeli yükselişleri dikkatli “yönetmekte” fayda olan bir haftadayız!
Ali Ağaoğlu - Vatan

ETİKETLER :
YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • mehmet erol20 Haziran 2011 11:17

    bankalar hakkında negatif yorumlar yazanlar bu işin ucunun yine nihai tüketiciye gittiğinin ya farkında değiller ya farkında değiller.kar marjı daralan sektör bu sebeple her türlü işlem maliyetini yükseltmek zorunda kalacak. ayrıca daralan rekabet bankaların birleşmesini getirecek. Bu da aynı cep telefonlarında olduğu gibi piyasayı birkaç bankanın keyfince yönetmesini getirecek. Bilmediğin konuda susmak gibi erdem yoktur demişler.Saygılarımla,

  • xx20 Haziran 2011 10:39

    Enerji maliyet artışına dönük yaptığı yoruma gelince. Burada yapılacak tek şey enerji kaynağını değiştirmeye dönük bilimsel ar-ge çalışmaları yapılmalı. Yeni ve farklı bir maden v.b. kullanımı sağlanabilirse(yerli bir maden olacak) ve bunun mevcut makine sisteminde veya ufak değişikliklerle kullanımı sağlanabilirse bu sorun aşılabilir. Buna başka bir çözüm yok! Enerji üretiminde, nakliyede, ısınmada kullanılan yabancı hammaddenin yerini bu yeni yerli maden alabilirse bu ülke cari açıkla baş etmede mesafe kat etmiş olur. Buna bir de nükleer santrali katmak gerekir. Hemen hayata geçirilmesi gerekir. Hem de birkaç tane! Finans sektörünün de üretime dönük finansmanları arttırılmalı. Mevcut bankaların yatırım bankalarına ilgisi arttırılıp, bu bankalar daha aktif hale getirilmeli. Uzun ve çok düşük maliyetli finansman sağlanmalı! Dövizle değil TL ile borçlanma teşvik edilmeli. DTH hesapların getirisi de TL olmalı. DTH hesaplarda da bakiyeler TL olarak kaydedilmeli. Yurt içi ticaretle uğraşıp döviz alım satımı yapmak, dövizle borçlanmak konularında daha ciddi önlem ve yasaklamalar yapılmalıdır. Ayrıca ara mamul ithalatına dönük de üretime geçilmesi vergi avantajı sağlanması şarttır. Bunlar önlemler anlamak isteyen anlar, geri kalan geviş getirir, aynı şeyleri tekrar eder durur. Paradan para kazanmayı heves eder! Bu ise boş ama şişmiş karınlı insan gibidir!!!

  • xx20 Haziran 2011 10:16

    Faizden nemalanan bir kesim işlerine gelmeyince basıyor narayı! Yok öyle kardeşim. Bu milletin sırtında öyle kene gibi kanını emmek yok! O devir geçti herkes çalışacak! Kolay para devri bitti!

  • bb20 Haziran 2011 10:14

    Bankaların tüketici kredileri ile nasıl fahiş faizler ve temerrütler aldığını bilmeyen yok. Bu bankacılık değil resmen tefecilik. Şimdi millete yaptıkları bu işkence ve bol getirili faizli kazanca dönük kısıtlamalar olunca avazı çıktığı kadar bağırıyorlar. Bunlar insanlıktan çıkmışlar! Umarız bunlarda bir gün bu kötülüklerinin karşılığını görürler! Kolayca verdikleri, milletin borçlarını da finanse ettikleri yüksek faizli bu finansman tiplerinin daha da zorlaştırılması hatta yasaklanması bile bu millet için hayır olur! Milletin kanını emiyorlar. Sanki bu yaptıkları millet tarafından bilinmiyor! Çok yanılıyorlar! Kendileri de aslında ne yaptıklarını gayet iyi biliyorlar! Şimdi de Ali Ağaoğlu müneccimi çıkmış bu kurallara itiraz ediyor! Sen ne biliyorsun ki be? Kalkmış millet adına ahkam kesiyorsun!

DM TV YAYINDA! ABONE OL!