BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,10 -0,86 359.320.000.000,00
ALBRK 8,26 0,61 20.650.000.000,00
GARAN 137,20 -0,15 576.240.000.000,00
HALKB 26,76 0,00 192.264.660.403,92
ICBCT 15,81 0,89 13.596.600.000,00
ISCTR 14,03 -0,57 350.749.579.100,00
SKBNK 7,34 5,92 18.350.000.000,00
TSKB 12,96 -1,59 36.288.000.000,00
VAKBN 27,50 -0,51 272.687.841.882,50
YKBNK 32,14 0,19 271.488.228.267,76

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaAltın hâlâ parlıyor----

Altın hâlâ parlıyor

Altın hâlâ parlıyor
24 Haziran 2011 - 15:33 www.finansingundemi.com

İki para biriminin ilişkili olduğu ekonomiler ve finansal sistemle ilgili olumsuz haber bombardımanı günden güne artıyor

İki para birimi düşünün; her ikisi de derin ekonomik krizle baş etmeye çalışan ülkeler tarafından ihraç edilmiş. Hangisini tercih ederdiniz? Seçim kriteriniz ne olurdu? “Ne o, ne de bu” der miydiniz?
Bir tarafta AB’nin ortak parası euro, diğer tarafta ABD Doları var. İki para biriminin ihraç edildiği ülkelerde kriz henüz bitmiş değil. Çözülmemiş bir dizi sorun, belirsizlik kaynağı bir dizi karmaşık açmaz var. Bu iki para biriminin ilişkili olduğu ekonomiler ve finansal sistemle ilgili olumsuz haber bombardımanı günden güne artıyor. Bir gün dolar toparlanırken ertesi gün euro değer kazanıyor. Öyle ki sanki bu ülkelerde kriz geçti sanırsınız.
Finansal bünye hasta
ABD hâlâ finansal sistemini tam anlamıyla tedavi edebilmiş durumda değil. Finansal sistemin reel ekonomiye olan itici gücünün önemli bir kaynağı olan gayrimenkul piyasası toparlanmış değil. Fiyatlar toparlanır gibi olurken yeniden düşüş eğilimine girmiş durumda. Konut satışları 2009’dan hallice, ama son 10 yıllık dönemin en kötü dönemlerinden biri. Ekonomik büyüme ivmesi de konut piyasası gibi; ekonomideki toparlanma da hız kesti, tahminler aşağı doğru güncellenmeye başladı. ABD’de finansal kesimdeki en önemli gelişme ise Merkez Bankası’nın (FED) bol miktarda para basması ve kamu borcunun hızla devasa boyuta gelmesi. FED, 2008 öncesindeki 800 milyar dolarlık bir rezerv para seviyesini 2.8 trilyon dolarlık bir rezerv paraya çevirdi. Bunu da mortgage ve hükümet tahvilleri alarak sağladı. Yani hükümet borçlarının bir bölümünü paraya çevirmiş oldu. Kamu borcu ise oran olarak yükseldiği kadar, yasal limit de doldu. Henüz Kongre’den geçmiş değil.
AB ülkelerindeki borç krizinin şimdi çekirdeğe kayması olasılığı var. Yunanistan borç ödeyemez duruma geldi. Borçlarını yeniden yapılandırmak zorunda kalacak. Bunun diğer çevre ülkelere de yansıması kaçınılmaz olacak. Alacaklıların anaparalarının yüzde 50-60’ından vazgeçmek zorunda kalmaları an meselesi. Merkezde olan ve bu sorunu ‘yönetmeye’ çalışan ülkeler, çözmek bir tarafa, yaptıkları hatalarla krizin bulaşıcılığını arttırdılar. Merkezde borç göstergesi en iyi olan ülke Almanya. Ancak AB’deki borç sorunu sadece bir kamu borcu sorunu değil. Alacaklı olanlar, merkezdeki, yani iyi durumda olan ülkelerin bankaları. Giderek daha olası bir hal alan borç yapılandırması durumunda, Almanya ve Fransa’nın da bankalarına orta vadede sermayelendirme, en kötü durumda devletleştirme yapması kaçınılmaz olacak. AB’nin merkez bankası ECB’nin ise çevre euroyu kurtarmak için yüklü miktarda çevre ülke tahvilleri alarak bol miktarda euroyu bu kanaldan piyasaya sürdüğü de sır değil.
Ne dolar ne de euro
Bu görünümde yeniden soralım: “Euro mu, dolar mı?” Bu soruya yanıt bulmak zor. Ama yanıtı bulanlar var. Yüksek değerini koruması gösteriyor ki, “ne o ne de o” diyerek altını alternatif olarak seçenler var. Hâlâ bir alternatif olarak duruyor. Çok önceden, ‘krizi doğru okuyan’ yatırımcı ve tasarruf sahipleri altına yatırım yapmışlardı. Altın fiyatları iniş çıkışlarla hâlâ yüksek olan seviyesini koruyor. Hatta mevcut finansal zayıflık bu yüksek seviyeye destek vermeye devam ediyor.
Mademki finansal bir kriz var; kimsenin yükümlülüğü olmayan ama değişim değeri olan, değer saklama niteliği olan bir yatırım aracı, yani altından ve emtia sözleşmelerinden başka bir alan yoktu. Krizdeki Yunanlıların banka mevduatlarını çekerek, bir bölümünü ülke dışına çıkardıkları, bir bölümünü ise altına yatırdıkları anlaşılıyor. Yunanistan’a borç verenlerin paralarının yüzde 50-60’a yakın olası bir ‘saç tıraşıyla’ kaybedecekleri hesaba katılırsa yükselmiş fiyatı ile bile altın, hâlâ bir korunak!

uğur gürses radikal

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!