Katılım bankalarına fetva şartı

4 / 4

---

Gerekiyorsa fetva alırlar
Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz de yeni katılım bankalarının ayrı bir tüzel kişilik olarak kurulacağına işaret ederek, "Bu yüzden rekabete olumsuz bir etkisi olmaz. İnandırıcılıkları konusuna gelince halk sorgulayacaktır. Şu anda sistemdeki her katılım bankasının Danışma Kurulu var. Bir ürün çıkarmadan önce İslami prensiplerine uygun olup olmadığını Danışma Kurulu'na danışıyorlar. Onlar da danışma kurulu kurup gerekiyorsa fetva alabilirler" dedi.
Yeni bankaların bir kolu faiz
Katılım bankacılığı sektörüne yeni oyuncular gelmesini 'sektörü büyütmesi' açısından memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Bank Asya Genel Müdürü Ahmet Beyaz, daha önce verdiği bir demecinde, "Her gelen pastayı büyütecektir. Geçmiş dönemde sektöre güvensizlik vardı. 2000'li yılların başında bir bankanın batması, mudilerin paralarını alamaması sektörde genel olarak bir güvensizlik yaratmıştı. Şimdi hem sektör banka statüsüne kavuşarak ÖFK kimliğinden kurtuldu, hem de katılım bankalarının mevduatları da güvencede. Hem de genel olarak dünyada faizsiz bankacılığın popülaritesi arttı. Ama yeni gelmeyi düşünen bankaların bir kolunun da faizle mevduat toplaması nedeniyle kamu vicdanını nasıl rahatlatacaklar, umarım bunu düşünmüşlerdir" görüşünü dile getirmişti.

Halkbank: Herkesin geçtiği yoldan biz de geçeriz
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Ziraat ve Halkbank'a birer tane katılım bankası kurması yönünde talimat verdiğini açıklarken, ilk harekete geçen Halkbank oldu. Halkbank bu konuda Genel Müdürlüğü yetkilendirdiğini kamuoyuna duyururken, Halkbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Cebeci faize duyarlı kesimi nasıl ikna edecekleri ve olası endişelere ilişkin ise şu açıklamayı yaptı: "Genel Müdürlüğe bir yetki verdik. Arkadaşlar hazırlıklarını yapıyor. Herkesin geçtiği yoldan biz de geçeceğiz. Daha vaktimiz var. Danışma Kurulu mu olur veya başka bir çalışma mı yaparlar. Onları konuşmak için henüz erken. Ama diğer bankalar hangi prosedürü izlediyse biz de izleriz" diye konuştu.

Türkiye'de İslami bankacılık 100 milyar $'ın üzerine çıkacak
Ernst & Young'ın analizlerine göre, son 4 yılda ortalama yüzde 19'luk büyüme ile 2011'de 1.3 trilyon dolara ulaşan islami bankacılık aktiflerinin, 2014'de 2 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye'nin 2011 islami bankacılık oranı ise yaklaşık % 5'lik pazar payı ile 31 milyar dolar. 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi içerisinde yer almayı hedefleyen Türkiye'nin islami bankacılık sektörü aktif büyüklüğünün 3'e katlanarak 10 yıl sonra 100 milyar doların üzerine çıkması bekleniyor.
Ernst & Young'a göre dünyada hızla gelişen faizsiz bankacılık sistemi Türkiye için de önemli fırsatlar sunuyor. Katılım bankacılığında en büyük pazarlardan biri olarak görülen Türkiye'deki sukuk pazarına; inşaat, altyapı, yol, finansal ürünler, enerji gibi alanlarda Körfez ve Asya ülkelerindeki yatırımcının ilgisi artıyor. Fakat sunulan ürünler yetersiz olduğu için Türkiye'nin Asya ve Körfez ülkelerinden gelen yatırım talebini karşılayamadığı ifade ediliyor.

Pazar payı yüzde 15'e çıkabilir
Körfez ülkelerinde Türkiye'ye yatırım yapmaya yakın birçok büyük yatırımcı olduğuna dikkat çeken Ernst & Young Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Selim Elhadef, Türkiye'nin Müslüman ülkeler arasında istikrarlı ve gelecek vaat eden bir ekonomik izlenim sergilediğini ve yatımcıların da istikrarlı pazarlara yatırım yapmayı tercih ettiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti; " Bu yıl için Türkiye'de 20 milyar dolarlık altyapı yatırımı planlanıyor, bunun yüzde 20-25'inin sukuk gibi islami finansal enstrümanlarla finanse edilmesi halinde ise 4-5 milyar dolarlık sukuk ihracı gerçekleşebilir. 2023 vizyonuna baktığınızda islami bankacılığın toplam bankacılık sektöründeki payının yüzde 15'lere gelmesi hedefleniyor. Türkiye'de sukuk talebi arzın çok üstünde, yani Sukuk ürünlerine büyük bir talep var ama yeterli arz yok. Yeni ürünler sunulursa pazarın çok daha fazla büyümesi mümkün."