Banka hisseleri için öneriler

2 / 13

---

Makro gelişmeler bankalar açısından son iki senedir olumsuz bir baskı kurmuştu. Önceki raporumuzda dikkat çektiğimiz faizlerin artışına bu yılın başında şahit olduk ve bunun paralelinde banka hisseleri son 2,5 yıllık dönemde en dip seviyelerine geldi. Gündem kısa bir süre sonra Avrupa ve ABD’den gelen parasal genişleme yönündeki sinyallerle olumlu yönde değişti ve bankalar bu dönemde dip seviyelerinden ortalama %21 yükseldi. Önümüzdeki döneme baktığımızda içine girilen olumlu atmosferin bizi bir miktar daha yukarı taşımasını kuvvetli bir ihtimal olarak görüyoruz. Yurtdışından kaynaklanan dışsal faktörler yanısıra içeride de beklentilerimiz cari işlemler açığında kademeli bir gerileme ve enflasyondada da yılın son çeyreğine yoğunlaşacak bir düşüş yönünde. Bunların haricinde yurtdışından kaynaklanacak fon akımlarının miktarı ve zamanlamasına bağlı olarak TCMB’nin gecelik faizlerde uyguladığı üst sınırı bir miktar aşağıya çekmesini de ihtimal dahilinde görüyoruz. Tüm bu gelişmeler faizde yönün aşağı olacağı bir dönemi işaret ediyor. Aslında piyasalar bu beklentileri bir miktar satın aldı ve bono faizleri %11,6’dan %10’un altına geriledi. Faizdeki düşüşün ve bunun devamının bankaların karlarına ve değerlemelerine olumlu etkisi olacağını düşünüyoruz. Bu beklentiler nedeniyle şirket değerlemelerimizde kullandığımız özsermaye maliyet rasyosunu yarım puan düşürerek %15,0’e düzeyine çektik. Buna paralel olarak İş Bankası’nı ‘Endeksin Üzerinde Getiri’ye çektik. Halkbank, Yapı Kredi ve Vakıfbank’taki ‘Endeksin Üzerinde Getiri’ görüşümüzü koruyoruz.