BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 52,55 1,15 273.260.000.000,00
ALBRK 6,48 0,00 16.200.000.000,00
GARAN 112,10 -1,06 470.820.000.000,00
HALKB 21,58 0,09 155.047.510.146,36
ICBCT 15,28 9,77 13.140.800.000,00
ISCTR 11,11 1,28 277.749.666.700,00
SKBNK 5,11 0,00 12.775.000.000,00
TSKB 11,38 -0,52 31.864.000.000,00
VAKBN 23,80 1,62 235.998.932.247,40
YKBNK 27,00 1,20 228.070.384.668,00

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemZirve görüşmesinden ilk analizler: Putin stratejik avantaj elde etti----

Zirve görüşmesinden ilk analizler: Putin stratejik avantaj elde etti

Zirve görüşmesinden ilk analizler: Putin stratejik avantaj elde etti
20 Mayıs 2025 - 14:57 www.finansingundemi.com

Trump ve Putin’in iki saatten fazla süren telefon görüşmesinin ardından yapılan yorumlarda, Putin’in bu görüşmeyle hem zaman kazandığı hem de kendi lehine kullanabileceği yeni bir müzakere zemini oluşturduğu vurgulanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleşen iki saati aşkın telefon görüşmesi, uluslararası ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Özellikle Ukrayna'daki savaşın dördüncü yılına girilirken gerçekleşen bu görüşme, dünya genelinde siyaset ve diplomasi uzmanları tarafından derinlemesine analiz edildi.

Türkrus'ta yer alan hbaere göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin görüşmeyi "çok açık, kapsamlı ve yapıcı" olarak tanımlarken, ABD Başkanı Donald Trump müzakerelerin hemen başlayacağını ilan etti. Ancak analistlere göre bu açıklamalar kadar, açıklanmayan detaylar ve tarafların gerçek ajandaları da önem taşıyor.

Kommersant yazarı Andrey Kolesnikov, Putin ile Trump arasındaki telefon görüşmesini değerlendirirken, Rus liderin Amerikalı muhatabıyla konuşurken “doğru tınıyı” bulduğunu vurguluyor. Putin’in, görüşmenin başında Trump’ı yeni doğan torunuyla tebrik ederek tonu yumuşattığını ve ardından Ukrayna krizine dair somut konulara geçtiğini belirten Kolesnikov, bu stratejinin görüşmenin “başarıya mahkum” olmasını sağladığını ima ediyor. Ona göre Putin, görüşmeden sonra olağanüstü bir hızla kamuoyunun karşısına çıkarak ilk açıklamayı bizzat yaparak da iletişim üstünlüğünü ele geçirdi; bu defa Trump’tan önce davranmayı başardı. Kolesnikov, Putin’in bu görüşmeyle yeni bir müzakere zeminini ve zaman kazanmayı başardığını, bu süreci de kendi çıkarları doğrultusunda kullanacağını yazıyor.

Siyaset bilimci Georgiy Bovt, Putin’in konuşmasında geçen “olası bir ateşkes” ifadesine dikkat çekiyor ve bu durumun, Avrupa’nın ve Trump’ın beklentisi olan “koşulsuz ateşkesten” uzak olduğunu vurguluyor. Bovt’a göre Putin ve Trump, olası bir barış mutabakatı için bir “ön mutabakat” hazırlığına girişebilir. Bu tür bir belgenin kısa vadeli ve uzun vadeli bölümlerden oluşması muhtemel. Kısa vadede geçici bir ateşkes sağlanabilir, ancak uzun vadede tarafların pozisyonlarının ciddi farklar içerdiği açık. Trump’ın bu süreci “başarı” olarak sunması beklenebilir. “The Art of the Deal” adlı kitabında ifade ettiği gibi, Trump hiçbir zaman başarısızlık kabul etmez, başarısızlıktan başkaları söz eder” diyen Bovt, Trump’ın bu görüşmeden zafer hikayesi çıkarma niyetinde olduğunu belirtiyor.

Putin’in "kompromis" yani uzlaşı vurgusu, Moskova’nın sahada elde ettiği avantajı koruma arzusunu gizlemiyor. Bovt, Moskova’nın Ukrayna’ya dair temel taleplerinden – NATO üyeliğinden vazgeçme, tarafsızlık, silahsızlanma – taviz vermeyeceğini, çünkü bu taleplerin Rusya açısından "ilkesel" olduğunu savunuyor. Bununla birlikte, bazı “esnek” ifadelerin Moskova tarafından kabul edilebileceğini de belirtiyor.

Trump’ın “görüşmeler hemen başlıyor” açıklamasına ilişkin olası senaryoları değerlendiren Bovt, ya St. Petersburg görüşmeleri düzeyinde devam edileceğini ya da Rus tarafının müzakere heyetini daha üst düzeye çıkaracağını söylüyor. Bu, Kremlin’in müzakere sürecine verdiği önemi göstermek açısından önemli olabilir. Ancak, bunun Moskova’nın “önemli tavizler vereceği” anlamına gelmediğinin de altını çiziyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin pozisyonunu da yorumlayan Bovt, Trump’ın Zelenskiy’e “elinde koz yok, en azından bir şeyleri kabul et” mesajı verdiğini öne sürüyor. Trump’ın kendi seçmenine yönelik başarı sunma baskısı nedeniyle Kiev üzerindeki baskıyı artıracağı tahmin ediliyor.

Amerikan dış politikası uzmanı Malek Dudakov ise, Rusya ile ABD arasında müzakere edilecek bir "ön mutabakat"ın mümkün olduğunu belirtiyor, ancak Ukrayna’nın buna razı olup olmayacağı konusunda şüpheleri var. Dudakov, Moskova ve Washington’un tüm meselelerde hemfikir olmadığını, ancak diyaloğun kendisinin başlı başına olumlu olduğunu söylüyor. Buna karşın Kiev’in müzakereye yanaşmakta oldukça isteksiz olduğunu, son görüşmenin ABD baskısıyla gerçekleştiğini hatırlatıyor. Dudakov’a göre, Rusya ile ABD’nin belli başlı konularda uzlaşı sağlaması mümkün, ancak Kiev’in tavrı süreci sekteye uğratabilir.

"Kompramis" kelimesine de değinen Dudakov, bu türden uzlaşıların hem Moskova hem Washington açısından gerekli olacağını ve örneğin tarafsızlık, denetim, bazı bölgesel sınır meseleleri gibi hassas konuların gündemde olduğunu belirtiyor. Ancak ABD'nin kendini taraflar arasında bir tür "hakem" gibi konumlandırmak istediğini, bu sayede Ukrayna üzerindeki baskıyı artırabileceğini ifade ediyor.

Trump yönetiminin barışı sağlayacak aktör değil, barış ortamını oluşturacak aracı gibi davranmak istediğini belirten Dudakov, bu yaklaşımın sorumluluktan kaçma taktiği olabileceğine de dikkat çekiyor. Ona göre Trump, Ukrayna'ya baskıyı sürdürecek, ancak doğrudan Rusya'yla cepheleşmeden kaçınacak. ABD’nin bu sürece son vermesi için gereken siyasi ve ekonomik kaynakları henüz çekmediğini, dolayısıyla çatışmadan "tam çıkış"ın henüz gündemde olmadığını ifade ediyor.

Tennessee Üniversitesi'nden uluslararası ilişkiler profesörü Andrey Korobkov da görüşmeyi “seçim, strateji ve taktik amaçlı üçlü bir hamle” olarak tanımlıyor. Trump’ın hem Amerikan kamuoyuna başarı mesajı vermek, hem de Çin’e karşı Rusya’yı uzaklaştırmak için bu süreci önemsediğini vurguluyor. Ona göre Trump’ın öncelikli hedefi, en azından 30 günlük geçici bir ateşkesi duyurmak. Ancak bunun karşılığında Moskova’nın beklentisi, yeni yaptırımların ertelenmesi ve Batı’dan gelen silah yardımının durması. Korobkov’a göre, Trump’ın Putin’e doğrudan baskı yapma kapasitesi sınırlı, ancak Kiev’e yönelik baskı araçları çok daha fazla.

Korobkov, Avrupa’nın Tump’ın bu stratejisine şüpheyle baktığını belirtiyor. Avrupa’da, Tump’ın büyük güçler arasında barışı sağlamak yerine kendi liderliğini dayattığına dair bir endişe var. Bu nedenle Trump, bir yandan Ukrayna’ya baskı uygularken diğer yandan Avrupa ile daha karmaşık bir diplomasi yürütmek zorunda kalabilir.

Son olarak Korobkov, Putin’in Zelenskiy ile doğrudan görüşmeyi şu an için reddettiğini, ancak müzakere düzeyinin artırılabileceğini ve gelecekte böyle bir görüşme için kapının aralanabileceğini söylüyor. Ancak topraklar üzerindeki egemenlik talepleri ve silah sevkiyatına dair anlaşmazlıklar süreci tıkayan temel meseleler olmaya devam ediyor.

Siyasi yorumcu Mihail Rostovski, Moskovskiy Komsomolets gazetesindeki köşe yazısında, Putin ile Trump arasında yapılan iki saatlik telefon görüşmesinin, Batı’daki Rusya karşıtı cephe açısından beklenen “çatırdamanın” yaşanmadığını vurguladı. Avrupa’nın ve Ukrayna rejiminin, Trump’ı baskı altına alıp Rusya’ya karşı yeni sert adımlara yöneltme planının çöktüğünü yazan Rostovski’ye göre, “kemikleri kıracak” yaptırımların hazırlığını yapan çevrelerin eli boş kaldı. Trump’ın Zelenskiy’ye “görüşmelere başla” demesi ise, fiilen bir emir niteliğindeydi ve Kiev için oldukça sarsıcı bir gerçeklikti: ABD, artık her kararda yanında olmayabilir.

Yazar, Trump’ın “savaşı sona erdirmek” vurgusunu özellikle büyük harflerle yapmasına dikkat çekerek, Avrupa’nın “şartsız ateşkes ve ardından Rusya’ya yaptırım” senaryosunun da işe yaramadığını savundu. Trump’ın Zelenskiy’yi ABD’nin gölgesinden çıkararak Putin’le doğrudan anlaşmaya zorladığını belirten Rostovski, bu tutumu Churchill’in “Amerikalılar doğru kararı, tüm yanlışları denedikten sonra verir” sözüyle açıkladı. Yazara göre Trump, Zelenskiy’nin manevra alanını bilinçli biçimde daraltarak onu barışa mecbur bırakıyor ve bu da çözüm yolunda nadir bir “olumlu dinamik” yaratıyor.

N. İzvetsiya'ya konuşan uzmanlar ise görüşmenin sembolik değer taşıdığı, ancak somut bir kırılma yaratmadığı yönünde. Amerikan dış politikası uzmanı Aleksey Naumov, ABD’de “tarihi” diye lanse edilen görüşmenin Rusya’da olağan ve düşük profilli gösterildiğini belirterek, “Trump’a bir can simidi atıldı; barış sürecini başlatan kişi olarak kendini sunabilecek” yorumunu yaptı. Naumov’a göre görüşme, bitmek bilmeyen müzakerelerin bir halkası olarak sürecek ve taraflar sadece zamanı uzatıyor.

Analist Anatoliy Nesmiyan ise görüşmenin sonuçsuz kaldığını, Trump’ın iyimser açıklamalarının gerçeklikten çok seçmen kitlesine yönelik bir gösteri olduğunu savundu. Trump’ın önerdiği “sınırsız ticaret” fikrinin Rusya’nın mevcut ekonomik koşulları ve yaptırımlar nedeniyle gerçekçi olmadığını belirten Nesmiyan, bankacılık sisteminin izole olduğu bir ortamda büyük çaplı ticaretin sadece retorik düzeyinde kaldığını söyledi. Ayrıca tarafların üzerinde uzlaştığı 9’ar kişilik mahkum takasının da etkileyici olmaktan uzak olduğunu vurguladı.

Yüksek Ekonomi Okulu (HSE) profesörü Marat Başirov ise Putin’in “mütabakat zaptı” teklifine dikkat çekti. Başirov’a göre bu ifade, bağlayıcı bir anlaşmadan çok tarafların pozisyonlarını ortaya koyduğu bir diplomatik belgeler sürecine işaret ediyor. Bu, Kiev’in Moskova’nın pozisyonlarını kabul edip etmeyeceğini açık şekilde belirlemesini amaçlıyor.

Batılı medya kuruluşları ise görüşmenin perde arkasında Trump’ın arabulucu rolüne dair imaj tazeleme çabasına odaklanıyor. CNN ve The Guardian, Trump’ın barış sürecini yönetme isteğini vurgulasa da, Moskova’nın 30 günlük koşulsuz ateşkesi reddettiğine ve taleplerinden geri adım atmadığına dikkat çekiyor. Guardian'a göre Trump’ın güçlü yaptırım veya askeri yardım kartlarını masaya sürmemesi, “ABD başkanının gerçek gücü ne kadar?” sorusunu gündeme getiriyor,  bu tabloya göre, Trump’ın barışçıl rolü daha çok siyasi vitrin olarak kalıyor.

ABD Başkanı Trump, Putin ile görüştüABD Başkanı Trump, Putin ile görüştü

 

Trump ve Putin'den kritik görüşmeTrump ve Putin'den kritik görüşme

 

Kremlin'den açıklama: Putin ile Zelenskiy görüşecek mi?Kremlin'den açıklama: Putin ile Zelenskiy görüşecek mi?

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)